kendisi belli bir zaman aralığı boyunca dünyanın bir numarasıydı. bakın ilk ondaydı, en iyilerdendi, oydu, buydu değil; bir numarasıydı. dolayısıyla; evet,
didier drogba'dan daha kariyerlidir. fakat iki oyuncunun oyuna katkı açısından kıyaslanması pek de mümkün değil. şöyle; drogba liderliği, hırsı, oyun vizyonu, iş disiplini ve fiziksel gücü ile meziyetlerini birleştirerek oynadığı takıma artı değer katar. eğer ondan iş disiplinini ve fiziksel gücünü alırsanız, sadece ismi kalır. ronaldinho ise; salt yeteneği ile var olmuş bir oyuncu. onu zamanında bir numara yapansa bu yeteneğinin yanına iş disiplini, fizik gücü ve hırs da katabilmiş olmasıydı. iki oyuncu arasındaki temel fark da bu; birisini olduğu kişi yapan, diğerini bir numara yapmıştı. her ikisi de en üst seviye olan oyuncular, asla biri diğerinden iki tane etmez. meziyetleri ve mental özellikleri de birbirlerinden çok farklı. eğer kafasında futbol oynamak varsa; ve şayet beşiktaş'a transfer olursa oldukça faydalı olacağını düşünüyorum ronaldinho'nun ben. fenerbahçe'de kariyerine saygı duyduğum hiçbir oyuncuyu görmeye tahammül edemem fakat beşiktaş'ı sevmemem için pek çok neden olmasına rağmen onların da bu ayarda oyuncuları izlemelerini, bu tip oyuncularla bize rakip olmalarını isterim açıkçası. işin özü bu. iki takım sahaya çıktığında beni korkutacak biri olsun ki; kazandığımızda daha çok tatmin olayım. ayrıca; şu boktan ligde galatasaray dışında takımların oynadıkları maçları da takip etmek için bir sebep bulayım. bu iki mesele benim ronaldinho'nun beşiktaş'a gitmesini istememdeki temel sebeplerdir.
her neyse; yaşlı dinazorun yarattığı polemik ile ilgili bir parantez açmış olduk böylece.