sabri sarıoğlu bu takımdan ayrılamaz.
sabri sarıoğlu'nu takımdan göndermek demek, babanın evladını reddetmesi demektir.
sabri sarıoğlu'nu takımdan göndermek, yıllardır yatalak babaannesinin maaşını sabahın köründe almaya gidip, kuruşu kuruşuna eline teslim eden torununun, maaşına göz diken diğer şımarık torunları tarafından dövülerek ''çekil artık biz çekeceğiz babaanne'nin maaşını'' demektir.
sabri sarıoğlu'nu takımdan göndermek, birbirine deliler gibi aşık 2 sevgilinin, ''o bizim aile yapımıza uygun bir damat değil'' diyerek kayınpederi tarafından istenmemesi demektir.
sabri sarıoğlu'nu takımdan göndermek demek, çok sevdiği gecekondu evinin belediye tarafından ''bina yapacağız yıkılacak'' denmesidir.
şu bilinsinki; sabri sarıoğlu, ne o alçak babaya, ne o hain torunlara, ne o egosu tavan yapmış kayınpedere, ne de birilerinin emirleriyle, büyük projeler için küçük projeleri yok etmeye çalışan belediye çalışanlarına yedirilmeyecek kadar değersiz değildir.
nasıl bir köpeği sahibinden ayırırsın, üzülür, her gün üstüne zıplayan, oyunlar yapan köpek bir anda kendi iç dünyasına çekilir veya kafesine alışmış bir kuşu başka kafese koyarsın da ötmez bir daha, şişirir kendini kafes içinde öylece durur... işte sabri sarıoğlu da gönderilirse aynen o şekil olacaktır...
sabri içimizden biridir, diğer futbolculardan farklıdır, gerçek bir galatasaraylıdır, galibiyetlerimize en fanatik taraftar kadar sevinir, en fanatik taraftarımız kadar üzülür, galatasaray'ın sembol ismidir sabri sarıoğlu, anayasa'nın ilk 3 maddesi gibidir;
* * gönderilmez,
gönderilemez,
gönderilmesi teklif dahi edilemez...