15451
türkiye liginin en çok şampiyon olan ve türkiye'de ilk defa avrupa kupası kazanan takımına gelmiştir. böyle yazınca sanki dışarıdan gelmiş gibi oldu. adam zaten dominasyonun mimarlarından. demek istediğim, boş beleş başarıya aç değil tam tersine doymuş bir kulübe gelmiştir. üstelik toplumsal yozlaşmanın, eleştiri kültürü adı altında hakaretlerin bini bin para ettiği, süper hızlı tüketim hastalığının pik yaptığı, tahammül seviyesinin kalmadığı, internete bağlı bir cep telefonu olan herkesin kendisini futbol eleştirmeni zannettiği kötü bir dönemde göreve gelmiştir.
1990'larda olsak; çocukken okulda, yetişkin iken iş yerinde, emekli iken kahvehanede okan buruk'u eleştirecek zamanı olmazdı kimsenin çünkü o kadar çok rekor kırdı ki, kimsenin ağzını açmaya yüzü olmazdı.
youtube reytingi alacam diye maç sonu canlı yayın açan, önüne uzatılan her mikrofona tuz ile koşan; vefa, şükür ve kıymet bilmeyen ruh hastaları tarafından hakaret edilmesi okan buruk'un umurunda değildir. takım tottenham'a bir gol daha atamadı veya 7 gol atamadı diye tribünde küfür eden şerefsizlerin tribünde koltuk işgal etmesi büyük bir skandaldır ama bunlar yine okan buruk'un umurunda değildir. o yavşaklar kamera görünce internet puanı toplamak için küfür edenler veya iddaa bahis oynayıp kaybeden aşağılık yaratıklardır.
okan buruk, tottenham'ı çimlere gömdükten sonra, yandaş türk spor medyasını pas geçiyorum çünkü izlemiyorum, başta ingiltere olmak üzere avrupa'nın spor basını tarafından büyük takdirler toplamıştır. seçkin sosyal medya hesapları günlerce, bütün dünyaya galatasarayımızın reklamını yapmıştır. bunlar para ile yapılacak işler değildir.
yazmaktan bıkmam asla. oyuncu tercihleri, saha içi dizilim, oyuncu değişikliği, teknik konularda yapıcı olmak şartıyla sabaha kadar eleştiririz ama kişiliğine, görevine, makamına, ismine, ailesine küfür ve hakaret edenler en basit tabirle omurgasız kabuklu böceklerden farksızdır.
istiklal marşımız korkma ile başlıyor. bizim de benzer bir tribün bestemiz var: "korkma. ölmez sendeki bu büyük taraftarlar." okan hocam korkmasın. biz daha ölmedik. kendisini android iphone, kamera youtube twitter ile eleştiren boş beleş çocuklara ve salıncakta sallanan orospu çocuklarına yem etmeyiz.
1990'larda olsak; çocukken okulda, yetişkin iken iş yerinde, emekli iken kahvehanede okan buruk'u eleştirecek zamanı olmazdı kimsenin çünkü o kadar çok rekor kırdı ki, kimsenin ağzını açmaya yüzü olmazdı.
youtube reytingi alacam diye maç sonu canlı yayın açan, önüne uzatılan her mikrofona tuz ile koşan; vefa, şükür ve kıymet bilmeyen ruh hastaları tarafından hakaret edilmesi okan buruk'un umurunda değildir. takım tottenham'a bir gol daha atamadı veya 7 gol atamadı diye tribünde küfür eden şerefsizlerin tribünde koltuk işgal etmesi büyük bir skandaldır ama bunlar yine okan buruk'un umurunda değildir. o yavşaklar kamera görünce internet puanı toplamak için küfür edenler veya iddaa bahis oynayıp kaybeden aşağılık yaratıklardır.
okan buruk, tottenham'ı çimlere gömdükten sonra, yandaş türk spor medyasını pas geçiyorum çünkü izlemiyorum, başta ingiltere olmak üzere avrupa'nın spor basını tarafından büyük takdirler toplamıştır. seçkin sosyal medya hesapları günlerce, bütün dünyaya galatasarayımızın reklamını yapmıştır. bunlar para ile yapılacak işler değildir.
yazmaktan bıkmam asla. oyuncu tercihleri, saha içi dizilim, oyuncu değişikliği, teknik konularda yapıcı olmak şartıyla sabaha kadar eleştiririz ama kişiliğine, görevine, makamına, ismine, ailesine küfür ve hakaret edenler en basit tabirle omurgasız kabuklu böceklerden farksızdır.
istiklal marşımız korkma ile başlıyor. bizim de benzer bir tribün bestemiz var: "korkma. ölmez sendeki bu büyük taraftarlar." okan hocam korkmasın. biz daha ölmedik. kendisini android iphone, kamera youtube twitter ile eleştiren boş beleş çocuklara ve salıncakta sallanan orospu çocuklarına yem etmeyiz.