transferi tamamlamamış ve bu sebeple taraftarı tarafından eleştirilen bir şampiyonluk adayı için ligde en ideal maçı oynadı galatasaray. ligin en sorunlu takımıyla evinde. hocasını bir isyan sebebiyle yollayan, yerine gelen hocası problemler sebebiyle 1 maç sonra ayrılan ankaragücü. bildik iç saha baskı oyununa konuk ekip dayanamadı. açık söylemek gerekirse ne yapmak istedklerini de anlamak zordu. ön alan oyuncuları merkezde baskı yapmaya çalışırken orta saha kendisini geri atınca galatasaray için her şey kolay oldu. ilhan parlak’ın kenan’ın arkasında olduğu sağ kanat onyekuru için şahane bir gösteri alanı oldu. sol kanatta feghouli, belhanda, mariano üçlüsüyle sadece faty mücadele etmeye çalıştı, onun da başı döndü. gerçek bir santrfor olsa demiyorum, emre akbaba sahada olsa ligin gol rekoru rahatlıkla kırılabilirdi.
marcao nasıldı? bu maç rakibin hem gücü hem de oyun plansızlığı sebebiyle çok şey anlatmaz. sadece onun için değil, maicon için de. ancak takımı öne çıkarma çabası, sol ayağını iyi kullanışı iyi işaretler.
onyekuru’nun en alarmda olduğu maçlardan biriydi. geniş ve kolay alanlar buldu. arkadaşlarından doğru paslar almadı sadece onlara hep doğru pasları doğru hareketlenerek gösterdi. rodrigues’siz hep daha iyiydi. ikinci yarının yıldızlarından olabilir.
ozan’ın 4 ay oynadıktan sonra 11 milyon euro’ya bundesliga’ya transferinden sonra 19 yaşındaki gökay güney’in maicon’un yerine oyuna girişi bir tavır, bir yaklaşım, bir seçimdir. terim ve hasan şaş’ın anlatmak istediğini mecbur olduğumuz yolu anlamak gerekir.
orta sahada baskıyı takım halinde yapmazsanız, baskıdan pasla çıkma planınız yoksa galatasaray’ın direkt hücumuna karşı telekom’da sağ çıkamazsınız.
mehmet demirkol