• 73
    doğumu taa 1930'ların sonlarına dayanan; basketbolun en çok bilinen takımlarından biri olan; şu zamana kadar nba basketboluna sayısız figür sunmuş bir franchise'dayız an itibarıyla. müzesinde 3 lig, 9 da konferans şampiyonluğu bulunan philly'nin geçmişinde kimler yok ki; allen iverson, charles barkley, dikembe mutombo, julius erving, moses malone, wilt chamberlain... liste uzar gider. şu sıralar türk basketbolunun, bir sixer olan furkan korkmaz sayesinde philly'le daha bir haşır neşir olduğu da gerçek. philly bir açıdan farklı bir anlam da taşıyor aslında bizler için. şehrin yani philadelphia'nın bağlı olduğu pensilvanya eyaleti siyasi iklim noktasında türkiye için önemli, malum.

    pensilvanya demişken; küçükken transilvanya'yla pensilvanya'yı hep karıştırırdım. vampirler birinden birindeydi ama hangisindeydi bilemezdim. madem transilvanya'ya da atıfta bulundum, o zaman şu anki ismi "erdel" olan lokasyonla alakalı güzel bir gezi yazısını da iliştiriyorum entariye, konumuzdan bağımsız ama:

    https://gezimanya.com/...-diyari-transilvanya

    mevzuya dönüyorum.

    sixers ya da tam adıyla 76ers ne anlama geliyor?

    franchise'ın temelinde 1939 yılında kurulan syracuse reds takımı var. yalnız çoğu kaynakta organizasyonun kuruluş yılı 1946 olarak gösteriliyor; reds hiçbir zaman profesyonel olarak bir ligde var olmadığından dolayı bu kısım pas geçiliyor. neyse. gelelim resmi kuruluşa; 1946 yılında syracuse nationals'a evrilen reds resmi olarak profesyonel lige adımını atıyor o dönem.

    bir süre (17 sene) syracuse'te takılan franchise, warriors'ın philly'i terk edişinden 1 yıl kadar sonra pılısını pırtısını toplayıp pensilvanya'ya doğru göç ediyor. organizasyon philly'e taşındığında yöneticiler yeni bir isim arayışına giriyor. ilk başta birçok franchise'ın yaptığı gibi halka gitme fikri ağır basıyor lakin daha sonra bu düşünceden cayılıyor. bunun en önemli sebebi şu; philly'nin abd siyasi tarihi açısından önemli bir yeri var; 1776'da imzalanan amerikan bağımsızlık bildirgesi philadephia topraklarında kaleme alınmıştır. işte, 76ers'taki 76 vurgusu bu detaya bir gönderme. benzer şey san francisco 49ers amerikan futbolu takımı için de geçerli.

    olay bundan ibaret ahali.

    basitliğe, sadeliğe, kısaca minimalizme aşığım ama 76ers'ın eski logosu daha ikonikti, belirtmeden geçmek istemedim. :(

    https://gss.gs/iQf.jpg

    sixers şu sıralar doğu'da 3. sırada bulunuyor ve muhtemelen de 3. olarak bitirecek normal sezonu. aynı zamanda galibiyet yüzdesi en yüksek 5. takımı ligin. çok güzel takım bir kere, gencecik bir kadro. boşuna #theprocess demiyorlar kendilerine. bana kalırsa dario saric varken daha güzeldi ama böyle de kabul. playoff'larda ne kadar ileri gidecekler, bucks'la raptors'ı sollayabilecekler mi bilemiyorum fakat sixers'ı seyretmekten keyif alıyorum. ne diyek, hayırlısı be gülüm mü diyek.

    genelde video'yla bitiriyorum franchise entry'lerini ama bu kez farklı olsun; tarihte meşhur bir philadelphia deneyi olayı vardır, bilen bilir. konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenleri aşağıya alayım (bolca ışınlanma, komplo, paranormal zımbırtı, ufo içerir):

    https://evrimagaci.org/...adelphia-deneyi-1830

    hadi bye.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
  • 79
    yeni bir gm* ve yeni bir koç* ile nba 2020-2021 sezonuna başlangıç yapmaya hazırlanan doğu konferansı takımı.
    nba'de yaptığı sık ve doğru hamlelerle adından söz ettirmiş bir gm olan daryl morey, philadelphia 76ers gibi son senelerde yapması gerekenin aksine işler yapan bir takım için iyi oldu kanaatindeyim. zira nba playoffs 2019'da kawhi leonard'ın ikonik son saniye basketiyle belki de şampiyonluktan olan bir takım için devamında gelen sezonda eksiklerini kapatmaktan ziyade zaten sorunun ana kaynağını oluşturan nedenlere ekleme yaparak sonu hüsran olan bir sezon geçirmişti.
    doc rivers ise ligin demirbaş koçlarından. geçen sezon başına kadar kendisinin en öne çıkan özelliği takım içi motivasyonun sağlanması gibi gözüküyordu. ancak geçen sezon yönetiminde olduğu los angeles clippers'ın pekçoklarına göre en büyük şampiyonluk adayı olarak girdiği sezonda nasıl büyük bir fiyasko ile sezonu sonlandırdığı ortada. üstüne bir de kırılgan ve uyumsuz karakterler olan ben simmons ve joel embiid ile sezon süresince ilişkisi kafamda soru işaretleri oluşturuyor.
    oyuncu piyasasındaki hamlelerine gelecek olursak öncelikle sahip oldukları 2 büyük sıkıntıyı gidermeleri onlar açısından kritik. al horford gibi dizleri bitik ve yaşı kemale ermiş bir oyuncu için akla mantığa sığmayacak 3 yıl 69 milyon $'lık kontrattan çıkabildiler. ve tam da istedikleri tarzda bir oyuncu profili olan danny green'i takıma kattılar. üstüne son 1.5-2 sezonda rick carlisle tedrisatından geçerek oyununu ciddi ölçüde geliştirmiş bir seth curry eklemesi yaptılar. böylece embiid ve simmons'un eksiklerini curry, green ve tobias harris ile önemli ölçüde kompanse edebilme fırsatı buldular. geçen seneye göre en önemli farklarının bu noktada olacağını düşünüyorum.
    bench derinliğinin ise nicelik olarak iyi olduğu kanaatindeyim ama nitelik olarak kafamda soru işaretleri var. dwight howard iyi bir ekleme, matisse thybulle ve mike scott iyi bir derinlik sağlayabilirler. furkan korkmaz şutuyla takımda kendine yer edinebilir ama doc rivers ne kadar kendisini kullanır ondan çok emin olamıyorum. umarım jj redick seviyesi bir oyun kalitesine erişebilir.
    nba draft 2020'de 21.sıradan kentuckyli point guard tyrese maxey'i seçtiler. bu oyuncu hakkında bir fikrim yok. ama okuduğum kadarıyla enerjik yapısıyla öne çıkan bir combo-guard. sezon içinde ne kadar süre alır bekleyip göreceğiz.
  • 78
    nba playoffs 2020'ye ilk turda boston celtics'e süpürülerek veda ettiler. açıkçası ben simmons'ın da seneyi kapamasından sonra zaten kendileri için en iyi ihtimal bile boston'dan 1 maç çalmaktı, onu da yapamadılar.
    ellerinde ligin -tüm dengesizliklerine rağmen- şüphesiz en iyi 3-4 pivotundan biri olan joel embiid varken 34'lük, dizleri bitik al horford'a 4 yıl 110m$ gömüp senelik maaşı taş çatlasa patlasa gümlese en fazla 20m$ olması gereken tobias harris'e 5 yıl 180m$'lık kontrat verirken neyin kafasını yaşadıklarını pek bir sorgulamıştık. görünen köy kılavuz istemedi ve yıllardır sayıkladıkları "process"in kaymağı ucundan gözükmeye başladığı anda affedersiniz ama patır patır içine sıçtılar. ilerisi için kendilerinden hiçbir beklentim yok, "kanser" bir takım kendileri. allen iverson'dan ötürü sempati duyardım ama genel menajerinden tut koçuna, oyuncularına kadar bu kadar salakla dolu bir takım insanın sabır taşını çatlatır. fanlarına sabır diliyorum.
  • 70
    yıllardır çöp takımlarla çöp sezonlar geçirip üst sıralardan yaptıkları draftların hakkını sonunda vermeye başlayan takım. hatta philadelphia sabreden dervishes adeta. ellerinde joel embiid, ben simmons, jimmy butler, tobias harris ve jj reddick gibi çok önemli oyuncular var. ayrıca her ne kadar yaşadığı sakatlıklardan ötürü henüz patlama yapamasa da 2017 draftının 1 numaralı seçimi markelle fultz da onlarda. landry shamet, furkan korkmaz, justin patton ve zhaire smith gibi potansiyelli gençleri var. uzun rotasyonlarında yedekler boban marjanovic, amir johnson, mike scott ve mike muscala gibi kalburüstü basketbolcular. güzel kadro kurdular, merakla bekliyorum ne yapacaklarını.

    düzeltme: muscala ve shamet clippers'a gönderilmiş. shamet'in gidişiyle furkan'ın önü bir miktar açılmış oldu, daha fazla süre alacaktır.
  • 82
    https://twitter.com/...714678344331265?s=19
    artık harden için ben simmons'ın da dahil olduğu bir pakede razı olduğu kesinleşmiş kanser takım.
    önce simmons'a göre bir kısa rotasyonu hazırlayıp danny green, seth curry gibi bu yapıya oldukça da iyi hizmet edebilecek oyuncular alıp sonra o yapıya ters harden'ı getirmeye çalışmak da kendilerine yaraşırdı. "neden kardeşim nedeeennn?" diye haykırasım geliyor kendilerine ama ne beklenir ki yani geçen sene tarihin en aptal kontratlarından biriyle horford'a neredeyse phila'nın anahtarını veren bu takımdan... alın size process amk çok güzel process.
    diğer tarafa bakınca da john wall'un dahil olduğu bir houston, bir de simmons gelirse yine orada da saçma sapan bir hal alacak durum. bilemiyorum altan bilemiyorum...
    philadelphia 76ers yıkılsın yerine avm yapılsın.
  • 58
    sezon boyunca acaba bu sene playoff yaparlar mı diye düşünülen ama gün itibariyle ciddi ciddi konferans finali yapma ihtimali hayli yüksek olan takım.

    normal sezonu birkaç saat sonra tamamlanacak olan nbade, büyük ihtimalle üçüncü sıradan playoff bileti kapıp milwaukee bucks ile eşleşecekler. ilk turu kazasız belasız atlatırlarsa şayet, rakipleri boston - miami eşleşmesinin galibi olacak. ve muhtemel yarı final rakiplerinin her ikisi de sixers'ın hem kalite hem de enerji olarak aşağısında. şahsen desteklediğim ve gerçekten bu sene en az nba finali göreceğini düşündüğüm celtics'te işler baya sarpa sardı gibi gözüküyor irving'in sakatlanıp sezonu kapatmasından sonra. dolayısıyla ben celtics'in, miami'yi öyle ya da böyle bir şekilde eleyeceğini ama irving olmadan genç sixers karşısında duramayacağını düşünüyorum.

    yukarıda belirtilen bir entryde de yazdığı gibi gerçekten 2010'ların başındaki thunder'ı andırıyor bana bu takım. drafttan toplanan geleceğin yıldız adayları; hırslılar, atletikler ve enerjikler. kendilerini konferans finalinde görmek, eski bir iverson hayranı olarak bana birkaç tane keyif birası içtirir sanırım.
  • 59
    houston rockets ile birlikte, 2018'in en keyif veren basketbolunu oynayan takımı.

    bu sene konferans finalini yapabileceklerini daha önce söylemiştim.

    önümüzdeki sene ise, lebron james'i ne kadar çok istediklerini zaten biliyoruz. öyle potansiyelli bir kadrolar ki, tek eksikleri tam da lebron bana göre.

    kim bilir, belki de cedi'den sonra lebron'u, ersan ve furkan'la birlikte görebiliriz.
  • 50
    bu sene artık inanılmaz bir çekirdeğe sahip oldular. markelle fultz, ben simmons, joel embiid çekirdeği ne olursa olsun değerlidir. ama unutmayalım ki bu adamlar sadece 18 nba maçına çıktılar beraber. napacakları o yönden soru işareti. bu genç çekirdek başarılı olursa ligin en zayıf takımından doğunun en iyi 3 4 takımı arasına zıplayabilir 76ers. kendilerini
    izlemeyi inanılmaz bir heyecanla bekliyorum.

    furkana gelicek olursak, furkanın sahip olduğu yetenekler nba için değerli yetenekler. müthiş bir atlet ve iyi bir şutör. ama bu seviyede napacağını hepimiz görücez. ama furkan gerekli gelişimi gösterirse gerçekten bir x factor olabilir. cedi için aynısını söylemek çok zor. çünkü cedinin iyi yaptığı şeyler nba'de çoğu oyuncunun yaptığı şeyler ama furkan öyle değil o yüzden heyecan veriyo.

    bu sene 76ers birçok açıdan benim için izlenesi bir takım oldu.
  • 81
    ben simmons ve embiid'in başrolde olduğu takım. genel kamuoyunun aksine sempati duyduğum bir takımdır. bahsettiğim ikilinin başrolde olduğu bir projenin şampiyon olmasına ben ihtimal vermiyorum. geçen sene dar olan rotasyon bu sene derinleşti, olumlu hamleler yaptılar ama alınabilecek en büyük başarı doğu yarı finalinden fazlası olmayacaktır.
  • 72
    13 şubat 2019 philadelphia 76ers boston celtics maçında alıcı bir gözle tüm detaylarıyla izlemeye çalıştığım takım. edindiğim sonuç kısmen kimyası bozuk kısmen de çok kötü bir koç tarafından yönetildiği.

    kimya'dan başlayalım. bu ilk 5'e sahip bir takım kolay kolay ele geçmez. ne var ki ben simmons gibi pek çok açıdan ultra yetenekleri olan bir adamdan da oyun kurucu olmaz, olamaz. bir oyun kurucuda olması gereken saha görüşü dışında hiçbir şeyi yok. fiziğini ve potaya hareket eden delici oyun tarzına baksana 2 numara dersin ama şutu yok, luka doncic gibi forvet point desen oyunu iki yönlü oynama konusunda sıkıntılı. bu adamın çok iyi bir şut eğitmeniyle çalıştırılması yoksa takımdan gönderilmesi gerekli. onun oyun kurucu olduğu bölümlerde takım tamamen bireysel yeteneklerle sayı buluyor. mcconnell bile sahadayken daha derli toplu ve organize bir takım görüyorsunuz.

    joel embiid ise gerçekten çok disiplinsiz. çok yetenekli mi? evet? bir süperstar seviyesinde mi? o da evet. ama ben böyle disiplinsiz, umarsız, başına buyruk takılan adamları oldum olası sevmedim. eline geçen her topu kullanmaya endeksli, rakibin pick and roll oyununda kıçını kaldırmayacak kadar da umarsız bir adam.

    tobias harris embiid'in yanında mükemmel bir tamamlayıcı parça olmuş. ismarlasanız ancak böyle olur. gayet iyi takım oyuncusu da. ama henüz takıma yeni olduğu için oyun içinde topla teması diğerlerine göre daha az. jimmy butler hala üretken, hala oyunu iki yönlü olarak çok iyi oynuyor ama yüzünde sürekli bir ben niye buradayım mutsuzluğu var. çeyrek sonunda attığı bir buzzet beater'da bile yüzü gülmez mi bir adamın?

    jj reddick her takımın isteyeceği saf bir şutör. zamanında takım çerçöp ile doluyken buraya geldiğinde çok eleştirilmişti ama şu an takımın önemli bir parçası konumunda.

    sene sonunda bu ilk 5'i tutabilecek imkanları var bu arada. simmons hala çaylak kontratında oynadığı için yedeklerin düşük profilli kalması şartıyla tamamı kadroda tutulabilir ama bir sonraki sene simmons'ın çaylak kontratından çıkmasıyla birlikte ekstradan 65 milyon dolar lüks vergisi ödemek zorunda kalacaklar. bu yüzden ben imkan varken diğer parçaların tutulup simmons'ın mutlaka iyi bir guard karşılığında takaslanmasının uzun vadede takım için çok faydalı olacağını düşünüyorum. bir ricky rubio bile bu takımı bir üst seviyeye taşır.

    ama şu anki halleriyle boston ve toronto karşısında bir adım gerideler gibi geldi bana.
  • 54
    şut atamayan top-10 pickleri ile inanılmaz bir başarıya imza atmış takım. geçen senenin 1.sırası fultz serbest atış dahi atarken can çekişiyor. bir önceki yılın 1.sırası simmons basketbolu potasız oynuyor. kötü şut atıyor falan denemez çünkü arkadaş şut atmıyor. 10 maçta 107 gol yiyen takımın teknik direktörü gibi bakakalıyorum ekran başında. yani hakikaten akıl alır gibi değil diğer tüm takımlar 5 numaralarını bile şutör seçmeye çalışırken, oyun gittikçe hızlanıp, şut odaklı olurken şu draft seçimleri inanılmaz. reddick, bayless gibi veteranlar olmasa çekilir takım değil. doğunun çok kötü olmasından ötürü ufak da olsa bi play-off şansları var.
  • 62
    'trust the process' olayını tamamlamak için takıma lebron'u değil pg13'i katmaları gerek. daha simmons'ın şutu yok ve lebron geldiğinde sevimli hayalet casper takılacak. markelle fultz da hala şut problemleri yaşıyor. takımın katetmesi gereken çok yol var ve bu yolda pg13 onlara gelişimlerini bozmadan önderlik edebilir. ha bence la gibi bir şehir varken 76'ers ile uğraşmaz adam, orası ayrı konu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın