resim
Recep Çetin
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:59
Uyruk:Türkiye
  • 3
    http://bandieras.blogspot.com/...ara-sayg-durusu.html

    değeri bilinmeyen ustalara saygı duruşu: recep çetin

    1985 yılında, doğup büyüdüğü şehrin takımı olan sakaryaspor'da ilk kez profesyonel olduğunda henüz 19 yaşındaydı. ve sanırım kariyerine başladığında ülkedeki sağ bek kavramını tamamen değiştireceği hiç aklına gelmemiştir..

    recep çetin. futbolla ilgilenenlerin ağızlarında farklı tatlar bırakan bir isim. fakat bu bakış açısı farklılıklarının sebebi kesinlikle kendisi değildir. futbolun 'televole' tarafına bakmak isteyen 'sözde' seyirciler, onu şu yönleriyle hatırlarlar :

    * 19 eylül 1990 tarihinde oynanmış malmö-beşiktaş maçında, kendi kalesine rövaşatayla gol atmıştır. haydi hep beraber gülelim, dalga geçelim değil mi (!)

    * beşiktaş formasını terletirken çıktığı bursaspor maçında topu 40 metreden doldurmuş, o top da gol olmuştur. maçtan sonra da 'bilerek vurdum kardeşim!' demiştir. nasıl mantıksız değil mi (!)

    * lakabı takoz recep'dir. penaltıyı taca attığı rivayeti üzerine verilmiştir bu lakap kendisine (!)

    * çok çirkin bir adamdır, sihirli gülümsemesi falan yoktur. göz zevkini bozar tribünlerin (!)

    gördüğünüz üzere, salt eleştiriye dayalı bir mantığı olan kişiler, recep çetin'i bu şekilde özetleyebilirler. ancak gelin, biz bu efsanenin hakkını, kendi kariyerini anlatarak verelim :

    * 18 yıllık profesyonel futbolcu kariyeri vardır. oynadığı takımların hemen hemen hepsi iddiası olan takımlardır.

    * 1988-1998 yılları arasında tam 10 yıl boyunca beşiktaş formasını terletmiştir. 274 lig maçında forma giymiş, 4 lig, 3 türkiye kupası, 4 cumhurbaşkanlığı kupası, 2 başbakanlık kupası ve 5 tsyd kupası şampiyonluğu yaşamıştır.

    * 56 kez milli formayı giymiş, ve bu özelliğiyle halen beşiktaş'ın en çok milli formayı giyen futbolcusu olma özelliğini korumaktadır.

    * gordon milne döneminde nağmalup şampiyon olan takımın demirbaşlarındandır. herkes maf tayfasından bahsederken, milne'nin işaret ettiği geri dörtlü recep-gökhan-ulvi-kadir'in bir parçası idi.

    * rıza çalımbay'dan sonra 1996-99 yılları arasında beşiktaş futbol takımı kaptanlığını başarıyla yürütmüştür.

    bunca başarıyı, bir italyan ya da ispanyolda görmüş olsaydık, taksim meydanına heykelini dikerdik herhalde. ancak ülkemizdeki yabancı kompleksi gereğince, recep gibi oyuncular, sürekli başka özellikleriyle akıllara geliyor.

    biz de bandiera's blog olarak, recep ve recep gibi hakkı teslim edilmeyen futbol işçilerini burada anıp, insanların akıllarına bu efsanelerin başarılı kariyerlerini anlatarak getirmeye çalışacağız. muaffak olmamız dileğiyle..
  • 7
    --- alıntı ---

    besiktas'in samiyonluk maci. star tv macin naklen yayin hakkina sahip. özel televizyonlarin birbiri ardina kuruldugu yillar. kanal 6 yeni kuruluyor ve star'dan sürekli adam caliyor. spor servisindeki tüm yayincilar kanal 6'ya transfer olunca yönetmen mecit bestepe ne yapacagini sasiriyor. kanalin patronu "ne yap et bu maci yayini yap" deyince aklina o anda iyi oldugunu sandigi bir fikir geliyor. beyoglu'nda oturan yesilcam emekcilerinden yardim istiyor. yesilcamcilar "olur abi" diyorlar. "biz yapariz yayini". mac günü gelip catiyor. mecit bestepe merakindan yerinde duramiyor. kalkip o da inönü stadina gidiyor. maci canli yayinlayacak on iki kisilik ekipten profesyonel televizyoncu olan tek kisi macin yönetmeni. yani mecit bestepe. hatta resim seciciligini de kendisi yapiyor.

    kameramanlarin hepsi yesil cam'dan.mac basliyor. kameramanlar sinema filmi cekmeye alistiklari icin sürekli pozisyon kaciriyor. sanki yönetmen cikip "olmadi bastan alalim" diyecekmis gibi.. son derece agirlar. rejide oturan yönetmen sinir küpü olmus durumda. sagdan besiktas'li recep topla kaymaya basliyor. yönetmen kulakliktan kameraya bagirmaya basliyor "kameraaaaa, recep'i yakala, recep'i yakala!". ve en olmadik sey oluyor. saha kenarindaki kameraman kamerayi birakip recep'i yakaliyor. mac duruyor. besiktas'li recep dönüp kameramana bagiriyor. "ne yapiyorsun kardesim, manyak misin sen ?" polisler sahaya giriyor. yönetmen rejiyi birakip sahaya daliyor ve kameramani dövmeye basliyor. mac bir yesilcam dramina dönüsüyor.

    --- alıntı ---

    http://devrimderki.blogspot.com.tr/...ayin-seyirciler.html
  • 8
    babamdan, veya amca çocuklarından duymuştum birazdan anlatacağım bu hikayeyi. doğru olup olmama konusunda bir netlik olmadığı gibi, sorumluluğu da üzerime almıyorum, haberiniz olsun. fakat böyle bir şeye eşşek gibi güldüğümü hatırlıyorum, orası net.

    işte bahsedilen zaman milenyumun ilk zamanları, veya milenyuma beş kala. recep istanbulspor forması ile futbola noktayı koymak üzere kendisi adına düzenlenen jübile maçında oyundan alınırken alkış ve tezahürat tufanı arasında kalır. karşılık vermek adına tribünleri selamlarken, aynı zamanda o dönemler serbest olan muhabirlerin saha içine dalma hikayesini fırsat bilen bir muhabir, recep'in yanına gider ve onun duygu ve düşüncelerini sorar. işe klasik 'ne hissediyorsun, bundan sonra ne yapacaksın' suallerinin ardından spor muhabiri recep'e kaç gol attığını sorar. oldukça şaşırmış haldeki recep'in cevabı ise insanı yaracak şekildedir:
    'kendi kaleme mi?'

    şimdilerde sabri'nin, veya yakın bir zaman öncesine dek ibrahim üzülmez'in* bayrağını taşıdığı bu kazma futbolcu ekolünün en hakiki temsilcilerinden birisiydi takoz recep. fakat teknik kapasite yönünden kısıtlı bir oyuncu olmasına rağmen, oldukça istikrarlı ve güçlü bir sağ bekti.

    şöyle de efsane bir golü söz konusudur:

    https://www.youtube.com/watch?v=mKQgU86nzGY
App Store'dan indirin Google Play'den alın