1
iş sağlığı ve güvenliği ile hayatımıza giren bir kavram. lakin iş güvenliği sadece işçilerin sağlığını ve güvenliğini korumak değil aynı zamanda üretimin güvenliğini de korumayı hedefler. risk değerlendirmesi bugün hayatın bir çok alanında kullanılmakta. havaalanında risk değerlendirmesi sonucu incelemeye alınan bir turistin midesinde uyuşturucu ile ülkemize giriş yaparken yakalandığını okumuştum en son.
peki futbolda bu risk değerlendirmesi ne derece uygulanıyor. az biraz uygulanıyorsa bilinçli bir uygulama yok. özellikle futbolcu transfer edilip yüklü sözleşme yapılırken ciddi bir risk değerlendirmesi yapılması gerektiği kanatindeyim. öyle kafadan değil. yazılı bir takım sorular, skalalar yapılıp ona göre bir maaş belirlenmeli.
mesela bir yabancı futbolcuyua 4 milyon euronun üzerinde bonservis ödüyoruz. şu soruları soracağız. oyuncu kaç yaşında, fizik kalitesi ne durumda, kariyerinde sakatlık sorunu yaşamış mı? sonrasında bonservisli transfer yapma ihtimali var mı? bu transferi avrupa'ya yapma ihtimali var mı? avrupa'da burada kazanacağı kadar para kazanabilir mi?
yada bir oyuncuya 2 milyon euronun üzerinde maaş mı veriyoruz. yine benzer soruları vereceğiz. ona göre bir risk grubu belirlenip o risk grubuna göre de bir maaş koyulacak. bonservisi elinde bir oyuncu almadığımız sürece de bu kurallara mutlak suretle uyulacak. mesela tolga ciğerci'ye bak kardeş yaptığımız risk değerlendirmesi sonucunda sezonun yarısını sakat geçiren bir oyuncu olduğundan bizim için yüksek riskli grupta olduğunu tespit ettik sana 2 milyon euro garanti para veremeyiz denecek. ya da zam isteyen gomis'e bak kardeş 33 yaşındasın, sana bonservis ödedik, imza parası ödedik sözleşmeni yenilersek futbolu burada bıkakırsın bu sana ödenen bonservisin havaya gitmesi demek. yaşın 33 fiziğin şimdiden düşmeye başladı. sözleşmenin son yılı daha da düşecek. sana zam verirsek bu sene karşılığını versen bile sonraki sezonlarda karşılığını vermen mümkün değil yüksek risk teşkil ediyorsun zam yapamayız denecek.
bizim ülkemizde yapılmıyor bu ama avrupa'da yapanlar olduğuna adım gibi eminim. mesela manchester united 30 yaşını geçen hiç bir oyuncusu ile kesinlikle 1 yıldan uzun sözleşme imzalamıyor. bu oyuncu rio ferdinand bile olsa imzalamıyorlar. çünkü kimse manchester united'dan büyük değil ferdinand artık manchester united seviyesinde değilse qpr'nin yolunu tutar. yada rooney artık manchester united seviyesinde değilse abd'nin yolunu tutar. bizde ise bi oyuncuya kafa takıldı mı sakat olsun, sorunlu olsun, yaşlı olsun bakmaksızın dolgun ve her sene maaşı yükselen sözleşmeler sunuluyor. çünkü arada cepleri dolan birileri oluyor illaki. türk futbolunun ekonomik olarak batışa geçtiği, paraların mutlaka geri dönüşünün olması gerektiği şu dönemde sözleşme yapılırken mutlaka bir risk değerlendirmesi yapılması gerektiğine inanıyorum.
peki futbolda bu risk değerlendirmesi ne derece uygulanıyor. az biraz uygulanıyorsa bilinçli bir uygulama yok. özellikle futbolcu transfer edilip yüklü sözleşme yapılırken ciddi bir risk değerlendirmesi yapılması gerektiği kanatindeyim. öyle kafadan değil. yazılı bir takım sorular, skalalar yapılıp ona göre bir maaş belirlenmeli.
mesela bir yabancı futbolcuyua 4 milyon euronun üzerinde bonservis ödüyoruz. şu soruları soracağız. oyuncu kaç yaşında, fizik kalitesi ne durumda, kariyerinde sakatlık sorunu yaşamış mı? sonrasında bonservisli transfer yapma ihtimali var mı? bu transferi avrupa'ya yapma ihtimali var mı? avrupa'da burada kazanacağı kadar para kazanabilir mi?
yada bir oyuncuya 2 milyon euronun üzerinde maaş mı veriyoruz. yine benzer soruları vereceğiz. ona göre bir risk grubu belirlenip o risk grubuna göre de bir maaş koyulacak. bonservisi elinde bir oyuncu almadığımız sürece de bu kurallara mutlak suretle uyulacak. mesela tolga ciğerci'ye bak kardeş yaptığımız risk değerlendirmesi sonucunda sezonun yarısını sakat geçiren bir oyuncu olduğundan bizim için yüksek riskli grupta olduğunu tespit ettik sana 2 milyon euro garanti para veremeyiz denecek. ya da zam isteyen gomis'e bak kardeş 33 yaşındasın, sana bonservis ödedik, imza parası ödedik sözleşmeni yenilersek futbolu burada bıkakırsın bu sana ödenen bonservisin havaya gitmesi demek. yaşın 33 fiziğin şimdiden düşmeye başladı. sözleşmenin son yılı daha da düşecek. sana zam verirsek bu sene karşılığını versen bile sonraki sezonlarda karşılığını vermen mümkün değil yüksek risk teşkil ediyorsun zam yapamayız denecek.
bizim ülkemizde yapılmıyor bu ama avrupa'da yapanlar olduğuna adım gibi eminim. mesela manchester united 30 yaşını geçen hiç bir oyuncusu ile kesinlikle 1 yıldan uzun sözleşme imzalamıyor. bu oyuncu rio ferdinand bile olsa imzalamıyorlar. çünkü kimse manchester united'dan büyük değil ferdinand artık manchester united seviyesinde değilse qpr'nin yolunu tutar. yada rooney artık manchester united seviyesinde değilse abd'nin yolunu tutar. bizde ise bi oyuncuya kafa takıldı mı sakat olsun, sorunlu olsun, yaşlı olsun bakmaksızın dolgun ve her sene maaşı yükselen sözleşmeler sunuluyor. çünkü arada cepleri dolan birileri oluyor illaki. türk futbolunun ekonomik olarak batışa geçtiği, paraların mutlaka geri dönüşünün olması gerektiği şu dönemde sözleşme yapılırken mutlaka bir risk değerlendirmesi yapılması gerektiğine inanıyorum.