• 39026
    “oğulcan benim bildiğim bir sporcu. önce benim memleketime gitti antep’e, sonra döndü rize’ye gitti. şimdi doğru yeri ve yuvasını buldu. inşallah burada çok başarılı olur. galatasaray’a hizmet eder. galatasaray’da uzun vadede daha yüksek görevlere gelir. biz oğulcan’dan çok umutluyuz. altyapısının çok iyi olduğunu biliyoruz ve kendisine hoş geldin diyoruz.”

    mustafa cengiz
  • 39027
    “bu camianın bir parçası olduğum için çok mutluyum. aslına bakarsanız bu camiadan hiç kopmamıştım. 17 yaşımda bu camiadan içeriye girmiştim ve sonrasında yaşanılan süreçten sonra buradan ayrılıp uzun bir yol kat etmiştim. tekrardan burada olduğum için çok mutluyum. taraftarın ve camianın gücünü hissedebiliyorum. biz kocaman bir aile olacağız. bir sene ara verdiğimiz kupa merasimine devam edeceğiz. önümüzdeki sezon hızlı bir şekilde başlayıp, kupaları kaldırıp taraftarımızla birlikte çok güzel, mutlu günler yaşayacağımıza inanıyorum. biz söz verdiğimiz zaman sözümüzü tutarız. herkesin değerleri vardır. benim için bu değerler çok önemli. bu süreçte sözleşme uzatmayacağımı ve önümüzdeki sezon farklı planlarımızın olduğunu çaykur rizespor'a dile getirdim. onlar bana her zaman saygı duyduklarını söylediler ama beklemediğim anda son dakika aksiyon yaptılar. biz de bunun akabinde karşılık verdik. keşke böyle bir son olmasaydı ama kendilerini böyle tercih etti. ben onlara yeni sezonda başarılar diliyorum. inşallah hayal ettikleri, hedefledikleri başarılara ulaşırlar.”

    oğulcan çağlayan
  • 39029
    "dünyanın en büyük taşıt kiralama şirketlerinden biri olan sixt, bize müthiş bir teklifle geldi. 2 yılda 40 milyon tl'yi aşkın tutar ile göğüs sponsorumuz oldu. onun kardeş kuruluşu olan magdeburger de 18 milyon tl'lik katkıyla sırt sponsorumuz oldu. 60 milyon tl'ye yakın bir olanak sağlandı. galatasaray camiası adına, türk futbolu adına bu örnek davranıştan ötürü sixt'e ayrıca teşekkür ediyorum. çünkü dünyanın içinde bulunduğu bu zor koşullarda bize sponsor olarak geleceğe olan güveni gösterdi. bu konuda çaba gösteren yönetim kurulu üyelerime de teşekkür ederek sözü sayın özgür cem hancan'a bırakıyorum."

    mustafa cengiz

    “sayın başkanımız öncelikle bize bu şansı verdiğiniz için sizlere, değerli yönetim kurulu üyelerine ve bugün bizlerle beraber olan sayın basın mensuplarına sonsuz teşekkür ediyorum. olumsuz bir süreç var; ama uluslararası her platformda kendini çok seçkin bir şekilde kanıtlamış, dünyanın ve türkiye’nin en nadide futbol kulüplerinden biri olan galatasaray ile yine dünyanın en büyük otomobil kiralama şirketlerinden bir tanesi olan sixt arasında gerçekten çok güzel bir anlaşmaya imza atmış bulunuyoruz. sizlere göstermiş olduğunuz tüm anlayış için, verdiğiniz kıymet için sonsuz teşekkür ediyorum."

    "bugün galatasaray sadece avrupa’da 7 milyondan fazla taraftarı olan, türkiye’nin dışına çıktığımız zaman bütün dünya coğrafyasına baktığımızda türki cumhuriyetler, ortadoğu ve birçok dünya ülkesine baktığımızda milyonlarca taraftarı olan çok değerli ve seçkin futbol kulübü. biz de bu futbol kulübünün sponsoru olmaktan çok gurur duyuyoruz, sizlere sonsuz teşekkür ediyoruz. bundan sonraki iş birliğimizin katlanarak artacağından eminiz. tüm destekleriniz için sonsuz teşekkür ediyorum sayın başkanım ve yönetim kurulu üyeleri, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.”

    sixt türkiye yönetim kurulu başkanı özgür cem hancan

    “hem başkan mustafa cengiz’e hem de yönetim kurulu başkanımız özgür bey’e teşekkür ediyorum. sixt’in dünyadaki büyüklüğünden bahsetmek istiyorum. sixt, globalde 110 ülkede faaliyet gösteren, 2100’ün üzerinde şubesi olan, 2800’in üzerinde aracı olan bir günlük araç kiralama markasıdır. bu vesileyle bir dünya markası olan sixt ile yine bir dünya kulübü olan galatasaray’ı bir araya getirdiğimiz için de ayrıca mutluluk duyuyoruz. galatasaray’dan, aslında tüm spor dünyasından beklentimiz ise sponsorlarına destek vermesi ve birlikte daha da uzun yıllar iş birliği içerisinde olmamızdır.”

    sixt türkiye yönetim kurulu üyesi müge çetin
  • 39030
    "değerli arkadaşlar. galatasaray’da transfer bitmez. 4 ağustos'ta transfer sezonu başladı ve 4 ekim'de bitecek. taraftarımız transferleri açıklayın diyor. sanki mars'a son vagon kalkıyor. yok böyle bir şey. 4 ekim'e kadar 2 ay var. dinamik bir süreç bitmez. biz liglerimiz için kurallara, yasalara uygun olarak galatasaray'ın çıkarları doğrultusunda her türlü transferi gerek satış gerekse alış anlamında yaparız. önceliğimiz galatasaray'ın sportif ve mali açıdan çıkarları. bu iki kıstas bizim için çok önemli. ahlaki boyutlar da önemli. onlara da bakıyoruz."

    "siz bir kural koyuyorsunuz. trafik ışıkları var; sarı, kırmızı ve yeşil. otobana da bir hız limiti koymuşsunuz. siz bunu kafanıza göre değiştiremezsiniz. 120 değil, 130 isteyebilirsiniz, 200 olmasını istersiniz... kırmızı ve yeşil ışığın daha kısa ya da uzun süre yanmasını isteyebilirsiniz; ama orada bir limit var. limit konmuş. ben buna istediğim gibi uymam, ben bunu aşarım, cezamı da ödemem diyemezsiniz. bu, sadece ismini zikrettiğiniz rakibimiz için değil kendimiz için de geçerli. kurallara uymazsanız, kaos ve anarşi olur. devlet olmanın ana prensibi kurallardır. kurallar manzumesi bütünüdür. biz dedik ki varsa kasımpaşa'nın maddi hatası düzeltin. fenerbahçe'nin taleplerini göz önüne alalım, gelecek yıl için düzenleyelim; ama şu anda 4 ağustos'ta transfer başlamış, oyun başlamış. oyun oynanırken bunu değiştirirseniz ne federasyonun ne konan kuralların hiçbir kıymeti harbiyesi kalmaz."

    "biz rahat değiliz. 493 milyon tl harcamamız var. yok böyle bir şey. o bizim bütçemiz. biz onun içinden 40-50 milyon tl harcayabiliriz. onu da anlamsız harcayamayız. abdurrahim ve arkadaşlarımızla sabah akşam borçsuzluk alıp lisans alabilmek için mücadele veriyoruz. futbolculara milyon euro'lar ödeyecek halimiz yok. siz hem karnım doysun hem de yemeğim eksilmesin diyeceksiniz. böyle bir dünya yok. gelecek yıl siz de bu duruma düşebilirsiniz diyorlar. doğru, düşebiliriz; ama biz cezamız neyse onu çekeriz. cürüm, yani suç, cezaya tabidir. biz bu kadar ceza yedik ben dahil, 150 gün. sayın aziz yıldırım’dan sonra rekor bende sanırım. ağzımızı açmadık. parayı cebimden ödedim. gıkım çıkmadı. neden? çünkü ceza alacağımı biliyordum. cezaya katlanmak da bir asalettir. biz gelecek yıl ceza yersek bizi allah şundan korusun; başkalarının anlaştığı futbolcuya daha fazla maddi olanak teklif edildiğinde, siz o insana 2-3 kat verip sonra da “limitless” deyip, bana ceza veremezsin, 30 milyon taraftarım var diye tehdit sallarsam beni suçlayın."

    "bizim spor kulüpleri olarak çok dikkatli olmamız gerek. yapılandırma eleştiriliyor. devlet sanki gelecek, beni yapılandıracak, sonra da el koyacak, kayyım atayacak. yok ya! 5 sene zarar etmiş firmalara kayyım atanmadığını biliyorum. biz kâr ettik, o zincirden kurtardık. rakiplerimiz dahil hiçbir kulübün zor duruma düşmesini istemem. fenerbahçe ile olan yarış daha çok gelir getirirdi. birimizin birinci diğerimizin ikinci olmasını isterdim. sporsever olarak bunu isterdim. beşiktaş da yarışın içinde olsun. trabzonspor zaten vardı. bundan neden rahatsız olayım? zevk alırım. gönül ister ki onların önünde bitireyim. bir kere rakip camiaların şunu anlaması gerekiyor. hiçbiri bizim düşmanımız değil. hepsi bizim annemiz, babamız, kardeşimiz, yakın akrabamız. biz dil, din, cins, ırk ayrımı ile takım seçmiyoruz. ben kuralları çiğnemiş isem bana ceza verin. şike yapmışsam bana ceza verin. 2 yıldır biz faaliyet raporlarını veriyoruz. 18 kulüp... ne çıkacağını biz biliyoruz. 3-5 milyon yanıldı. ben başkan olarak bunu bilmiyorsam camiamın beni sorgulaması gerek. sen nasıl başkan ve yöneticisin? ne limit çıkacağından haberin yok. ondan sonra sınır tanımayız diyorsun. sen sınır tanımayan doktor musun? sınır tanımazsak aşiret, muz cumhuriyet oluruz. haklı talepleri varsa rakiplerimizin bunun düzeltilmesini isterim. rakiplerimizin hepsi değerli, yarışın içinde olmasını isterim. seyir anlamında mertçe ve delikanlıca mücadele edilmesini isterim. bize yapılan haksızlıkları da biliyorsunuz. bizim de hatalarımız var tabii ki."

    "futbolcular önce galatasaray'a gelir. galatasaray ile anlaşamazsa 2-3 kata başka yere gider. galatasaray türkiye'de futbolun kıblesidir. önce galatasaray'a gelirler, ona bakarlar. inşallah bunu bütün dünyada yapacağız. o yüzden camianın özellikle maddi anlamda çok ciddi desteği gerek. buna ihtiyacımız var."

    "ben takım otobüsüne binmem, soyunma odasına girmem. işi ehline bırakmak gerekir. scout ekibi araştırır, teknik heyete gelir, teknik heyet bize başvurur ve oyuncuları öncelikleriyle sıralar. biz bu önceliklere mali durumumuza göre bakıp değerlendiririz. 38'e yakın futbolcu transfer ettik. arda turan olayında ne fikir değişti? onu anlattım. bana resmi olarak arda turan'dan veya teknik heyetten bir başvuru gelmedi. bir işe girerken bakarsınız önce usule uygun mu, sonra esasa geçersiniz. hukukun aslı budur. bu nedenle bana sosyal medyadan veya dolaylı olarak yapılacak bir baskıyı asla kabul etmem. yarın da kabul etmem. ya bunu alırsın ya da istifa edersin diye bir seçenek sunulsa istifa ederim. ben galatasarayım. belli bir kültürüm var. emrivaki ve metazoriye gelmememiz lazım. sevgili teknik direktörümüz fatih hocamız, resmi olarak arda turan'ı bizden istedi. budur. evet, biz de tamam görüşün dedik. arda sağ olsun, boş mukaveleye imza atarım dedi. biz de fırsatı değerlendirdik ve en küçük şekli verdik. orada bir incelik var. arda büyük bir incelik yaptı. bazı futbolcular bizi çok yordu. dört futbolcu... diğer 30'u aşkın futbolcu sağ olsun feragatname imzaladı. dördü imzalamadı. canları sağ olsun. hukuk içinde onlarla da görüşeceğiz. arda'nın davranışı bu anlamda çok kaliteli. örnek bir sporcu. para mühim değil. paranın bozduğunu parayla tamir edersiniz. tanrı bizi itibardan, onur ve şereften yoksun kılmasın. biz buna galatasaray olarak çok dikkat ediyoruz. arda kardeşimiz, müthiş hizmetler verecektir. ben ona çok inanıyorum ve güveniyorum. bize çok büyük hizmetler verecek."

    "lemina kardeşimiz bize hizmet verdi. biz teknik ekibe bakarız. teknik ekibimizin planları arasında kendisi yok bildiğim kadarıyla. seri'yi düşünüyoruz. falcao da devam edecek. falcao indirim yapan futbolcular arasında."

    mustafa cengiz
  • 39043
    bugün 8 kulüp; tff ile limit adı verilen yanlış yazılmış ya da kulüplere çökmek, ileride o kulüpleri de satabilmek için bankanın malı yapmak için bilerek yapılmış "kölelik sözleşmesi"nin değişmesi için görüşme yapacaklar. tff de topu göğsünde yumuşatıp ankara'ya soracak sonra karar verecek. dolayısıyla, verilecek son kararı ankara vermiş olacak.

    olayı son kez bir daha anlatalım:

    • kulüpler batık. tff, hüsnü güreli zamanında iyi niyetle bir çalışma başlattı. dediler ki "kulüpler ayrı ayrı 10 tane bankaya borçlu olacaklarına bankalar konsorsiyumuna borçlansınlar. bu bankalar geri kalan tüm borçları ödesinler, kulüpler de sadece bu bankalar birliğine borçlansın. mantıklı ve doğru hareketti.

    • ama sonra bankalar; bu yönetmelik taslağını alıp aldıkları talimatla değiştirdiler. her takıma 250 milyon verelim dediler bir kere. oysa bu rakam istanbul'un 3 büyüğünün dişinin kovuğuna yetmiyordu. sonra bir yıl ödemesiz; 2. yıl faiz ödemeli, 3. yıl ana paranın yüzde 5'ini, dördüncü yıl yüzde 15'ini, beşinci yıl ise yüzde 80'ini ödemeye zorladılar.

    örneğin g.saray, geçen sene 250 milyon lira aldı. bu sene kasımda faizini ödeyecek. ödemesi mümkün değil. o zaman kredi açan banka bir yöneticiyi g.saray yönetimine atayacak.

    • bankalar; bu yönetmeliği tamamen metazori yazdılar. nihat özdemir yönetmeliğe tff'den kimsenin müdahil olamadığını bir kulüp başkanına açıkça söyledi.

    • bu; özellikle 3 istanbullu büyüğü kıskaca almak için hazırlanmış yönetmeliğe imza atan kulüpler; gelirlerinin 3'de 2'sini kullanamıyor; limitlerine 3'de 1'i yansıyor. seneye g.saray'ın da beşiktaş'ın da başına gelecek budur. ama yönetmelik o kadar saçma yahut o kadar kötü niyetli yazılmış ki borcu olmayan dolayısıyla bankalardan kredi almamış kulüplere bile borç alanlar gibi gelirlerinin 3'de 1'i limite yansıyabilir saçmalığı yapılmış. borçsuz kulüplerin isyanı buna.

    • bir de imza atan kulüplerin başkanları şahsen sorumluluk alıyor.



    f.bahçe diyor ki;

    1- 250 milyon bana yetmez 400-500 lazım. bu rakama yükseltin.

    2- faizleri düşürün. (beşiktaş da aynısını söylüyor)

    3- 5 yılda asla ödenemez. süre 2 yıl ödemesiz sonra faiz ödemeli sonra eşit ana para ödemeli 10 yıla uzatılması lazım. (süre 10 yıla uzatılırsa beşiktaş ve g.saray ertesi sene uzatmaya başvuracak. g.saray kasımda ödemek zorunda kalacağı faizden en az 1 yıl daha kurtulacak.

    4- ben ali koç olarak önceki 2 yıldan bundan sonrasından sorumlu olayım ama önceki borcu neden üstlenmiş olayım?



    iş 4. maddede tıkandı. süre 10 yıla uzayabilir - faizler düşebilir ve f.bahçe 400 - 500 milyon lira kredi alabilir. ama 4. madde yani şahsi sorumluluk açmazda.

    o zaman benim bir önerim var.

    2000 - 2015 arası başkan vekilliği yapan nihat özdemir, o yıllar arasındaki sorumluluğu üstlenip imza atsın. ali koç da 6 yıl 2. başkan idi. bir dönemi özdemir ile beraberdi hatta. o da o 6 yılın ve mevcut başkanlığının 2 yılına imza atsın. iş çözülsün. illa ikisinin birden banka sözleşmesine imza atmalarına gerek yok. aralarında inanç sözleşmesi yapabilirler. ne de olsa bu borcun oluşmasında her ikisinin de yönetim kademesinde olduğu dönemlerin etkisi var.

    haa asıl defaatle "onursal başkanlık falan istemem. f.bahçe'nin kapısında bekçi olurum" dese de kriz dönemlerinde susan; nihat özdemir ile mangal partileri yapan şahıs "asıl sorumlu değil mi, o ne yapsın" derseniz ben de "kırgın üzgün" evinde oturuyor" derim.

    serdar ali çelikler
App Store'dan indirin Google Play'den alın