292
çok net bir şekilde kendisini karar verirken gösterdi ki, fatih terim'in trabzonspor maçından sonraki 'küçük ayarı' ki 'büyük ayarı' maçların sonuna bırakmıştı, ona istinaden, tarafgirlik yapılarak, çok da faşizan bir yöntemle 3 maç ceza verilmiştir.
artık beş yaşındaki çocukların bile sorduğu soruları 40-50 yaşlarındaki adamlara sormak zekamızla da alay etmektir. fenerbahçe maçında sahaya inen fail-i meçhul edilmiş zat-ı tek kare ya da tek sütun haber etmeyenler, sanki hayaletmiş gibi örtbas etmeye çalışanlar, ki sürecin tüm aşamalarında da adil futbol oynamayı bozanları da hayaletten sayıp örtbas etmeye çalışanlar ne tesadüftür ki aynıdır, ve fakat terim'in hadisesini maçın bitiminden pfdk'ya sevkine kadar durmadan pompalayanlar acaba galatasaraylıları salak mı sanıyorlar? emre ırkçılığın daniskasını, dünyanın her yerinde adil oynanan ve uygulanan tüm futbol ülkelerinde değil ceza-i hükümlerle sosyal yapının içinde dahi 'ayıplanacak' 'hatası yüzüne vurulacak' 'kınanacak' davranışını, yine aynı mevzubahise yamalananlar sanki hayalet gibi, öyle vardı yoktu göremedik neydi o diyerek, örtbas ederek, bir de üstüne üstelik zaman içerisinde 'ama canım o da ona küfür etmiş' dangalaklığıyla örtbas etmeye çalışanların, sormam gerekir ki, fatih terim ne yapmıştır ki siz emre'nin cezasını kaldırırken ve hepi topu 2 maç ederken terim'e 3 maç ceza verirsiniz? beşiktaş maçında inönü stadınının çimlerini taksim gezi parkı'na çeviren, çoluğunu çocuğunu eşini dostunu elinden tutan sahaya inmişken, hepi topu 2 maçla cezalandıran zihniyet terim'i nasıl 3 maçla cezalandırır?
irkçılık, sahaya inme, futbolcuya saldırma, hepi topu 2 maç, ama size kalsa, ki size kalmayacak ama, aynı zihniyet, etik adı altında kurul olarak karar verdiğinde de, aynı şekilde 'sahaya yansımayan şike' diye kaba etlerinden uydurulmuş bir kaba etik anlayışla türk futbolunu karanlığa gömerken de adaletten, hukuktan, doğrudan yana durmamışlardır. burada artık söylenilmesi gereken çok net bişey var: bu, galatasaray'ın 58. ve 105. maddelere koyduğu tepki, fatih terim'in ayarı, buna mukabil 'fenerbahçelerini' kurtarmaya çalışanların taarruzudur. buna, direnemeyiz, savunmada kalamayız, bunun ucu çok sevimsiz bir değnek lekesidir, diyeyim.
çünkü tff ve kurumları artık zıvanadan çıkmış, tarafgir olmuş ve sanki düşmanına saldırır gibi atağa kalkmaktadır.
biz adalet dedikçe onlar emre'nin cezasını kaldırmakta, biz adil oyun dedikçe onlar terim'e ceza yağdırmaktadırlar.
evet, korkunç senaryolar düşünülebilir, ama 58. ve 105. maddeler için yakılan isyan ateşinden dönülmemelidir. trabzonspordan sonra bursaspor'da ateşi yakmaya devam etmiştir. evet, sonucu ne olursa olsun vazgeçmeden yürüyeceğiz, çünkü sizin yarattığınız sebeple yaşayamayız!
ve ne kadar parkur, ne kadar engel, ne kadar set, ne kadar ket, ve daha bu manaya gelen-gelmeyen ne kadar 'şey' koyarsanız koyun, galatasaray'ın 'haklı zaferinin' önünü kesemeyeceksiniz.
ama, yine diyorum,
yıldırımlar ve onun taşeronları;
tarih, sizi hak ettiğiniz yere koyacaktır.
karanlığınızda nice senelere!