resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:Suudi Arabistan
Yaş:59
Uyruk:İtalya
  • 3577
    asla unutmayacağım seni sinyor, umarım yolun açık olur ve her daim başarılı olursun. senin yerin bu topraklar değildi, bize bu kadar efendilik, bu kadar iyi niyet fazlaydı. yaşattığın başarılar için teşekkürler sinyor. beni unutmasınlar demişsin. juventus zaferini, conte'ye gülüşünü nasıl unutalım?

    nereye gidersen git ama burada en az omurgasızlar kadar seni sevenlerin olduğunu da unutma.
    kalbin kırık mı bilmiyorum ama benimki kırık. belki ileride bir kez daha yolumuz kesişir kim bilir hayat bu. kesişmese bile bir yerlerde seni hala destekleyenlerin olduğunu bil.

    sen güzel adamsın sinyor, güzel adam olduğun için fazla sevilmedin, boş versene. sen güzel kal, bizim sevgimiz yeter. artık yollarımız ayrılıyor ama nereye gidersen git artık bir fazla destekçin var.

    dipnot: tazminat için uğraşıyor diyenler mümkünse bir müddet ağzını açmasın, bu kadar yüzsüzlük olmaz arkadaşlar.
  • 3578
    --- alıntı ---

    çok kaliteli ve gururlu futbolcular tanıdım. hepsiyle keyifli ya da kötü anlarımız oldu. sonunda bir takım olduk. ama artık yokum. bütün oyuncularıma bol şanslar diliyorum. umarım hayat onları hep iyi yöne doğru götürür.

    bana galatasaray'ı tanıtan, sevdiren herkese çok teşekkürler. sadece tek bir isteğim var. florya'dan 4-5 isim verdim. onlara lütfen iyi baksınlar. onlar galatasaray için önemli insanlar. ve bu insanlar futbolcu değiller. galatasaray'ın nasıl bir marka olduğunu gittiğimiz her deplasmanda daha net gördüm. dünyada bu potansiyele sahip takım yok. galatasaraylılar kulüplerinin değerini bilsinler.

    --- alıntı ---

    böyle konuşmuş mancini giderken şunları okuyup utandınız mı merak ediyorum.

    yolun açık olsun hocam çok üzüldüm hedefler uymadı sanırım.
  • 3582
    hep arkasında durmaya çalıştığım, sonuna kadar sabredilmesinin gerektiğini her yerde savunduğum, sezonun sonuna doğru o sabrımın kırıldığı eski teknik direktörümüz. beyler bu adam geldi tribünlerde deli gibi "imparator fatih terim" tezahüratları yaptık. basın küfür gibi "(gbkz: ne hissediyorsunuz?)" diye sordu. "fatih terim onlar için efsane. tabii ki de bağıracaklar. normal karşılıyorum" dedi. üvey evlat muamelesi gördü. gıkı çıkmadı.

    1-2 maç başarısız olunduktan sonra "yönetim istifa" sesleri duyuldu statlarda. adam o sesler arasında yönetmeye çalıştı. sonra transfer sezonu geldi. takımın 30 civarı olan yaş ortalamasını gençleştirmek adına adımlar attı. sinyor oldu. güvenilir oldu. sabır edilesi oldu. bilmem ne cacıksporuna ontivero'su, yıllardır top oynasın diye beklediğimiz futbolcular arasına giren beyblade cholaq'ı şov yaptı. efsanemiz olur dendi. salih kalasını aldığında -sözlüğümüzün bir yazarı doğru tespitle dursun diye alınmıştır demişti- biz "bi bok olmaz" minvalinde konuştuğumuzda "bir maçla adam sikmeyin amk" diye çıkışılmıştı. ama yaklaşık 2 milyona alınmıştı salih, küfür gibi. alex telles'i aldı bu adam. yıllardır sol bek izleyemediğimizden "olum sol bek lan" falan diye yadsıdık. adam bize sol bek izletti lan, sol bek. hoş şimdi zamanında etmediğimiz küfürü bırakmadığımız caner erkin'e tercih ediyoruz orası ayrı bir konu. sakın "iyiyken iyi derim, kötüyse de eleştiririm" deme. bunu yapıyorsan eyvallah. ama bir kısım vardı ki adamı efsane ilan etti, başarısızlık olunca belalar okundu.

    haftalarca 3-5-2 sistemi denedi, bir maçta vazgeçti o sistemden. takım gerideyken 90+2'de forvet çıkarıp, defansif orta saha oyuna aldı. 90+3'de berabere miydi yeniliyor muyduk tam olarak hatırlamıyorum oyuncu değiştirmeye kalktı. 1-0 öne geçtiğin fener maçında, sikim kadar boyluyu dalga geçer gibi oyun attırmış melo, psikolojik üstünlük tamamen elimizde, ama bir sezon boyunca oynatılmaya çalışılan ve takım üstünde uygulanan "1-0 olsun bizim olsun" mantığıyla oynatmıştır 6-0'a kadar gidicek maçı. bu da bana göre en önemli eksikleriydi.

    adam sürekli olarak başkanı tarafından taraftar önüne atıldı. ama bu adam "yönetim çok anlayışlı" gibi demeçler verdi sürekli hiçbir şeye aldırmadan. seni şampiyonlar liginde ölüm grubundan çıkardı. dünya takımı olan juventus'a hayvani savunmayı yaptırdı. ve sonunda kalmasını istese "ayrılmayı düşünmüyorum" şeklinde, belki biraz daha dolaylı yoldan kalmasını istediğini belli etmeyen başkanı tarafından uzlaşarak yollar ayrıldı. ve bu adam giderken: "galatasaray'ı çok sevdim. taraftarına hayran oldum. arada sırada benimle ilginç diyaloglara girseler de çok saygıdeğer bir destek veriyorlar takımlarına. bunu sadece futbolda değil, basketbolda da gördüm. bu sevginin bir 'bağ' olduğu çok belli.
    galatasaray'dan ayrıldım. çünkü buraya gelirken bana çizilen felsefik tablo ile 3 aydır anlatılanlar arasında büyük farklar var. ekonomik sıkıntılar yüzünden ayrıldığım doğru değil. her kulüpte sıkıntılar olabilir. bunlar birlikte paylaşılır. sorunlar giderilir. futbol kolay bir oyun değil. bunu tahmin ediyorum herkes biliyordur.
    fakat son 3 aydır ben zaten iyi sinyaller almıyordum. bunu ekonomik olarak değil felsefik olarak söylüyorum. birlikte çıktığımız yoldan sapmalar var. istenenler farklı. başkan bana ekonomik sıkıntılardan bahsetti ama altında başka şeyler olduğu anlaşılıyor. benden istenen takımı kurmak için sabır gerekiyor. bunu galiba kaybettik. benim de bu şartlar altında galatasaray'da kalmama gerek yoktu. hem fazla ekonomik yük de olmak istemem.
    çok kaliteli ve gururlu futbolcular tanıdım. hepsiyle keyifli ya da kötü anlarımız oldu. sonunda bir takım olduk. ama artık yokum. bütün oyuncularıma bol şanslar diliyorum. umarım hayat onları hep iyi yöne doğru götürür.
    bana galatasaray'ı tanıtan, sevdiren herkese çok teşekkürler. sadece tek bir isteğim var. florya'dan 4-5 isim verdim. onlara lütfen iyi baksınlar. onlar galatasaray için önemli insanlar. ve bu insanlar futbolcu değiller. galatasaray'ın nasıl bir marka olduğunu gittiğimiz her deplasmanda daha net gördüm. dünyada bu potansiyele sahip takım yok. galatasaraylılar kulüplerinin değerini bilsinler" dedi.** sağda solda "her türlü kırılma kötüdür" diye duygu sömürüsü yapan adamlar gibi olmadı. "kalıp savaşacağım" diyip, kader arkadaşı olmadı şikecinin en büyüğüyle. bunları diyen insan hala efsanemdir, kırgınlık malumdur. giderken bile daha demin yazdığım şeyleri söyleyen adama çok komiğim ya hani, bunu yazdım: (bkz: #1501585). (bkz: #1502261) bu şekilde dalga geçmeye çalışıp, aslında dalga geçinilmesi gereken kişi konumuna düştüm.

    ne diyeyim hoca. seni sevmedim desem yalan olur. yanlışların oldu, doğruların da vardı. bazen saç baş yoldursan da, çocuklarıma anlatacağım allah'ım gol yaşattın. yolun inşallah açık olur, hep mutlu olursun inşallah. hoşçakal...
  • 3584
    kimileri gibi "gidicem banane" diyip sırf mağdur ayağına yatmak için kendini kovdurana kadar beklememiş, işi yokuşa sürmemiş, görev süresi boyunca "birileri" diyerek kulüpten herhangi birine laf çakmamış, sezonun ortasında ordusunu bırakıp giden imparator olmamış, sonuç alamayacağını görüp insan gibi ceketini alıp çıkmıştır. "aslolan galatasaray" diye taraftarın gazını alsa sonra göt üstü alayınızı ortada bıraksa ondan iyisi olmazdı muhtemelen.

    benim için o dilimizden düşürmeyip içini boşalttığımız galatasaray asaletine yakışır bir adamdı. 'adamdı' yani, bildiğimiz adam. kendi asaletine yakışır şekilde de gitmiştir. kimseye laf sokmamış, kimseyi hedef göstermemiş, bilakis italyan üsulü hellalik alıp sessizce ayrılmıştır.

    diğerlerini bilmem ama ben seni unutmayacağım sinyor. bilhassa tarihe tanıklık etmeme vesile olduğun 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı için ve o anda bana yaşattıkların için seni asla unutmayacağım.
    bir şansı hakediyordun ama hep olaylara realist ve akılcı yaklaştığın için o riski göze almadın. en sevdiğim huyun da buydu zaten. yolun açık olsun...
  • 3585
    oynattığı futboldan ziyade; kişiliği, karakteri, efendiliği ile kendini sevdiren teknik direktör. evet başarısız da olmadı aslında, kupa aldı, çok değerli bir ikincilik ile şampiyonlar ligi biletini aldırdı ama gelecek sezon için camianın büyük bir çoğunluğuna ümit verdiğini söylemek iyimserlik olurdu. insan olarak buram buram kalite kokuyordu. tipik birer fenerli olan arkadaşlarım bile düzgün kişiliğinden dem vururdu hep. kalıp da ona inanmayan, ergen kağıt şakalarıyla onunla dalga geçtiğini zanneden ibişlere kapakları takmasına şahit olmak isterdim ama kalması ciddi bir risk taşıyordu bu bir gerçek. kendisi ile sezona iyi bir başlangıç yapamasaydık, büyük homurdanmalar tepkiler üzerine bütün sezonu kaybetme noktasına gelme ihtimalimiz az değildi. ben naçizane bir taraftar olarak her şeyin en iyisini diliyorum ona. hakediyor çünkü. yolu bahtı açık olsun.
  • 3586
    fan boylarının badem gözlülükte bokunu çıkardığı teknik direktör.

    adam açık ve net manchester city gibi 500 milyon euro'luk bütçe bulamayınca başarılı olamayacağının farkında olarak yolları ayırdı. kimse maval okumasın. ocak ayında yapılan gereksiz transferlerle üstümüze binen maddi külfet de cabası.

    gerçi mancini'den çok süper kurumsal'ın hesabını vermesi lazım bu durumun. sen fatih terim'i kov yerine mancini'yi getir 3-4 senelik sözleşme yap, sonra sezon sonunda yolları ayır, e o zaman fatih terim'e yaptığın gibi 1+1 yapsaydın sezon sonu başarılıysa tamam veya devam derdin.

    haa doğru o fatih terim tabi ağzına sıçsan ses etmez, galatasaray'ın elemanı, mancini ise sinyor.

    bakalım göreceğiz süper kurumsalın vizyon çapını. kendisine o vizyonlu başkan sıfatını kazandıran fatih terim'i kovduğundan beri mantıklı çok hareketini görmedik.

    vizyon sadece drogba, sneijder transferi yapmak değildir. öyle olsa bütün arap sermayeli takımlar vizyonda uzay olurdu.
  • 3590
    pardon filmini izleyenler bilir. ibrahim, muzaffer ve aydın işlemedikleri suçlar yüzünden hapise düşerler. mahkemede muzaffer'in akrabası olan avukat savunmalarını yapar ve şu diyolag gelişir;

    ibrahim: senin avukat niye bişeyi beceremedi peki?

    muzaffer: çok kral savunma yaptı kızcağız, zart yasasının zırt maddesine göre anlattı herşeyi hakime.

    ibrahim: anlattı da bi boka yaramadı.

    mancini'nin de futbol bilgisi aynı o avukat olan hanım kızımız gibi. taktik bilgisi dağları aşar, maç içinde hamle üstüne hamle yapar. bizde de bu şekilde sürekli rotasyon, sürekli farklı taktikle oynattı takımı. ama bi boka yaramadı işte.
  • 3591
    kendisi iyi kalpli iyi niyetli beyefendi bir insan, tecrube ettigimiz uzere korkak ve yetersiz bir teknik direktordur. kendisi ilk geldiginde on yargiyla doluydum. allahi var kendisi beni ocak ayina kadar utandirdi ve iyi denebilecek bir performansla takima genclestirme adi altinda bircok takviye yapti ve clde tur atlatti. o sirada ligde ustuste 3 mac super oynadik ve kendisi hakkinda cok iyi seyler dusunmeye sevketti beni. ama o 3 mac disinda galatasarayi 2. yarida neredeyse sifira indirdi. ve daha sonra yaptigi 9 transferin neredeyse sadece 1 tanesini kullanip digerlerini neredeyse hic oynatmayarak galatasaray icin yanlis adam oldugunu bizlere kanitladi. ve sonradan iyice one cikmaya baslayan aman kaybetmeyelim tadimiz kacmasin ali riza bey tadinda oynanan deplasman maclari, art arda gelen beraberliklerle galatasaray seviyesinde yetersiz bir teknik direktor oldugunu kanitladi.

    evet kendisi interi cityi calistirmis olabilir. kendisinin bir sonraki duragi buyuk bir kulup olacak da olabilir. ama bu kendisinin sansli oldugunu ve maddi acidan rakipsiz ekipler disinda basarili olmasinin guc oldugu gercegini degistrimiyor. en guclu takima sahip olmadikca sampiyon olamayacak bir bir teknik direktordu ve gitmesi acikcasi galatasarayin hayrina oldu. galatasarayin bu sezon da 20 milyonluk transfer yapip onlari tribunde oturtma luksu yok. ve aci gercek, mancini bu lukse erisemeyecegi hic bir takimda ondan beklenen beklentileri karsilayamayacaktir.

    ancak kendisinin bu savunma futboluyla italya milli takimi basinda sansi olabilir. sifir sifira yada 1 0a kitlenen maclarla turnuvalarda ciddi is yapabilir.

    son olarak kendisi beyefendi, yakisikli ve italyandi. bu ozellikleriyle bir cok insan tarafindan iyi hatirlanacaktir. dedigim gibi iyi niyetlidir, iyi futbolcudur ama teknik direktorluk kisminda ayni sekilde iyi konusamayacagim. onumuzdeki yillarda kariyerini hepberaber izleyip gorecegiz neler olup bitecegini, asla daha guclu ekipler arasindan siyrilip sampiyon yapacagi bir takim olusturamayacak. bir simeone bir ferguson bir mourinho bir senol gunes bir lucescu olamayacak mesela. guardiola gibi sansli olan teknik direktorler kisminda yer alacak mancini. izleyip gorelim, bu entry de burda beklesin.

    yolu acik olsun.
  • 3593
    http://www.sporx.com/...nustu-SXHBQ390058SXQ

    haber ne kadar doğru bilemem ama keşke devre arasındaki transferler yapılmasaymış. transfer yaptık bir işe yaramadı, yapmasaydık aynı yerde bitirirdik.
    bu sene de haber geçen isimleri zorlayabilirdik. şuan kim gelirse gelsin transfer yapmak isteyecek ve ona da çoğu isimde hayır denecek.
    allah sonumuzu hayır etsin.
  • 3594
    italya'da verdiği röportajda yönetimden takıma hakan çalhanoğlu, gökhan inler, freddy guarin, laporte, d'ambrosio, doria, max meyer gibi takviyeler istediğini fakat hiçbirini transfer edemediklerini söylemiş teknik direktör. olurdu veya olmazdı ama adamdaki sırf şu vizyon bile tüm bilinçli galatasaray taraftarının yıllardır beklediği vizyon değil midir? belki kısa vadede lucescu bize başarıyı getirecektir ama uzun vadede mancini'yi çok arayacağız. yine de bu vizyonda ve kariyerde bir adamın galatasaray'ı çalıştırmış olması bile kim ne derse desin çok büyük bir tanıtımdır. umarım ileride doğru bir yabancı sınırlaması, daha doğru bir yönetim anlayışı ve daha sağlıklı bir kulüp ekonomisiyle birlikte galatasaray'ın başında görürüz.
  • 3595
    kendisi iyi hocadır kötü hocadır veya iyi niyetlidir kötü niyetlidir veya adamın dibidir şark kurnazıdır vs. hepsini bir kenara bırakırsak ortaya tek bir gerçek çıkıyor; istikrarı sağlayamadığımız zibilyonuncu hoca. 1996-2000 yıllarında fatih terim'le yakalanan başarıdan sonra galatasaray'ı 2 seneden fazla yönetebilmiş bir tane teknik direktör yok.* şaka gibi ama yok gerçekten. 1996-2000'den önce de jupp derwall'e kadar takımı 2 seneden fazla yönetebilmiş bir tane teknik direktör yine yok. bunları ben değil tarihi kayıtlar söylüyor. şimdi bu noktada ben şunu anlayamıyorum; mancini bu takımın başına neden getirildi daha sonra neden anlaşılamayarak yollar ayrıldı. herşeyi bir kenara bırakarak konuşuyorum; ben şu takımın başında babalar gibi en az 5 sene istikrarlı bir şekilde, şampiyon olsun olmasın önemli değil, bir karakter bir ruh kazandırarak takımı yönetebilecek bir teknik direktör görmek istiyorum artık. terim'den sonra mancini'nin gelişi, onu kabullenebilme aşaması hiç kolay olmadı ve hepimiz bu sezon olmasa da en kötü önümüzdeki sezon sonu kendisinin bir şekilde ayrılacağını hissediyorduk sanırım. böyle bir hissiyatı oluşturuyorsanız orda başarının olması imkansızdır zaten. mancini de bunun farkında olarak çekti gitti. şimdi de mancini yerine konuşulan teknik direktör 69 yaşında olan ve büyüklüğünü kimsenin tartışamayacağı mircea lucescu. lucescu'yu bende çok severim, buyursun gelsin başımın üstünde de yeri var ama adam 69 yaşında, 5 sene daha yaşayacağı bile şüpheli yani. keza aynı şey 69 yaşındaki jupp heynckes için de geçerli. bakın bu adamların büyüklüğünü tartışmıyorum bile benim tartıştığım nokta başka. zira zamanında lucescu'nun gönderilmesi çok koymuştu bu taraftara çünkü o dönemde istikrar sağlanabilseydi şu an shakhtar donetsk'in olduğu noktada biz olabilirdik. hangi birimiz shaktar'a bakıp iç geçirmedi ki şu son 10 senede. lucescu'dan sonra içimize umut tohumları eken, kısıtlı kadroyla bizi şampiyon yapan, bu istikrarı sağlayabilecek potansiyele sahip erik gerets'e de aynı tarife uygulandı. gayet başarılı olan adamı apar topar yollayıp yerine 70 küsür yaşındaki karl-heinz feldkamp'ı getirdiler. gerets için cebinde akrep olanlar feldkamp için gayet cömert tavırlar sergilemeye başladı.* sonra noldu? adam sezonu bile tamamlayamadı ama takım şampiyon oldu. hepimiz gaza gelmekle meşguldük o dönemde yok 11 türk oyuncuyla sahaya çıktık, yok son 6 maç teknik direktörsüz oynadık vs. nidalarıyla. kimse gerets'i hatırlamıyordu bile şampiyonluk sarhoşluğuyla. o şampiyon olan 2007/2008 kadrosuyla gerets'in neler yapabileceğini hep merak etmişimdir. istikrar sağlansaydı devamında neler olurdu az düşünmemişimdir. 1 sezon, 1 buçuk sezon, 2 sezon durup sonra giden ya da gönderilen teknik direktör görmek istemiyorum ben artık. çok mu zor bu iş ya. sadece 5 sezon üst üste takımın başında olacak, takıma bir karakter, bir ruh kazandıracak bir hocayla çalışmak çok mu zor. bu 5 sezon içine 1 veya 2 şampiyonluk sıkıştırsın ya da 5 sene üst üste şampiyon olsun hiç umrumda değil, sadece kulübeye baktığımda güven veren bir istikrar abidesi görmek istiyorum. hepimizin övünüyoruz, avrupa'nın sayılı kulüplerinden biriyiz diyoruz, ama koca kulüp tarihine baktığımızda 1905'den beri şu takımı 5 seneliğine emanet ettiğimiz tek bir isim yok.* sürekli yeni bir hoca, yeni bir heves, yeni bir yapılanma gibi durumlarla sertab erener'e bağlamaktan çok sıkıldım ben artık. bu takım istikrarı yakaladığında tarihinin en büyük zaferlerini yaşadı. terim ve derwall'le yakalanan istikrarın bir sonucu olarak avrupa arenasında yakalanan başarılar bunun en somut kanıtlarıdır.(u: şampiyon kulüpler kupası yarı finali döneminde teknik direktörümüz mustafa denizli olsa da derwall'in yardımcılığını yapmış olmasından sonra o göreve gelmiş olması istikrarın göstergesidir zira ekol aynı ekol.) bu yüzden istikrarı derwall ve terim gibi isimlerden daha da öteye götürebilecek biriyle iş başı yapmadığı sürece bu takım, bizim o hayalini kurduğumuz şampiyonlar ligi organizasyonunda 10 senede 1-2 çeyrek final oynamaktan öteye asla gidemeyecek.
  • 3598
    yazmayayım yazmayayım diyorum ama hakkında hala saçma sapan özelliklerle övüldüğünü görünce dayanamıyorum.

    arkadaşım ne vizyonu ne kariyerinden bahsediyorsun. "hakan çalhanoğlu, gökhan inler, freddy guarin, laporte, d'ambrosio, doria, max meyer" istemek mi vizyon? uzun vadede neden arayacakmışız kendisini.

    500 milyon euro'luk man city'i şampiyonlar ligi gruplarında sonuncu yapmasını mı arayacağız aynı sezon fatih terim ile çeyrek final görürken.

    veyahut -umarım olur- lucescu ile yaşayacağımız başarılar mı mancini'nin özlemine sebep olacak?

    kısa ve net beklediği transfer ücretleri olmadığı için ayrılmıştır. idealist kısıtlı imkanlarla sistemle bir kulübü bir yerlere getirecek çap kendisinde yoktur. zoru gördü mü anında topuklamıştır.

    ona arap veya rus sermayeli zengin takımlar emanet edilmelidir. hiçbir zaman bir lucescu bir fatih terim olamaz.

    daha 1 sene önce aydın, emre çolak, sabri, hakan balta ile çeyrek final oynarken, mancini gelince "bu takım enkaz yeaa" diyip duranlar türemiştir sırf mancini'ye toz kondurmamak için.

    adam ayrıldı gitti, bana göre başarısız bir sezon geçirdi. şampiyonluk yarışına bile giremedi iki senede 20 puan fark attığımız şikecilerin şampiyonluğunda büyük rol oynadı. teneke türkiye kupasını zaten ben başarıdan saymıyorum. fenerbahçe'ye 5 attığımız tr kupa finali dışındakilerin pek fazla da bir önemi yok.
  • 3599
    son röportajından anlaşıldığı üzere fikir ayrılığından dolayı ayrılmıştır. bu konudan onu eleştirmek de yüceltmek de doğru olmuyor bana göre. ne gökhan inler'i, hakan çalhanoğlu'nu, doria'yı istedi diye vizyoner oluyor, ne de istediği transferlerin yapılmaması nedeni ile istifa etmesi sonrası korkak. fikir ayrılıkları olabilir hoca ve yönetim arasında. burada yapılması gereken en mantıklı hareket de yolları ayırmaktır. kaldı ki kendisinin istediği doria, meyer, guarin'i falan getirmek mesele değildi belki, oynatmaktı asıl problem. yabancı sınırı gibi çağ dışı bir uygulama varken kalıp uğraşmak, kendisini kasmak istememiştir. gayet anlayışla karşılamak lazım.

    nihayetinde mancini gerçekten dahi bir adam, çok iyi bir taktisyen olabilir ama kendisi ilk geldiği anda da, deplasmanlarda varlık gösteremezken de, bursa'ya veya akhisar'a içeride 6 tane atarken de bizim için doğru kişi değildi. yabancı sınırını kaldırtmadan mancini gibi hocaları türkiye'ye getirmemek lazım. o yüzden ayrılık kararı alması da isabet oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın