15426
“galatasaray’ın başarısı için her zaman başkanın yanındayız, koltuk sevdamız ve politik beklentimiz yok. seçim günü gstv izlerken lisemizin bahçesinde gördüğüm bazı manzaralardan fazlasıyla rahatsız oldum. mustafa sarıgül, mehmet koçarslan, inan kıraç ve ünal aysal’ın sürekli gayet samimi resim vermeleri de beni çok üzdü. koçarslan ile yıllardır davalıyız ve davalı olduğumuz bir kişi ile bu kadar içli dışlı olmayı ben kaldıramam.”
“beni esas çileden çıkartan nokta; ada’nın işletmecisi mehmet koçarslan’ın, ocak ayında 256 üyenin aidatını toplu olarak yatırdığını duymam oldu ve bunu sicil kurulu başkanı serdar eder’den de teyit ettim. artık, başkan her ne kadar tersini söylese bile, seçim hazırlıklarının ocak ayında başladığının teyididir toplu aidat ödeme. başkan adayı olmaya hazırlandığım dönemde, ada’nın kontratının iptal edilmesi yönünde hayrettin kozak ile beraber çalışmıştım ve kontrat genel kurul tarafından 2010’da iptal edilmişti. mahkemeye giden ancak nedense bir türlü sonuçlanmayan davada, galatasaray’ın avukatlarının davayı sürekli uzatma yolunda çalıştığını duyunca zaten şüphelerim artmıştı.”
“ünal aysal, inan kıraç ve bazı yöneticiler, ada’nın bir 5 sene daha koçarslan’da kalması için ısrar ederken, ben buna karşı çıktım ve bazıları ile ciddi sürtüşmem oldu. mahkeme ne kadar uzarsa uzasın, kontrat mayıs 2014’te son bulacağı için, kontratı uzatmak isteyenlerin acele etmesi doğaldı. ada, 2006 yılından beri senelik 400 bin dolardan kira karşılığı mehmet koçarslan tarafından işletiliyor. yaptırdığım resmi değerleme çalışmasından çıkan rakamın, sadece restoranlar için, sponsorluk-reklam hariç yıllık 3 milyon 600 bin dolar olduğunu, galatasaray’ın bu işten sadece maddi olarak çoktan 20 milyon dolar zararı olduğunu gerekli ortamlarda ısrarla söyledim ve resmi olarak yazdım, ama hiç bir şey değişmedi.”
“galatasaray’ı 9 senede 20 milyon dolar zarara uğratacaksın, kulüple mahkemelik olacaksın, toplu aidat yatırıp kulüp içi politika yapacaksın, seçimlerde de şen şakrak, kulüp başkanı ve eğitim vakfı başkanı ile zafer kutlaması yapacaksın. bunu benim kaldırmam mümkün değil.”
“kulüpte yıllardır profesyonel yöneticilik yapan, aig, goldman sachs, isg, aeg gibi, göreve geldiğimiz zaman sonlandırmak için yoğun çaba verdiğim, tüm danışmanlık işlerinin arkasındaki ebru köksal’ı, ünal aysal’ın bir süredir danışmanı olarak ücretini ödemesini, şimdi de yönetim kuruluna almasını da kabullenemem. hep aynı senaryo, hep aynı adamlar.”
“kurumsallık diye bolca konuşulurken, mali genel kurul’da, salonda 60 kişi kalınca, kurulacak 2 yeni şirket için hiçbir açıklama yapmadan yetki istenmesi ve galatasaray’ın şirketler vasıtası ile, genel kurul’dan uzaklaştırılmasının adının ‘kurumsallaşma’ diye adlandırılmasına güler geçerim. galatasaray’ı seçime götüren, seçim ekibi kuranlara bakın allah aşkına. bu kadar mı basit bu işler? taraftarlar, bizler her başarıda mutlu ve gururlu iken, bazıları perde arkasında kendi işlerine bakıyor senelerdir. galatasaray’da bu artık ya bitecek, ya bitecek.”
“galatasaray’daki en gurur duyduğum görevim, eğitim vakfı yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmem, kimsenin adamı olmadığımın ve galatasaray’dan kendi çıkarları için nemalanan herkese karşı mücadelemin başladığının göstergesidir. yalnız olmadığımı da zaman gayet güzel gösterecektir. aslında bu seçim hem zamanı hem tarzı itibarı ile iyi oldu, kişiler ve niyetler daha iyi anlaşılacaktır.”
''geçen ay şişli belediye başkanı mustafa sarıgül’e her maç 500 bilet gittiğini, bu biletlerin de 10 liradan kayda geçirilip, karşılığında, şişli belediyesi’nin verdiği temizlik hizmetlerine sayılacağını öğrendiğimde de şoka uğradım. aynı zamanda, mustafa sarıgül’e, ücretsiz olarak stadın en iyi locasının tahsis edilmesinden zaten rahatsızdım. kulübe stadı ben kazandırdım edalarıyla bu avantajlar elde ediliyorsa, yazık galatasaray’ıma.”
(bkz: adnan öztürk)
“beni esas çileden çıkartan nokta; ada’nın işletmecisi mehmet koçarslan’ın, ocak ayında 256 üyenin aidatını toplu olarak yatırdığını duymam oldu ve bunu sicil kurulu başkanı serdar eder’den de teyit ettim. artık, başkan her ne kadar tersini söylese bile, seçim hazırlıklarının ocak ayında başladığının teyididir toplu aidat ödeme. başkan adayı olmaya hazırlandığım dönemde, ada’nın kontratının iptal edilmesi yönünde hayrettin kozak ile beraber çalışmıştım ve kontrat genel kurul tarafından 2010’da iptal edilmişti. mahkemeye giden ancak nedense bir türlü sonuçlanmayan davada, galatasaray’ın avukatlarının davayı sürekli uzatma yolunda çalıştığını duyunca zaten şüphelerim artmıştı.”
“ünal aysal, inan kıraç ve bazı yöneticiler, ada’nın bir 5 sene daha koçarslan’da kalması için ısrar ederken, ben buna karşı çıktım ve bazıları ile ciddi sürtüşmem oldu. mahkeme ne kadar uzarsa uzasın, kontrat mayıs 2014’te son bulacağı için, kontratı uzatmak isteyenlerin acele etmesi doğaldı. ada, 2006 yılından beri senelik 400 bin dolardan kira karşılığı mehmet koçarslan tarafından işletiliyor. yaptırdığım resmi değerleme çalışmasından çıkan rakamın, sadece restoranlar için, sponsorluk-reklam hariç yıllık 3 milyon 600 bin dolar olduğunu, galatasaray’ın bu işten sadece maddi olarak çoktan 20 milyon dolar zararı olduğunu gerekli ortamlarda ısrarla söyledim ve resmi olarak yazdım, ama hiç bir şey değişmedi.”
“galatasaray’ı 9 senede 20 milyon dolar zarara uğratacaksın, kulüple mahkemelik olacaksın, toplu aidat yatırıp kulüp içi politika yapacaksın, seçimlerde de şen şakrak, kulüp başkanı ve eğitim vakfı başkanı ile zafer kutlaması yapacaksın. bunu benim kaldırmam mümkün değil.”
“kulüpte yıllardır profesyonel yöneticilik yapan, aig, goldman sachs, isg, aeg gibi, göreve geldiğimiz zaman sonlandırmak için yoğun çaba verdiğim, tüm danışmanlık işlerinin arkasındaki ebru köksal’ı, ünal aysal’ın bir süredir danışmanı olarak ücretini ödemesini, şimdi de yönetim kuruluna almasını da kabullenemem. hep aynı senaryo, hep aynı adamlar.”
“kurumsallık diye bolca konuşulurken, mali genel kurul’da, salonda 60 kişi kalınca, kurulacak 2 yeni şirket için hiçbir açıklama yapmadan yetki istenmesi ve galatasaray’ın şirketler vasıtası ile, genel kurul’dan uzaklaştırılmasının adının ‘kurumsallaşma’ diye adlandırılmasına güler geçerim. galatasaray’ı seçime götüren, seçim ekibi kuranlara bakın allah aşkına. bu kadar mı basit bu işler? taraftarlar, bizler her başarıda mutlu ve gururlu iken, bazıları perde arkasında kendi işlerine bakıyor senelerdir. galatasaray’da bu artık ya bitecek, ya bitecek.”
“galatasaray’daki en gurur duyduğum görevim, eğitim vakfı yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmem, kimsenin adamı olmadığımın ve galatasaray’dan kendi çıkarları için nemalanan herkese karşı mücadelemin başladığının göstergesidir. yalnız olmadığımı da zaman gayet güzel gösterecektir. aslında bu seçim hem zamanı hem tarzı itibarı ile iyi oldu, kişiler ve niyetler daha iyi anlaşılacaktır.”
''geçen ay şişli belediye başkanı mustafa sarıgül’e her maç 500 bilet gittiğini, bu biletlerin de 10 liradan kayda geçirilip, karşılığında, şişli belediyesi’nin verdiği temizlik hizmetlerine sayılacağını öğrendiğimde de şoka uğradım. aynı zamanda, mustafa sarıgül’e, ücretsiz olarak stadın en iyi locasının tahsis edilmesinden zaten rahatsızdım. kulübe stadı ben kazandırdım edalarıyla bu avantajlar elde ediliyorsa, yazık galatasaray’ıma.”
(bkz: adnan öztürk)