resim
Ryan Guno Babel
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Sol Kanat
Yaş:38
Boy:1.85
Uyruk:Hollanda
  • 1651
    galatasaray futbol takımının 2019 - 2020 sezonunda oynamak istediği futbol ile (en azından görünenle) taban tabana zıt bir oyuncudur (özellikle sol kanatta) ve kesinlikle teknik ekip transferinde büyük hata yapmıştır.

    bizim daha atletik, daha hareketli, daha fazla çaba gösteren oyunculara ihtiyacımız var. babel çabalamıyor demiyorum ama çabası bu takım için fazlasıyla yetersiz. ayrıca bu adam bencil. net bencil. sezonun başından beri yediği pozisyonları sayamadım.

    keşke kendisi sosyal medya ve youtube ekibine transfer edilseydi, bak o zaman olurdu. ama bu babel bu gelişen futbol anlayışı ile olmaz.
  • 1652
    galatasaray gelmeden önce kimsenin izlemediği topçu. başka açıklaması yok beyin yakan entryleri. hiç yoksa senede 2 kez beşiktaş maçlarında yine izlemiş olmanız gerek takımı takip ediyorsanız. etmiyorsanız bir zahmet yorumda bulunmayın.

    bu demek değil ki babel iyi performans sergiliyor. eleştirilen argüman yanlış. bu taktik bu varyasyon ile asla performans veremez ama yeteneklerini sahaya yansıtacağı bir ortamda asla olmadı.

    edit : sezon öncesi kamp ve hazırlık maçlarında çılgın atıyordu. andone ve falcao ortada yoktu ileride oynuyordu.
  • 1653
    sol kanatta oynarak da katkı verebilir santrafor olarak da. ancak sol kanatta verimli olması için öncelikle sağ kanadımızın iyi işlemesi lazım. quaresma bu adamın senede 15 kez falan kafasına topu atıyordu babel'de 8-9 tanesini sonlandırıyordu. feghouli veya mariaonun bu sezon düzgün bir tane ortasını gösterin yeterli olur. bunun yanında aboubakar ve cenk rakip stoperleri çok yoruyorlar ve bütün defansı kendi üzerlerine çekiyorlardı babel ve talisca'da bundan iyi yararlanıyordu. öyle adem büyük ile andone ile bir yere kadar arkadaşlar acı ama gerçek.
  • 1654
    hollanda milli takımının neden el freni değil de galatasaray'ın el freni acaba?
    bir saniye de olsa düşündük mü bunu hiç? sanmıyorum.

    sahada olunca maalesef futbolcularımız babel'e topu atıp, topsuz alan paylaşımını yapmıyorlar.
    defansif zaafları olduğuna katılıyorum fakat böyle bir kadromuz varken topun kalemize 1-2 defa gelmesi lazım zaten.
  • 1655
    bu adami takimda tuttugumuz hergun bize zarar yazar! inanilmaz dusuk enerjili sahada ve asiri bencil, bakin 34 yasinda olmasina ragmen asiri bencil bir oyuncu. bana gore bencilligi takimi kucumsemesinden kaynaklaniyor. kendisini takimin uzerinde goruyor ve oyunu kendi uzerine kurduruyor! maalesef teknik kadro planlamasini buna gore yapmis! resmi 15 mac gecti bu oyuncu kanat olmadi, forvet olmadi, forvet arkasi olmadi ve 1 asisti yok! cin, katar, amerika derhal bir yere gondermeliyiz yoksa bu enerjisi dusuk adam 2. yari bize buyuk pismanlik yaratir.
  • 1656
    takimimizin 2019-2020 sezonundaki el freni degil, kanimca su ana kadarki felaketidir.

    oynamis oldugu donemdeki kritik maclarda bencilliginden harcadigi (cinsiyetci kufur kullanmadan tarif etmek icime sinmiyor ama harcamak kelimesiyle yetinelim simdilik) pozisyonlarin sebebi sol kanat oynamasiysa eger, hep beraber birakalim futbolu, bu kadar aptalca bir oyunsa eger bu, hepimiz yazik ediyormusuz zamanimiza.

    sadece o pozisyonlarda dogru hareketleri yapmis olsa su an sirtimizda tasiyorduk, her iki kulvarda da farkli konumlardaydik.
    bu dakkadan sonra, psg macini disarda kazandirmaktan baska bu sezon yapacagi hic bir seyin benim icin gram degeri yok.

    kendisinden edeb cercevesi icinde cok uzun sure bahsedebilmem mumkun degil. en kisa surede galatasaray kariyerinin bitmis olmasini gormek dilegi ile.
  • 1657
    takımın tek hücum opsiyonu. el freni yazan entryleri göz ucuyla okuyup geçebilirsiniz hemen. takımın işleyen bir taktiği yok. herkesin artık bunu görmüş olması lazım. bu yüzden midir bilmiyorum, bütün topları zorda kaldığımız anda babel’e atıyoruz. topu indiriyor, zaman kazanıyor, takımın yerleşmesini bekliyor. hızlı oynayamamamızın sebebi değil sonucu babel. bu yüzden tek opsiyonumuz. ileriye hızlı çıkan kimse yokken babel ne kadar hızlı olup oyun kurabilir ki? fulham’da, hollanda’da, beşiktaş’ta iş yapan adam bir anda çöp mü oldu yani? abi lütfen birazcık da suçu kendimizde arayalım. tek tek bütün oyuncuları suçluyoruz, herkes mi çöp bu takımda? sorun başka yerlerde ama bakalım teknik heyet bunu fark edip çözebilecek mi yakın zamanda. sivasspor kadar bile yok mu yani kadro kalitemiz? hiç gol atamamamızın sebebi gerçekten babel’in yavaş oynaması mi?

    edit: böyle oynayacaksak henry benim tercihimdir. fakat bu babel’i çöp yapmıyor. entry bunun için yazıldı. ikisi farklı oyuncular ve ne yazık ki ne oynamak istediğimizi bilmiyoruz. transferleri de bunu düşünmeden yapıyoruz anladığım kadarıyla. geçen sene herkes henry için bencil ve çöp derken burda adamı savunuyordum tek oyun planımız diye. açın bakın. henry tercihimdir fakat sorun babel değil bunu anlamak lazım. artık sistem çalışmalıyız. bireysel performansla anca günü kurtarırız.
  • 1658
    takımda taktik yok, plan yok, program yok. babel kötü, seri kötü, nzonzi kötü, feghouli leş, ömer - adem seviyemizde değil, marcao göbekli... peki kim iyi arkadaşlar ? bu adamlar 3.lig'den mi geldi ? sene başı burada 11'ler kurup hepiniz sevinç çığlıkları atıyordunuz ama ?

    bu futbolcular başı kesik tavuk gibi sahaya atılırsa olacağı bu, daha fazlasını beklemesin kimse. babel çok değil daha geçen sezon fulham'da neler yaptı ? bu adam hollanda milli takımında oynamıyor mu ? bi bize gelince mi kötü oynama kararı alıyor ? yapmayın gözünüzü seveyim, biraz objektif olun.
  • 1659
    hala entry başlıklarının altında takımdan, maçlardan bahsedilirken el freni babel'in oynaması veya oynamaması lazım falan denilen, hollanda milli takımında ilk onbir oynayan futbolcumuz. bir bizim takımda el freni arkadaş, yoksa hollanda milli takımında gaz pedalı. bunun bir de kankisi var temposuz nzonzi! böyle avutup kendimizi, kötü futbolumuzu bu tür etkenlere bağlayalım.
  • 1661
    net olarak el frenidir. sağlamasını yapmak için, kendisinin oynadığı büyük maçlarda atılan gol sayısına bakın. evet, doğru bildiniz, kocaman bir sıfır.

    kendisi olmayınca, en azından büyük maçlarda,az da olsa 2 gol sıkıştırmışlığımız var.

    babel'den önce, bruma, garry, onyekuru gibi fişekleri görmüş taraftarımızı nasıl tatmin ediyor anlamıyorum.

    evet ben de gelince umutluydum, olur dedim ama uyuşmadı kimyamız.
  • 1664
    arkadaş biz babel'in oynamadığı maçlarda gol rekoru mu kırdık ben mi yanlış biliyorum. ya tuzlaya gol atamayan bir takımdan bahsediyoruz. kimse uçuyor kaçıyor demiyor ama hangi oyuncumuz bu sene uçup kaçtı, birkaç futbolcu performansı harici.

    lemina süper oynadığı maçta kaptırdığı bir topla gol yiyoruz. işte burda sorun lemina'nın top kaptırmasında değil, top kaptırdıktan sonra ki aksiyonu alamamamız. top bizdeyken de bir aksiyon yok.

    burak yılmaz 34 yaşında, babel 32 yaşında ve kimse bu adama çalışmıyor diyemez. burak mı çok kaliteli veya babel mi çok kalitesiz yoksa bizim bir sistemimiz mi yok? ya falcao oynarken de gördük, diagne oynarken de, andone oynarken de. futbolcu çok formunda olup ekstra işler yapacak ki veya karşı takım bir hata yapacak ki gol atacağız. anlık parlıyoruz farkında değil misiniz?

    geçen sene bile 2-0 dan verdiğimiz maçları hatırlayın. bir sistem, bir plan kurmadıkça onyekuru'yu da getirsen, shaqiri'yi de alsan günlük hatta yıllık (şampiyon olduğumuzda) seviniriz ama gelir elin belçikalısı, portekizlisi, rusu, almanya'nın orta sıra bir takımı seni madara eder gider. şampiyonlar ligine gitmekten korkan bir takım taraftarı olduk. hala kişisel performanslara bakalım biz. hiç bunlar niye böyle oynuyor demeyelim. biri bataklığa batıyor öbürü plan yapıp ona halat atayım veya başka bir çare bulayım demiyor da o da bataklığa atıyor kendini o da saplanıyor. başka izahı yok.
  • 1665
    bu yaşta bu sözleşme ile alınmaması gerektiğini söylemiş ve bunun için kınanmış biri olarak haksızlık yapıldığını gördüğüm oyuncu.

    sadece babel değil, tek tek hiçbir oyuncuya fazla yüklenmemek lazım bizim 2019/20 sezonu ilk yarısı için. bizim sorunumuz tamamen kenar yönetimde, bunu görememek için kör olmak lazım.
    herkes ve herşey, oyuncular diziliş vs. değişiyor ama istikrarlı olarak pozisyon üretemeyen geberik takım görüntüsü değişmiyorsa, sorunu hollanda milli takım futbolcusunda aramamak lazım sanıyorum?!
  • 1669
    beşiktaş ve kasimpasa'da oynarken de performansından bağımsız hiç hazzetmediğim oyuncu. isin daha da kötüsü bu adam 10 gün sonra 33 yaşına girecek ve maalesef 3 yıllık mukavele ve dolgun maaş yükü ile bu süreçte temposu yetmediği icin hızlı çıkabiliceğimiz durumlarda rakibe kalcasını koyup bekleyecek çünkü çabuk bir sekilde pas atarsa hızlı hucumda pas opsiyonu yaratması için depar atması gerekecektir. ayrıca net şut açisi olan pozisyonları da topu çekme sevdası yüzünden mahvedecektir. tüm bunların üstüne performansı dip yaparsa muhtemelen taraftarla da arası bozulacak ve iç sahada 7 haftada bir atacağı bir golden sonra taraftara hareket cekecek veya sosyal medyada şovunu yapacaktır.
  • 1670
    evet babel bir çoğumuzun beklentilerinin altında kaldı. her ne olursa olsun daha fazlasını bekliyorduk. elbette ki babel'in de yaptığı hatalar var ancak bütün sorumluluğu ona yüklemek hata olur.
    kasımpaşa'da, beşiktaş'da, fulham'da ve hollanda milli futbol takımı'ında gösterdiği performansın çok uzağında. ancak bunun bizden kaynaklanan sebepleri de var. bu sezon* başından beri hocanın belki de en çok güvendiği adamıdır. bütün hücum yükünü onun omuzlarına yükledi. en büyük hatası da bu oldu. bu ağır oynanan oyun düzeni içerisinde babel gibi bir kalite de otomatik olarak aşağıya düşüyor. galatasaray futbol takımı kendi genlerine aykırı olarak bu sezon hücum yapamıyor. babel'in eski hızı ve fiziksel gücü yok, ki eskiden de patlayıcı özelliği olan bir oyuncu değildi. top kontrolü ve şut tekniği iyi olan, gol pozisyonunu koklayabilen, ileride takımına duvar olabilen bir oyuncu. lakin bu sezon bunların hiç birini yapma şansı olmadı. şu anda oynadığımız oyun düzeninde yapmaya çalıştığımız şey, topu kanat oyuncusuna at, o topu ileriye götürsün atak yapalım. onyekuru, garry rodrigues, bruma gibi isimlerden beklediğimizi bekliyoruz. babel'in bu isimlerin yaptığını yapamaması da göze batmasına neden oluyor. rakip sahaya yığılabilen, sürekli hücum yaptığımız önceki yıllarda gelseydi belki bir efsane olacaktı bizde. bir kanatta feghouli gibi aynı tarzda bir kanat oyuncusu varken, diğer kanatta da babel olunca, üstüne de takımın geneli ayağına top isteyen statik bir takım olunca babel de patlıyor. bir kanatta babel gibi bir adamın varsa diğer kanatta pırpır kanat oyuncusu olarak tanımladığımız tarzda bir isim olmalı, feghouli gibi aynı tarzda, topla oynamayı seven bir adam ile değil. ikisinden birini tercih etmemiz lazımdı sezon başında. ki bence iki kanat oyuncumuz da pırpır kanat oyuncusu olmalı, orası ayrı bir konu. bence kadromuzda her zaman babel kalitesinde bir adam bulunmalı, ama faydalanamıyorsak da satılmasında bir sakınca görmüyorum. az çok piyasası olan bir oyuncu, çin ve arap coğrafyasından az çok bonservis bedeli kazanılarak elden çıkarabilir, bonservis kazanamasak bile kontratından kurtulmak bizim için artı olacaktır.
  • 1673
    bu senenin başında bedelsiz olarak kadromuza kattığımız oyuncu. sürekli onyekuru ile kıyaslandığında için performansı doğru yorumlanmıyor. babel, onyekuru gibi topu alıp uçan veya önüne top atıldığında takımı komple atağa kaldıracak bir oyuncu değil. topu 3. bölgeye yığdığımız zaman atağı şekillendirebilecek etkili şut opsiyonlarını kovalayan biri. forvet eksikliğinde çift forvet için de düşünülebilir. bu tarz oyuncuları etkili kullanabilmek için aslında yıllardır etkili bir şekilde yaptığımız topu 3. bölgeye yığmamız gerekiyor. bundan sonra bireysel yetenekler ön plana çıkacaktır.
  • 1674
    transferi, hem bonservis ücreti vermememiz, hem de geçtiğimiz sezon yarım devreliğine bile olsa premier lig gibi bir yerde göz dolduran bir performansa imza atması dolayısıyla beni oldukça memnun etmişti. 32 yaşında olmasına rağmen, küme düşen fulham'ın göze çarpan birkaç oyuncusundan birisiydi.

    fakat hazırlık maçları sonrası lig başladıktan sonra gördüğümüz babel, o geçen sezonki ile ne yazık ki aynı değil. bu anlamda büyük bir şaşkınlığa uğradığımı itiraf etmek istiyorum. galatasaray'ın bel bağladığı en kritik oyunculardan birisiydi. geçtiğimiz sezon aynı bölgede henry onyekuru izlemiş taraftarlar için babel'in performansı elbette yetersiz. yine de bu kötü form durumunu yalnızca kendisine bağlamak da haksızlık olacaktır. zira babel, takımdaki tek kötü oyuncu da değil. en başta beklerimiz alarm veriyor, orta sahada lemina ve aslında oranın oyuncusu olmayan ömer dışında tam anlamıyla güvenebileceğimiz, standart bir oyun performansı verebilecek adam yok. seri, nzonzi, belhanda, selçuk, taylan ne yazık ki hepsi beklentilerin uzağında kaldı. emre mor, feghouli, adem gibi hücum oyuncularımız da babel'den çok iyi olmayınca, babel'e biraz haksızlık ediyor gibiyiz.

    bence kendisini tam anlamıyla iyileştikten sonra yalancı forvet* tarzı kullanıp, daha serbest bir anlayışta sahaya sürebilirsek, alacağımız verim artacaktır. bütçemize göre iyi bir para yatırdığımız ve 3 sezonluk anlaşmaya vardığımız bir oyuncuyu hemen silmek pek mantıklı olmaz.
  • 1675
    https://www.youtube.com/watch?v=zRQvUo9jreY
    ''buraya her geri geldiğimde acaba yerleşmek istediğim yer burası mı diyorum.''

    kendisinin miami'de evi var, özel antrenörleri de orada yaşıyor, transfer olmadan önce yaz kampını da aynı antrenörle yapmıştı, dolayısıyla kulüp yönetiminden izin alarak sakatlık sonrası rehabilitasyon döneminde çalışmak amacıyla miami'ye gitmesinde sıkıntı yok. zaten devre arasında takımdan ayrılma ihtimali var. bu sezon kötü oynuyor olabilir ama bu adamın sporculuğu ve profesyonelliği tartışılmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın