bugün
* şampiyonluk yarışında diğer kulüplerden hoca kalitesi olarak fersah fersah önde olduğumuzu bir kez daha göstermiştir.
yaptığı değişiklikler ve taktiksel hamleler ile maçı çeviremese burada çok farklı şeyler konuşulurdu fakat 2-0’lık temiz bir skorla ve çok da zorlanmadan 3 puanı aldık. tabi ki her maç, her rakibe karşı yapılacak şeyler değildi ama rakibin gücünü ve oyununu gördükten sonra kafasından geçirdiklerini sahaya yansıtabilmek önemliydi. maç öncesi hiçbir galatasaraylı barış alper’i sol bek, mertens’i merkez orta saha, kerem demirbay’ı stoper, bakambu’yu icardi arkasında gezici forvet rolünde görmeyi tahmin edemezdi ama tüm bunları yaparak maçı çevirdi. işte en başta rakiplerden bu hususta ileride olduğumuzu burada hissettirdi.
bu sene aralık ayına geldik, ismail kartal’ın fenerbahçe’de 3. dönemi. görev yaptığı yaklaşık 2 takvim yılında böyle hamleler yaptığını hiçbir fenerli hatırlamıyordur. daha 1 ay önce trabzonspor karşısında 0-3 geriye düştüklerinde, üstelik kendi sahasında gözüne far tutulmuş tavşan gibi 20 dk kilitlendi kaldı. daha 2 gün önce nordsjaelland
* maçında taktik değil sadece adam değiştirerek sonuç bekledikçe kaleden yarım düzine gol çıkardılar, hiçbir çare üretemedi. ki livakovic’in bir o kadar da kritik kurtarışı vardı. olaylara ve oyuna dümdüz bakan bir hoca. bu bizim için büyük bir avantaj. üstelik bizim kulübemizde tam tersine duruma göre çözümler üretebilen, en azından bunu deneyen, şu ana kadar takımın başında çıktığı maçların genelinde de bunun sonucunu alan bir hocamız olması da büyük şans.
tüm bunlara rağmen yine son haftaya kadar heyecan sürecek, yine havlu atmayacaklar çünkü ismail kartal’ın yapamadığı o hamleleri hakemler yapmaya devam edecek. 2018 nba finallerindeki o meşhur tweet akıllara geliyor ister istemez(u:
https://twitter.com/...RsBSIF_8Cbi3LRiSSg), maalesef burada da oyunun en güçlü oyuncusu hakemler, yapacak bir şey yok.
bugün pendik karşısında barış alper’i sol bekte görünce okan buruk’un sağ bekte başladığı ve tüm maçın fenerbahçe ceza sahasında geçip johnson’ın saçma sapan serbest vuruş golüyle kaybettiğimiz
26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçıda akıllara gelmedi değil. o gün de fatih terim, pendikspor seviyesindeki rakibine karşı çok farklı şeyler yaşatmayı denemişti ama nasipsizlik mi diyelim, beceriksizlik mi, olmamıştı.
