premier league izledikten sonra süper lig izlemek

• 1

  yazın klimalı odadan klimasız odaya geçmek gibi bir his. hareketli, topun bir o kale, bir bu kalede olduğu, oyunun habire durmadığı premier league maçından sonra iki tane takımın yuvarlak bir nesneye birbirlerine attıkları maç oynanır. aynı zamanda victoria secret defilesini izledikten sonra sokağa çıkma hissi de verebilir.
• 2

  oyun kalitesi ve tempo farkını tolere edebiliyor insan ama hakemler çok göze batıyor. hakemler öyle bir standarda sahip(!) ki bugün varda verilmeyen penaltılar türkiyede verilmese amerikan başkanı dahil herkes devreye sokulur o hakemler mhk tarafından* yanlı tutumdan düdük astırılırdı.
  
  çok kötü bi futbol iklimimiz var.
• 3

  kalite farkı şöyledir;
  
  https://gss.gs/v5k.jpeg
• 4

  adamlar istedikleri kadar sert olsunlar, niyet topaysa faul çalınmıyor. ama oyuncular da birbirleriyle dalaşmıyorlar, çatır çatır top oynuyorlar. bizde 3 hava topundan 1'ine faul çalınıyor.
  
  ayrıca var kullanımı muazzam. uğur meleke de geçenlerde yazdı. var hakemi pozisyonda %100'lük bir hata görmezse müdahale etmiyor, orta hakemin takdirine bırakıyor. müdahale de zaten kısa sürüyor.
  
  ayrıca adamlar vardaki ofsayt incelemesinde kendilerine 29 saniye hedefi koymuşlar. 29 saniyenin altında bir sürede pozisyonu incelemeye çalışıyorlarmış.
• 5

  göze garip gelen bir durum ancak arada ekonomi, mentalite ve en önemlisi kalite farkı olduğunun da bilincinde olmak lazım. türk futbolu'nun eleştirilecek birçok yönü var ancak bunlardan birisi premier lig ya da muadili liglerle-takımlarla kıyaslanmak, kıyaslanarak eleştirilmek değil.
• 6

  (bkz: attan inip eşeğe binmek)
  
  kıyaslamak pek mantıklı değil elbet. birisi dünyanın en değerli ligi, diğeri her sene masa başı oyunların oynandığı, şampiyonun sahada değil de kulislerde belirlemeye çalışıldığı lig.
  
  aşkımız olmasa dönüp bakılmayacak ligimiz var.