resim
Necati Ateş
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:44
Uyruk:Türkiye
  • 777
    tekrar takıma katılmasından büyük mutluluk duyduğum kaliteli futbolcu ve çok kaliteli galatasaraylı.
    neden gönderildiğini anlamadım, neden sevilmediğini anlmadım, neden istenmediğini de anlamadım. çoğu kişi de benim gibi, bilmiyorlar ama istemiyorlar necati'yi ben ise ona asla yüz çeviremem. bu zamana kadar hem sportif hem de ahlaki tavırlarıyla formamızı sercan yıldırım ve milan baros'tan daha fazla hakettiğini kanıtladı. hiçbir şey yapamasa da gıkımı çıkarmam, yaptıkları yeter. hoş geldin necati !
  • 780
    necati üzerinden temellenen yanlış düşünceler ve bana saçma gelen mantık kurmalar var. ronaldinho'ya, shaqiri'ye yönelip necati ile transfer dönemini kapatmak esprisi tamamen antifb, antigs tipi sitelerin kullanacağı argümanlar, içi boş ve yüzeysel laf sokma çabaları. en az iki transfer döneminde uğraşılıp bu transfer döneminin son günü getirilmesi biraz çaresizlik gibi duruyor net. muhtemelen de öyle. belki sercan düzgün oynasa bu transfer gerçekleşmeyecekti bile. al sana romantik futbol hikayesi. ama bunlar demek değil ki necati faydalı olmayacak ya da beklentileri karşılayamazsa ''biz demiştik shaqiri'yi alacaktınız'', ''biz demiştik necati ile olmaz bu iş''. futbolda uzun vade için bile kısa süreli çözümler gerekir. bunu amatör kümesindeki bir takım 43 yaşındaki adamı oynatarak da yapar, liverpool'u bellamy'i geri alarak da. biz de necati'yi alarak şu futbol hariç her şeyin konuşulduğu ortamda avrupa bileti için yaptık. bu sözü edilen avrupada başarı getirebilecek takım kurma hayalinin olmayacağı anlamına gelmez. zaten kemik kadro hemen hemen kurulu, semih kaya gibi bir stopere sahip olmak, emre çolak gibi bir sol ayağa sahip olmak(ki bana göre emre galatasaray topçusu olamayacak), selçuk inan, eboue, elmander vs. e bırakalım da şu kısa dönem için alınabilecek en iyi adam olan necati'yi alsınlar, son gün dahi olsa. niye alınacak en iyi adam çünkü; 1. floryanın dayağını da alkışını da yemiş bir adam necati. 2. fatih terim'in bu dönemindeki kafasındaki şablonda çok yönlü topçular var bu çok bariz. necati de farklı mevkilere uyum sağlayan bir adam. 3. maddi açıdan neredeyse hiç götürüsü olmadı bu transferin ve bunun üzerine galatasaray'a gelmek için kırk maymunluk yapmış bir adamı aldık, floryaya yatmaya geldiğini düşünen varsa yanılıyor.

    necati'yi çok severim, severdim de. hep dile getirmiştim bu takımda yeri hazır diye. doğruya doğru gidişine sesimi çıkarmamıştım çünkü kalli ne yapıyorsa bi bildiği vardır. ama artık düzeldiğini düşünüyorum necati'nin. bana göre katkı sağlayacak. ama belki de sağlamayacak, bu sağlamama durumunda da çıkıp kimse yönetim sıçtı dememeli konunun necati kısmında. çünkü şu an necati kısa vade adamı. yazın bu mevkiye gerekli düzenlemeler yapılmayıp -bu devrede necati'den maksimum fayda sağlansa dahi- necati üzerinden devam kararı alınırsa yönetim saçmalaması olur. necati ile olmayacak iş diyenler haklı ama şu an değil. bu yazın görülecek.
  • 782
    --- alıntı ---
    necati, "galatasaraylı olmadığını ve teklif gelmesi halinde real madrid'de bedava oynayacağını" söylediğinin hatırlatılması üzerine, "altaylıyım, ama kanımın son damlasına kadar galatasaray için çalışıyorum. şartlar öyle gerektirirse, real madrid'de bir sezon boyunca ücret almadan oynamayı hangi futbolcu kabul etmez ki? sonuçta dünyanın en önde gelen kulüplerinden biri. galatasaray'ın çıkarına olacaksa, galatasaray'da da elbette seve seve bedavaya oynarım" diye konuştu.

    taraftarların, (gbkz: "adana'da oynarken, bir muhabire 'ben ve ailem fenerbahçeli, fenerbahçe'de oynamak isterim' demişsin. bu doğru mu?) sorusunu, "o zamanlar oynayabilirdim tabii. o zaman öyleydi, çünkü galatasaray beni henüz istememişti. fenerbahçe ise çok istiyordu. galatasaray beni istememiş ve ben de kabul etmemiş olsaydım, belki olabilirdi. şimdi kim isterse istesin, ben galatasaray'da oynuyorum" şeklinde yanıtladı.

    --- alıntı ---

    kaynak: kendisinin yıllar önceki bir röportajı

    edit: kendisinin biletini kesen bence 2006 yılında şampiyon olduğumuz dönemde uçakta olan kavga değildir zira o olaydan sonra 2 sene daha takımda kalmıştır. biletini floryada oğlunu fenerbahçe formasıyla getirmesi, ve fener formasıyla poz vermesi olduğu dedikodusu hep dillendirilir ama ne derece doğru bilinmez.
  • 784
    --- alıntı ---

    necati, istemedi yılmaz tutuş'u, seboyu, mehmet kısılat'ı, ki bunlar galatasaray taraftarını için peygamberdir.

    --- alıntı ---

    şayet burada yazılanlar doğruysa necati'ye helal olsun derim hem de binlerce kez.. ben o adı geçen adamlardan kat ve kat galatasaray taraftarıyım, benim gönül ilişkim dışında hiç bir çıkar ilişkim yok galatasaray ile. ve benim bu insanlar gibi bir peygamberim yoktur, o isimlerin galatasaray taraftarı için peygamber yerine konulmasından da hicap duyarım!! tekrar yazıyorum helal olsun necati..
  • 785
    şimdi madem necati ateş ile ilgili böyle bir entry (bkz: #882420) var;
    gazetede olayı bilen birinden daha ve ultraslandan alpaslan dikmen abinin yaptığı açıklama var.

    isterseniz okuyalim. biraz uzun olacak ama üzgünüm. biraz vakit ayırırsanız, okuyabilirsiniz.

    öncelikle, gazete haberi için;

    --- alıntı ---

    öncelikle yorumumu yapayım; para almadan hala forması için ter döken bir futbolcuya el kaldıran pisliklerin zaten taraftar olmayacağını herkes biliyo, bunlar ondan bundan aldıklarıyla yaşamlarını devam ettirmeye çalışan bir tür asalaktır. haberi okuyunca göreceksiniz, necati zaten doğru dürüst para alamıyor bir de bu kendini bilmez denyolar adamdan para istiyorlar, sizin gibi taraftarınız ta a.k.

    ---siteye yaziyi giren yazarın yorumu---

    işte necati ile g.saraylı amigo arasındaki kavganın perde arkası: g.saraylı amigo mehmet kızılay, hafta içi necati'yi arayıp "konya'ya otobüs kaldırıyoruz. bize para ver" dedi. necati reddetti. sinirlenen kızılay, zaten necati'ye tepkili "sucu" lakaplı amigoya olayı aktardı, iucu, uçakta necati'ye omuz attı ve...

    amigoların futbolculara saldırdığı konya-istanbul yolculuğu öncesi gerginlik aslında 5 gün önce başladı. ultraslan'ın konya'ya otobüs kaldırmak için maddi kaynak arayışları sırasında numaralı tribün amigosu mehmet kızılay, futbolculardan necati ateş'i arayarak "deplasmana otobüs kaldıracağız" diyerek ekonomik destek (!) ister. necati'nin cevabı sert olunca daha telefon konuşmasında ortam biraz gerilir. necati parayı vermez ama ultraslan uçakla konya'ya gelir. yolculuk boyunca mehmet kızılay, grup üyelerine "necati bize küfretti. para vermedi. hesabını soralım" der

    film uçakta koptu

    grubun bazı üyeleri de "bunu bize nasıl yapar? nasıl bizi reddeder?" diyerek necati'ye karşı bilenirler. mutlu sonla biten konya maçı sonrası bomba uçakta patlar. thy'nin tarifeli uçağına amigolar da binecektir. dönüş biletleri böyle alınmıştır. antrenör erdal keser uçak kapısında gördüğü mehmet kızılay'a "ne işiniz var burada?" diye çıkışınca ortam daha da gerilir. kızılay yediği fırçayla uçağın arka tarafında bulunan yılmaz tutuş ve arkadaşlarının yanına gider. zaten kızgın olan topluluk daha sonra yönetici fatih gökşen ile konuşmak için uçağın önüne doğru yönelir. ama gökşen "şimdi yeri değil" diyerek tersleyince amigo 'sucu', 9 c no'lu koltukta oturan necati'ye önce omuz atar

    'siz bittiniz oğlum!'

    ardından da "sen bize nasıl küfredersin lan!" diyerek tokatı patlatır. necati olayın şokunu atlattıktan sonra takım arkadaşlarıyla birlikte arkaya hareketlenir. olası bir büyük kavga araya girenlerce engellenir. fakat polisin olaya müdahalesiyle taraflar uçaktan indirilir ve sorgulanmak üzere aprona alınırlar. bu sırada karşılıklı olarak "siz bittiniz oğlum" tehditleri havalarda uçuşur. mehmet kızılay, yılmaz tutuş ve adamları tarafından apronda "sen bizi nasıl böyle doldurursun" denilerek dövülür. yılmaz, kızılay'a "bir daha yanımıza geline. maça bile uğrama" diyerek hem döver hem de cep telefonuyla fotoğraflarını çeker. ama olan olmuş, 100 yıllık g.saray camiası yanlış politikaların sonucu böyle olayla da tanışmıştır. bundan sonra g.saray tribünlerinde neler yaşanacağı ise ali sami yen'deki ilk a.gücü maçında netleşecek.

    vatan

    http://www.frmtr.com/...emesinin-nedeni.html

    --- alıntı ---

    (gbkz: derseniz ki, vatan gazetesi sallıyor. haklı olabilirsiniz, bir şey diyemem. ancak içimizden biri alpaslan dikmen'in de açıklaması var.)

    evet bununla beraber de, ultraslan'ın yaptığı resmi açıklama.

    --- alıntı ---

    ultraslan'dan yapılan açıklama;

    17 ocak salı günü, forumda, konyaspor maçına 07:05 uçağı ile gidip, 22:10 uçağı ile dönüleceği üzerine bir bilgi geçmiştik. imkanı olanların da bu şekilde gelebileceğini, yılmaz ve benim de bu seferler ile gidip döneceğimizi bildirmiştik. 18 ocak çarşamba günü de gidip biletlerimizi almıştım.
    21 ocak salı akşamı yine foruma yazdığım yazıda takımın da 22:10 tarifeli seferi ile döneceğini öğrendiğimi yazmıştım.

    maç günü sabah 5’te tolga arkadaşımız (o soğuk havaya rağmen eşi ve çocuğunu da yanına alarak…) beni evimden aldı ve havaalanına gittik. havaalanında yılmaz*’la buluştuk. diğer arkadaşlardan da 8 kişi daha gelmişti. yani toplamda 11 kişiydik. uçağa bindiğimizde 4 genç kardeşimizle karşılaştık. bunlardan biri serhat-ua nickli kardeşimizdi. sayımız 15 olmuştu. uçak zaten yarı yarıya boştu.

    uçakta gazeteci ebru kılıçoğlu (ki ben onunla oturdum…) vardı; köşe yazarları ahmet çakır, cengiz alpman ve osman şenher ağabeylerimiz vardı… onlarla sohbet edip güle oynaya konya’ya indik.

    havaalanında bizi ua-konya ve ua-selçuk uni.’den kardeşlerimiz karşıladı. sağolsunlar, bir de minibüs ayarlamışlardı… osman şenher ve cengiz alman’ı da minibüse davet ederek şehre indik. direkt gs taraftarları derneğine gittik. bizi orada çok iyi ağıladılar. sonradan istanbul otobüsü de oraya geldi... antalyalılar, adanalılar, karamanlılar, ispartalılar, ankaralılar ve diğer ultraslanlar da geldikten sonra ortalık şenlendi. dostlarla bir arada olmak çok güzeldi.

    bu arada konyaspor nalçacılılar grubu lideri cemil arkadaşımız sabahın 8:30’unda derneğe gelip bizlerle ilgilendi... neredeyse maç vaktine kadar da bizime beraberdi. bu vesile o’na da teşekkür ederim.

    maçtan önce sahayı kontrole çıkan aslanlarımıza büyük tezahürat yaptık. onları tribüne çağırıp “bu taraftar sizinle gurur duyuyor” diye bağırarak arkalarında olduğumuzu bildirdik… onlar da bizleri selamladı… ortam süperdi.

    maç başladı ve bizler maç sonuna kadar gırtlaklarımızı parçaladık takımımız için. neticede bunun da semeresini genç futbolcumuz aydın’ın maharetli ayağından gelen gol ile gördük.

    maçtan çıkınca yine aynı grup (antalya’dan gelen bir kardeşimizin de katılımıyla...) minibüse binerek havaalanına hareket ettik. buzlu yollarda slalom yaparak havaalanına güç bela vardık. müthiş sevinçliydik, havaalanına giderken genç aydın’dan bahsettik. hatta “o’nu bağrımıza basalım, öpücüklere boğalım” dedik. aydın için tezahürat bile ürettik. performansından dolayı son haftalarda kızdığımız volkan’ın iyi oyunundan bahsettik… gol sonrası tüm topçularımızın nasıl sevinip, kenetlendiğini gururla anlattık birbirimize... * *

    havaalanına vardıktan birkaç dakika sonra takımımız geldi. alkışlar, tezahüratlar ve m.ali erbil’e yaptığımız esprili pankartla karşıladık onları. hepsi buna çok güldü, (gbkz: hatta necati o pankartın yanına gelip, şimdi suçlanan o 15 kişilik grup ve o pankartla resim çektirdi), çok neşeli bir şekilde hep beraber kameralara poz verildi… gazetecilerle, futbolcularla ve özellikle paf’tan bazı oyuncularımızla güzel muhabbetler edildi.

    sonrasında uçağa binmek üzere hareket edildi. bizler, futbolcularımız rahat bir şekilde uçağa binsiler diye bekledik… çünkü uçakta normal yolcular da vardı... aşağı yukarı uçağa (ön kapıdan) en son biz bindik. ben sonlardaydım, uçağın en ön sıralarında oturan sayınniyazi yelkencioğlu ve sayın suat sucuka ile selamlaşıp, şakalaştım... diğer koltukta oturan yalçın’a “geçmiş olsun” dedim.

    tam sayınfatih gökşen’e de, golden sonra fenalık geçirdiği için, “geçmiş olsun” diyecekken hemen arkasında oturan sayın erdal keser’in ve sayın bülent tulun’un biriyle tartıştığını ve arka tarafa doğru dönerek birisinin arkasından bir şeyler söylediğini duydum. hemen akabinde keser’in, “bunları uçağa kim alıyor? yönetimle konuşalım bir daha olmasın…” tarzında bir şeyler söylediğini duyunca “erdal abi hayırdır kimle tartıştın? nedir sorun? bize söyleyin, biz hallederiz” dedim. keser, “neyse önemli değil sonra konuşuruz” dedi, o sırada fatih gökşen de arkaya dönüp “tamam alpaslan sonra konuşuruz” deyince fazla üstelemedim.

    erdal ağabeyle tanışırız, oğlum 13 sene önce o’nun hastanesinde dünyaya geldi. aslında amacım o’na bu söylediği sözün kırıcı olduğunu bildirmekti. çünkü biz o tarifeli uçağa biletlerimizi münferiden alarak binmiştik. hatta takımın bu uçakla döneceğini bile yılmaz’la benim biletini aldıktan 2 gün sonra öğrenmiştim. ama fatih gökşen “sonra konuşuruz” deyince ben de bunu erteledim.

    arkaya doğru ilerlerken iki sıra arkadaki hakan şükür ve hasan şaş beni gördü önce selamlaştık ama sonra hakan ve hasan (gbkz: “abi aranıza aldığınız birine çok dikkat edin, yakışmıyor size”) sözlerine muhatap oldum. bahsedilen x adlı kişiydi. ama keser ve tulun’un x şahısla tartışmalarının ne olduğunu bilmiyordum. arkaya gittiğimde yılmaz’a, önde bir tartışma olduğunu ama sebebini anlamadığımı söyledim. yılmaz, x’in yanına gidip sert bir şekilde kızdı. ancak x, (bunları sonradan öğreniyorum çünkü o arada hala gırgır devam ediyordu uçakta, ben de bir gazeteci arkadaşımın yanına oturup sohbete almıştım…) bülent tulun’un da uçağa binen taraftarlar hakkında sözler
    söylediğini; erdal keser’in de almanca olarak kendisine hakaret ettiğini yılmaz’a söylemiş.

    bir baktım yılmaz (uçak her an kalkacağı için) hızlı adımlarla yanımdan geçti, peşinde x2 adlı arkadaş vardı. onun da peşinde erkan arkadaşımız vardı. sonradan öğrendiğime göre yılmaz,fatih gökşen’in yanına gidip bir konu hakkında görüşmek istediğini söylemiş. gökşen de “uçak kalktıktan sonra arkaya gelirim konuşuruz” deyince geri dönmüş. arkasındakiler de geri dönmüş ve o dönüş esnasında x2 adlı arkadaş necati’ye omuz atmış.

    biz arkaya yakın olduğumuz için sadece hareketleri görebiliyorduk ancak necati’nin ayağa kalkıp arkaya doğru gelen x2’ye kendisine neden vurduğunu sinirli ve yüksek bir sesle sorduğunu görüp, duyduk. (aslında necati kendisine yapılan hareketten birkaç saniye sonra kalkmış çünkü durumu anlayamamış hatta kendisine şaka yapılıyor sanmış.)

    bunun üzerine pandomim koptu. kabin ses kirliliğine büründü ama hiç kimse kimseye küfür etmedi ve vurmadı, futbolcularla ya da kafileden herhangi biriyle sıcak temas asla olmadı. sadece yılmaz, yumruk attığı söylenen ve ekranlarda duyduğunuz “taraftara kimse küfredemez” diyen x2’yi tartakladı ve yerine oturttu.

    gerets, keser, tulun ve şükür arkaya geldi. gerets, taraftarların uçaktan inmesini yoksa kendilerini ineceğini söyledi. o sırada erkan arkadaşımız x2’in özür dileyeceğini keser’e iletti. keser bunu hoca’ya söyledi ancak hoca kararlıydı.

    erkan da bunun üzerine hoca’ya ve futbolcularımıza olan saygıdan dolayı bazı taraftarların aşağı inebileceğini söyledi ancak x’in uçaktan asla inmemesini, eğer inerse o’nun hakkında hiç hayırlı şeyler olmayacağını yüksek sesle söyledi (bu sözleri de tv’lerden duymuşsunuzdur)

    çünkü x, sebep ne olursa olsun, en başta yaptığı hatayla tulun ve keser ile tartışmış olması hasebi ile arkadaşlar arasında tepki toplamıştı. daha sonra da x2’nin, x’in bazı sözleri dolayısıyla dolduruşa gelip necati’ye hareket yaptığı da ortaya çıkınca çarşı pazar hepten karıştı. özellikle yılmaz, her ikisine de çok kızdığı için, çileden çıktı.

    uçağa polis geldi. bülent tulun gerets’in taraftarların uçaktan inmesini istediğini söyledi. ancak polis böyle bir yetkilerinin olmadığını ancak yönetici ve futbolcuların ifade verip şikayetçi olmaları halinde
    (ki o zaman da vakit çok geçecekti) böyle bir işlem yapabileceklerini söyledi.

    işin uzayacağı anlaşılınca erkan ve yılmaz sırf hoca’nın ve futbolcuların hatırına 4 kişiyi daha alıp aşağı indiler. mecburen x de indi. bahsedilen gruptan diğer bazı gençler de inmek istedi ama onlar ben ve erdal keser tarafından konuyla hiç alakaları olmadığı için engellendiler... çünkü basının bahsettiği gibi grupsal bir hadise olmamıştı... tamamen münferiden bir hareket mevzu bahisti.

    (gbkz: uçaktan en son ben indim; inerken erdal keser’e "ben de iniyorum” dedim… "inme, neden iniyorsun?" deyince içlerinde çok yakın bir arkadaşım olduğunu söyleyerek indim.) *

    şunu da eklemeliyim ki; uçaktan hiç kimse polis zoruyla indirilmemiştir.

    daha sonra f.gökşen, gerets, bülent tulun, erdal keser, hakan şükür, hasan şaş ve necati aşağı inip aprona gelmişlerdir.

    necati, haklı olarak sinirlerine hakim vaziyette değildi. sürekli bağırıyordu. ben dahil, herkes onu yatıştırmaya çalışıyordu. bir ara hakan şükür, x2’nin yanına gidip onunla konuştu ama anlaşılamayan bazı şeyler vardı!..

    bu da gruptan erkan arkadaşımızın necati’ye hitaben yaptığı yüksek sesli konuşma sonrası açığa çıktı. erkan necati’ye “necati, allah’ını seversen bir sus… bir dinle… bir yanlış anlaşılma var… bir dedikodu var… işlerin müsebbibi bu arkadaştır” deyip kızgın olduğu x‘i işaret etti. bunun üzerine hasan şaş yüksek sesle “o zaman herkes sussun, bir beni dinlesin. olay anlaşılmıştır. bir, necati küfür etmemiştir… iki, bu iş bir dedikodudan ibarettir ve bunun da sebebinin kim olduğu anlaşılmıştır” deyip hadiseye noktayı kodu.

    necati biraz daha sakinleşti. (gbkz: hatta “şikayetçi misiniz?” diye soran polise “hayır değilim, kimden şikayetçi olacağım” )dedi. yöneticiler de aynı şekilde sözler söyledi ve uçağa geçmek üzere piste çıktılar. o sırada sü. adlı arkadaşımız ertesi günü işi olduğu için uçağa binmek istedi, polis almadı. ben alması için ısrar ettim, yine almadı… ama sonra polis sü.’ın kimliğini elinden alıp erdal keser’e götürdü ve tespit yaptırdı. keser de doğal olarak “bir sorun yok gelsin” dedi.

    bu son hadise bile konunun uçaktaki grupla futbolcu ve yöneticiler arasında arbede yaşanmadığının bir delilidir.
    (gbkz: ne necati'yle, ne diğer futbolcularla, ne de yöneticilerle bu bahsi gecen grubun asla kötü bir diyaloğu olmamiştir. )

    kimse komplo teorileri üretmesin. uçağa binen bu insanlar kendi uçak biletlerini kendileri alabilecek varlıkta, iş güç sahibi ve hatta bazıları gayet zengin insanlardır. bu insanlar uçağa birileri tarafından bindirilmemiştir. bahsedildiği gibi alkollü de değillerdir. (daha sonra ifadeleri alınıp polis gözetiminde götürüldükleri devlet hastane’sinde yapılan kontrolde hepsinde sıfır alkol çıkmıştır.)

    netice:

    (gbkz: sebep ne olursa olsun biz ultraslanlar olarak canımızı verecek kadar çok sevdiğimiz galatasaray’ın bir sporcusuna yapılan böyle bir hareketi ve yöneticileriyle tartışmayı asla tasvip edemeyiz… etmiyoruz da… zaten bunun cezası da sıcağı sıcağına, yılmaz tarafından, aynı yerde kesilmiştir. )

    (ama profesyonel yöneticilerimizin, tarifeli bir uçağa binen taraftarlar hakkında, konuşmasını da tasvip etmiyoruz. bu da başka ama önemli bir meseledir.)

    yıllardır uçakla deplasmana gitmişizdir, zaman zaman takımın özel uçağıyla (tur şirketine ücretimizi ödeyerek) seyahatlere gittiğimiz de olmuştur. hiçbir zaman böyle abuk bir olay yaşamamış yöneticilere, futbolculara, basın mensuplarına ve diğer yolculara herhangi bir saygısızlık yapmamışızdır. yapana da rastlamamışızdır. bu yaşananlarda hiçbir dahlimiz olmamasına ve ayrıca bu durumun uçaktaki herkes tarafından bilinmesine rağmen en çok üzülen biz olmuşuzdur.

    böyle zorlu bir yarışta, maddi olumsuzluklar altında yüreklerini ortaya koyup, mücadelesini sürdüren alnı öpülesi futbolcularımızla birlikte sevinip, güle oynaya istanbul’a döneceğimize böyle müessif bir olayın ortasında kalmak; heleki basının “necati dayak yedi”, “falanca küfür etti”, “gerets yumruk yedi”, “futbolcu ve taraftarlar arasında yumruklaşmalar oldu” gibi hayali şeyleri duyurması, bir kez daha söylüyorum ki; bizleri çok üzmüştür.

    bir daha böyle saçmalıklar yaşanmaması için gereken tüm önlemlerin alınacağını bildiririm.

    http://www.ultraslan.org/...nfo...974c0a436e77b8

    --- alıntı ---

    ...

    sonuna kadar dayanabildiyseniz, bir şeyler söylemek istiyorum.

    eğer dayak yok ise, ne güzel. necati suçsuz.

    varsa ve saklanıyorsa da necati gene suçsuzmuş.

    mahalle takimi gordugunu aktarmış, kesinlike saygı duyuyorum ama her halde olayı o an uçakta olan alpaslan dikmen'den daha iyi kimse bilemez.
  • 786
    eğer hakikaten tribün liderleri ile olan kişisel probleminden ötürü galatasaray futbol takımının bir oyuncusu olarak yollanmışsa, kapatalım bu kulübü ve dağılalım evimize. bana mantıklı gelmiyor böyle bir durumda kulüp yetkililerinin tribün liderleri için bir futbolcuyu yakması. bu olaylar elbette yaşandı ama necati gönderildiği son sezon yokları oynamış, aşırı kilo almış ve ailevi problemler yaşamış, bir türlü kendini toplayamamıştı. açıkçası gönderiliş sebebinin bu olduguna inanıyorm ve inanmak istiyorum.

    formda oldugu ilk 2 sezonunda gayet de komple bir forvet oyuncusu olarak büyük katkılar vermişti. sürati fiziği yerinde, uzaktan şutu olan, kafa toplarında etkili, takımla uyumu iyi olan bir adamdı. o problemleri yaşamasa bugün çok farklı yerlerde olabilirdi zira türk futbolcuları arasında çok farklı meziyetleri olan bir forvetti ama sadece 2 yıl sürdü bu parlaması ve gönderildi. aynı performansı şahsen beklemiyorum ama şu dönemde takıma da yararlı olacagına inanıyorum.

    edit: lig tv de yayınlanan quiz adında bir program var, her hafta bir futbolcuya garip garip ama aynı soruları soruyorlar, necati ile oynamış her oyuncu istisnasız gördükleri en abartan oyuncunun kendisi oldugunu söylüyor, bu da bir not olsun kenarda.
  • 787
    alpaslan abimizi ayırarak konuşuyorum, onun ağzından kaleme alınmış yazıyı harfiyen okudum.

    okuyan herkes de benimle aynı fikirdedir ki o da: ''necatinin yıllar önce yaşanan bu olaylarda bir suçu yoktur!''

    şimdi necatiyi daha transfer olmadan önce twitterda yazdıklarıyla taraftarın önüne atan oğuz altay beyefendiye sormak istediğim bir soru var:

    ''sen hangi sıfatla, yıllar önce olmuş ve tam aydınlatılmamış bi olaydan ötürü galatasaray kulübünün bir sporcusunu hedef haline sokup, taraftarın önüne atarsın?

    senin ultraslan genel koordinatörü olman, tüm galatasaraylıları temsil ettiğin anlamına mı gelir?

    bugün bu adamı burda senin yüzünden konuşur olduk, haksız yere eleştirir olduk oğuz altay bey!

    son olarak eklemek istiyorum ki; alpaslan abi gibisi gelmez ama şu 'reyis', 'abi', 'usta' vesaire gibi lakap alan adamlar tribünlerden arınmadığı sürece bu 'kendini bişey sanıp ona buna sallayan ağır abi ekolü' daha uzun süre devam eder gider..

    yeter artık arının gidin be..
  • 789
    jeaw'e ilaveten belirteyim. necati sonraki sezon ibb'de oynamış başarısız olmuş (editi aşşağıda) daha sonrasında ankaraspora transfer olmuş orada da kötü oynamış sonrasında real sociadad'a gitmiş orda bütün sezon 1 gol atabilmiş. en sonunda sözleşmesi feshedilmiştir. antalya'ya transfer olup yeniden eski formuna yaklaşmıştır. o uçakta her ne yaşanmış olursa olsun sonrasındaki sürece bakarsak necati'nin gönderilmesinin olayla bir ilgisi olmadığı anlaşılır.

    önemli ekleme: ayrıca belirtmek lazımdır ki galatasaray taraftarının peygamberi yoktur. ondan karşı kıyıda var. şimdi metriste.

    bir sürü edit: beyinbedava söyledi. kulüplerin sıralaması yanlış olmuş. ayrıca ibb'de 12 maç 8 gol diyor wikide ankaraspor ve sociadad performanslarının berbatlığı istatistiklere de yansımış ama ibb'deyken ben bir kaç maçını izlemiştim yürüyemiyordu bile. hele fenerbahçe maçında 10 kere mi ne ofsayta düşmüştü. ileri çıkışlarından değil geri dönememektendi hemen hemen hepsi de. neyse sağlık olsun. ben böyle hatırlıyorum. belki bir maçta atmıştır 8 golü *
  • 792
    mehmet kızılay, sebahattin şirin ve yılmaz tutuş'un peygamber olduğu galatasaray'da allah'tır.*

    gelen mesajlar üzerine edit: yukarıda kullanılan allah sıfatı peygamber önermesine karşı yapılmış bir karşılaştırmadan ibarettir. yoksa kendim gayet inançlı bir insanımdır.(u: yapılan teşbih'i anlamayarak bana bu açıklamayı yaptıran arkadaşlarımı da allah'a havale ediyorum.)
  • 794
    önyargılı galatasaray taraftarı tarafından ortada hiçbir şey olmasa bile sırf ömer çatkıç'la aynı takımdan geldi diye bile ıslıklanabilir. mutlaka eleştirecek, beğenmeyecek bir yan bulunur. ben daha böyle saçma taraftar görmedim. fenerbahçeli düşünemediği için, beşiktaşlı büyük olmadığı halde büyük gibi davrandığı için saçmalayabilir. geçerli bir nedenleri var yani. ama galatasaraylı iyi giden işleri başkası bozmadan kendisi bozmak istediği için saçmalayabilir. işte bence en kötüsü de bu. şu takımdan kimleri küstürdünüz yeter artık be.
  • 795
    benim galatasaray taraftarlığımda kendimi bildim bileli tek peygamberim oldu o da 'metin oktay'dı, ancak burada necati ile ilgili yazılan entrylerden malum olanında taraftarın kendisini galatasaraylı gösterip kabadayılık taslayan adamlara peygamber sıfatıyla yakıştırma yapılıp, formayı giyen bir futbolcuya laflar edildiğini üzülerek okudum..

    hani biz galatasaray'dık, futbolcusunu döven klübe laflar söylüyorduk..beyler, unuttuğunuz bir şey var, evet paranın olduğu yerde her türlü menfaat ilişkisinden kaynaklı pislik döner de, sporun yapıldığı yerde birileri ahlaktan bahsetmiyorsa sizin yeni nesillere vereceğiniz anlatacağınız bir şey kalmamıştır..kusura bakmayın..ayrıca şimdi anlaşıldı, neden adanalı fatih terim'e de laflar edildiği, çünkü anlaşılan birilerine kabadayılık sökmemiş..

    tanım: iyi niyetinden şüphe etmediğim, galatasaray'da oynarken de gittiğinde de galatasaray'ı hep iyi anmış golcü..hoşgeldin necati!
  • 797
    ulan adamın sadece performansıyla ilgili yazayım dedim ama, maça çıkmadan başlığında 1000 entry olacak. geçmişte neler yaşandığına şahit olmadım canlı olarak. o zamanlar konuşulanlar ile ilgili bilgilerimiz var sadece. ama bir de kapı gibi alpaslan dikmen'in yazdığı şey var. "...necati'ye saldıranların icabına yılmaz baktı zaten..." diyor alpaslan dikmen.

    hala neyin muhabbetidir bu "necati istemedi, necati kavga etti". çapulcunun biri kalksın adama omuz atsın, hakaret etsin, necati suçlu olsun. hassiktirin diyorum.

    neyse çok uzatmayayım, şunu söyleyeyim. alpaslan dikmen'in sözü senettir. ultraslan'ı seven sevmeyen herkesin güvenini ve takdirini kazanmış bir adamın söyledikleri bunlarsa, yalan değildir ve belli ki necati'nin hiçbir suçu yoktur.

    necati'yi performansından bağımsız olarak statta ıslıklayacak olanlar da -sözüm meclisten içeri dışarı- galatasaray düşmanıdır, adidir.
  • 798
    mezkurhadisede anlatılanlara bakıldığında, mustafa sarp, barış özbek, servet çetin vb. futbolcuları bile kendisine * yeğlememiz gerektiğini söyleyen ulemalar tarafından daha oynamadan ipi çekilmiş futbolcudur. peki galatasaray taraftarının hepsine sorsak (paralı askerler hariç) "aynı durumda siz olsanız ne yapardınız?" diye zannetmiyorum ki "necati ateş yanlış yapmıştır" diyen bir kişi çıksın.
    zaten bütün taraftarın üzerinde hem fikir olduğu bir alparslan dikmen gerçeği varken ve bu gerçekte, olayı noktası, virgülüne kadar anlatmışken, hiç kusura bakmayın ama ben her daim necati ateş'in yanındayım. heeea, "sen kimsin lan sikik, sen ne yapabilirsin ki?" diyenler için "hz. ibrahim'in atıldığı ateşi söndürmek için sırtında su damlası taşıyan karıncayım" derim. belki benim görüşüm bir şeyleri değiştirmez ya da değiştirmeyecek ama safım belli. ultraslan değilim. olmayacağım. karşısındayım.

    not: bir insanın 45 sene tribün içinde olması, reis denen kişileri yakından tanıması, galatasaray lisesinden mezun olması, istanbul'da yaşayıp senelerdir kombine almış olması, bütün deplasmanlara gitmiş olması, onu en büyük galatasaray taraftarı ya da en iyi galatasaray taraftarı yapmaz.
  • 800
    öyle ya da böyle artık galatasaray'ın futbolcusudur. o yüzden sonuna kadar desteklenmelidir.

    necati'nin başarısı, galatasaray'ımızın başarısı demektir. bu unutulmasın. onun başarısızlığı için çaba sarfedeceğini söyleyenleri de allah'a havale ediyorum.

    ben şahsım adına bu futbolcunun hainliğini asla görmedim, hatırlamıyorum. ihanet derseniz o kontenjanda zaten hakan balta ve servet çetin var. ama necati aynı kategoride değil.

    zamanında tribün reisleriyle kapışmış, o yüzden ultralar daha şimdiden tavır koymuşlar. oldu sevgilim.

    kendisinin transferini yaşından, konumundan dolayı asla tasvip etmemiştik ama bunca dönen muhabbetten sonra safımızı galatasaray profesyonel futbol takımının bireyinden yana koyuyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın