okan’ı bize gelmeden önce hiç izlemedim, izlediysem de dikkat ederek izlememiştim. lakin imzayı attıktan sonra söylediği “ilk galatasaray formam değil ama en özeli bu oldu” sözü ve gözlerinde gördüğüm mutluluk ne yalan söyleyeyim beni çok etkilemişti.
videonun linlini de şuraya bırakayım:
https://youtu.be/LljrYi86xVw geçen sezon
* yazar arkadaşlarımızdan kendisinin en potansiyelli yerli kalecilerden birisi olduğu minvalinde entryler okuduğımda şaşırıyordum ve açıkçası ben okan için onlar kadar ümit beslemiyordum. bir yanda
uğurcan çakır‘a diğer yanda
altay bayındır‘ a baktığımda okan’ı ne yazık ki onların ki gibi bir potansiyel olarak görmüyordum. önyargılı birisi değilimdir ama bu resmen önyargının daniskası! bazen hepimiz düşüyoruz işte böyle yanılgılara.
14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçında musleranın ağır sakatlık geçirmesi ile formanın artık uzun bir süre okan’a ait olacağı aşikardı. 2019-2020 sezonunda musleranın sakatlığından sonra çıktığı maçlarda iyi sinyaller vermesine rağmen, takım olarak lige verilen pandemi arasından sonra düşen formumuzun da etkisiyle birçok eleştiri aldı. ardından
2020-2021 sezonu yaz transfer döneminde 34 yaşındaki
fatih öztürk ile anlaşma sağlandı. ben 2. hatta 3. kaleci olarak tecrübeli, yaşı yüksek oyunculara karşı değilim, hatta genelde doğru bulurum fakat fatih kesinlikle doğru bir transfer değildi. okan’ın fatih’in önündeki kaleci olacağına adım gibi emindim fakat anlam veremediğim şekilde 2020-2021 futbol sezonuna 1. kaleci olarak fatih ile başladık. zamanla okan formayı almasını bildi ve ardından yakalandığı covid19 hastalığına rağmen form kaybı yaşamadan tekrar sahalara döndü.
geldiğimiz noktada okan’ın potansiyeli hakkında düşüncelerim ile ilk transfer olduğu zamanki düşüncelerim arasında dağlar kadar fark var. hala eksikleri var ama her maç kendisini giderek daha da geliştirdiğini düşünüyorum ve ilerleyen süreçte şu an olduğundan çok daha iyi bir kaleci olacağına inancım tam. bana kalırsa en büyük özelliği maç içerisinde çok yüksek konsantrasyona sahip olması. ikinci büyük özellik olarak da refleksleri diyebilirim. geriye zaten pozisyon bilgisi ve oyun başlatma becerileri kalıyor ve bu konular diğer saydığım iki özelliğe -konsantrasyon ve refleks- göre gelişmeye daha müsait beceriler.
yazının başında belirttiğim oyuncular
**ile artık kıyaslama içerisine sokmaya gerek duymuyorum. nasıl altay bayındır’ı karakter olarak fenerbahçe takımına yakıştırıyorsam, okan’ı da hem karakter olarak hem de yetenek olarak takımımıza çok yakıştırıyorum. umarım uzun yıllar formamızı giyer kendisine güvenim tam.
edit: artı olarak penaltı pozisyonlarında kalede kendisini görmek bana muslera’yı görmekten daha çok güven vermekte. evet muslera hayranı olmama rağmen böyle de bir gerçek var benim için.