sakatlıklar, cezalılar, hakem hataları ile birlikte galatasaray kötü bir sezon geçiriyor. bir türlü toparlanamıyor. toparlanmasına fırsat da verilmiyor. 30. dakika... trabzonspor gibi iyi bir takımla oynuyorsun. hakem rakibine sarı kart da gösteriyor, derdin ne peki senin feghouli? neden arkadaşlarına ihanet ediyorsun? iyi oynadığınız bir maçta neden sinirlerine hakim olamıyorsun?
hakemin verdiği penaltı, o da ayrı bir konu. sörloth’un ayağından top çıkıyor, o sırada donk müdahale ediyor. çok ağır bir karar. gerçekten çok ağır bir karar. ali palabıyık-cüneyt çakır ikilisi böyle bir penaltıyı hayatlarında başka bir takım aleyhine verdiler mi? maalesef cim bom bu sene liglerin en sessiz takımı. bir de buna virüs eklenince, tribünlerdeki o 50 bin taraftar maça gidemeyince futbolcuların da, hakemlerin de hepsinin ekmeğine yağ sürüldü.
belhanda’ya bakıyorum, gerçekten üzülüyorum. bir tane büyük maçta da ağırlığını koy! bir tarafta sosa kendini yırtıyor, öteki tarafta belhanda bir şeyleri sadece yapmaya çalışıyor. ömer bayram virüsten önce sarı-kırmızılıların atom karıncası ve en iyisiydi. 3 ay futbolsuzluk ömer’i çok geriye götürmüş. fiziki gücünü, yeteneklerini, hırsını hepsini kaybetmiş.
trabzonspor ikinci golünü atıyor. novak fileleri havalandırıyor, oradaki futbolcular ne yapıyor? belki de hayatının en rahat golünü attı. galatasaraylı oyuncular seyrediyor. taylan, emre, donk ve marcao gibi futbolcular istedikleri kadar hırs yapsınlar. bütün takım aynı duyguları yaşamazsa başarılı olamazsın. galatasaray da bu sezon bunu yaşıyor.
fatih terim ne kadar çırpınırsa çırpınsın fazla yapacağı bir şey yok. hiç bir şey bu sezon terim’in istediği gibi gitmedi. bundan sonra kalan dört maçta da pek bir şeyin değişeceğini düşünmüyorum. tamam canla başla mücadele eden futbolcular olsa da, takım iyi futbol oynasa bile, rakibini zorlasa bile hakem hatalarını aşabileceğini düşünmüyorum. iki pozisyon oluyor. rakibinin santrforu dirsek atıyor, hakem sesini çıkarmıyor, galatasaraylı futbolcu en ufak bir şeyde sarı kartı yiyor. dün akşamki maç da dahil tüm maçlarda böyle.
bu şartlar altında zaten zirveyi de zorlayamazsın. trabzon karşısında da 10 kişiyle bir yere kadar dayanabildin. senin santrforun yok, rakibin santrforu geceye damgasını vurabiliyor. bu bile yeter.
osman şenher(bkz:
5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı)