kendisini oldum olası severim. hatta çoğu arkadaş ortamlarında kendisini hunharca eleştirenlere de hep bir cevabım olmuştur. adam gol atıyor (bkz:
29 ocak 2014 galatasaray elazığspor maçı) ama doğru dürüst sevinemiyor. "yeter be! bir kere de şans bana gülsün allahım! durmadan beni eleştirenlere cevap olsun" minvalinde, adeta isyan ederek yukarıya doğru haykırıyor. şimdi kimse bana "yıllık şu kadar para alıyor ama" argümanı ile gelmesin. bu kulüpte ne haysiyetsiz adamlar ne paralar kazandı! hepimiz az çok biliyoruz. bırakında senelerini bu armaya adamış sabri'de yıllık 1-1,5 milyon kazansın. bazen orta yapamasın, vurduğu toplar hep dışarıya gitsin. ama yeter ki sahada bazı oyuncular gibi 7-8 kere yere yatmasın. sanki ölüyormuş gibi rol yapmasın. bazen muslera'ya çok tehlikeli geri paslar atsın mesela. yüreğimiz ağzımıza gelerek; "ah ulan sabri" diyelim, gülümseyerek..veya bazen biraz sitemle..daha fazlası değil! futbol bu! bir maçta kendi kalesine 3 gol atan oyuncudan daha kötü değildir herhalde bu geri pas. sonuç olarak seviyoruz seni reyiz! bazen yapamadığın ortalarla, bazen ise selçuk inan veya wesley sneijder'den, daha iyi yaptığın ortalarla.