11 mart 2018 galatasaray konyaspor maçı nda batı tribününden bir adet yabancı madde atılmıştı. maçın hakemi onu 4. hakeme götürmüştü. sanırım o yabancı madde sebebi ile pfdk'ya sevk edildik.
asıl ilginci yabancı madde sebebi ile pdfk'ya sevk edilmek değil, böyle bir şey yaptıysak sevk edilmemiz gerekir. ama bu olay çok yakınımda gerçekleşti, fanatiklik yapmıyorum ama hakemin o bir tane atılan münferit maddeyi farkedince heyecanla oyunu durdurması ve 4. hakeme aşırı istekli bir şekilde vermesi.
gerçekten bazen objektif bakamıyor muyum diye sorguluyorum ancak, bu olay tansiyonu bu kadar yüksek, temposu bu kadar yüksek bir maçta hakemin çok zor farkedeceği bir anda adeta altın bulmuş gibi heyecanlanması çok ilginç.
verilen sarı kartlar, verilen penaltılar, sayılmayan goller, verilmeyen penaltılar gerçekten açık arıyorlar ve bizi cezalandırıyorlar. bu çok büyük bir adaletsizlik.
ben batı 125'te izliyorum maçlarımı, inanın bir tane görevli var, gardiyan gibi insanları azarlayarak yerlerine oturtuyor, değil merdiven boşluklarında oturmak başkasının yerinde oturanları bir sürü insanın arasında azarlıyor herkesi yerine oturtuyor. merdiven boşluklarında benim olduğum ve görebildiğim tribünlerde kimse oturmuyor. 30bin kişiye oynadığımız bir maçta merdiven boşluklarını boş bırakmamaktan ceza alıyoruz. stadyum 52bin kişilik, 30bin kişi maç izliyor değil merdiven boşlukları normal koltuklar bile boş kalıyor, ama biz merdiven boşluklarında durduğumuz için ceza alıyoruz.
ben aldığımız cezaları, tartışmalı pozisyonları hiç bir zaman kıyaslamıyorum, bu bir kısırdöngü ama sizde o maçta şunu yapmıştınız, o futbolcu bu maçta aynısı yaptı gibi kıyaslamalar gereksiz bir çıkmaza sokuyor.
ancak kurulduğu günden bugüne vodafone park'ın merdiven boşluklarının nerede olduğunu bile bilmiyorum. göremedim. en ufak bir açıklık yok, bizim yediğimiz kadar ceza yememiştir, merdiven boşlukları konusunda.
nasıl bir tiyatronun içindeyiz. kimlerle hangi şartlarda yarışıyoruz.
bir başka ilginç olay ise,
sadece biz değil, fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş hemen hemen her hafta sevk ediliyor, bununla birlikte değişmeli olarak diğer anadolu kulüplerinden en az 3 tanesi daha sevk ediliyor ve her hafta saha olayları, tribün olayları bilmem ne olayları diyerek olayın nerede ne zaman kim tarafından yapıldığı açıklanmaksızın 100.000, 200.000, 30.000, 10.000 tutarında ceza kesiliyor.
şöyle araştırıp baksak her hafta en az 400.000 cezalardan kasalarına atıyorlardır. buna kim dur diyecek, her hafta düzenli olarak ceza kesiliyor. sanırım bir keresinde aziz yıldırım bu olay hakkında isyan etmişti. kulüpler birliği ne işe yarıyor, bu olay tüm takımların aleyhine ortak bir paydada buluşsalar, en azından cezaların somut olarak tatmin edici derece açıklanmasını istesek bu şekilde bol keseden ceza kesemeyecekler.