76
eski yılların şov işidir. lakers ve ferrari son yıllarda başarılar mı bilmiyorum, golden molden şampiyon oluyordu en son. degillerse bu şovcular patlamış olmalılar.
77
real madrid 'i chicago bulls 'u ve mc laren mercedesi tutuyordum. diğerleri şovcu primci tayfa :)
78
2000 yılında 10 yaşında olduğumu düşünürsek çok da vurmayın abiler. en çok kimi görürsem onu tutuyordum herhalde.
79
80 lerin sonu 90 larin basinda cocuk olanlarin cogu bu tayfadan. hala schumacher in iyilesmesini beklerler ayni zamanda.
80
milan ve dallas mavericks'i tutarak sıyrıldığım, ferrari yüzünden tam kopamadığım durum. az şov iyidir yine.
81
bu dönemde hızlı bir üye artışı olabilir. real'in avrupaya ambargo koyması, lebron gibi bir efsanenin los angeles'a geçmesi ve f1'de ferrari'nin tekrar zirveye oynamasıyla yeni nesilden de katılanlar olacaktır.
çocukluğumuzdaki güzel günler de geri gelir mi ki acep? :)
83
basarıyı ve kazanmayı sevmektir. ben galatasaray' ı da basarılarıyla sevdim, ligde 2. 3. olsun diye değil. öyle olsa beşiktaş' ı severdim.
84
her branşın en iyisini izleme, keyif alma hevesidir.
kendi adıma sempati duyduğum takımlar ya da sporcular var ama hiçbiri "tutuyorum" seviyesinde değil. mesela nba'yı takip etmem fakat jordan'a ait kesitleri saatlerce izleyebilirim. moto gp'yi de takip etmem mesela ama rossi'nin eski efsanevi yarışlarını zevkle izlerim.
mesela 90'lı yıllarda milan inanilmaz keyif verirdi ama tutmazdım taraftar gibi, şimdi ise hiçbir özelliği kalmadıği gibi, genç nesilden birisine söylediğimde "deli misin abi ne milan'ı" şeklinde tepkiler alıyorum.
sözün özü, o dönem milan'dı, geçen sezon man city, 2000'li yıllarda barcelona... çoğu insan en iyinin başarılarına tanık olmak ister. 100 metre finalinde bolt rekor kırsın da biz de izleyelim istersin. yüzme yarışlarını takip etmezsin ama phelps'i merak edip izlemek istersin. x ülkeden halter meraklısı birinin naim süleymanoğlu'nu izlerken aldığı keyif gibi.