bizle olan sözleşmesinde 7 milyon euro çıkış bedeli olmasaydı muhtemelen sonraki satıştan pay alabilirdik. bizden 7 milyon euro'ya çıkabilecekken 11'e satmıştık. hatta alman basını stuttgart'ı eleştirmişti bu konuda. şimdi ise 6 ay önce 11'e aldıkları oyunucuyu 15'e satarak kasalarına 4 milyon euro koydular.
biz ozan'dan daha fazla kazanabilir miydik? kazanabilirdik. ama iyi bir rakama elden çıkarttık.
ne diyelim; yolu açık olsun. galatasaray akademisini avrupa'ya tanıtmak için iyi bir fırsat.
1953
kendisi burdayken; sürekli penaltı yapıyor, dengesiz, büyük takım stoperi olmaz bundan diyenler vardı.
1954
kendisi adım adım çok daha iyi yerlere, belki de en iyi yerlere gelecek. tabi bir de çok penaltı yaptırıyor. *
yolun açık olsun aslan parçası.
1955
kendisinden yetiştirme bedeli olarak bir gelir elde edeceğimizi ve bu dönem transfer bütçemize artı yazacağını umduğum eski futbolcumuz.
1956
kariyer planlamasını başarılı bulduğum galatasaray evladı olan futbolcu. önümüzdeki sezon ise schalke'nin değişmez isimlerinden biri olacağına şüphem yok.
almanya kendisine sanırım en çok uyan liglerden biriydi, stuttgart'ta gösterdiği performans ve yılın çaylağı seçilmesi ve stuttgart'ın ligden düşmesi sonrasında ise vereceği karar kendisi için çok kritikti. gideceğin takımı seçmek öyle önemli ki kariyerinin sonraki dönemini şekillendiren başlıca faktör. fenerbahçe'ye veya real madrid'e transfer olup da kariyeri çöküşe geçen onlarca futbolcuyu bir çırpıda sayabiliriz mesela.
bu yüzden ozan'ın kararını çok merak ediyordum ve kendisi için milan ve italya ligi olmamasını diliyordum. schalke ise kendisine en uygun takımlardan biriydi. hem lige alışmış olması, kendisini halihazırda kanıtladığı bir ligde daha özgüvenli oynayacak olması kendisinin en büyük avantajları.
yolu tekrardan açık olsun.
1957
atınç nukan gibi yeaa... penaltı yaptırıyor yeaa... çok bi numarası yok yeaa...
çakma hıncal olmaktan öteye gidemeyen tipler ısrarla konuşmaya devam ederken, kariyerinde ilerlemeye devam eden galatasaray'ın eski futbolcusu.
başarılar diliyorum.
1958
ülkede ciddi bir yabancı kısıtı olsa, şu an takımımızda 2.5 milyon euro tarzı bir sözleşmeyle kalmış ve avrupa'ya açılıp, kendini geliştirme imkanını bulamamıştı.
1959
schalke'ye 15 milyon euro'ya transfer olan göz bebeğimiz. henüz 19 yaşında ve kendisine toplam 26 milyon euro bonservis ödendi. türkiye pasaportlu bir oyuncu için rekor bir durum bu.
sanki kariyeri kısa vaade de şöyle gelişecek gibi hissediyorum; schalke'de gelecek yıl ortalama üstü bir performans sergileyip bir yıl sonra rekor bedelle bayern münih'e gidecek. orada yeteri kadar forma şansı bulamayıp yabancı sınırından dolayı harıl harıl türk oyuncu arayan yuvası galatasaray'a bir yıllık kiralanacak.
doya doya izleyemedik kendini hayat neden olmasın ...
1960
15m euro karşılığında schalke'ye transfer olan aslan. bu çocuğu izlerken topu sürüşü, koşusu bile farklı geliyordu. parlayacağı belliydi. o da eline geçen şansları takımındaki bazı abileri gibi harcamayıp çok iyi kullandı. verilen şanslar içinde imparatora çok teşekkür etmeli.
1961
schalke'ye giderek inanılmaz doğru karar verdiği, kariyer basamaklarını birer birer çıktığı falan yazılıyor. bana bayaa komik geldi bu durum. galatasaray sözlük'ün saçma sapan kurallarından dolayı bir önceki yazdığım ozan kabak entry'si çöp oldu maalesef paylaşamayacağım. bu arkadaşın galatasaray'dan gittiği kulüp stuttgart idi... şampiyonlar liginde yer almayan, avrupa'da yer almayan, üstüne üstlük geçirdiği sezon sonunda küme düşen bir takım oldu stuttgart (almanya'nın son 10 yılında play-out'tan düşen başka takım hatırlamıyorum) şimdi gittiği takım ise yine şampiyonlar liginde yer alamayan, avrupa liginde yer alamayan, geçen sene küme düşme mücadelesi veren bir takım, önümüzdeki sezon için de almanya'nın küme düşme adaylarından biri şu an için.
tamamen kendisi üzerinden para kazanma niyetli tüccar zihniyetli bir menajeri var. böyle giderse olgunluk çağına geldiğinde erasmus öğrencisi gibi 14 ülke/takım değiştirmiş, bir türlü istikrar oturtamamış, zamanında yetenekli ancak olduramayan bir oyuncu olup gider. istediği kadar yetenekli olsun çıkış maddesini kullanarak kendisini yetiştiren ve o vitrine çıkmasını sağlayan kulübüne türlü ali cengiz oyunları yapan hiçbir zaman "kulübün evladı" gözüyle bakamayacağım bu oğlana. yine de yolu açık olsun vesselam
şampiyonlar ligi'nde oynayan takımdan kume dusmemeye oynayan takıma gittiği için kariyerini yanlış yonettigi iddia edilen stoper. sebebi de şampiyonlar ligi vitrininde olmaması. şampiyonlar ligi'nde galatasaray'ın çıktığı en yüksek tür ceyrek final ve bu da 10 maç yapar. bu 10 maç içinde bayern ve dortmund gibi takimlarla maç yapabiliriz de yapmayabiliriz de. alalmanya ligi'nde ozan kabak bu takimlarla kesin olarak maç yapacak ve diğer izlenen alman takımları ile. galatasaray'da kendini şampiyonlar ligi'nde gosterebilecekken schalke takımı ile alman ligi'nde 38 maç yapma ihtimali vardır. alman ligi'nde ki oyunu da türkiye ligi'nde ki oyunundan daha iyi referans olacaktır. gittiği takimi galatasaray'dan küçük görebiliriz ama gittiği ligi küçük görmememiz gerekir.
1964
schalke'de ilk antrenmanına çıkmış. ama galatasaray taraftarının oraya gidip oyuncunun boynuna galatasaray atkısı geçirip cimbombomsun sen tezahüratı yapmasını anlamadım. fazla duygusalız.
eljif elmas'ın 16+1.5'a gittiğini görünce bir kez daha hüzünlendiğim oyuncu.
eğer ozan'ın sözleşmesinde 7.5'e serbest kalır maddesi olmasaydı biz de böyle bir bonservis + bonus, satıştan pay vb. elde ederdik. belki diagne hiç gelmemiş olurdu yerine ze luis yada samatta falan devre arası alınabilirdi.
1967
önemli olan hangi bedelle gittiği değil; kulübün, kendisinin satışından gelen parayı ne şekilde değerlendirdiği olan futbolcu.
mesela biz, ozan'dan kazandığımızın üzerine para ekleyip diagne'yi aldık. doğru yapıp yapmadığınızı zaman gösterecek. iyi bir tecrübe olur umarım bizim için.
1968
galatasaray'ın kaderini değiştiren futbolcu. basamak basamak baktığımızda kaderin ağlarını nasıl ördüğünü göreceğiz.
2 sene önceki malatyaspor maçının 91.dakikasında tabela kaldırıldı genç bir çocuk heyecanla oyuna girmeyi bekliyor. ryan henk donk o genç çocuk 30 saniye daha fazla süre alsın diye koşar adımlarla kenara geliyor. genç yaş kategorilerini takip etmeyenler ilk kez ozan kabak ile tanışmış oluyor.
bu sene başında sakatlığından ötürü hazırlık kampını kaçıran ozan kabak sene içerisinde maicon'un formsuzluğu, serdar aziz'in sık sakatlamanmasından mütevellit forma şansı yakaladı. özellikle kasımpaşa maçında ligin en etkili sol kanat oyuncusu olan trezeguet'i sahadan silerek hem özgüven kazandı hem de taraftarın gönlünü. şampiyonlar liginde clean sheet yaptığımız shalke 04 maçında maçın adamı olmayı başarınca avrupalı scoutlar zaten uzun zamandır takip ettikleri bu genç çocuğu iyice markaja aldı.
devre arasında öğrendik ki dursun özbek denilen başkan müsveddesi tüm genç oyunculara 7.5 milyon avro çıkış maddesi koydurmuş. hoca ile görüşen ozan takımda kalmaya ikna edilmiş bu nedenle transferde elimiz biraz güçlenmişti. ffp kıskacındaki galatasarayın kaderi bu genç adamın transferiyle olumlu yönde değişti. kendisini 11 milyon avro karşılığında stuttgart'a satarken hoca büyük risk alarak hem maicon'un hem serdar'ın takımdan gönderilmesini istedi.
böylesine köklü revizyonlar normal şartlarda büyük sıkıntılar doğurur. lakin hocanın ve scout ekibinin o bölgelere yapmış oldukları nokta atışlar bizi ikinci yarının en az gol yiyen takımlarından (belki de en azı tam araştırmadığım için şerh koyuyorum) biri yaptı. marcao geldiğinde portekiz ligi sonuncusunun stoperine 4.5 milyon avro verilir mi yangını yapanlar sene sonunda bunun ne denli isabetli bir karar olduğunu farkedeceklerdi.
ozan'dan gelen bonservis ile luyindama & marcao tandemini kurduk. ikisinin yıllık maaşları toplamı serdar aziz'in yıllık maaşından daha aza tekabül ediyordu.
şimdi gelelim entry'min başında da belirttiğim bu genç adamın galatasarayın kaderine nasıl etki ettiğine.
1)ozan'a herhangi bir bonsvervis bedeli ödemeden tertemiz 11 milyon avroyu cebimize koyduk.
2)marcao & luyindama tandemi ile şampiyonluk geldi.
3)serdar gibi sık sakatlanan oyuncular yerine yüreğiyle oynayan sağlam stoper sahibi olduk.
4)yıllık maaş bütçemizi de aşağıya çekmeyi başardık.
5)bu sene marcao ve luyindama şampiyonlar ligi gördüklerinde ederlerini kaça katlayacaklarını hepimiz göreceğiz. benim beklentim ikiliden toplam 30 milyon avro kazanç elde etmektir.
6)eğer bu ikili satılmadığı taktirde ise yaş ortalaması 24 olan tandem bize 6-7 yıl stoper aratmayacak bu da müthiş bir artı bizim için.
7)asıl önemli nokta ise artık genç oyuncuları satabilen bir kulübe evriliyoruz yavaş yavaş. ozan muhammed kabak bu fitili ateşledi ben arkasının da geleceğini düşünüyorum.
evet tarihsel bir yolculuk yaparak genç bir çocuğun aslında galatasaray'a 6 ayda neler kazandırdığını görüyoruz. o yüzden ;
teşekkürler ryan donk teşekkürler fatih terim teşekkürler ozan muhammed kabak.
1969
yaşadığı fiziksel gelişim tüm altyapı futbolcularına örnek olmalı. didali (zayıf, çelimsiz) bir çocukken şuna evrildi: https://gss.gs/5FP.jpg
1970
yeri altyapıdan gelen bir oyuncuyla dolmamış stoper.
1971
bir türlü a milli takım formasi giymek nasip olmadı. ruyamda da almanya davet göndermis alman milli takımı formasını giyiyordu...
2019-2020 sezonu yaz transfer dönemini gördükten sonra fatih hocanın ozan bu yıl kalacak sezon sonu kendisine uygun bi kariyer çizeceğiz lafı aklıma geldi birden. altyapıdan geldi çokta iyi bi para kazandırıp gitti ama kısıtlı zamanda o parayı hiç iyi değerlendiremedik. yaz döneminde satılsa gelen parayla teknik ekibin ve yönetimin harikalar yaratabileceğini düşündüm.
1973
temmuz ayı başında sakatlandıktan sonra henüz tam olarak dönüş yapamamış oyuncudur. sakatlık raporuna göre zaten bundesliga 19-20 sezonu ilk hafta gladbach deplasmanını kaçıracaktı. yavaş yavaş formayı kapacağını düşünüyorum.
1974
henüz 19 yaşında olmasına rağmen 4 şampiyonlar ligi, 14 süper lig 16 da bundes liga maçı oynayan, 11 milyon euro ve 15 milyon euro bedelle 2 transfer yapan ancak garip bir şekilde milli takım forması ile henüz süre alamamış olan futbolcu.
1975
mevcut milli takım kadrosuna ancak yedek olabilecek stoper.
milli takıma yıllarca stoper aradık. şimdi öyle stoperler var ki ozan bile dışarıda kalıyor. merih demiral- kaan ayhan- çağlar söyüncü- ozan muhammed kabak... ben seçecek olsam maalesef son tercihim olurdu. birçok insanda duygularını bir kenara bırakırsa benim gibi düşünecektir.