• 87
    inancın varsa "alah rahmet eylesin" der geçersin. yoksa da güzel dileklerle üzüntünü ifade edersin. kimse de bir şey demez. ancak topluma uzun süre filmleriyle neşe katmış, yol göstermiş bir sanatçıya zihninin gerisinde biriktirdiğin, ancak söylemeyi uygun bulmadığın için dile getirmediğin şeyleri, üzeri kapalı bir şekilde "sadece damat olarak tanısaydım" diye bir leke sürmeye çalışıyorsan, en başta rahmetliye ve ailesine saygısızlık yapmış oluyorsun. tarık akan adam mı öldürmüş, hırsızlık mı yapmış, kumar mı oynamış, pkk veya fetö denen oluşum ile alakası mı olmuş ki böyle kötü işlere bulaşmış bir insanmış gibi bahsediyorsun arkadaş? sizlerin balyoz ve ergenekon davalarına alkış tuttuğunuz dönemde bu adam bütün parasına, puluna, şöhretine ve rahat yaşama lüksüne sahip olduğu halde, bunları bir kenara bırakıp silivri'de amerikancı hakimlerin, savcıların, polislerin ve askerlerin önüne geçip, haksız yere içeride yatan vatanseverlere destek oldu. tipik bir sanatçı ve aydın duruşu gösterdi. eğer çalgılı, cümbüşlü, soytarılı davetlere gitmedi diyeyse de o zaman daha kötü insansınız. faşizm, söyleme ve yapma zorunluluğu olan bir düzendir. ve siz de bunu yaşatıyorsunuz demektir. özetle insanlar ailesinden birini kaybettiği gün senin pis düşüncelerinle onu andığını duymak ister mi acaba? bu adamlarda hiç mi empati yok, hiç mi dillerinin kemiği yok anlamıyorum. senin deyiminle bitireyim, allah seni de ameline ve inancına göre yargılasın osman altunterim.
  • 43
    küçük adam. transfer dönemleri ortaya çıkan duyumcu. sezon devam ederken sesi soluğu çıkmayanlardan çünkü futbol hakkında söyleyecebileceği birşey yok, analiz yapacak kapasitesi, karşılaştırma yapabilecek futbol bilgisi yok. yapabildiği tek şey (bu tabirimi hoş görün) mahalle karıları gibi memelerini pervaza yaslayıp camdan cama "yok başkan şuna pişt demiş, yok teknik direktörün görümcesine kışt demiş" tarzı dedikodular üzerinden haber yapmaktır.

    transfer döneminin biteceği 5 eylülden sonra sesi soluğu çıkmaz merak etmeyin.
  • 100
    bu arkadaşın saygıdeğer babasının da bir sitesi vardı eskiden. neydi adı tam hatırlamıyorum. boş boş fotospor haberleri gibi haberler yapar, dururlardı. bu arkadaşta o kafadan. yıllardır bir yerlere gelmek için bir çaba içerisinde ancak hiç bir yere geleceği de yok. dursun'un aday olacağını düşünüp, onu yalamak nasıl bir kafadır cidden bu arkadaştan bile öyle bir kafa beklemezdim. ayrıca medyada ki galatasaraylı sayısı bu kadar azken, kendisinin galatasaraylılar tarafından sevilmemesi de o bahsettiğim kafayı açıklıyor.
  • 80
    kendisi hakkında goruşlerim twitter kullandığım zamanlardan yani 3-4 sene oncesinden ama bakıyorum iki gıdım ilerleme yok, sahada oynanan futbol hakkında soylecek sozu olmayan familyasından. zaten en çok reyting aldığı zamanlara dikkat edin sezonun kapanıp dedikodunun prim yaptığı donemler.

    o bunu demiş, şu bunu demiş. kaynağım sağlam şu geliyormuş duyumcusu fazlası değil. adını sanını bilmediği bir maçı izlesin şu mavi takımın dizilişini ve ne oynadığını soyle desek soyleyebileceğinden şüpheliyim.

    uğur meleke, ali ece gibi değil bak rıdvan dilmen seviyesini de geçtim 10 uzerinden 2 alacak bir analizini gören var mı?

    çok ciddiye alınacak biri değil transfer sezonu bitsin sesi soluğu kesilir.
  • 61
    geçmişini geleceğini bilmem de, delikanlı gibi yazmış.helal olsun.

    malum..
    gündem fatih terim ve galatasaray..
    orduspor maçında olanlar, birileri tarafından yapılan spekülasyonlar falan..
    ortalık toz duman!
    çünkü mevzu büyük!
    çünkü malzeme sağlam!
    çünkü kurban edilmek istenen isim (son 20 yıldır neredeyse her zaman olduğu gibi) fatih terim olunca yaygara da büyüyor.
    ben cezaya falan karışmam..
    bu konuda da yorum yapmam.. işim bu değil..
    zaten hakem raporu "kabak gibi" ortada..
    hoş, "kabağa" rağmen, bazıları halen olmayanı olmuş gibi göstermek, olayı dallandırıp, budaklandırmak için çabalıyor..
    belli ki "kabak" sevmiyorlar..
    onlar muz, patlıcan, salatalık hastaları demek ki..
    her neyse..
    benim sormak istediğim bazı sorular var..
    kafamı kurcalıyor! gerçekten kafamı kurcalıyor..
    müsadenizle başlayayım sormaya;

    1- fatih terim, orduspor maçının devre arasında körükte "sitem" ediyor maçın hakemi serkan çınar'a..
    sitem ediyor evet!
    küfür var mı? yok!
    hakaret var mı? yok!
    saldırı var mı? yok!
    sonra yürüyor ve soyunma odasına giriyor! yani ihraç falan yok.. soyunma odasında konuşuyor oyuncularına sadece "30" saniye! sonra odasına giriyor ve ikinci yarı için sahaya çıkacak.. paltosunu giyip çıkarken, şükrü hanedar gelip, "hocam sizi attı hakem" diyor!
    bu kadar!

    peki, hakem neden orada, o anda fatih terim'i attığını söylemiyor?
    yani neden o anda sıcağı sıcağına yanındaki temsilciye ve fatih terim'e cezayı tebliğ etmiyor da tam 12 dakika sonra ve odasına girdikten sonra bu kararı alıyor?
    o 12 dakikada hakemin odasında neler oluyor?
    not: bunun cevabı son soruda gizli..

    2- ihraç kararı şükrü hanedar üzerinden tebliğ edildikten sonra, hakeme ve temsilciye sorulan, "maçı nereden izleyecek hoca" sorusuna, kulübenin hemen arkasındaki tribünü gösteren ve oraya gidene kadar fatih terim'e eşlik etme zahmetine katlanmayanlar kim?
    sadece "kulübenin arkasındaki bölümde oturabilir fatih terim" dedikten sonra neden hocaya yerine kadar refakat eden resmi bir görevli yok!
    hakem, temsilci, gözlemci, raporlarında fatih terim'in oyuna 5 kez müdahale ettiği yazıyor.
    bu müdahalelerden 3'ünde köprü ümit davala!
    peki diğer 2 müdahale nerede?
    kimle, kim üzerinden yapıldı?
    not : bunun da cevabı son soruda..

    "oyuna müdahale için ceza alacak" diyen ulemalar, bu soru size gelsin..
    3- fatih terim tribüne gönderildiğinde tedbir var mı?
    varsa neden hemen kulübenin arkasında terim?
    fatih terim geçen yıl cezalı olduğu beşiktaş maçını neden gstv'nin panoramik stüdyosunda izledi?
    çünkü cezalıydı!
    peki terim ordu maçında da cezalıysa,
    a- neden yedek kulübesinin hemen arkasındaydı?
    b- madem cezası ihraçtan itibaren resmen başladı, o zaman ordu maçı alacağı iddia edilen cezadan düşecek mi?

    4- oyuna müdahale ettiği söylenen fatih terim'i saha kenarında, 4. hakem, saha komiseri, gözlemci ya da temsilci uyardı mı?
    eğer uyardıysa hakem neden oyunu durdurmadı?
    uyarmadıysa neden uyarmadı?
    talimata göre, sahaya ve oyuna müdahale halinde hakemin oyunu durdurma ve hatta maçı tatil etme hakkı varken bunu neden yapmadı?

    5- gelelim işin en can alıcı ve en skandal bölümüne..
    tff'nin kurumu pfdk, maçlar hakkında cezaları hakem, temsilci ve gözlemci raporları ile veriyor.
    galatasaray - orduspor maçında hakem serkan çınar dışında, gözlemci sebahattin şahin, temsilciler erdoğan yeşilcan, adnan taşdan ve hakan yapan görev yapıyor.
    yani, yardımcı hakemler ve 4. hakemi de katarsak basit bir matematik ile 8 farklı kişi, 16 tane göz ve farklı bakış ile 16 tane kulak ve farklı duyum olmalı.
    elbette bu maç için hazırlanan 5 tane ayrı rapor!
    peki durum ne?
    durum şu;
    hakem, bir temsilci ve üç gözlemcinin raporlarının tamamı, noktasından virgülüne kadar aynı!
    el insaf!
    bu kadar olmaz!
    olamaz!
    o zaman bu maçlara neden temsilci, 3 tane gözlemci atıyor tff?
    bu kişilerin hiç biri mi farklı birşey duymaz, görmez, yazmaz?
    hani ilkokullarda öğretmenin tahtaya yazdığı yazıyı defterlerine geçen sınıf öğrencileri gibi herkes aynı şeyi nasıl yazabilir?
    bu grubun öğretmeni kim acaba?

    evet.. dediğim gibi ben işin cezasında falan değilim.. bana bunları açıklayabilecek biri varsa her ortamda dinlemeye, anlamaya çalışmaya hazırım!
    ama kimse bana söz konusu galatasaray ve fatih terim olunca kayan şirazeleri ile gelmesin!
    dürüst olun!
    bana, fenerbahçe teknik direktörü sayın aykut kocaman'ın, eskişehir maçından sonra yaptığı "değerlendirme yapmayacağım. değerlendirmeyi merkez hakem kurulu yapmalı ya da fırat aydınus yapmalı. haftalardır içimize atıp duruyoruz sanki cezamız hala bitmedi. bir ceza var, bu cezayı kim verdi bilmiyorum. pozisyonu gördükten sonra sahayı terk etmek istedim hatta futbolu terk edip gitmek istedim. fırat aydınus önyargılı bir hakem iyi bir hakem olabilir ama bir takımın emeğiyle böyle oynanmaz. 3 temmuz'dan beri bir cezamız var bu hala devam ediyor anormallikler yaşıyoruz. ayıp oluyor bu cezayı kim verdiyse bitsin.. yeter! kendilerini tatmin etmek için kararlar veriyorlar. yazıklar olsun" açıklamalarına verilen cezayı da okuyup öyle gelin!
    öyle gelin ki; bu cezanın nasıl kuşa dönüp para cezası ile geçiştirildiğini, söz konusu eskişehir maçında aykut kocaman'ın sahanın içine girip oyunun kaç dakika durmasına neden olduğunu ve aydınus'a karşı tavırlarına rağmen neden tribüne gönderilmediğini de yazın!
    yazın ki yarın alınacak kararlar karşısında konuşmaya, doğruyu savunmaya yüzünüz olsun!
    bu iş siparişle yazı yazmaya benzemez!
    herkes bunu beceremez..

    görür ama duymaz!
    fatih terim mevzusu, başka bir mevzuyu devredışı bıraktı..
    emre belözoğlu..
    saha dışındaki melek, saha içinde yine kontrolünü kaybetti.
    onun ekran önü versiyonları da akıllarını kaybetti!
    körü körüne birinin menfaatine konuşmak için kurulu beyinleriyle, açıkça küfür ettiği görüntülerde tespit edilen emre belözoğlu'nun küfür etmediğini ettiyse de shota'nın onu tahrik ettiğini söyleyecek kadar ileri gittiler!
    insaf gerek..
    izan gerek ama önce allah korkusu gerek..
    ama nerede?
    benim takıldığım nokta başka..
    emre belözoğlu, kasımpaşa kulübesine dönüp küfür ederken kulübenin hemen önünde olan ve olayı en yakından yaşayan isim kim?
    yardımcı hakem cem satman..
    cem satman mhk'nin üzerine titrediği önemli bir hakem..
    ama onun ismi şimdi bazılarının kafasında bir şimşek çakmasına neden oldu biliyorum..
    çakmayanlara yardımcı olayım..
    bu hakem arkadaşımız, galatasaray ile beşiktaş arasında oynanan ve galatasaray'ın 2-1 kazandığı derbide yine aynı cizgide 1. yardımcı olarak görev yapan arkadaşımız..
    bu arkadaşımız ne yaptı?
    melo ile oğuzhan burun buruna geldiğinde yerden düdüğünü almak için eğilen ve olayı görmeyen tolga özkalfa'ya "melo tükürdü" dedi..
    yani bu arkadaşımız, kar taneleri içinden "istem dışı sıvıyı" ayıracak kadar keskin gözlere sahip..
    fakat aynı hakem arkadaşımızın kulakları maalesef gözleri kadar iyi çalışmıyor..
    çünkü bütün kasımpaşa yedek kulübesinin ve hatta tribündekilerin duyduğu küfürleri duymuyor..
    ne yapıyordu o sıra allah bilir..
    ben yorumu size bırakıyorum..
    melo olayında verdiği karardan sonra ödül mü aldı da fenerbahçe maçına verildi bilmiyorum..
    sadece olayı yazdım..
    bu kadar...
  • 16
    harbici harbici boş adamdır ya da dolu değildir diyelim. bir kere samimi değil. lille-tarabzonspor maçı galatasaray-fenerbahçe derbisinden daha önemliymiş, birisi tarihi maçmış diğeri kısır döngüymüş. vay vay vay hazretleri lütfettiler. yürü be ne tespit yaptın ama. ne kadar objektif,futbol aşkıyla dolu,ülke puanını düşünen bir futbolseversin. twitter'dan da yazdım ama kendisi burayı okuyorsa şunu diyorum. federasyon ve uefa anlaşsa ve bu iki maçı da aynı saate alsa ve sen de cipsi kolayı kapıp pür dikkat derbiyi izlemezsen ben de kalorifer peteğiyim, bırak bu işleri,satmıyor artık.

    düzeltme : ekleme
App Store'dan indirin Google Play'den alın