1
roberto mancini, galatasaray tarihinin tartışmasız en büyük hocası fatih terim'in olaylı şekilde gönderilmesi sonrasında takıma gelmiş, iki tane net şampiyonluk adayı juventus ve real madridin olduğu gruplardan juventus'u geride bırakarak çıkmayı başarmış, italyan futbol mentalitesi ile türk futbolu (türk futbolunda bir mentalite yoktur) arasındaki uyumsuzluk nedeniyle istenen başarıyı elde edememiştir. bunu aşağıda açıklayacağım.
mustafa denizli ise, çok eleştirilen hamza hamzaoğlu sonrasında, artık içi geçmiş şekilde, fi tarihindeki başarılar ve basın pompalaması nedeniyle gelmiş, hamza hamzaoğlu tarafından kurulan, "yerli seviciliği" nedeniyle motivasyon ile idare eden çöp kadroyu aynı taktik dizilim, aynı oyuncular ve aynı taktik dizilimle oynatarak öngörülebilir bir başarısızlık yakalamış ve doğal olarak gönderilmiştir.
mancini özelinde oynattığı futbol tarzını benimsemesem de, geldiği ve yetiştiği ülkenin skora dayalı futbolunu benimsediği için çok kızamıyorum. italyan futbolunun temelinde taktik yatar. bu yüzden spektaküler isimler çıkarmasalar bile, çoğu zaman galip gelmenin zor olduğu takımlar izleriz. konsantrasyon ve taktik bilgisi top rakipte iken ene boya dar alanda kapanarak gol yememeyi hedefler. bu nedenle, maç izlerken çoğu takımın domine edebileceği maçlarda bile öne geçtikten sonra daha temkinli futbol oynadığını görebiliriz. burada, bu kültür içerisinde yetişen futbolcuların taktik bilgisi ve oyun konsantrasyonu üst düzey olduğundan, takımda savunmaların, çok yetenekli olmasalar dahi az hata yapan bireylerden oluşması gibi doğal bir faktör de vardır. son 20 yıla baktığımızda italyan futbolunun çıkardığı iyi oyuncuların, 4 pozisyonlu bir taktikte (4-2-3-1, 4-1-2-2-1 yani 4-3-3) arka iki pozisyonda oynayan adamlar olduğunu görüyoruz. ne çok atlet, ne çok spektaküler ve göze hoş gelen bireysel oyuna sahip bu adamlar, oyun görüşü ve doğru yerleşim özellikleri ile çoğumuzun sevgisini kazandı. mancini, buraya geldiğinde bireysel özellikleri regista pozisyonuna uygun olan ceyhun dahil herkesten faydalanmayı denedi ancak yabancı sınırı nedeniyle her maç hatalı gol yediren tandem ve savunma hattı ile beklenen başarıyı yakalayamadı. mustafa denizli gelişinden gidişine kadar artı hiçbir şey katmadığı için kendisi hakkında yazarak klavyemi eskitmek istemiyorum.
mustafa denizli ise, çok eleştirilen hamza hamzaoğlu sonrasında, artık içi geçmiş şekilde, fi tarihindeki başarılar ve basın pompalaması nedeniyle gelmiş, hamza hamzaoğlu tarafından kurulan, "yerli seviciliği" nedeniyle motivasyon ile idare eden çöp kadroyu aynı taktik dizilim, aynı oyuncular ve aynı taktik dizilimle oynatarak öngörülebilir bir başarısızlık yakalamış ve doğal olarak gönderilmiştir.
mancini özelinde oynattığı futbol tarzını benimsemesem de, geldiği ve yetiştiği ülkenin skora dayalı futbolunu benimsediği için çok kızamıyorum. italyan futbolunun temelinde taktik yatar. bu yüzden spektaküler isimler çıkarmasalar bile, çoğu zaman galip gelmenin zor olduğu takımlar izleriz. konsantrasyon ve taktik bilgisi top rakipte iken ene boya dar alanda kapanarak gol yememeyi hedefler. bu nedenle, maç izlerken çoğu takımın domine edebileceği maçlarda bile öne geçtikten sonra daha temkinli futbol oynadığını görebiliriz. burada, bu kültür içerisinde yetişen futbolcuların taktik bilgisi ve oyun konsantrasyonu üst düzey olduğundan, takımda savunmaların, çok yetenekli olmasalar dahi az hata yapan bireylerden oluşması gibi doğal bir faktör de vardır. son 20 yıla baktığımızda italyan futbolunun çıkardığı iyi oyuncuların, 4 pozisyonlu bir taktikte (4-2-3-1, 4-1-2-2-1 yani 4-3-3) arka iki pozisyonda oynayan adamlar olduğunu görüyoruz. ne çok atlet, ne çok spektaküler ve göze hoş gelen bireysel oyuna sahip bu adamlar, oyun görüşü ve doğru yerleşim özellikleri ile çoğumuzun sevgisini kazandı. mancini, buraya geldiğinde bireysel özellikleri regista pozisyonuna uygun olan ceyhun dahil herkesten faydalanmayı denedi ancak yabancı sınırı nedeniyle her maç hatalı gol yediren tandem ve savunma hattı ile beklenen başarıyı yakalayamadı. mustafa denizli gelişinden gidişine kadar artı hiçbir şey katmadığı için kendisi hakkında yazarak klavyemi eskitmek istemiyorum.