• 23101
    galatasaray'ın mali krizde olduğu söylentilerine yönelik açıklamaları

    “kısmen doğru kısmen değil. tabii ki rakamlar büyük. ama bildiğiniz gibi gelirlerin çoğu 2023'e kadar temlikli. sportif başarı geldikçe temlikler üzerinden ödemeler yapılacak”

    “şu an için hazır durumda. ikinci konu taze para. bunun için projeler var. biri otel projesi. ikincisi mağazacılık. senede 20-30 milyon tl para girişi öngörüyoruz. yani korkulacak birşey yok. projemize güveniyoruz. şampiyonluk da gözardı edilmemeli. borçlar sıfırlanmaz ama azaltılır. yönetilebilir bir kulüp olacağız”

    “kadromuzda 42 tane oyuncu var. seçilir seçilmez gelen raporlar masanın üzerine serilecek. galatasaray’a kimin ne kadar katkısı olur bunlar belirlenecek. gidenlere de bağlı olarak belli oyuncular alınabilir. kadronun azalması gerekiyor. amacımız 25-28'e kadar düşürmek. giden oyuncuların maddi yükünden kurtulmuş oluyorsunuz”

    nasuhi sezgin dursun özbek'in listesinde yer alan isim
  • 23104
    "bir futbol adamı olarak göreve gelmek önemli ama atanmış olarak gelmek sıkıntılı.daha önce geldiğim görevlerde atandiğim için istediğim işleri yapamadım. bu defa dursun aydın özbek ile seçilmiş olarak geliyorum.kulübün olumsuz tablosunda dürüst, bilgili, özverili yöneticilere ihtiyaç var. zor bir dönem olsa da doğru işler yapacağız.saha içine dönecek olursak felipe melo saygı duyulması gereken vazgeçilmez bir savaşçı.riskli müdahalelerde dikkatli olmalı."

    cüneyt tanman
  • 23105
    muslera ve taffarel ile 4-4-2 dergisi röportaj yapmış.

    taffarel ile başlayalım;

    -şu an hâlâ kalecilik yapıyor olsaydınız birinci kaleci siz mi olurdunuz, yoksa muslera mı?

    istatistiklere bakıldığında taffarel önce gelir, ondan sonra diğer isimler söylenebilir!muslera, mondragon... şaka bir yana, muslera’yla aynı dönemin kalecileri olsak aramızda sıkı bir rekabet olurdu çünkü çok kaliteli bir kaleci. teknik anlamda da çok iyi.

    -ligde galatasaray’ın şu anki durumunu nasıl buluyorsunuz? şampiyonluk için hangi takımın avantajları diğerlerinden daha fazla?

    çok zorlu bir yarış bizi bekliyor. bu, bütün takımlar için geçerli. trabzonspor maçından önce lider olduğumuz zaman da aynı şeyi düşünüyordum. yeter ki ciddiyetimizi kaybetmeyelim ve en az hatayla maçlarımızı tamamlayabilelim. bunu başarabilirsek şampiyon olabiliriz.

    -hamza hamzaoğlu ile çalışmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

    bence teknik direktörlüğe hamza’nın getirilmesi çok doğru bir karardı. zor bir dönemdeydik ama onun gelmesiyle birlikte her şey değişti.

    -hamza hoca göreve geldiğinde ısrarla yardımcı antrenörlük değil, kaleci antrenörlüğü yapmak istediğinizi söylemiştiniz.kalecilerle çalışmak yerine tüm takımdan sorumlu olmak sizi korkutuyor mu?

    nasıl ki roberto mancini, galatasaray’a geldiğinde kulüp bir duruş sergiledi ve“kaleci antrenörümüz taffarel’dir” dedi, cesare prandelli ve hamza hamzaoğlu’da da böyle oldu. bu görevimden çok memnunum ve yardımcılık yapmak gibi bir düşüncem yok. yeteri kadar beyaz saçımın olduğunu düşünüyorum, daha fazlasına ihtiyacım yok! buna korku diyemem ama daha rahat olmak hoşuma gidiyor.

    -her fırsatta kalecilerin futbolculardan daha fazla çalışması gerektiğini söylüyorsunuz. muslera’nın buna isyan ettiği oluyor mu?

    genellikle maçlardan sonraki gün izinli oluyoruz, onu ilk çalışmamızda çok zorlamam ama sonraki günlerde çok ağır çalışıyoruz. yine de nando’nun bir şeyden şikayet ettiğini görmedim. her çalışmamızda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. ben de kaleciyken onun gibiydim.

    -onunla kulüp dışında da birbirinizden ayrılmıyorsunuz. antrenmanlarda çalışırken birbirinizden sıkılmıyor musunuz?

    aslında tam tersi, birlikte vakit geçirdikçe bir aile gibi oluyoruz. nando’yla saha dışında da birlikte olmayı seviyorum çünkü çok eğleniyoruz. onu tanıdığım için mutluyum.

    -galatasaraylılık sizin için tam olarak ne ifade ediyor?

    galatasaray benim ikinci evim. çok uzun zamandır buradayım. brezilya’da international kulübünde altı sene geçirdim, galatasaray’da bulunduğum süre oradan daha fazla. bu yüzden galatasaray hayatımın çok önemli bir kısmını kaplıyor, burada çok özel zamanlar geçirdim.

    muslera;

    -taffarel’i ilk ne zaman izledin? dünya kupası’nı kazanırken ona mı odaklanmıştın?

    ilk olarak 1995 copa america’da izlemiştim. final maçı uruguay ile brezilya arasındaydı. penaltılarda kazanan biz olmuştuk.

    -o zaman kalecilik hayallerin var mıydı? maçtan çok ona mı odaklanmıştın?

    dokuz yaşımdaydım, o zaman kaleci olmak gibi bir düşüncem yoktu. maç da çok heyecanlı olduğu için tafo’yla ilgili pek bir şey hatırlamıyorum.

    -onunla çalışmaya başladığında ilk sorduğun soru ne oldu?

    taffarel bütün dünya için büyük bir kaleci olabilir ama güney amerikalılar için bundan çok daha fazlası. kazandığı dünya kupası ve diğer sayısız kupanın hepsi aklımızda. o benim galatasaray’a geliş sebebim. onunla çalışabilme düşüncesi beni çok heyecanlandırmıştı. 1995’teki o maçta uruguay’dan bir frikik golü yemişti. ona ilk sorum “neden hiç hareket edemedin?” oldu. orada frikik kullanıldığında sadece birkaç adım atıp topun ağlara gidişine bakmıştı. zaten onu tanıdığımda istediğim gibi davranabileceğimi anlamıştım. teknik anlamda sorduğum ilk soru da ayaklarıyla ilgiliydi. topu nereye isterse oraya atabiliyor. ben de onun gibi olmak istediğimi söyledim. bunun için beni çok sıkı çalıştırıyor.

    -taffarel seni çalıştırmak için saatte 140 km hıza kadar ulaşabilen, falsolu atışlar yapan bir şut makinesi getirmiş...

    o makine umrumda bile değildi çünkü tafo ondan daha iyi şut çekiyor, açıklarımı makineden daha iyi yakalıyor. gerçekten şiddetli şutları var. haftada bir gün kuvvete yönelik antrenman yapıyoruz ve o antrenmanlardan sonra eve zor gidiyorum. yine de şikayetçi değilim, beni çalıştıran tafo sonuçta!

    -tatillerde de çalışman, kendine dikkat etmen konusunda seni taciz ediyor mu?

    karışmadığı gibi bana kendisi yemekler hazırlıyor. evinde mangal yapıp, eşine yemekler hazırlatıp bizi çağırır. benim de kendime dikkat ettiğimi bildiği için hiçbir şeye karışmaz. galatasaray’ın oyuncusu olmak böyle bir sorumluluk getiriyor; her hafta sonu bir final maçı için hazır olmak zorundayım.

    -röportajdan önce taffarel kapının arkasına saklanıp seni korkutmaya çalıştığında ben senden çok korktum. bu şakalara alıştın mı?

    onu gördüğüm anda kendimi hazırlıyorum çünkü her gün buna benzer şeyler yapar.galatasaray tv’nin en büyük eğlence malzemesi biziz. orada eski görüntülerini de izliyorum, hiç değişmemiş!

    -bir maçta top selçuk inan’a çarpıp gol olduğunda sana nasıl tepki verdiler?

    selçuk’la konuştuğumuzda bir sıkıntı yoktu çünkü bir tane bana attı, bir tane de rakibe ve denge kurmuş oldu; sonra da üstünde durmadı ama taffarel’den bu konuyla ilgili çok çektim! takımdakilere “bundan sonra top muslera’dayken yarınız sola, yarınız da sağa geçeceksiniz ki nando rahat rahat topa vursun!” demeye başladı. bunu yapmadıkları her an risk alıyorlarmış!

    -şampiyonluk yarışında galatasaray’ın durumunu nasıl görüyorsun?

    süper lig’de her an her şey değişebiliyor; bir hafta önce liderdik, şu an üçüncüyüz.haftaya ne olacağını kimse bilemez. en az hatayı kim yaparsa mutlu sona o ulaşacak.
  • 23108
    "maça istediğimiz gibi başlamadık. akhisar daha fazla sahamızdaydı ama burak'ın golcülüğü ön plana çıktı.oyun olarak çok da istediğimiz bir oyun olmadı. ama bu saatten sonra oyun hep 2. planda kalacak ister istemez.oyunda skoru erken bulmamızın da etkisi vardı. maça istediğimiz gibi başlamadık. burak'ın golcülügü ön plana çıktı. skoru bulduktan sora da skoru korumaya yönelik oynadı oyuncularım.bir engeli daha geçtik. 5 maçımız daha var. sıradaki rakip konya, en iyi şekilde ona hazırlanacağız."

    "şampiyonluk belki de son maçta belli olacak. güzel bir yarış... 3 takımın da yarışı bırakmamasıyla keyifli bir sezon oluyor. inşallah sonunda hak ederek kazanmayı nasip eder allah"

    "33. haftada bu düğüm çözülür mü yoksa son haftaya kalır mı bilmiyorum. bu ligde bir şeyler ön görmek kolay değil. her maç zor geçiyor, kolay galibiyetler olmuyor. sonuna kadar mücadele edeceğiz. gülen taraf biz olacağız gibime geliyor"

    hamza hamzaoğlu
  • 23109
    "golcülük bu bazen pozisyon gelir atamazsın bazen de hiç gelmez gidersin gol atarsın. antep maçı çok kaçırdım özür dilerim.gaziantepspor maçından sonra gidip hakan balta kardeşime teşekkür ettim. allah korusun benim yüzümden yenilsek yıkılırdım.bu maçı çabuk gelsin istiyordum. hemen gelsin de gol atıp kendime geleyim. günleri saydım, geldi 2 gol attım şükürler olsun."

    "benim yarışım gol krallığı değil, benim yarışım şampiyonluk.."

    "ben galatasaray'da yeni kontrat imzaladım ve hakkını verdiğimi düşünüyorum. umarım takımım da benden memnundur.galatasaray yönetimi ve taraftarlarımız isterse ve allah da izin verirse futbol hayatımı galatasaray'da noktalamak istiyorum."

    burak yılmaz
  • 23116
    "oyun olarak, topa sahip olduk ama çok istediğimiz bir oyun olmadı. ama bu saatten sonra oyun hep ikinci planda olacak ister istemez. maça istediğimiz gibi başlamadık. ama burak'ın golcülüğü ön plana çıktı. skoru bulduktan sonra korumaya yönelik bir oyun oynadı futbolcularım. 5 maçımız daha var, en iyi şekilde onlara hazırlanacağız"

    "şampiyonluk yarışı son haftalara kadar gidecek, belki de son haftaya gidecek. 3 takımın da yarışı bırakmaması, asılması güzel bir lig ortaya çıkıyor. inşallah şampiyonluğa biz ulaşırız"

    "bir şeyleri ön görmek kolay değil. her takımın maçı zor geçiyor, kolay galibiyetler olmuyor. sonuna kadar mücadele edeceğiz ve sonunda gülen taraf biz olacağız gibi geliyor bize"

    hamza hamzaoğlu, maç içinde yasin öztekin ve bruma'nın yerlerini değiştirdiğinin hatırlatılması üzerine, "maçtan önce konuştuk, çözüm bulamadığımız takdirde bruma ve yasin'in yerlerini değiştirmeyi düşündük, oyuncularım da yaptı bu değişikliği"

    "bana yönelik bir tepki değildi. sadece karşı tribünde bir pankart vardı. geçtiğimiz maçtaki gol sevincimize kırılmışlar, o sevincimiz abartılı bir sevinç değildi. o müsabakada ligdeki ilk maçıma çıkmıştım ve maçtan önce burak'la konuşmuştuk. burak yılmaz da gol atmıştı, oradaki sevinç burak'ı kazanmanın mutluluğuydu. maçlarda rakibimin kim olduğuna dikkat etmem. 5-10 kişinin yaptığı tepkiyi tüm akhisarlılara mal etmem mümkün değil. beni bilenler biliyor, onlar da bize yeter. inşallah akhisar iyi şekilde yoluna devam eder. ben hala onlarla seviniyor, onlarla üzülüyorum."

    "maçın başında savunma anlamında çok bir şey yapmadığı için rakip üzerimize geldi. wesley sneijder'in şutunu iyi takip etti. bunlar özel oyuncular. burak'ı sahada bunun için tutuyoruz"

    hamza hamzaoğlu
  • 23117
    bu sezon şampiyonluk yarışı nefesleri kesmenin ötesinde bir şey... üç adayın da bu yarışın içinde olması ister istemez futbolcular üzerindeki baskıyı artırmış... galatasaray, gaziantepspor maçındaki çıkışını sivasspor’la kupa maçında devam ettirdi, dün gece de akhisar gibi çok istekli, çok gayretli, iyi mücadele eden bir takım karşısında sürdürdü.

    her şeyden önce galatasaray takımı sahaya çıkarken futbolculara bir dikkat etmek lazım... sneijder başta olmak üzere hepsinin yumrukları sıkılı... inançlarını, hırslarını daha maça başlamadan gösteriyorlar... bu görüntü galatasaray’da son senelerde alışık olmadığımız bir tarz... ama hamza hocayla bunu başardılar... takımdaşlık, yardımlaşma, birbirinin kademesine geçme... bunlar galatasaray’ın sahaya yansıttığı görüntüler...

    akhisar’ı roberto carlos çalıştırıyor... çok iyi bir çalıştırıcı ve elindeki kadroya bir teknik direktör olarak ancak bu kadar futbol oynatabilir... defansı, orta sahası iyi mücadele ediyor... bilal, güray gibi de iki çok özel futbolcusu var... şayet carlos’un elinde umut, burak tarzında iki de golcüsü olsaydı bugün akhisar farklı yerlerde olurdu... galatasaray karşısında da çok şut çektiler ama ver-kaçlarla gol atacak futbolcuları olmadığı için muslera’yı geçemediler... galatasaray işte böyle bir takımdan üç puan aldı.

    sarı-kırmızılılar dün cezalı olan melo’yu, chedjou’yu aramadı mı, aradı... galatasaray bu şampiyonluk yarışının içinde olacaksa melo’suz, chedjou’suz olmaz... semih ile hakan balta güçlerinin yettiği kadar rakiple mücadele ettiler... ama yine de chedjou’nun tecrübesi aranıyor...

    emre çolak, melo’nun yerine oynadı... son haftalarda galatasaray’a en çok katkı sağlayan futbolcu... burak’a ikinci golde o kadar güzel bir orta yaptı ki, bu emre’nin kalitesini gösterir... yeter ki emre her maç bu performansını ortaya koysun... fatih terim, onu milli takımda da oynatır...

    sneijder’in futbol zekası en üst seviyede... tam bir takım oyuncusu... hani herkes, “hollanda milli takımı’ndaki performansını galatasaray’da göstermiyor” diyordu... şimdi o sneijder, hollanda milli takımı’nda oynadığı o kaliteli futbolu galatasaray’da da oynuyor...

    son sözüm de burak yılmaz’a... gaziantepspor maçında strese girmiş, 7-8 çok net gol pozisyonunu değerlendirememişti. akhisar karşısında ise her iki goldeki takipçiliğiyle hem galatasaray’a üç puan kazandırdı hem de önümüzdeki maçlar için moral depoladı...

    osman şenher
  • 23118
    'benim içim rahat. sergilediğimiz oyun benim açımdan iyiydi. galatasaray gibi bir takımdan ilk atakta gol yiyorsan, bazı hataları kendimizde aramak lazım. ama sergilediğimiz oyun genel anlamda iyi.'

    "iki takim da eşit performans sergiledi"

    "bizim waz te ile de, bilal ile de kaçırdığımız pozisyonlar oldu. kişisel hatalar nedeniyle kaybettik. bence iki takım da eşit performans sergiledi sahada. takımım iyi oynuyor. son 5 hafta da maçlarımızı kazanmamız gerekiyor. sezonu 7., 8. sırada tamamlama şansımız var"

    "vaz te, bilal ve diğer oyuncularımızla gol pozisyonları bulduk ama bunları sonlandıramadık. bazı günler bir kere vurursun gol olur, bazı günler de 7 kez vurursun gol olmaz. bu maçı 3-0 kazanma şansımız da vardı. sadece iyi oynamakla maç kazanılmıyor. büyük takımlar en ufak hatada gol atıyorlar. ben oyuncularımın performansını kutluyorum, iyi bir oyun sergilediler. eve üzgün gidiyoruz, kazanabileceğimiz bir müsabakaydı. fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş gibi takımlara oynarken biraz daha kendinize güvenmeniz gerekiyor. futbol günümüzde eşit. tüm takımlarda eşit kalitede futbolcular var."

    roberto carlos
  • 23119
    burak'a, "muslera'yı bize anlatır mısın?" diye soruyorlar. burak cevap veriyor: "hep pozitif. asla pozisyona takılı kalmıyor. kazanmak isteyen yapısı var. çok yetenekli ve çok iyi bir insan. attığım gollerden sonra muslera ile elle selamlaşıyoruz.."

    muslera, burak'ı anlatırken şöyle diyor: "türkiye'nin en iyi forveti. mükemmel insan. alçakgönüllü, samimi ve çok akıllı. onu çok seviyorum ve saygı duyuyorum."

    futboldaki, "atan da tutan da kaliteli olacak" kuralı, galatasaray adına akhisar'da sahnelendi. akhisar'ın tehlikeli şutlarını, muslera doğru yer tutarak kurtarırken topları elinden sektirmedi. burak ise kaleci oğuz'un çeldiği sneijder şutunu takipçiliği sayesinde gol yaptı. yine burak, emre'nin adrese teslim ortasına da kule gibi yükselip müthiş bir kafa vuruşu yapıp golü attı.

    hücuma hızlı çıkan ve evinde bileği kolay bükülmeyen akhisar önüne rakipleri kazandığı için galatasaraylı oyuncular mutlak kazanma baskısıyla çıktı. akhisar ilk 20 dakika oyuna hakimdi ama burak'ın golü galatasaray üzerinden stresi ve baskıyı aldı.

    sneijder, emre ve selçuk gibi topa ve iyi pas yapmaya hükmeden oyuncular, sahaya akıl koyunca galatasaray oyunun kontrolünü eline aldı. bu üçlü telles, bruma ve yasin ile oluşturdukları pas trafiğinde beklediklerini alamadılar. sneijder-burak-emre belki öfkeleniyorlar ama bu olumsuzlukları içlerine atıyorlar. neden mi? yasin ve bruma sırtı dönük top istiyorlar ama çevre kontrolü yapmıyorlar. yapsalar kendileri topu alıp götürecek belki de gol pası verecekler. yasin ve bruma ikilisi çalışıyorlar, koşu kaliteleri de iyi ama oyuna akıl koymuyorlar.

    özellikle bruma fiziksel olarak yeterli olmadığından ve ayağındaki topları çabuk kaybettiğinden galatasaray, telles-emre- sneijder ile hep yasin'in kanadından hücum etmek zorunda kalıyor. üstelik bruma tt arena dışında deplasmanlarda tutuk oynuyor. bruma'nın kolay top kaybı yapması sabri'nin de hücuma sık çıkmasını etkiliyor.

    chedjou, melo ve hamit'in olmadığı dönemde sneijder, emre ve kaptan selçuk, muslera ve burak galatasaray'ı sırtladı. özellikle sneijder'in geri dönüşü galatasaray akıl katarken takımın kalitesini de yükseltti.

    kötü zeminde galatasaray belki iyi oyun oynamadı ama doğru pozisyon aldı. galatasaray takım savunmasında çok dikkatliydi. her oyuncu basit oynadı, riske girmedi.

    en yüksek not 8
    muslera-burak

    en düşük not 4
    bruma

    levent tüzemen
  • 23120
    "çok önemli bir galibiyet aldık. kendi sahasında iyi oynayan bir rakibe karşı oynadık. iyi kapanan ve defans yapan rakiplere karşı oynuyoruz. şansları yakaladığımızda değerlendirmemiz gerek. bugün de bunları yaptık. galibiyetten dolayı mutluyum."

    "benim amacım takıma yardımcı olabilmek. bunun için çalışıyorum. kurtarış olur ya da arkadan yardımcı olmak olur. bunlar benim görevim."

    fernando muslera
  • 23121
    "tüylerim diken diken oldu. futbolcu kardeşlerime ve teknik ekibimizi kutluyorum ama en fazla kale arkasındaki seyircilerimizi tebrik ediyorum. onlara i love you diyorum. bundan sonra kolay maç yok. görüyorsunuz"

    "türkiye'ye yakışan bir şampiyonluk yarışı var ama tribünler hala boş. keşke bu yarış tribünlere de yansısa. cuma akşamı çok zor bir maçımız var. inşallah o maça da taraftarlarımız gelir. 40 bin, 50 bin kişi yapalım. onlara çok ihtiyacımız var"

    "benim için galatasaray'da son zamanlarım diye birşey yok. ben nefesimin son damlasına hizmet etmeye devam edeceğim. sağlık sorunlarım var ama bu galatasaray sevgisi her şeyimin önüne geçiyor. "

    "taraftarlar burak ve diğer futbolcu kardeşlerime haksızlık yapmasınlar. yapacaklarını da düşünmüyorum. sakat sakat oynadıkları zamanları ben bilirim. bir kaç gündür aramızda çok sıcak konuşmalar oluyor. onlara laf söylemeye kimsenin hakkı yok."

    "hamza hoca'yı burada çok seviyorlar. tribünde bana da oluyor tepkiler. bana olan tepkilere de saygı duyuyorum. hakarete varmadığı takdirde her türlü eleştiriye açığım."

    abdurrahim albayrak
  • 23124
    fişi çekmişler

    geride kalan 29’uncu haftaya dönüp baktığımda benim ilk gördüğüm gerçek şu: birçok takım fişi erken çekmiş. birçok futbolcu mayıs’ın başından alaçatı planları yapmaya başlamış. cumartesi akşamı fenerbahçe’nin karşısında küme düşmeyi kabullendiği için rahatlamış, gelecek haftalarda çok atacak/çok yiyecek, lige eğlence katmaktan öteye gitmeyecek bir balıkesir vardı. bir gün sonra beşiktaş’ın karşısında arzusu, tutkusu eksik bir trabzon. dün gece de manisa’da yeşil formalarının altında hedefsizlik gizlenmiş, umutlarını sadece lualua’nın arka nahiyesine yüklemiş bir akhisar... bu hafta kasımpaşa-bursa, mersin-konya, antep-g.birliği maçları zaten gösteri amaçlı oynandılar adeta. lig, 3 şampiyonluk, 2 de kümede kalma savaşçısı dışında neredeyse bitmiş. resmen değil ama fiilen.

    hep söylüyorum, bizim gibi avrupa’ya 5 takım gönderebilenler için bu görüntü kaçınılmaz... bu sakilliğin tek çaresi play-out... süper lig’i 13-14-15’inci bitirenler 1.lig’in 4-5-6’ncılarıyla play-outoynayacaklar deseniz bu tablo olur mu? sivas, akhisar, antep, kasımpaşa böyle rahat oynayabilir mi? bu görüntüye karşı alınabilecek bir diğer ufak önlem de beraberliğe galibiyetin yarı ödülünü değil, en fazla üçte birini vermek. hatta bence dörtte birini... herkesi en azından maddi ödüller için galibiyete teşvik etmek.
    dün gece sahada hedefi olan taraf galatasaray, son derece arzuluydu doğal olarak. hamzaoğlu şapkadan tavşan çıkarmayınca, kendi geliştirdiği yasin-emre’yi kendi yok etmeyince, hak ettikleri gibi forma verince işleri tabiatıyla yolunda gitti zaten. emre formda olunca, sneijder istekli olunca zaten onların üretimini türkiye’nin en iyi yerli santrforu burak tabelaya kaydediyor. 4 yıl önce trabzon’dayken “burak çolak” benzetmesi yapmıştım onun için. benim canlı izlediğim en iyi yerli gol koklayıcı tanju’ya özenmeye başladığı için. dün de iki tanju golü attı burak. ve bu lig için her zaman kader belirleyici olduğunu bir kez daha gösterdi.
    ligin bu haliyle üç büyük takımın kalan maçlarına baktığımızda şampiyonluğun kaderi, 24-25 mayıs’ta g.saray-beşiktaş ve başakşehir-f.bahçe maçları sonrası belli olacak gibi. final görüntüsü için 25 mayıs gecesi saat 10’u bekliyoruz artık.

    uğur meleke
App Store'dan indirin Google Play'den alın