• 33978
    bizim de planlarımız var. bugünlük var, haftaya var, stratejiler var. haftaya ne olursa olsun bir final oynanacaktı ama kazanarak oynamak bir final oynamak başka bir şey. bizim rakibe göre planladığımız birtakım stratejilerimiz oluyor.bu haftalar kolay değil. böyle bir kültüre sahip değiliz ama bazen koruma duygusuyla onu koruyabilmek de önemli. vazgeçmeden, ısrarlı bir şekilde, ligin son dönemlerinin en başarılı takımıyız. 33. haftada bir final maçına çıkacağız.

    geçen seneki galatasaray maçında da bir söz kullanmıştım, 'kazanmak için her yol mübah değildir' diye. o lafı da şimdiden söyleyeyim. sahanın içinde kalmaya devam edeceğiz. sahanın dışıyla ilgili de çalışma yapmak gerekiyor. kulübedir, koridordur.bunları da şimdiden, hem yönetecek trio için, hem atanacaklar için şimdiden söylüyorum. yine de iyi bir oyunun olduğu, hak edenin kazandığı bir müsabaka olsun. biz kazanmak için gideceğiz.

    bugün geriden gelip bu maçı kazanmak önemliydi. bu daha da öz güven, bir final oynayacağız. çok başarılıyız. şampiyon da olsak iki gün konuşulacak, olamasak da. önemli olan sahanın içinde neyi geliştiriyorsun ve ne yapıyorsun.bugün şampiyonluklar iki gün konuşuluyor. kaybettiklerin de. 3. gün başka bir hayat, başka bir sezon başlıyor. maç kaybediyorsun, koridorda yürürken önümüzdeki haftayı düşünmeye başlıyorsun.

    mr.philosopher abdullah avcı
    ağlamaya başlamış yine ufaktan :)
  • 33979
    "galatasaray divan kurulu’nun yaşı 80’e yaklaşmış abilerinden biridir hayri kozak.
    son yıllarda galatasaray kulübü içinde de sürekli bir “önemsenme arayışı” içinde olduğunu gördüm hep.
    divan kurulu toplantılarının da vazgeçilmez konuşmacılarındandır.
    yönetimler kendisine bir paye vermişse yönetimleri savunur, vermemişse en sert eleştirmendir.
    son divan kurulunda da yönetimi eleştirmek için çıktığı kürsüde bu kez işi siyasete getirdi.
    hayri kozak’la aynı fikirde olabilirsiniz veya olmayabilirsiniz.
    olabilirim veya olmayabilirim.
    bunun önemi yok.
    hayri kozak’ın yaptığı iş başından sonuna yanlıştır.
    elbette ki, atatürk gibi, cumhuriyet gibi, laiklik gibi, hukuk devleti olmak gibi bu ülkenin temel değerlerinden bahsedebilirsiniz bir spor kulübünün divan veya genel kurul kürsüsünde.
    fakat orada siyaset yapamazsınız.
    orada siyasi yelpazenin en uçlarından bile insanlar kulüp mantığı içinde birliktedir.
    siyaset bir spor kulübünün içine sokulmaz.
    spora siyaset bulaştırılmasın istiyorsak, kendimiz de bulaştırmamalıyız.
    katılır mısınız hayri bey!"

    fatih altaylı
  • 33983
    yazar notu: tüm görüşlerinin altına imzamı atıyorum. enfes bir yazı olmuş.

    https://twitter.com/...557759791194112?s=21

    yazının tamamı;

    son zamanlarda türk futbolu’nun tadının kaçtığının ve türlü ayak oyunları oynandığının ben de sizler gibi farkındayım. ne yazık ki insanların alenen birbirine kutuplaştırılıp düşman edildiğine hep beraber şahit oluyoruz.
    galatasaray dün tartışmalı bir maçı kazandı. bunu inkar etmenin yahut ‘ağla’ muhabbeti ile yok saymanın manası yok. tek tek pozisyonlara baksak tartışmanın biteceği yok. zannederim vicdanlı hiç kimse dört dörtlük bir oyun ve yüzde yüz haklı kararlarla kazandık diyemez.
    şimdi galatasaraylı olmayanlar öfke kusup hakemleri lanetliyor, galatasaraylılarsa ben dahil dalga geçiyor. ligin ilk yarısında ise durum tam tersiydi. federasyon başakşehir’in yolunu açmak için galatasaray’ı maç maç doğruyor, isyan ettiğinde ceza yağdırıyordu.
    o zaman galatasaraylılar isyan ederken diğerleri ‘ağla’ muhabbeti yapıyordu.
    hatta 17 kulüp birleşip galatasaray’ın da üyesi olduğu kulüpler birliği adıyla galatasaray aleyhine açıklama yaptı. filmin koptuğu yer burası aslında.
    hatta galatasaray geçtiğimiz günlerde sezonun sonuna gelinirken ‘hakemleri kura ile belirleyelim ve maçlar aynı gün, aynı saatte başlasın” teklifinde bulundu. ama buna da bir karşılık bulamadı. çünkü yine işlerine gelmedi.
    galatasaray geçen yıl şampiyon olmuş, bu sene çok iyi oynamasa da şampiyon olma şansı yüksek. beşiktaş ve fenerbahçe’nin durumu iyi değil. elbette galatasaray’ın şampiyon olarak kupa sayısını arttırmasını istemeyecekler. evet çok doğal ancak bu istek, galatasaray’a yapılan haksızlıklara göz yummanın gerekçesi olmamalıydı. başakşehir’in şampiyonluğu, kötü bir dönem geçiren her kulübün ve en çok da federasyonun içini rahatlatacak bir senaryoydu. bunun gerçekleşmesi için hemfikir olunduğu gün, dostane rekabetin cenaze namazı kılınmıştı aslında. şimdi çıkıp temiz ligden, senaryodan bahsetmenin manası yok.

    şimdi herkes taraftarına ‘tamam biz kötüydük ama galatasaray da haksız şampiyon oldu’ demenin alt yapısını hazırlıyor.

    futbol yöneticileri her zaman olduğu gibi kendilerini temize çekecekler, mağdur olacaklar ve yine taraftar birbirine düşman olacak. ligin anasını ağlatıp sonra takımların birbiriyle kavgasını, taraftarın kaosunu omurgasızca viskilerini açıp ellerinde puroyla izleyecekler. tüpçü ve ekibi bırakıp gittiği gün, o senaryonun hayata geçirilmesi için harcanan çaba sekteye uğradı. başakşehir’in rahatlığı yerini kaygıya bıraktı, galatasaray psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. doğruyu söylemek gerekirse galatasaray’ın öyle aman aman bir futbol oynadığı yok.
    ligdeki 18 takımdan karma çıkarsak avrupa’da bu futbolla, bu alt yapıyla rezil oluruz ki milli takım’ın hali de ortada ve içler acısı. temel bozuk, ekonomik kavga, çıkar ilişkisi derken uzar, gider. yani mesele iyi futbol’dan çıkalı çok oldu. fair play’in ancak adı var artık. var’ın varlığı ile ‘hata yapmıştır belki’ denilebilecek birçok pozisyonda hakemlerin ne denli kötü niyetli karar aldığı veya aldırıldığına şahit olduk. bizim hakemlerin futbol bilgisinde bir sorun yokmuş, sorun adaletsiz futbol atmosferinin getirdiklerindeymiş. artık net şekilde ortada hepsi.

    ve hepimiz biliyoruz ki, bütün bu yüksek sesli çıkışlar, öfke patlamaları adaletsizliğe isyanın eseri falan değil. her takım rakibinin sonraki hafta başının yanması için isyan tiyatrosu oynuyor.

    adaletin olmadığı yerde kaosun gücüne herkes vakıf. bu nedenle türk futbolu’nda geçer akçe neyse herkes onu sunuyor ortaya. mesela, dünkü maçta galatasaray tamamen haksız yere maç kaybetse, diğerleri ‘galatasaray’a haksızlık yapıldı’ diyecek miydi? yahut galatasaraylılar olarak isyan ederken ‘tamam hatayla puan kaybettik, kötü oynadık’ diyecek miydik? hepimiz biliyoruz ki, galatasaray isyan edecek, diğerleri alay edecek ve haksızlığı umursamayacaktı. böyle oldu ilk yarı, sonra diğerleri haksızlığa uğrayınca biz dalga geçtik. kimsenin hakkaniyeti falan gözettiği yok. kandırmayalım birbirimizi. başarısızlıklarımızı ört bas etme yahut başarılarımızı göklere çıkarma derdindeyiz. ama futbolda adalet çürüyor. bu sene öyle ya da böyle, ‘ağla’ muhabbetiyle yahut ‘beter olun’ tatavasıyla bitecek.

    yarın yine bu hakemler ve bu zihniyetteki federasyonla baş başa değil miyiz? yarın bu federasyon birini harcarken ötekine koltuk çıkmayacak mı? neticesi ne olursa olsun vicdanı çürümüş bir futbol kamuoyuyla nereye varabileceğiz. herkes kendi ayıbından başlayıp eteğindeki taşları dökmeden bir şey değişmeyeceği kesin. çuvaldızı batırmanın vakti geldi de geçiyor bile. önlem alınmazsa alt tarafı futbol “oyun”u yüzünden allah muhafaza insanlar birbirini katledecek duruma geldi. insanlar birbiriyle arası bozuk, saygı veya hakkaniyet gibi kavramlar hiç olmaya başladı. avrupa’daki 4 büyük lig 4 takımla şampiyonlar ligi garantisi alırken ağzımızı açmadık. finansal fair play bizim gibi ligleri vuracak şekilde dizayn ediliyor, gıkımızı çıkarmıyoruz. 3-5 seneye avrupa düzeyinde top oynayacak takati olan tek türk takımı kalmayacak ama biz hala birbirmize ‘ağla’ muhabbeti yapıyoruz. çok yazık, inanın yürekten söylüyorum çok yazık. uzattım biraz kusura bakmayın, özetle galatasaray’ın dün sonuna kadar hak ettiği bir galibiyet almadı. daha önce haksız puanlar kaybetti. diğerleri de yaşadı bunları. oturup sabaha kadar var’sız puan tablosu, hakem hatasız lig sıralaması yapsak nafile. herkes yine kendine haklı görecek. çünkü kimse adalet aramıyor, herkes anlık yahut haftalık mutluluk yaşama çabasında, lütfen kandırmayalım birbirimizi artık. son olarak;

    adaletin kestiği parmak acimaz ama adaletsizliğin ezdiği vicdan ömür boyu sizlar.

    futbolun bir oyun olduğunu unutmayalım, hakkımızı ararken birbirimize düşman olmamıza, eşimizi dostumuzu kırmamıza hiç gerek yok. cümleten iyi günler.
  • 33984
    "hayri kozak'a söylüyorum, kimse galatasaray'ı siyasetin çıkmaz labirentlerine sokmasın! tepkilerin bilincindeyiz. açık isim vererek konuşuyorum. binali yıldırım'da, ekrem imamoğlu'da bizimdir. bizim bütün siyasetimiz galatasaray'dır. biz, tümüne sahip çıkarız ama hiçbirinin ifade yeri galatasaray'ın resmi kürsüleri değildir. bu bağlamda o arkadaşımız kendi kişisel görüşlerini beyan etmiştir. asla ve asla galatasaray'ın görüşünü, yürüyüşünü bağlamaz."

    mustafa cengiz
  • 33986
    rakipler 8 puan öndeyken galatasaray buralara hakemler sayesinde geldi demek bence büyük bir algı operasyonudur. biraz da fatih hocanın ve bu takımın başarısı konuşulsun. hatalar var doğrudur ama galatasaray aleyhine ve rakiplerinin lehine de sayılamayacak kadar hata yapıldı ama konu galatasaray olunca ciddi bir şey oluyor anlayamıyorum.

    evren turhan
  • 33989
    "mustafa çulcu ve muhittin boşat, tv ve gazetelerde hakem eleştirmenliği yaparlarken genelde kurulları eleştirirdi.

    hakemlerin doğru yönetilmediğinden dem vururlardı. şimdi kendileri sabri çelik başkanlığındaki mhk'nın en kuvvetli iki ismi. ve istifa noktasındalar. istifa etmeseler de sene sonunda tff seçiminden sonra olmaları zor.

    yani türk hakemleri bir mhk'yı daha gömdü.

    birlikte program yaptığım kuddusi müftüoğlu'nu da yemişlerdi. namoğlu'nu da.. öncesinde yine çulcu'yu da.. zekeriya alp'i de yiyenler bunlardı.

    allah aşkına doğru tespiti ne zaman koyacağız?

    hep mi mhk başkanları, hep mi yöneticiler hatalı? artık kabul edelim bu kadro, sürekli hoca yiyen takımlar gibi.
    bu kadro tamamen silinmeli. yeni bir kadro kurulmalı.

    bu tespiti yapamazsak yeni tff döneminde yeni mhk başkanı getirir en geç 1.5 yıl içinde o ismi de ıskartaya çıkarırız. peki çözüm ne?

    6 senedir söylüyorum. bu hakem kadrosu sürekli mhk başkanı yiyor. artık bu kadronun silinmesi gerek. mevcut hakemlerin yüzde 80'inin hakemliği bitirilmeli.

    2 yıllık eğitim kampı başlatılmalı. bu 2 yılda yıpranmamış, genç ve 'yeni eğitim tedrisatindan' geçmiş bir kadro kurulmalı. bu 2 yıl içinde ise yabancı hakemler getirilmeli. bu devrim yapılmazsa bu kadro daha çok mhk daha çok tff yer.
    "adam iyi hakemini sana göndermez" iddiası safsatadan ibarettir. 10 bin euro verin, bakalım nasıl geliyorlar! ayrıca sadece avrupa mı var? uğraştınız mı araştırdınız mı her ülkeden fifa hakemi bulur getirirsiniz. ayrıca biz cüneyt çakır'ı nasıl arabistan'a gönderiyoruz? yani "elalem sana iyi hakem göndermez" sözü boş lakırdıdır.

    ikinci karşıtlık cümlesi ise "yabancı hakem daha rahat manipüle edilir." bu cümleyi kullananlar baştan türk hakemlerinin de manipüle edilebildiğini kabul ediyorlar demek ki. ben tff başkanı olacağım. mhk'ya vereceğim bir talimatla işi çözerim. her hafta maçın hakemi perşembe açıklanmıyor mu? yabancı hakem atanan maçın hakemini 1 gün önceden açıklar, hakemi mhk temsilcisine karşılatır ve kimseyle temas kurdurmadan riva'da tff tesislerine getiririm. kim manipüle edebiliyormuş, kim temas kuruyormuş görelim. yani önlem alınır. yabancı hakem bu ülke hakemliğinin tek kurtuluşudur.

    bunlar orta-uzun vadeli planlar.

    rize-galatasaray maçını izledim ve serkan çınar'ı acı acı gülerek izledim. bülent yıldırım'ın derbisi ile serkan çınar yönetimlerinden sonra sabri çelik-mustafa çulcu-muhittin boşat troykasından oluşan mhk'yı da bitirdi bence. bu hakem grubunun bitirdiği kaçıncı mhk saymayı bıraktım artık. sorun hep yöneticilerde olamayacağına göre artık gerçeği görmeliyiz türk hakemliğinin sorunu bizatihi türk hakemleri.

    kesinlikle radikal kararlar alınmalı. mevcut hakemlerin yüzde 80'inin hakemliği bitirilmeli. yeni kuşak yetiştirilmeli. bu süreç içerisinde de 2 yıl boyunca yabancı hakem getirilmeli. bu mevcut hakem hazirunla bir adım ileri gitmeleri mümkün değil.

    gelgelelim hüsnü güreli ve sabri çelik'e bir önerim var.

    sayın başkanlar, zaten başkanlıklarınız şurada 2 hafta sonra bitiyor. sizden önceki dönemde de sizin dönemde de sürekli hakemler kızağa alındığından kupa finaline vereceğiniz hakem; sezon başında böyle bir final alacağını rüyasında görse hayra yormazdı!

    neyse. hüsnü ve sabri bey'ler kaybedecek bir şeyiniz yok. galatasaray-başakşehir ve bursaspor-göztepe maçlarına 2 ingiliz hakem getirtin. malum ingiltere ligi bitti. artık "iyi hakem göndermezler" safsatasına da mazeret yok. şu ligin üst ve altını doğrudan ilgilendiren 2 maça hem sahaya hem var'a ingiliz hakemler getirin. tarihe geçer ve türk futbolunda farklı ve olumlu bir kapı açarsınız. cesaret gösterin, türk futboluna yeni bir rota belirleyin."

    serdar ali çelikler

    devam ediyor algı operasyonlarına. derdi hakemler değil. neden sürekli bu futbol düzeninde galatasaray şampiyon oluyor, belki yabancılar gelirse düzelir. beyninde oturtamıyor şampiyonluklarımızı. yoksa derdi adalet değil bu fb medyası neferinin.
  • 33992
    zamanında biz var kayıtları incelensin dediğimiz için, ben 150 gün ceza aldım. teknik direktörümüz 10 maç ceza aldı. buna rağmen bu yürüyüşe devam ettik. bize bu gücü veren camiamızdır. ancak, neden algı operasyonları yapılıyor? ağlamaya hiç gerek yok. herkes önüne baksın.

    şampiyonluğa yürüyen takımlar, oyun içine bir hile katmamış ise onun şampiyonluğunu kutlamak gerekir. biz şu anda her alanda lideriz. sadece sportif anlamda değil, mali anlamda da. uefa kriterlerinde de lideriz. her iki kupada da yürüyoruz.

    maalesef o hale getirdiler ki, hiçbir galibiyetimizde ne yönetime, ne teknik heyete, ne de sahada ayağını bırakan oyuncularımıza bir tebrik bile yok. geçmiş olsun bile yok. buna çok mu ihtiyacımız var tabiki hayır. biz bu dik yürüyüşümüze kimseden bir şey beklemeden yaptık.

    bize yapılan taç hatası kendilerine yapıldığında feryat edenlerin, bu feryatları yürekleri dağlıyor gerçekten.

    eğer koruyup kollasalardı ben 150 gün, teknik direktörüm 10 maç, futbolcularım haftalarca ceza almazdı. galatasaray aleyhine yapılan hatalar, lehine yapılanların kat kat üstündedir. bunu onlar da çok iyi biliyor. belki de onları bu kadar delirten tüm bunlara rağmen şuan burada olmamızdır.

    çok kötü duyumlar alıyoruz. bu duyumlardan çok rahatsızız. bunların olmamasını diliyoruz. unutmayın ki galatasaray büyük taştır. yerinden oynatırsanız altında kalırsınız.

    rize başkanı, maalesef sırtını da sahaya dönerek, protokol tribündekileri çok ciddi şekilde kışkırttı. ben böylesi bir terbiyesizlik görmedim. sayın abdurrahim albayrak'ın oğlu yumruk yemekten kurtulamadı. abdurrahim beyin rize için neler yaptığını ben bilirim.

    hakemler de hata yapar deyip o bildirinin altına diğer kulüpleri imza atmaya zorlarsan o bildiri bir gün senin önüne gelir ve okumak zorunda kalırsın.

    mustafa cengiz

    konuşma devam ettiği sürece eklemeye devam edeceğim.

    (bkz: 14 mayıs 2019 mustafa cengiz basın toplantısı)
  • 33994
    "lütfen objektif olalım ve toplumu ayrıştırıcı, camiaları birbirine düşürücü söylemlerden imtina edelim. kendi kişisel çıkarı için, kendi kulübünün seçimi için, kendi kulübünün maddi durumu için yarışmakta olduğu rakibine saygısız, hadsiz cümleler kullanmayalım. arka planda sinsilik yapmayalım. mert olalım, açık olalım, korkusuz olalım."

    mustafa cengiz
  • 33997
    "enteresan bir süreç yaşıyoruz. galatasaray şu an öyle bir konumdaki yarışta olan, olmayan ilgili, ilgisiz takımların başkanlarından, teknik direktörlerine herkes kendi maçlarını bıraktı bizim maçları konuşuyor.

    hukuki veya gerçekçi olmayan bir sürü argüman var. karşılığı da yok bunun. biz bunları esasında gülerek karşılıyoruz. gündemde olan psikolojik tahrikler bunlar.

    galatasaray türkiye'dir lafının boşa edilmediğini bir kez daha gösteren bu yaklaşıma bizim camiamız, taraftarımız çok alışkın.

    organize ancak amatör bir kötülük gözlemliyoruz. eğer hedefleri yarınki kupa ve pazar günkü maçsa bizi kızdırıp konsantrasyonumuzu bozmaksa hepsine geçmiş olsun.

    galatasaray taraftarına çağrım kalan süreçte inancı kaybetmeden, mücadeleyi bırakmadan, duaları eksik etmeden galatasaray'a yakışır bir tutum sergilesinler.

    galatasaray taraftarına tavsiyem dikkatli olun, uyanık olun ve en önemlisi yaşananların farkında olun ama unutmayın!"

    fatih terim
App Store'dan indirin Google Play'den alın