1
2009 yılında cenova'da çalışıyordum. türkiye'de tatilde olan arkadaşım dönmüş, tatil hatıralarını anlatıyordu. de bellis ve ben dinliyoruz. istanbul'a uğradığını ve kulübü için tesisleri gezdiğini filan anlattı. bir ara de bellis ona döndü ve " florya nasıl " dedi. "galatasaray yani" diye ilave etti. de bellis'i şahsen tanımıyordum. ismini biliyordum. bir anlam veremedim. arkadaşım sadece gülümsedi. ağır bir lehçe ile konuştular. ikisi de italyandı, anlayamadım. arkadaşım galatasaraylı olduğumu biliyordu. konuşma sonrası yürüdük. bana "galatasaraylısın değil mi, bununla gurur duymalısın" dedi. ben "neden" desem de konuşmayı bırakmadı." de bellis istanbul'a ve tutkulu galatasaray'a büyük hayran" dedi. sevdiğin bir şarkının radyoda çalması gibiydi. harika bir histi. benimle kafa bulduğunu düşünüp de bellis'e konuşmanın detayını sordum: " florya nasıl, parsonel eksikleri var mı " diye sormuş şakayla karışık. bu konuşmadan sonra kendisi juventus'a gitti. antrenörlük konusunda ulusal bir yıldız idi. birçok oyuncu yetiştirip ölümsüzlüğe imza attı.