1
modern futbol düşünürlerinin gardını düşürmek için yapılabilecek en eğlenceli idmandır.
sporun rekabet olduğunu ve kazanmak için yapıldığını bilmeyen insanlar, kapalı defans oynayan, çanakkale geçilmez yapan takımları aşağılar, kontra atak futbolunu kötüler. bu kimselere göre barcelona çakması olmalıdır tüm takımlar; topu havadan oynamayı minimuma indirmeli, kısa ayağa paslarla topu kaleye itelemelidirler. bunun güzel futbol olduğunu düşünen bu insanlar, pes oynarken rastgele takım seçtiklerinde kendilerine kötü takım geldiyse, karşı takım da iyiyse, defansı geri çekip takımın boyunu kısaltıp iki hızlı adamı ileride bırakıp gol arar. bu ikilemi görmek çok eğlencelidir.
bu oyun esnasında delicesine pres yaparlar, adam adama oynamaya çalışırlar, defansın arasına top atılmasın diye savunmayı en geriye yaslarlar. bir de utanmadan arada gol sıkıştırınca sevinirler. bir ziya doğan, bir bülent uygun kesilir bir anda bu ulemalar.
o zaman bile bu insanların kafasına ziya doğan, bülo gibi adamların neden bu tip futbola yöneldikleri kafalarına dank etmez. aleti bırakınca tekrar masallarına devam ederler.
bu işi kötü takım oyuncusu gözüyle düşününce oyuncu psikolojisini, hoca psikolojisini anlamamak imkansız. futbol denen oyunun en güzel tarafı zaten rekabet ve kazanma iç güdüsüdür. yirmi iki oyuncunun temel amacının topu kale çizgisinin ötesine olduğunu geçirmek olduğunu düşünürsek, bu amacın pisliğe başvurulmadığı, ahlaksız yapılmadığı sürece ne şekilde yapıldığı kimseyi alakadar etmez.
zamanında bize kötü kadrolarla başarılar kazandıran lucescu saçma biçimde kovulurken üzülmeyen güzel futbol denilen çok yuvarlak bir kavramı öne sürmüşler, sonra da üç dört yıl sonra ah be lucescu diye ağlamışlardı.
benim pes'te en eğlendiğim oyun şekli de budur. rastgele takım seçerim, venlo ile real madrid'e kafa tutmaya çalışırım. gerekirse büyük takımla rehavete girmeden küçük takımın kilidini açma planları yaparım. amaç güzel kadro kurmak, fm'deki gibi transfer delisi olup takımı uçurmak değildir. malzemeyi en güzel şekilde değerlendirmeye çalışmaktır, sporun güzelliğini sanal ortamda en gerçeğe yakın şekilde yaşamaktır. herkese de bunu tavsiye ederim.
bunu yapın ve anlamaya çalışın. spor üç şey için yapılır.
1. sağlık
2. rekabet
3. kazanmak
bu amaçları gerçekleştirmek için de herkes ayrı bir yol tutar. kimisi deli gibi koşar savunur, kimisi bir pasla işi bitirir, kimisi uzaktan şutuyla oyunu kazanır, kimisi kendini unutturarak bir şeylere ulaşır. herkesin amacı kazanmak, herkesin amacı üstün gelmek. o yüzden kendinize yeni bir pencere açmak isterseniz, buyrun size güzel bir yol. eğlencenin en tatlı hallerinden birisi...
sporun rekabet olduğunu ve kazanmak için yapıldığını bilmeyen insanlar, kapalı defans oynayan, çanakkale geçilmez yapan takımları aşağılar, kontra atak futbolunu kötüler. bu kimselere göre barcelona çakması olmalıdır tüm takımlar; topu havadan oynamayı minimuma indirmeli, kısa ayağa paslarla topu kaleye itelemelidirler. bunun güzel futbol olduğunu düşünen bu insanlar, pes oynarken rastgele takım seçtiklerinde kendilerine kötü takım geldiyse, karşı takım da iyiyse, defansı geri çekip takımın boyunu kısaltıp iki hızlı adamı ileride bırakıp gol arar. bu ikilemi görmek çok eğlencelidir.
bu oyun esnasında delicesine pres yaparlar, adam adama oynamaya çalışırlar, defansın arasına top atılmasın diye savunmayı en geriye yaslarlar. bir de utanmadan arada gol sıkıştırınca sevinirler. bir ziya doğan, bir bülent uygun kesilir bir anda bu ulemalar.
o zaman bile bu insanların kafasına ziya doğan, bülo gibi adamların neden bu tip futbola yöneldikleri kafalarına dank etmez. aleti bırakınca tekrar masallarına devam ederler.
bu işi kötü takım oyuncusu gözüyle düşününce oyuncu psikolojisini, hoca psikolojisini anlamamak imkansız. futbol denen oyunun en güzel tarafı zaten rekabet ve kazanma iç güdüsüdür. yirmi iki oyuncunun temel amacının topu kale çizgisinin ötesine olduğunu geçirmek olduğunu düşünürsek, bu amacın pisliğe başvurulmadığı, ahlaksız yapılmadığı sürece ne şekilde yapıldığı kimseyi alakadar etmez.
zamanında bize kötü kadrolarla başarılar kazandıran lucescu saçma biçimde kovulurken üzülmeyen güzel futbol denilen çok yuvarlak bir kavramı öne sürmüşler, sonra da üç dört yıl sonra ah be lucescu diye ağlamışlardı.
benim pes'te en eğlendiğim oyun şekli de budur. rastgele takım seçerim, venlo ile real madrid'e kafa tutmaya çalışırım. gerekirse büyük takımla rehavete girmeden küçük takımın kilidini açma planları yaparım. amaç güzel kadro kurmak, fm'deki gibi transfer delisi olup takımı uçurmak değildir. malzemeyi en güzel şekilde değerlendirmeye çalışmaktır, sporun güzelliğini sanal ortamda en gerçeğe yakın şekilde yaşamaktır. herkese de bunu tavsiye ederim.
bunu yapın ve anlamaya çalışın. spor üç şey için yapılır.
1. sağlık
2. rekabet
3. kazanmak
bu amaçları gerçekleştirmek için de herkes ayrı bir yol tutar. kimisi deli gibi koşar savunur, kimisi bir pasla işi bitirir, kimisi uzaktan şutuyla oyunu kazanır, kimisi kendini unutturarak bir şeylere ulaşır. herkesin amacı kazanmak, herkesin amacı üstün gelmek. o yüzden kendinize yeni bir pencere açmak isterseniz, buyrun size güzel bir yol. eğlencenin en tatlı hallerinden birisi...