tüm suçu kendisine yıkmak olmaz ama bu sezon izlediğimiz galatasaray futbol takımının neden bu kadar kötü olduğu hakkında kendisinde inanılmaz ipuçları var ama görmesini bilene.
takımın forveti yok, evet çok büyük bir eksiklik ben de yazın burada ateş saçan yangıncılardan biriydim mustafa cengiz ve ekibi savunulurken hatta aklımızla dalga geçercesine "daha durun bakalım transferin son günü var"
* deniliyordu.
şimdi bu sezon izlediğimiz galatasaray'ın neden bu kadar kötü olduğu hakkında kendisinden çıkarılacak dersler ve ipuçlarına gelirsek. çünkü hem galatasaray yönetimi hem de galatasaray teknik ekibi koca bir yaz, hazırlık dönemini hiçbir şey yapmadan çarçur etmiştir, harcamıştır. mesela aylarca burada sürekli ayağı, pas kalitesi düşük denilen ndiaye'nin peşinde koşulmuştur. bu olacakların ufak bir spoilerı gibi bir şeydi. ortasaha cemiyetinin yaşayan son temsilcisi ndiaye için koca yazı yaktık, transfer gecikti, belki takım bu yüzden taktiksel anlamda yeni sezona hazırlanamadı, diğer geciken transferler ile birlikte. burada da suç sadece yönetimin değil, yaz dönemini planlayan terim de suçludur. suçlar eşittir. ndiaye zaten yetersizken ndiaye üzerine bu kadar ısrar edilmesinin baş sorumlusudur hatta. fatih hoca gidip başka isimler de isteyebilirdi, tabii burada terim'in isteklerinin gerçekçiliği de önemli bir nokta, bu durumdaki galatarasaray'a gidip zamanın sneijder, kaka kalibresindeki adamları isteyemezsin çünkü. psg lo celso'yu kiraladı mesela la liga'ya, betis galiba. dünya transfer piyasasında binlerce oyuncu var. biz ise gidip takıntılı, saplantılı aşıklar gibi ndiaye ndiaye diye tutturduk koca yazı yedik, bu diğer transferler için de bir intiba edinmeyi kolaylaştırıyor. tamamen plansız programsız girdik transferinden antrenmanına taktiğine kondisyonuna kadar. hatta forvet konusunda terim daha da suçludur diye düşünüyorum ben. nedenine de gelirsek teknik direktör sensin, başındaki yönetim futboldan çok anlamıyorsa ipleri sana bırakıyorsa sen isim verir yönlendirirsin. çok beğenmeyebilirsin ama en azından boştayken, lan olum elimizde bir eren var başka bir adam daha alalım hadi imkanım yok boştan alalım diyerek lacina traore'ye 1+1 yıllık imza attırabilirdik mesela. en azından traore bile kötü oynasa elimizde 2 santrafor olurdu, zorunluluk sonucu sadece eren izlerken gözlerimizden vücudumuza yayılan bir kangrene sahip olmazdık.
sonuç olarak galatasaray'ın bu kadar kötü olması kendi açımdan beklenen bir şeydi zaten.