takımımızın nani'yi transfer edeceğinin yüksek sesle konuşulduğu şu günlerde, transfer gündemimizde olmamasıyla şaşırtan, klas futbolcu. sneijder'in olduğu yerde ne gerek var falan denebilir ancak 4-3-1-2'nin olduğu yerde de nani'ye gerek yok. sonuçta nani bir amrabat değil ki ikinci yarının 60. dakikasında sneijder yerine oyuna alasın, 4-4-2'ye dönesin. belli ki doğrudan ilk 11 için alınacak. bu da şu anlama geliyor, burak yılmaz'ı satıp, nani'yle birlikte bir de sol açık alacağız -ki bu türk olmak zorunda ve akla gelen tek isim arda turan'dır- ve 4-2-3-1 dizilimine döneceğiz, ancak şu da var ki carlinhos'u da transfer ettiğimiz söyleniyor, bu da fatih hoca'nın kanatlardan hücuma destek görevini tamamen beklere bırakacağını gösteriyor bana göre. nani transferi saçma olacaktır ve takıma oturtulması zor olacaktır. yani nani'nin düşünüldüğüne pek inanmıyorum.
kaka'ya gelirsek kendisi şu 2 düşünceyle aklıma geldi;
öncelikle didier drogba 2013-2014 sezonunda 36 yaşında olacak ve 40-50 maçlık bir periyotta devamlılık göstermesi bana göre imkansızdır. chelsea'deki son dönemlerinde bile önemli maçların önemli dakikalarında ağırlığını koyuyordu. kaka da drogba'nın yorgun olduğu dönemlerde takımımızın 4-3-2-1 dizilimine dönmesiyle burak'ın arkasında sneijder'le yan yana oynayabilir. sneijder'den farklı olarak gizli forvet konumuna yakın oynayacaktır. bu da drogba'nın burak'a sağladığı katkıları kaka'nın da sağlayabilmesi ihtimalini doğurur.
ikinci seçenekse bundan da abartılı. tüm silahların bir arada kullanılması, tam fatih terim işi bir durum. 4-3-1-2 oynanır. orta saha üçlüsünü sneijder, melo
* ve selçuk oluşturur. forvet arkasında kaka, ilerideyse drogba ve burak oynar.
evet ne kadar fantastik olduğunun ben de farkındayım, ama dediğim gibi bu kadro nani'li bir kadrodan çok daha mantıklı duruyor. ayrıca benim burada yazarken bile heyecandan ellerimi titreten bu futbolcular birbirleriyle uyum sağlarsa, şampiyonlar ligi kupası kesinlikle bize bir hayalden çok daha yakında olacaktır.