motivasyonunu kaybeder mi acaba diye düşünürken allah bize ilk haftadan kendisine sallayan mourinho’yu yolladı.
12527
işi çok zor malesef.
en son davinson olayı mesela. kupa maçında nelsson çok kötü oynayınca lig maçına davinson ile çıktı. daha sonra ise davinson sakatlandı. davinson'un zaten sakatlık riski olduğu yazılıp çiziliyor şimdilerde.
hoca davinson'u oynattı laf yiyor. oynatmasa laf yiyecekti. oynatmayıp sakatlık durumu var dese yine laf yiyecekti. çok değişik bir durum.
12528
mourinho tarafından 4 metre falan girdiği söyleniyor. hocam o nasıl bir şey ya! yuh!
herhalde kıymeti dün gece biraz daha anlaşılmıştır diye düşünüyorum. tabi ki eleştireceğiz, kızacağız, eksik gördüğümüz hatalı bulduğumuz yerleri söyleyeceğiz o çok farklı bir durum. ama kendisinin geçen sene neyi başardığını daha iyi anlamışızdır umarım. jose morinho'nun ağladığı ortamda 3 eleme geçip şampiyonlar ligine kalmış, çatır çatır da top oynatmıştır. şimdi darısı bu senenin başına bakalım.
12530
ipleri eline alması gereken efsanemiz. belli ki şu aralar camiamız biraz karışık. taraftar yönetimden nefret ediyor, sezon başı henüz oyuncular pek hazır olmadığı için oyundan memnun değil. kim gidecek kim kalacak hala tam belli değil, takımda ağlak futbolcular var, sürekli hata yapan formsuz oyuncular var.
şu noktada ipleri eline alıp en azından taraftar ile takımı birleştirmesi gerek. konyaspor ve young boys maçında güzel 2-3 farklı galibiyet, biraz iyi oyun ve mücadele bu etkiyi yaratır.
maç sonu kimseyle dişişmeden, güzel birleştirici olursa sezona daha pozitif başlarız. sistemi biraz daha oturtması gerekiyor. takımın eksikleri var fakat bu sezon transfer olacak gibi değil. en azından oyun içi eksiklerimiz için farklı çözüm yöntemleri geliştirmeli.
12531
hocamızı az buçuk tanıdıysak mourinho'nun şampiyonlar liginden elenmesinden sonra takımını young boys maçlarına en iyi şekilde hazırlar ve gruplara kalır. patronun kim olduğunu ele güne, dosta düşmana hatırlatır.
maçtan sonra ise "bazıları şampiyonlar ligi gruplarına bir metre giremiyor ama ben komple takımı soktum" der kudurtur.
bekleyelim görelim.
12532
rekortmen teknik direktör.
kendisinin geçen sezon kırdığı rekorları toplu halde bulabileceğim bir entry yahut haber linki var mı diye merak ettiğim teknik direktörümüz.
12533
çok acil b ve c planı geliştirmesi gereken teknik direktör. güçlü bir a planı var fakat o işe yaramayınca kafası kesik tavuğa dönüyor takım. üstüne orta sahayı boşaltınca rakip ya farka gidiyor ya kalemizi allah koruyor.
yaz boyunca bu konuların halledilmesi gerekirdi o yönden de eleştiriyorum kendisini.
bek ve kanat rotasyonunda son derece müsrif olan hocamız. fatih terim misal kanatta emre çolak, engin baytar, sinan gümüş ve başka bir çok kişiden verim alıyordu. beke evirdiği riera ile şampiyonlar liginin yarı finalini zorluyordu. oyuncuların suyunu sıkıyordu adeta.
okan buruk ise ziyech, zaha, zaniolo, barış ve kerem’li kanat rotasyonundan verim almakta zorlandıkça zorlanıyor. özellikle zaha ve zani’den hiç faydalanamadık. şimdi de zaha gitsin, köhn gitsin yenileri gelsin.
zamanında fatih hocanın söylediği ve linç yediği “çalışarak gelişemiyorsak değiştirerek gelişiriz” sözünü pratikte uyguluyor okan hoca.
12536
önümüzdeki 5 haftalık zaman diliminde mutlak suretle yapmak zorunda olduğu iki şey var: biri young boys takımını eleyip şampiyonlar ligine kalmak, öteki kadıköy'de fenerbahçe'ye yenilmemek. mümkünse de yenmek. kimleri aldırır, kimleri gönderir, nasıl bir takım ile başlar, nasıl bir takım ile maçları bitirir ben bilmem. karışmam da, ilgilenmem de. ama young boys takımını elemek ve şampiyonlar ligine katılmak zorundayız. bunun telafisi yok. fenerbahçe derbisinin puan anlamında uzun lig maratonunda telafisi var aslında ama son iki derbiden birinde 10 kişi fenerbahçe'ye 50 bin taraftarın önünde yenilip, diğerinde de olimpiyat stadında beşiktaş'tan 5 tane gol yiyen bir teknik direktörün arka arkaya üçüncü bir derbi mağlubiyeti kredisi yoktur. en azından benim gözümde. okan hoca galatasaray'ın şampiyonlar ligi gruplarına kalmasını sağlamalı (bunun affı yok) ve (veya değil) kadıköy'de fenerbahçe'ye en azından yenilmemeli. bu iki konu benim için çok önemli. "hocanın galatasaray'daki kaderini belirler" falan demiyorum ama benim gözümde azalan değerini artırmak veya azaltmak adına çok önemli sınavlar bunlar. şahsi düşüncelerim bunlar elbette ki, herkesin hoca ile ilgili farklı bir yaklaşımda bulunma hakkı mevcuttur.
12537
hocamın arkasındayım. en kötü günde de arkasında olacağım. bazen eleştireceğim ancak yenmemesi için her türlü duyarlılığı sağlayacağım. ancak kendisi büyük ihtimalle derin uykuda. halk arasında hamzadengeoğlu sendromu olarak adlandırılan transfer istemezük düşüncesindeyse bir an önce bu yanlıştan geri dönmelidir. 2 şampiyonluk sahibi, rekorların teknik direktörüsün okan hoca. billurları çıkarıp aga bana buraya adam alın yoksa gidiyorum diyerek rest çekmenin zamanı geçiyor. seni gönderecek yönetim ayağına sıkar. belki 1 yılımız gider ancak mayısta seçim olur. yeni sezon yine gelirsin. bu konuda artık netim. bu yönetime birileri kulüp içinden ders vermeli. çünkü taraftarın sesini yönetim bizim üzerimizden galatasaray'a oyun var diyerek savuşturmaya çalışıyor. çok tanıdık geldi aslında bu ama neyse. hocam ne olur at şu ölü toprağını üzerinden. iki kelime yap, transfer istiyorum de. zamanında terim çıkıp transfer söylentileri ile ilgili 2 kelime yapardı herkes suspus olurdu, basın afallardı. doğruydu yanlıştı tartışılır ancak ağırlık böyle bir şey. sen üvey evlat değilsin, rica ve minnet ile oraya gelmedin. başarılıydın ve üstüne koydun. geliştin öğrendin ve başarıya aç halinle hala saldırıyorsun. hocam yönetime ayar ver. son söz inşallah 25. şampiyonluk kupası ellerinde kalkar.
12538
takıma orta saha transferi yaptırmamasının ceremesini çekecek hoca.
yönetimin beceriksizliğini geçiyorum ama hocanın da takımın ihtiyacının ne olduğunu kavrayamadığını düşünüyorum. kafasında bir plan var kesinlikle onun dışına çıkmıyor çıkmak istemiyor. kendi kendini heba edecek farkında değil.
12539
hakkında niyet okuyanların ve çıkarım yapanların olduğu hocamız.
kişisel olarak kendisiyle muhabbetiniz yoksa "şunu yaptırmadı", "bunu istemedi", "bunda nasıl ısrar eder?" tarzı söylemleri kesin şekilde belirtemezsiniz. bunda ısrar ederseniz ben basit bir yazar olarak sizin niyetinizden şüphe ederim.
derseniz ki "hocam bak bunlar seni yiyecek bunların arkasında durma kendini denge dengeoğlu sendromuna sokma" eyvallah ama transfer yapmaktan aciz bir yönetimi koruyacam diye süreçte ne istediğini bilmediğiniz adama da rahatça sallamayın bir zahmet.
kendisi hepimiz kadar galatasaray'da başarılı olmak isteyen bir galatasaraylı ve bununla birlikte adamın ekmek yediği yer an itibarı ile. iki şeye birden ihanet ederek başarısız olmayı tabiki de istemez. ben sanmıyorum ki "hocam listenden şunu şunu alıyoruz ne diyorsun?" diye sorduklarında "hayır gerek yok ağzımızın tadını kaçırmayalım" desin.
geçmişte kendisini çokça eleştirdim hatta şu 2 sezonluk maceramızda da eleştirilecek maçlar dönemler oldu ama genel yapı itibarı ile başarılı bir iş yapmıştır ve umuyorum ki her şeye her olumsuzluğa rağmen camiaya 2024 - 2025 sezonunda gerçek 5. yıldızı hediye edecektir.
sara’yı oynatıp jelert’i oynatmadığına göre jelert hazır değil. adamın 3. sezonu hala daha bir yerlere adam devşirmekle uğraşıyor. bol sabır diliyorum kendisine.
16 ağustos 2024 konyaspor galatasaray maçı'nda sol bekte köhn hasta olduğu için oynayamıyor ise dubois yerine barış alper'i değerlendirip önüne de kerem'i koymasını beklerdim. diğer tarafa da ziyech'i koyup devam edebilirdi.
en azından her iki bek mevkisi sorunlu olmazdı, sol taraf dişli olur ve oyunu rakip sahaya yıkma konusunda sorun yaşamazdık.
eleştiri götürür bir tercih yaptığını kabul edelim. geriye düşersek bu şablonu yapacak zaten kaçarı yok. e o zaman ne anladım ben bu işten? dubois bize artık ne verebilir ki? sadece maaş alan bir canlı türü olarak takılıyor adam.
12544
kadro için değil ama açıklaması için eleştireceğim hoca. hani artık mobeseye bile “kadrom geniş ve yeterli” diye açıklama yapacak.
çoğu insan diyecek ki “kadrom yetersiz” diye açıklama mı yapsın. yapmasın arkadaş ama her maç öncesinde de çıkıp “kadrom şöyle geniş böyle yeterli” diye konuşmasın artık. sen böyle yaparsan yönetim de gevşek gevşek davranmaya devam eder.
12545
3. sezonunda oldukça kötü başladı. hazırlık maçları facia, beşiktaş maçı hezimet, hatayspor maçı berbat bir oyun. şimdi de konyaspor karşısında ne oynadığı meçhul bir takım. bu sezon adeta bambaşka bir takım izliyoruz.
ön alan baskısında takım nasıl çıkar ile ilgili herhangi bir çalışma yaptırmıyor mu takıma anlamıyorum. ön alan baskisi yapan her takıma karşı aşırı kabız bir oyun izletiyor bize.
sanırım okan hocanın da suyunu sıktık, kullanacağımız kadar kullandık. bitik durumda, şu takım sadece 1-2 eksik ile bu kadar kötü futbol oynamamalı. iğrenç bir oyun oynatıyor, formsuz mu başka şey mi bilemem. ama hoca da en az takım kadar berbat. ilk sezonundaki sezon başında o kadar eksiğe rağmen daha iyi bir futbol ortaya koyuyordu galatasaray. kadroyla çok alakalı olduğunu düşünmüyorum maalesef bu oyunun.
artık şu kameralara hakeme çemkirdiği görüntüleri vermemesi gerekiyor. her maç sonu görüyorsun dudaklarına zoom yapıyorlar. üstelik itiraz edilecek kadar bir karar yokken. ve artık şu takıma bir top oynatsın. organize bir atak yok arkadaş. kaan ayhan’dan sağ bek olmuyor anla artık arkadaş.
12550
kadro kalitesi senden kötü olan takımlar sana ara ara da olsa üstünlük kurabiliyorsa, istediği zaman skor bulabiliyorsa oyun kurulumunda bir sorun var demektir. bunun sezon başı olması, takıma yeni oyuncularin katılması, eksik mevkilerin olması gibi bir gerekçesi de olamaz. çünkü karşındaki takım konyaspor.
hocam, yürüyecek daha çok yolumuz var. bir şeyleri değiştirip farklı yapmayı dene lütfen.