sevgi kelebekliğinin ve eleştirme manyaklığının sözlükçesidir.
şu başlığa neredeyse bir senedir birşey yazılmaması bile özetliyor durumu.
seviyoruz kardeşim reklamımızın olmasını.
* birisi bizim nick altımıza yazdığında okumaktan zevk alıyoruz. popüler olmayı seviyoruz.
* bu ara benim nick altım doluyo. kendi nickimi görüyorum sürekli sol frame semalarında. bunun sözlüğe ne kattığını ise inanın hala anlamadım. genelde bi ayar verme çabası oluyor
*. bazen ise "adam haklı beyler" temalı entariler.
olumsuz yazanlar zaten zerre çükümde değil de olumlu yazanları da umursamıyorum amk.
olumlu ya da olumsuz görüşünü o nick altına yazarak kendi viral reklamını yapacağına özel mesajla bana atsana amk.
ama olur mu hiç?
olmaaaz!
orada "ben bu adamı eleştiriyorum. troll bu ibne. sikin bunu" temalı bi entry girecek ki dolaylı yoldan kendini göstersin ve viral reklam çabası başarılı olsun. zaten günün ilk entrysinden sonra
* altı istemdışı bi şekilde çoğalmaya başlıyor.
kimisi ilk entryye katıldığını belirtiyor ve onun yazmadığı ama kendi akıl ettiği bişeyi daha yazıyor. sanarsın kansere çare buldu amk, öyle de havalı havalı karalıyo bişeyler. ondan sonra ise onlar ile zıt görüşte olan, söz konusu yazarı savunan birisi entry giriyor.
sonra ise olaylar olaylar...
yapmayın kardeşim şunu.
ya da itiraf edin amk ben ilgi manyağıyım diye.
bunları, yani sizin söyleyemediklerinizi, yazınca bana dikkat çekmeye çalışıyo yaftası yapıştırıyosunuz ama alakası yok amk. asıl siz, bana dikkat çekmeye çalıştığımı söyleyenler, benim ya da artık eleştirilen yazar kim ise onun üzerinden ilgi çekmeye çalışıyolar.
gelin amk kaldıralım şu saçmalığı.
olmasa ne olur nick altı düşündünüz mü hiç?
olumsuz ne etkisi olur nick altı saçmalığının olmamasının?
1- oğum günü kutlayamazsınız.
* 2- yazar arkadasınızı övemezsiniz.
3- yazar arkadasınıza sövemezsiniz.
4- yazarın yazdığı harika bir entry için teşkkür etme e bakınız vermek.
bu dört maddeden başka bu nick altı boku başka bişeye yarıyor ise benim eksikliğimdir. ama benim aklımın erdiği kadarı ile bu zımbırtının olmamasının kayıpları bu üç maddedir.
evet ilk madde kesinikle olmaz. yani nick altı olmaz ise doğum günü kutlayan sevgi kelebekleri olamayız hiçbirimiz. ama diğer üç maddeyi yine yapmaya devam edebilirsiniz. hem de beyefendilerin, hanımefedilerin yaptığı gibi. ortalıkta çingene kavgası gibi değil özel mesaj ile tartışarak. asaletinize yakışan şekilde.
bazen de harika bir entyr yazıyor bi yazar. ve onu okuyup hemen nick altında "mükemmel yazmış yazar kardeşimiz. (bkz:
1905) " gibisinden bi entry oluyor.
inanın bu benim de çok işime yarıyor. bazen kaçırdığım mükemmel entrylerden bu şekilde haberim oluyor.
ama aynı entryden 453463 tane olunca da saçma oluyo amk. diyorum ki bu yazma kutucuğunun altında bi yere günün en beğenilen 20 entrysinin odluğu bi kutucuk olsa
*?
böylece o listeden görebiliriz kaçırmamamız gereken entryleri. gerek kalmaz nick altı yavşaklığına.
sol frame'de yazarların isimlerini değil de bi şeyler öğrenebileceğiniz ya da bi şeyler katabileceğiniz başlıklar olmasını isteyenlerin çoğunlukta olduğunu biliyorum.
olmadı anket yapıp hazır sözlük kuralları hazırlanıyorken su nick altı işini de düzeltelim. demokratik bi oylama olsun.
hem ben mi yoksa siz mi ilgi çekmeye çalışan megolamanlarız herkes görsün amk.
