rudi garcia vs lucien favre

• 1

  son zamanlarda galatasarayla adı geçen en ciddi iki adayın karşılaştırması.
  hamza hamzaoğlu, mustafa denizli ve orhan atik'ten sonra uzay mekiği gibi gelecektir bu isimler.
  bana göre rudi garcia'nın roma tecrübesi olması favre karşısında bir adım önde tutuyor kendisini.
  kendisinden önce roma eski halinden çok uzaktı. kendisi geldikten sonra roma'yı eski gücüne kavuşturamasa da güzel bir rüzgar estirdi.
  en azından roma titreyip kendine geldi. transfer politikası öne göre şekillendi. yarışabileceklerini anladılar. bugün spaletti övülüyor ancak garcia da aynı serileri yakalamış bir isim. tek eksiği büyük maçlarda farklı yenilgiler alması. bayern, madrid gibi rakiplerden aldığı ağır sonuçlar bence ipini çeken şey oldu.
  bilemiyorum belki daha farklı konular vardır.
  
  favre ise büyük kulüp çalıştırmasa da çalıştırdığı kulüplere bir sistem getirmiş. dediğim çehresi, hedefi küçük takımlarda çalışmış olması ve baskı yaşamıyor olması kendisi için dezavantaj.
• 2

  ikisinin de teknik direktörümüz olmasına çok sevinirim. mustafa denizli'nin son performansı ve orhan atik'ten, yönetimden sonra falan şok etkisi yaratacak kadar iyi olurlar.
  
  favre daha uzun vadeli düşünen, takımı bataktan çıkarabilecek fakat sabredilmesi gereken bir teknik direktör olur. örneğin son 10 yılda favre başımızda olsaydı şampiyonluk sayımız, başarılarımız falan bundan az olmazdı bence ve ara sıra düştüğümüz rezil duruma düşmezdik, ekonomi de bundan kat kat daha iyi olurdu. bir sezon şampiyon bir sezon ilk 3 dışında olmazdık. kariyerinde uzun vadede başarıya ulaştıramadığı, en azından arkasında düzgün takım bırakmadığı takım yoktur desek yeri. yine de şu ana kadar hep orta sıra takımlarını alıp sağlam, başarılı, ilk 5 yarışında olan takımlar yarattı. şampiyonluğa oynatmaktan ziyade uzun vade planlar yapan bir hoca. bu da bizim zihniyete tamamen ters.
  
  rudi garcia ise hem öncesinde lille'de hem de roma'ya gittiğinde walter sabani ile ortaklaşa çalışmasıyla harika bir transfer performansı sergileyen, kısa vadede başarılı olma ihtimali yüksek olsa da başarısız olma ihitimali de olan bir teknik direktör. kadro oluşturma konusunda süper, oyuncu bilgisi harika, araştırmacı ve çalışkan bir adam. çok da heveslidir geliştirmeye. ama dediğim gibi genelde bir takımı adam etmektense kendi transferlerini getirip kendi takımını kurmak ister. bence haklı da. kadro kurma konusunda süper olsa da kadroyu yönetme konusunda süper değildir. bu yüzden de mourinho, simeone seviyesine çıkamamıştır. transfer mantalitesi olarak simeone'ye çok benzer. eğer istediği transferlerin %70'ini yaparsak en azından iyi bir kadromuz olur. en kötü ihtimalde başarısız olup giderse enkaz kalmaz. ülkeye uyum sağlayacağına inanıyorum. zeki adamdır, iyi niyetlidir. mesela roma'dan ayrıldıktan sonra spalletti kadroyu neredeyse transferle değiştirmeden çatır çatır oynayan bir roma oluşturabildi. ayrıca ofansif oynatmayı sever. galatasaray taraftarının sevdiği oyun tarzını görürüz sahada. şimdiki gibi maçı izlerken göz kapaklarımızı kibritle tutturmayız.
  
  ütopik bir düşünce olsa da bence en iyisi sportif direktörün lucien favre, teknik direktör'ün rudi garcia olmasıdır. altyapı da favre ve çalışmak istediği bir altyapı sorumlusuna teslim edilmelidir. tabii ki ben de biliyorum %99 ihtimalle ikisi de gelmeyecek de işte... ümit fakirin ekmeği. görüyorsunuz atasözlerini bile değiştirttiler artık...
  
  favre bizi uzun vadede çok yüksek ihtimal bataklıktan kurtarır. ekonomik olarak çok daha iyi bir kulüp haline getirir ama bizim ülke zihniyetine de tam terstir. özendiğimiz takımlardan biri olabiliriz ama sabredilmeyip çat diye ilk başarısızlıkta gönderilebilir de... şu ana kadarki kulüplerde şampiyonluk baskısı beklentisi yoktu. istediğini yapabiliyordu...
  
  rudi garcia ise favre'a göre bizim ülkeye daha kolay uyum sağlayabilecek ama transfer odaklı bir teknik direktördür. yani transfer yapmadan adamın eline şimdiki kadroyu verirsek yapabileceği şeyler sınırlı olur.
• 3

  kazananı kim olursa olsun, sonucunda bize kol gibi borç olarak dönecek versus.
  
  aziz dostlarım, mevcut kadro yapısını ve önümüzdeki sezon finansal anlamda kemer sıkma politikası izlemek zorunda oluşumuzu göz önünde bulundurursak çare tek bir kişidir o da;
  
  (bkz: mircea lucescu)
  
  edit: her ikisi de transfer için yüksek bütçe isteyecektir. yönetim gözünü karartıp da bu yüksek bütçelere evet derse, kol böreği satışları tavan yapacaktır. lucescu'nun ise kısıtlı imkanlarla yapılacak transferlerle takımı ne kadar iyi oynattığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. bundan sebep kendisi dışında kim gelirse gelsin benim ümidim yok ne yazık ki.
• 4

  bu adamlar gelmeden önce önüne bir bütçe konulacağı, ve ona göre karar alınacağından dolayı borçla uzaktan yakından bir sıkıntımız olmayacak eğer gelirlerse.
  
  bu adamlar bütçeyi beğenmezse zaten gelmeyecek, ola ki kabul edip geldiler seve seve yönetimin verdiği bütçeyi harcayacaklar. gidip de kulübün kasasından para aşırmayacaklar ya?