ozan daha 18 yaşında ve birçok kavramlarla çok rahat kandırılabilir. bu kavramların en başı da paradır.
şöyle düşünelim; bu sene
* düzenli olarak ilk 11 oynuyor ve oynadığı maçlarda çok güzel bir performans sergiliyor. genç ve gelecek vadeden bir oyuncu olması onu gözde bir oyuncu haline getiriyor. gerek medya, gerekse de diğer etkenler sayesinde şu an havanın zirvesini yaşıyor. yaşamalı da. çünkü gerçekten hak ediyor. ama onun saf duygularıyla oynayan menajerler var. karşısına alıyor oyuncuyu, yurt dışı ve daha fazla para gibi etkenleri ortaya koyup oyuncunun aklını çok güzel karıştırabiliyor. "işte oğlunuz yurt dışında bunları yapacak, gelişecek, fazla para alacak" gibi laflarla da ailesini kandırabiliyor. gerek ozan'ın genç ve hayata karşı aç olması, gerekse de ailesinin oğulları için çok daha iyi bir gelecek istemesinden dolayı artık zihinleri kesin olarak ayrılmak üzerine ayarlanmıştır. onları kararından ancak bir şey vazgeçirebilir: para
işte bu kısım menajerlerin en sevdiği kısım. baştan beri oyuncuyu düşünmeyen; sırf kendi cebi dolsun diye didinen menajerler artık istedikleri noktalara ulaşmışlardır. eğer oyuncu yurt dışına gitseydi, bu menajer komisyon alacaktı. bu komisyonda dolar veya euro şeklinde olacaktı. ama bir dakika... bu denli genç ve yetenekli bir oyuncuyu zaten dolduruşa getirmiş bir menajer; ayrılmayı kafaya koymuş bir oyuncu ve oyuncuyu bırakmak istemeyen bir takım varsa daha fazla para kaldırabilir. medyaya bol bol ayrılık haberlerini yayan bu menajerler, yönetimi taraftarın önüne atar ve oyuncusunun daha fazla para almasını değil, yeni yapılacak sözleşmede daha fazla komisyon almak için uğraşacak. bunu başaracak da. oyuncusunu yurt dışına gönderse daha az kazanacağından dolayı, bu sefer oyuncusunu kalması için ikna etmeye çalışır. e zaten taraftarla ters düşmek istemeyen yönetim oyuncuya zam yapmış olur. "senin sözleşmene zam yaptılar, hak ettiğini alacaksın" diyerek oyuncuyu; "oğlunuz hak ettiği parayı sonunda aldı. hayırlı olsun" diyerekten de oyuncunun ailesini çok güzel kandıracak.
şimdi şunu anlatmaya çalışıyorum;
18 yaşında ve ozan gibi olduğumuzu düşünelim. biri çıkıp yurt dışı ve daha fazla para dese kabul et ki sende benim gibi ve herkes gibi atlayacaksın. bu çok normal. yani hayalde senin ve benim yaşadığımız; gerçekte de ozan'ın yaşadığı çok masumca bir şey. işte burada ozan'ı suçlamamalıyız. hayatında görmediği sevgi ve desteği bu yaşta görmüş birisinin, bunlardan çok çabuk vazgeçmesinin altında yatan tek sebep, etrafında dolanan ve sadece kendi çıkarı için uğraşan bir menajerdir. "şeytanın işi" dersin ya... hah işte gerçekten de öyle.