• 33528
    --- alıntı ---

    "muhakkak ki bizim için akılda olmayan kayıp puan. pes edecek değiliz. sonuna kadar devam edeceğiz. zaten galatasaray’ın tavrı da tarzı da budur. 10 haftada ortada daha 30 puan var. bize olanlar, herkese olabilir. veya herkese olan, bize olabilir. sonuna kadar devam edeceğiz. arkadakiler kaybederken kazanmamız gerekirdi. erzurumspor’u tebrik ederim, bizden daha iyi mücadele ettiler. hiç pozisyon yokken gol yedik. bu da sizin aklınızdakini, oyuncuların sahada yapmak istediklerini etkiliyor. oradan sonra da kazanabilirdik, kaybedebilirdik de. bize bu bu yakışmadı. çalışmaya, mücadele etmeye devam.”

    “eksikler vardı ama burası galatasaray kulübü. sahaya çıkanların gereğini yapması gerekirdi. ne bu golü yemek bize yakışır, ne de bu oyun. açıkçası bu mücadele ve oyun hiç hoşuma gitmedi. yapılmaması gereken ne varsa onu yaptık. istanbul’da çok iyi oynayan bir galatasaray olarak geldik. yapacak bir şey yok, 10 haftaya ve kupaya konsantre olacağız."

    “bizim adımıza münakaşa yaşanmadı. olayı başka yere çekmenin manası yok. daha önce böyle bir tecrübemiz var. kupa maçı için bolu’ya gittik, akşam 19:45’e verilmişti. 15:00’te kar başladı. 13:00’te maç başlasa, oynar dönerdik. dört saat git, dört saat gel yaptık. burada kaygımız iki takım futbolcuları için. tff’nin her verdiği saat çok doğru mu ki buna itiraz ettiniz. biz erzurum’da yıllarca oynadık. sabah oynadık, akşam oynadık, birden bire sanırım bir grubun hoşlarına gitti, ‘vay o istedi, bu vermedi’ oldu. sahanın orta kısımları iyiydi ama kale önleri çok kötüydü. galatasaray kulübü olarak ısrarımız yoktu. olursa daha iyi olur dedik. şu olayın altını ısıtanlar, avrupa’dan dönüp 72 saat sonra oynamamızı konuşmuyorlar.”

    “diagne’nin adaptasyonu uzun sürüyor. isteneni verecektir. sakatlıktan da yeni çıktı. puan kaybında oyuncu kaybedenlerden değiliz. puanı kaybederiz ama oyuncuları kaybetmeyiz. diagne de bir başkası da bizim oyuncumuzdur. iyi oynamamış olabilir ama daha çok maçımız var.”

    --- alıntı ---

    - fatih terim
  • 33529
    orduya ilk katıldığım günlerde, bir arap binbaşısının 'kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla göz yaşında türklük şuuruna erdim. onda gördüm ve kuvvetle duydum. ondan sonra türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. benim hayatta yegane fahrim, servetim, türklükten başka bir şey değildir.

    mustafa kemal atatürk
  • 33533
    “artık daha fazla takımız. artık bir oyuncuya çalışmak yerine takım olarak çalışıyoruz"

    gareth bale

    (bkz: 5 mart 2019 real madrid ajax maçı)

    edit: daha çok hatırlatılır bu konuşma. ne kadar geçmişi olan büyük kulüp olsan da büyük bir yıldız yolladığında akut olarak böyle durumları yaşıyorsun demek ki. büyük konuşmamak lazım.
  • 33538
    "fatih terim benim için bir baba figürü gibi. şampiyonlar ligi'nde bana 18 yaşında güvendi. maçlarımı takip ettiğini biliyorum, görüşüyoruz. bayern münih maçındaki formalarımı istedi ve ona gönderdim."

    "türkiye'den avrupa'ya gitme konusunda bir önceliğim vardı. birçok seçeneğim de oldu ve galatasaray'daki hocam beni çok destekledi, kararım için destek oldu hep ve buradayım."

    son maçta 2 gol atması üzerine;

    “herkes çok mutluydu ve soyunma odasına gittiğimde takım arkadaşlarım bazı şakalar yaptı, adımı bağırarak söylediler. tüm bunlar ise haliyle hafta sonunda bitti ve önümüzdeki maça odaklanmaya başladık.”

    idolün var mı?

    “idol ya da rol model yanlış bir terim çünkü benim kendime özgü bir oyun stilim var. ancak etkilendiğim oyuncular elbette ki var, onlar da virgil van dijk ve raphael varane.”

    "henüz iki aydır almanya'dayım. şu aşamada stuttgart'ı bundesliga'da tutmak için takım arkadaşlarımla birlikte ben de elimden gelen tüm mücadeleyi vereceğim. bir sonraki adımımı konuşmak için erken."

    "mario gomez ve andi ile sürekli olarak konuşuyoruz. özellikle beck bana sahada çok fazla yardımcı oluyor. antrenmanda ya da maçta antrenörlerin almanca söylediklerini bana çeviriyor."

    bayern’de oynamak ister misin?

    "bavyera'da oynamayı kim istemez ki? bayern, avrupa'nın en büyük birkaç kulübünden birisi. ancak sabırlı olmalı ve çok çalışmalısınız."

    kendisini stuttgart'a transfer eden sportif direktör michael reschke'nin ayrılığını hakkında;

    "sürekli saha kenarındaydı ve bizimle konuşurdu. beni burada görmeyi gerçekten çok istedi ancak o gittikten sonra da benim için değişen çok bir şey olmadı. hala aynı teknik direktörle çalışıyorum, stuttgart hala aynı kulüp, taraftarlar hala aynı kişiler."

    ozan kabak
  • 33543
    --- alıntı ---

    fenerbahçe luciano'lu dönemlerde son dakika golleri çok atardı. attığı zaman hasan şaş'ın elinde ne varsa televizyona atardı. çakmaksa çakmak, tavlays tavla... yani luciano'nun çakmak tavla kırdırdığını biliyorum.

    --- alıntı ---

    https://www.youtube.com/watch?v=pP1EFGE8GZQ #t=20m

    kimsenin dikkatini çekmemiş ama hasan şaş'ın elinde o anda niye çakmak var acaba :)
  • 33544
    "kayserispor'un uzun süredir gelen bir yenilmezlik serisi var. bizim de böyle bir serimiz vardı ancak geçtiğimiz hafta oynanan fenerbahçe maçıyla bunu kaybettik. form ve oyun olarak maç kazanan, yukarıları zorlayan iki takımın mücadelesi olacak"

    "zor bir maç olacak. kendi sahamızda oynuyoruz ve bunun avantajını kullanmak istiyoruz. rakibimizin de çok etkili silahları olduğunu biliyoruz. hücum hattında çok etkililer ve savunmayı daha etkili yapmaya başladılar. skor üretebilen bir takıma karşı oynayacağız. bizde kendi oyunumuzu sahaya koyarak maçı kazanmak istiyoruz"

    "kalan 10 haftada birçok takım için küme düşme tehlikesi devam ediyor. herkes bir yandan bunun telaşını yaşarken diğer yandan da seri yakalayan takımlar ilk beş veya dört sıra içerisinde yer almayı düşünüyor. önümüzdeki haftalarda bunu daha net göreceğiz ama şu an için küme düşme barajının yüksek olacağını düşünüyorum. her takım kendisini garanti altına almayı düşünüyor. hedefimiz en az 40 puanı yakalamak ve daha sonra onun üzerinde alacağımız puanlarla yeni hedefler çizmek. birçok takımı zorlu haftalar bekliyor."

    "o pozisyonun ofsayt olduğu çok açık ve net. o golü direkt duran toptan yediğimiz gol olarak görmüyorum çünkü bir hakem hatası var. bu pozisyon hakkında aslında bir açıklama bekliyoruz. hakemin o pozisyonda verdiği karar doğru mu yoksa yanlış mı olduğuna dair mhk'den bir açıklama yapılması gerekiyor. bundan sonraki haftalarda lig devam ediyor. önümüzde maçlarda bizde ofsaytta bekleyecek miyiz yoksa beklemeyecek miyiz bilmek istiyoruz. net ve kesin bir açıklama bekliyoruz. ofsaytta olan oyuncunun net bir avantajı var, pozisyonun içerisinde, topa gidiyor, sıçrıyor ve bu esnada rakibinin eli değiyor. bu pozisyonlar bundan sonra ofsayt olarak değerlendirilecek mi değerlendirilmeyecek mi bilmek istiyoruz. ona göre bende duran toplarda futbolcularımıza üç adım önde beklemelerini söyleyeceğim. kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi lazım."

    "fenerbahçe maçında da bunu gördük. taraftarların yoğun ilgisi var. deplasman tribünü tamamen doldu. stadı gelen ve gelemeyen bütün taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. rize'de ve gittiğimiz her deplasmanda statları dolduran çaykur rizespor taraftarları var. bu bizi çok mutlu ediyor ve gururlandırıyor. bu havayı yakalamak bizim için çok önemliydi. bu hafta kendi sahamızda yine aynı coşkuyu göstermelerini istiyorum. sadece futbola odaklansınlar. bizim işimiz futbol ve gelen takımı en iyi şekilde ağırlamamız gerekiyor. biz misafirperver bir şehiriz. buna yakışır bir şekilde davranmamız gerekiyor. kulübümüzün ilerleyen haftalarda maddi ve manevi anlamda zarar görmemesi için taraftarlarımızın sadece futbola odaklanmalarını istiyorum. taraftarlarımız bize inanılmaz bir güç veriyor. yanımızda olmaları bizim için çok önemli. evimizde oynadığımız son evkur yeni malatyaspor maçındaki gibi bir ortam yaratarak maç sonunda galibiyeti birlikte kutlamak istiyoruz"

    okan buruk
  • 33545
    "geçen hafta enteresan bir maç oldu. her maçımız heyecanlı geçiyor, son haftalarda da kazanamamanın getirdiği baskı bizi her maçta ayrı bir strese sokuyor. ben 30 yıldır o stresi yaşıyorum. benim hayatımda 3 maçlık böyle seriler olmadı. dolayısıyla üzüntümüz fazla. midemde bir yanma oldu, devre arasına giderken de doktora bana midem için bir şey verdi. içeriye gidince de hocam tansiyonuna da bir bakalım dedi. hocam bu bayağı yüksek, riskli bir şey neticede her şey önemli ama sağlık daha önemli. bir baktıralım, check edelim onun tavsiyesi üzerine gittik. bunlar benim her hafta, yıllardır yaşadığım şeyler. burada üzüntümüz, reaksiyonumuz fazla oldu. daha öncede 1988 yılında mide kanaması geçirmiştim ben"

    "bir puan takımın psikolojisinin değiştirir mi diye sorarsak, değiştirir. çünkü çok talihsiz puanlarda kaybettik ilk yarı. ikinci yarı kötü oynayıp kaybettiğimiz maçlar var, iyi oynayıp kazanamadığımız maçlar var"

    "bu hafta rakibimiz benim beraber büyüdüğüm göztepe. o oynadığımız göztepe kadrosunu ben ezbere sayarım. o zaman ben de altay'da futbolcuyum. a takıma çıkmak üzereyim. aynı sahada antrenman yapıyoruz. göztepe henüz kendi sahasında çalışmıyordu. ben genç bir futbolcuydum, göztepe'de çok kaliteli futbolcular vardı. ben antrenmanları bittikten sonra onları taklit ederdim. sahaya inerdim ve özellikle nevzat ağabey ayak dışıyla nasıl pas atıyor onları denerdim. o zamanlarda göztepe, türkiye'yi avrupa'da önemli maçlarda temsil ediyordu. fuar şehirleri kupası vardı o zamanlar çoğunlukla göztepe katılırdı, bende her izmirli ve her türk vatandaşı gibi göztepe için tezahüratlar yapıyordum. sonra da ligde 90 dakikalığına rakip oluyorduk. onun için göztepe'nin bendeki yeri farklı. hatta bir gün nevzat ağabeyi taklit ederken, ayağımı burkmuştum. roma maçı olsun, cardiff maçı olsun türkiye adına çok önemli maçlardı. o zaman izmir'de karşıyakalı, göztepeli, altaylı olmuyordu. herkes izmir, göztepe ve türkiye için maçlarda bulunuyordu"

    "bizim bütün hesaplarımız avrupa'ya gitmek üzerindeydi. bu ihtimal hala bizim için çok uzak değil. avrupa'da potasıyla lig sonu itibarıyla 5 puanlık bir fark var. bu telafi edilmeyecek bir puan farkı değil. futbolda seriler vardır. iyi ya da kötü giden seriler. birçok ligde bu olur ancak bizim ligimizde kötü seriler, iyi serilerden daha uzun sürüyor. bir takım değişimlere uğradık. birkaç değişiklik bu farklılık yaratır mı ? yaratmaz. ikinci yarıdaki ikinci, üçüncü maçtan sonra bir güven kaybı oluştu, futbolcuların üzerinde böyle psikolojilerin oluşması çok doğaldır. hepimiz üzülüyoruz, herkes adına üzülüyoruz. kendi adıma, başkan adına, camia adına, futbolcularım adına üzülüyorum"

    "trabzon maçında 3 sonuçta çıkabilirdi. yani neticede son dakikada biz de kazanabilirdik, ilk yarı da oyunun şekli çok farklı olabilirdi. bazen böyle oynayıp da hak etmediğin sonuçlarla karşılaştığın zaman, üzerinizdeki olumsuz etki daha büyük oluyor. hakikaten üzülmek, karşılığı değil yaşadıklarımızın. yani üzülmekle ifade edilmiyor, daha ağır bir kelime. böyle bir ortamdan çıkmak bizim en büyük hedefimiz. avrupa'ya gitmek için önümüzde iki yolumuz varken, bu 1'e düştü. bütün mücadelemiz avrupa kupası. buraya geldiğimizde dedik ki, camianın yakalamadığı bir başarı yakalayalım. çeyrek finalde kupaya veda ettik. bu maç, kaybettiğimiz maçlarda iyi oynamadığımız maçlardan birisiydi. arada iyi oynadığımız maçlar vardı. birkaç tanede net hak ederek kaybettiğimiz maçlar vardı. kupadaki ilk akhisarspor maçı bunlardan birisiydi. neticede bütün bunlar yaşanıyor. psg gidiyor, deplasmanda manchester'i 2-0 mağlup edip, sahasında turu veriyor. keza real madrid, deplasmanda kazanıp, sahasında 4-1 kaybederek veda ediyor. futbolda bütün bunlar var. sadece bizde değil. biz bu seriden çıkmak için her şeyimizi ortaya koyuyoruz, bu manada bir puan bizim için önemliydi. onun dışında bu takımın neler yapabileceğini biz bütün ülkeye gösterdik, bundan sonra da göstereceğiz"

    "kadroya dahil edilen yeni isimlerin beklentileri geçemedikleri doğru, iki futbolcu diyorsunuz, burada bir takımın yüzde 20'sinden bahsediyoruz. yani devamlılığı olan 10 kişiden 2'si. futbolda saha içi alışkanlıkları çok farklıdır. diagne ile eduok'un takım içindeki rolü, alışkanlıkları oynadığımız futbol kültüründen sürekli olan iki adam çıkınca biraz savsakladık. hücum da gol de atamayacağını türkiye'nin en golcü oyuncusunun gitmesi de bizim olumsuz etkilemiştir. bunu doğal karşılıyorum. gelen arkadaşlarımız kötü sonuçların yaşanması üzerine soru işaretlerini biraz kendilerine doğrulttular otomatikman. onlarda bir hata olduğu için değil. acaba biz geldik, başarılı giden bir grafiğin kötüye dönmesinde bizim de mi ciddi payımız var diye kendilerini sorgularlar. bu sorgulamayı yaptılarsa eğer, burada kendilerine haksızlık yaparlar. başarı yolunu uzatırlar. bunları da yaşamış olabiliriz, ancak neticede burada bir grubuz. bu gruba inanan bir başkan var başımızda. her günümüzde yanımızda olan bir başkanımız var. bu durumu idrak edip, bu durumdan çıkmak isteyen futbolcular var. bazen bir şeyi çok yapmak istersiniz, çok istediğiniz için de yapmakta zorluk çekersiniz. bazen onları yaşıyoruz. neticede biz buradan çıkarız, bunda da önümüzde hiçbir engel yoktur."

    "futbolumuzda dedikodular eksik olmuyor. dönüp devre arasına ocak ayına bir bakın, kaç futbolcu nerelere gelmiş. 200 tane oyuncu yazılmış ama bakın bunun sadece 4'ü veya 5'i gerçekleştirmiş. iyi, başarılı futbolcularla ilgili her zaman bu tür söylentiler çıkar. böyle durumlarda kontratları devam eden oyuncularla ilgili karar vericiler kulüplerdir. tabii ki trezeguet başarışı, yetenekli bir futbolcu. başarısız bir futbolcunun zaten bu kadar talibi olmaz. dolayısıyla birçok kulüp tarafından istenmesi onun grafiğinin, kalitesinin, yeteneğinin bir karşılığıdır. isteyen kulüpler de oldu çok ciddi teklifler de geldi, ancak kulübümüz bu transfere müsaade etmedi"

    "diagne bu durumu aşabilir. bir kere fatih hoca, sıkıntı diyeceğimiz dönemden kurtarmak için her türlü yolu deneyecektir. kendisiyle zaten zaman zaman görüşüyorum. diagne'ye her türlü desteği verdiğini biliyorum. teknik adamlar böyle büyük umutlarla aldığı futbolcuların böyle zaman zaman sıkıntı dönem yaşadığını çok iyi bilirler. çok yaşamışlardır. bu mesleğin içinde olan herkes yaşamıştır bunu. fatih terim gibi tecrübeli bir hocanın elinde, eğer böyle sıkıntılı bir dönemi yaşıyorsa, gol atamadığı dönem diyebiliriz de sıkıntı olup, olmadığını bilmiyoruz. dolayısıyla bu dönemi çok rahat aşar. diagne golcü bir futbolcu. diğer golcülerden farklı yapılara sahiptir ama çok önemli özellikleri olan bir golcü. bunu aştığı zaman galatasaray'ın o anlamdaki işleyişi çok daha farklı olacaktır"

    "istifayı hiç düşünmedim. bunlar her zaman oluşabilir, bunlar doğaldır. bizim ülkemizde daha mı sık oluyor? evet çok daha fazla oluyor. bu meslekte ben 30 yılı geride bıraktım. ben başladığım zaman futbolcu kontratım devam ediyordu. bu camialar içinde neler yaşıyorsun. bunların arasında taraftar sayısı 20 milyon olan var, 2 milyon olan var, 200 bin olan var, 5 bin olan var. bütün bunların içerisinde bu kısır döngü böyle devam ediyor. türkiye tepkileri farklı koyan bir futbol ülkesi. kazandığın zaman her şeyin mubah olduğu ülkede yaşıyoruz. biz futbol oynamak, işimizde başarılı olmak istiyoruz. kendimizi de sorguluyoruz. tesislere biz sabah girip, takımın başarısı için bireysel ve grup çalışmalarını yapıyoruz. bazen de yani doku tutmuyor diyebiliriz. ama bu doku tutmuyor diye bırakacak halimiz yok. işte bir yerden çevirdik mi, bu durumun tamamen tersi pozisyonu yaşatacağız camiaya. ondan kimsenin şüphesi olmasın"

    "şampiyonluk için konuşmak erken. şampiyon ilan etmek farklı bir şey, tahmin etmek farklı bir şey. aradaki 8 puan, ligin bitimine 2 hafta kala olsaydı, başakşehir şampiyonluğunu ilan etmişti. daha oynanacak 10 maç var. bu maçlarda hangi sonuçların nasıl alındığını hepimiz yaşıyoruz. hangi iç saha, dış saha, avantajdır, dezavantajdır, bana kimse söyleyebilir mi? bugün ligde alt sıralarda mücadele edenlerle, üst sıralarda mücadele eden takımların maç sonuçlarına bir bakın neler göreceksiniz. dolayısıyla burada 30 puanın alınılabileceği bir yerde bu aradaki 8 puan fark, ayrıca da bu takımların birbirleriyle oynayacağını düşündüğümüzde, bir takımı şampiyon ilan etmek bence çok erken. avantajlı mı? tabii ki. son derece avantajlı. ama 'şampiyondur' demem mümkün değil. ancak tahmin yapılabilir. göreve geldiğim zaman da söyledim, '29-30'uncu haftayı bekleyeceksiniz' diye. yani demek ki bizim daha 5-6 haftamız var önümüzde. orada artık şampiyon olur mu olmaz mı, kördüğüm mü olur, bunu görürüz. mesela geçtiğimiz hafta başakşehir, galatasaray'ı yenseydi ve aradaki fark 11 puan olsaydı galatasaray yarıştan kopardı. başakşehir'in şampiyon olması kendi başarısından ziyade, kendi takipçisinin düşmesinden dolayı gerçekleşirdi. ama ortada böyle bir durum yok. başakşehir son derece başarılı. başkanıyla, hocasıyla, kariyeri çok iyi futbolcularıyla zaten tabloya da yansıyor. ama şampiyon ilan eder misin? hayır, edemezsin"

    "kamuoyunda böyle bir istek vardı. milli takım'ın başına yerli bir teknik adamın gelmesi, milli takım'a olan ilgiyi de, desteği de artıracağı düşünülüyordu. fatih hoca, ben, şenol hoca aynı formayı giymiş insanlarız. aşağı yukarı aynı jenerasyonuz. şenol güneş'in bu görevi layıkıyla yapacağından kuşkum yok. bir takımın başında olup giderken, elbette bazı sesler çıkacaktır mutlakta ama bunlar çok önemli değil. neticede şenol güneş bu ülkede bu görevi başarıyla yapmış biri. bizim bütün işimiz, ülkemizin milli takımı'nı başarılı olması için ona her türlü desteği vermek. zaten göreve de başladıktan sonra birçok kez bir araya gelip, dertlerimizi paylaşırız. bunlar gayet doğal şeylerdir"

    "hepsini takip ediyorum. bir tek cengiz uzun zamandır görev yapmıyor. diğerlerinin hepsini takip ediyorum. bu sistemin sona ermesi için önümüzde yıllar var. uzun süreli kontratları olan futbolcular var. bu sayıyı birden bıçak gibi kesip atamazsınız. kademeli olarak indirilme şansı var. bu sayı çok önemli değil. yabancılarla rekabet edip, yarışacak futbolcu gruplarına sahip miyiz biz? esas olay o. yarışmacı grup olduktan sonra en kalitesi de olsa kalitesizi de olsa mutlaka türk futbolcular daha avantajlı durumda devam eder. ben futbola başladığımdan beri bu ülke altyapı sorunundan kurtulamadı. bu kadar uzun sürmez. altyapı sorunu çözülmeyecek bir sorun değildir. ciddi eğilir, ne yapılması gerektiğini bilirsek 2 ya da 3 yıl içerisinde çok önemli meyveler verir. yani kimse 10-15 yıldan bahsetmiyor. maksimum 2-3 yıl içerisinde çok ciddi olumlu sonuçlar verir. o kuralı, idari bölümlerin dikkate alıp, değerlendireceği bir konu olarak görüyorum. yarışma içerisinde senin yıldızın varsa, dünya yıldızı getir onlar yarışsın ama yine de milli takımdaki yerini alacaktır"

    mustafa denizli
App Store'dan indirin Google Play'den alın