• 28927
    ”takdir haklarını devamlı rakipten yana kullanan ve bizi oynatmayan bir hakeme karşı oynadık.bizi oynatmayan bir hakeme karşı oynadık. bırakın top oynayalım. rakipler bizi futbolla geçsin. hakem kararlarıyla bizi geçmeleri şık olmuyor. iyi futbol oynadığımız için lideriz ama ne yazık ki bugün top oynamamıza izin verilmedi. bırakın top oynayalım. 90 dakika boyunca istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. duran toptan yemememiz gereken bir gol var.”

    (bkz: fernando reges)

    mevzu bu kadar.
  • 28928
    “kabul etmek lazım ki istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. ikinci yarıya iyi başlamamız lazımdı. ama duran toptan yemememiz gereken bir gol yedik. hakem de takdir haklarını sürekli rakipten yana kullandı. bizi oynatmayan, devamlı durduran bir hakeme karşı oynadık. böyle bir hakeme karşı oynayınca da işiniz daha da zorlaşıyor.”

    “sonuçta biz lideriz. niye lideriz? iyi futbol oynadığımız için lideriz. ama bizim top oynamamıza izin verilmiyor. rakiplerin çalışıp bizi futbolla geçmeleri gerekiyor. böyle hakem hataları ile geçmeleri hoş olmuyor. bugün hakemin sonuçta ne kadar etkili olduğunu görebilirsiniz.”

    - fernando

    (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 28930
    “temposu yüksek bir maç oldu. geçen haftadan sonra, izleyenlerin bizi görmeye alıştığı futbolu sergileyemedik. bu ortada. biz bundan derslerimizi alacağız. asıl önemli olan; bir takım iyi oynamayabilir. ama bundan dolayı bütün takdir haklarının bizim aleyhimize kullanılması gerekmiyor. gösterilen kartlar, gösterilmeyen kartlar. geçen haftadan sonra bu polemikler nerede bitecek, onu ben de bilmiyorum. ilk yarıda fernando’ya yapılan pozisyonu herkes gördü. kart yok. olcay atılacağını önceden biliyor. hakem gelmeden biliyor zaten. hakem kartı göstermiyor, feghouli işin içine sokuluyor. ağır bir kart, kırmızı! badou’nun gördüğü kırmızı da... onun gibi kaç pozisyon var ama kart yok. biz kötü oynadık; bundan ders çıkaracak teknik heyet ve oyuncular. hakemin yani oyuna hakim olan kişinin böyle kötü yönetme lüksü olamaz. onların bizden daha çok daha fazla ders alması lazım.”

    “sürekli bizim aleyhimize gelişiyor takdir hakları. maçı kaybedebilir ya da kazanabilirsiniz. bu bizim sorumluluğumuz. maçı yöneten insanın bu şekilde yönetmemesi lazım. maç 4 dakika uzadı, sadece 6 tane oyuncu değişikliği var. goller sonrası kaç kişi yerlerde yatı. biraz daha uzatsa gol atma riskimiz mi olacak? o mu kapatılıyor? geçen hafta oyun oynayamadık. bu hafta biz kendimiz oynayamazken bütün kararlar aleyhimize geliyor. ne yapılması lazım? biz nasıl kendi hatalarımızın ve eksiklerimizin hesabını sorabilirsek bu sistemi yönetenlerin de bunu ayırt etmesi lazım artık. kararların lehimize dönmesi için illa bağıralım mı? oyuncularımız hak ediyorsa kırmızı kartı görür. rakip neden görmüyor? fernando’nun pozisyonu, kart bile yok. orta sahada olunca kart gösterilmiyor mu?”

    “geçen hafta ilk 30 dakikada 3 sarı kart. oynayamıyorsun ki oyunu. burada… tamam kötü oynuyorsun, olabilir. kötü oynamamıza rağmen golümüzü attık. belki 2-2 olacak, belki o goller olmayacak. kartlar adaletli dağıtılsın, ona göre bakalım. şemdi ben bu oyunu nasıl değerlendireyim? önümüzdeki haftalara da taşıyoruz üstelik bunu...”

    “nelerin olduğunu biliyoruz. talimatlar değişiyor. ne oluyor, kimi koruyoruz ki? ülke futbolunu mu? sonra da yabancı-yerli oyuncu... 3 senedir var bu regülasyon. 11 yabancıyı soruyorlar. 8 yabancı ile çıkılınca ne oluyor çorum maçına? biz regülasyonun etrafından mı dolaştık. 11 adamla çıkabilirsin diye yazmış oraya. memleketin konusu bu mu?”

    “hoca gomis’in oyunundan tatmin olmadı, oyuna eren derdiyok’u aldı. isviçre milli takımı’nın oyuncusu. yıllardır bu ligi domine etmiş bir isim. oynamıyor bu kadar zamandır. bir beklentisi var hocanın ve aldı oyuna. ama iş oraya kadar gelemiyor ki…”

    (aykut kocaman’ın açıklamalarının sorulması üzerine) “bildiği bir şeyler varmış demek ki. kapasiteyi nasıl göreceklerine dair… 2 haftadır biz de görüyoruz. biz şampiyon olacağız. bu kadar net. moral de motivasyon da o çocuklar da nelerin döndüğünü biliyorlar. radikal tabloya gerek yok. yapılan hatalar ortada bunlar da düzeltilecek…”

    “hepimiz bu topraklarda yaşıyoruz. ben dışarıda dolaşırken ‘iki haftadır konuşulanlar ortada, ‘hakemler sizi doğrayacak’ diyorlar. onlar da bunları duyuyorlar. 14 yabancımız var, oynayan oynar oynamayan oynamaz. takım içinde neden yabancı tartışması olsun ki. lig devam ediyor, statü ortada. bakalım neye döndürmeye çalışacaklar? devre arasında da yabancılar gidecek yabancılar gelecek. takımlar şimdi devre arasında türk mü toplayacaklar? yok öyle bir şey. biz gücümüzün de eksiğimizin de farkındayız.”

    - cenk ergün

    (bkz: 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 28934
    ''maçı yöneten insanın bu şekilde yönetmemesi lazım. 6 oyuncu değişti. atılan oyuncular... feghouli'nin pozisyonu 40 defa seyredersiniz. neden olcay'a kırmızı çıkmıyor? biliyor atılacağını. geçen hafta da böyleydi. bu sistemi yönetenlerin bunu çözmesi lazım. illa bağıranın yanına mı dönecek bir sistem? maçın ilk yarısında fernando'nun pozisyonu. kart yok. orta sahada olunca kart verilmiyor mu? geçen hafta da 30 dakikada 3 sarı kart. düt, düt, düt, düt fauller... kötü oynamamıza rağmen golü attık. kartlar adaletli dağıtılsın. nelerin olduğunu biliyoruz. 2 maç bir maça iniyor, talimatlar değişiyor. kimi koruyoruz? ondan sonra yerli-yabancı oyuncu... 8 yabancıyla çorum maçına çıkınca ne oluyor?''

    "sürekli bizim aleyhimize gelişiyor takdir hakları. maçı kaybedebilir ya da kazanabilirsiniz. bu bizim sorumluluğumuz. maçı yöneten insanın bu şekilde yönetmemesi lazım. maç 4 dakika uzadı, sadece 6 tane oyuncu değişikliği var. goller sonrası kaç kişi yerlerde yatı. biraz daha uzatsa gol atma riskimiz mi olacak? o mu kapatılıyor? geçen hafta oyun oynayamadık. bu hafta biz kendimiz oynayamazken bütün kararlar aleyhimize geliyor. ne yapılması lazım? biz nasıl kendi hatalarımızın ve eksiklerimizin hesabını sorabilirsek bu sistemi yönetenlerin de bunu ayırt etmesi lazım artık. kararların lehimize dönmesi için illa bağıralım mı? oyuncularımız hak ediyorsa kırmızı kartı görür. rakip neden görmüyor? fernando'nun pozisyonu, kart bile yok. orta sahada olunca kart gösterilmiyor mu?"

    "geçen hafta ilk 30 dakikada 3 sarı kart. oynayamıyorsun ki oyunu. burada... tamam kötü oynuyorsun, olabilir. kötü oynamamıza rağmen golümüzü attık. belki 2-2 olacak, belki o goller olmayacak. kartlar adaletli dağıtılsın, ona göre bakalım. şimdi ben bu oyunu nasıl değerlendireyim? önümüzdeki haftalara da taşıyoruz üstelik bunu..."

    (aykut kocaman'ın "bu puan farkı suni, galatasaray puan kaybedecek açıklamalarının sorulması üzerine) "bildiği bir şeyler varmış demek ki. kapasiteyi nasıl göreceklerine dair... 2 haftadır biz de görüyoruz. biz şampiyon olacağız. bu kadar net. moral de motivasyon da o çocuklar da nelerin döndüğünü biliyorlar. radikal tabloya gerek yok. yapılan hatalar ortada bunlar da düzeltilecek..."

    "hepimiz bu topraklarda yaşıyoruz. ben dışarıda dolaşırken 'iki haftadır konuşulanlar ortada, 'hakemler sizi doğrayacak' diyorlar. onlar da bunları duyuyorlar."

    "hoca gomis'in oyunundan tatmin olmadı, oyuna eren derdiyok'u aldı. isviçre milli takımı'nın oyuncusu. yıllardır bu ligi domine etmiş bir isim. oynamıyor bu kadar zamandır. bir beklentisi var hocanın ve aldı oyuna. ama iş oraya kadar gelemiyor ki..."

    ''14 yabancımız var, oynayan oynar oynamayan oynamaz. takım içinde neden yabancı tartışması olsun ki. lig devam ediyor, statü ortada. bakalım neye döndürmeye çalışacaklar? devre arasında da yabancılar gidecek yabancılar gelecek. takımlar şimdi devre arasında türk mü toplayacaklar? yok öyle bir şey. yabancı kuralı böyle devam ediyor. seneye de böyle devam etmesi lazım. şimdi bu konuşanlar devre arasında 11 türk toplayıp maçlara 11 türk oyuncuyla mı çıkacaklar? biz gücümüzün de eksiğimizin de farkındayız."

    cenk ergün

    'illa bağıralım mı?' diyor. göz göre göre fişini çekiyorlarsa bağıracaksın tabii. o kadar transfer yaptın, milyon euro'lar harcadın. bu hakem bozuntuları yüzünden şampiyonluktan mı olalım? şampiyon olamazsak maddi ve manevi anlamda çok büyük sıkıntılar çekeriz. iş işten geçmemişken önleminizi alın.
  • 28940
    --- alıntı ---
    ciddi ciddi düşünmeye başladım.. bu sözüm ona türkiye süper ligi denen rezillik, utanç ve iğrençlikler, yazılmaya, üzerinde konuşulmaya değer mi?.
    hem de "ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklisi'nı severim" diyen büyük atatürk'ün cumhuriyet'i kurduğu gün, tüm tribünleri dolduran binlerce türk bayrağının gölgesinde oynanan maçta, böylesine utanmazlığa tevessül eden futbolcularla oynanan maçın adı nasıl spor olur..
    spor, sportmenlerle yapılır.
    kazanmak için spor dışı, futbol dışı her türlü iğrençliğe baş vuranlarla değil..
    trabzon- galatasaray sözüm ona "derbi"sinden söz ediyorum tabii.. galatasaray'ı normal koşullarda yenmenin mümkün olmadığını fark eden hocalar, geçen hafta aykut, bu hafta da rıza, oyunu daha maç haftasına girilirken germeyi hedeflemişler, takımlarını da o taktikle sahaya çıkarmışlardı.
    hep gördük.
    galatasaray sinirlenmeye, gerilmeye en uygun oyunculardan kurulu takım olduğu için taktiğin başarıya ulaşması kesindi. nitekim iki maçta da tuttu.
    galatasaray'ın başındaki iki "yetersiz" adam, teknik direktörlüğün "t" sinden habersiz igor ve bu kulübün yedek kulübesinde değil, kapısında bile işi olmayan ayhan bu gerçeği bile bile önlem almaktan aciz insanlar olduklarından, tuttu. igor ve ayhan "acizler ikilisi" geçen haftadan ders de almadıkları, ders alma özürlü oldukları için, pazar günü bir daha tuttu. bundan sonraki maçlarda da hep tutacak.
    çünkü galatasaray sahipsiz.
    galatasaray'ı dursun başkan'dan başlayarak, bu kulüpte odacı olmayacaklar yönetiyor.
    meydan sahtekârlara bomboş bırakılmış.
    onlar da bildikleri gibi at oynatıyorlar. başta yayıncı kuruluş, hemen tüm yazılı ve sözlü medya, reyting ve tiraj uğruna galatasaray'ın farkı açmasını istemiyor ve hafta boyu ona göre yayın yapıp, hakemi de maça hazırlıyorlar. o hakem de emir kulu halis özkahya kafası ile sahaya çıkınca, galatasaray'ın kazanma şansı kalmıyor.. öyle kalmıyor ki, atılan oyuncular yüzünden bir sonraki maçları bile tehlikeye giriyor.
    yani "sahtekârlar ligi"nin içinde "sahtekâr" çok.. ama baş rolde futbolcular var.. kendi mesleklerine ve meslektaşlarına ihanet eden adamlar..
    işte bir daha yazıyorum "ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklisi'nı severim" diyen büyük atatürk'ün cumhuriyet'i kurduğu gün" sahaya çıkan olcay'ı örnek gösteriyorum.
    hem de defalarca milli formayı giymiş olcay'ın beşiktaş'tan niçin şutlandığını pazar akşamı anladım ve onu kovanlara hak verdim.
    olcay sahaya futbol oynamaya değil, adam attırmaya çıkmıştı. bu kafada olduğu için ilk dakikadan itibaren maçı gerenlerin lideri oldu.
    pislik pislik üstüne yapmaya başladı..
    hepsini yazmaya gerek yok. atıldığı pozisyona gelelim sadece.. tekme yiyip yere düşen ndiaye'ye saldırdı.
    yerde yatan adama, üzerine kapanıp tekme tokat saldırdı.
    amacı belliydi. ndiaye cevap versin. ikisi de sarı kart görsünler. ama daha evvel de sarısı olan ndiaye, atılsın.. yerde yatan bir arkadaşınız saldırıya uğrasa siz ne yaparsanız, feghouli de onu yaptı. geldi olcay'ı itti, yerde yatan ndiaye'nin tepesinden.. olcay yüzünü tutarak yere uçtu.. oscarlık uçuş..
    ve de "sözüm ona" hakem, medyaya teslim olmuş, yıllık büyük kazancını korumanın yolunun o hafta galatasaray'ı satmaktan geçtiğini bilen hakem, atmaya mecbur kaldığı olcay'la birlikte, feghouli'yi de attı, iyi mi?.
    "feghouli'yi atma kararı doğruydu" diyen tüm eski hakemlere soruyorum.
    kendileri bir arkadaşlarını yerde tekmelenirken görseler ne yaparlardı?.
    şaşırmadım.. çünkü halis öz (kahya ama trabzon'un kahyası) adlı hakem tüm maç boyu trabzon'u kolladı. onun 12'nci futbolcusu gibi oynadı.
    hiç utanması sıkılması olmayan bu adam, maçı topu topu 4 dakika uzattı.
    o dört dakika içinde bir gol oldu ki, maçın yeniden başlaması 2 dakika sürdü.
    bir oyuncu değişti, 35 saniye sürdü.. o halis muhlis satıcı, uzatma zamanı 4 dakika 18 saniyeyi gösterirken maçı bitirdi.
    maazallah, o sırada trabzon tam kapanmıştı.
    galatasaray felaket hırsla bastırıyordu.
    ya gene saçma sapan bir sarı kartla 9 kişi bıraktığı takım gene de bir gol atsa, ne olurdu, yılda yarım milyonluk gelir?.
    şimdi bu rezil ligi, yazmaya, konuşmaya, geçin izlemeye değer mi, iyi düşünelim.
    siz de iyi düşünün, tüm bu işlere göz yuman, işleri bu hale getiren bu "utanç federasyonu'nu hâlâ iş başında tutan, olup bitenleri hiçbir şey yokmuş gibi seyreden sayın spor bakanı osman aşkın bak!.
    işinizin adı bakan..
    adınız bak..
    bir bakıverin ne olur!.

    --- hıncal uluç ---

    http://www.sabah.com.tr/...amp;utm_campaign=rss

    bakın bu adama çok sallanıyor bazen, bu adamın müthiş bir troll ve totemci olduğu unutularak.

    her şeyi geçtim, medyada duayen diyebileceğimiz ve galatasaray'ın hakkını savunan belki de tek kişi kendisidir.

    evet bazen kendisinin de inanmayacağı çok çok abartılı, çoğumuza göre saçma şeyler de yazıyor ama galatasaray'ın hakkı yeniyorsa da ilk kendisi masaya yumruğunu vuruyor.

    allah uzun versin, sen de hep bizim haklarımızı koru, seni seviyoruz hıncal reyiz.
  • 28944
    "buraya gelmeden önce başka takımlardan da teklif geldi ama kendime yakın hissettiğim takım galatasaray'dı. sağlanan ortama çabuk adapte oldum. galatasaray, iki senelik zor bir dönemden çıktı, çok sayıda futbolcu geldi. bu başarıyı sağlamak için de her gün daha çok çalışmamız gerekiyor..."

    "çocukken bir hayalle yola çıktım. 32 yaşımda bu hayalimin gerçekleştiğini görüyorum. bir golcü olarak en çok ihtiyaç duyduğunuz şey taraftarın sizin arkanızda durması, ateşlemesi. bu bir aşk gibi. bu aşkı yaşıyorum. taraftarların memnuniyetini kazanabilmek için daha fazla çalışıyorum. sahada yüzde yüzünüzü vermeniz gerek ama bu her zaman olmuyor. trabzon'da da böyleydi."

    "daha önce türkiye'de oynayan değerli oyuncular oldu. önemli olan çalışmak ve elini taşın altına koymak... özellikle türk futbolunun buna ihtiyacı var. ben türkiye'den ayrıldığımda bu özelliğimle anılmak istiyorum."

    "hakemlik kolay bir meslek değil. kendimizi onların yerine koymamız gerek. taraftar baskısının yoğun olduğu noktalarda yanlış kararlar verebilirler. onlar da insan hata yapabilirler ama bu kendileri geliştirmemeleri anlamına gelmiyor, aksine daha çok çalışıp kendilerini geliştirebilirler. burada federasyonun vereceği eğitim de çok önemli. son zamanlarda alınan sonuçlarda hakem hatalarına maruz kaldık. geriye bakmamamız gerekiyor. hedeflerimiz var, daha çok çalışmalıyız."

    "beğendiğim türk kökenli çok oyuncu var... benim için yeri ayrı olan isim ise selçuk inan. selçuk çok iyi bir oyuncu. iyi pas yapma yeteneği var. bu özelliği kazanmak kolay değil. ancak türk oyunculara karşı bir baskı olduğunu görmemiz ve söylememiz gerekiyor. ancak oyuncuların yeteneklerini tam olarak yansıtmak için baskıdan kurtulmaları gerekiyor. baskıdan kurtulup daha iyi oynadığını gördüğüm isim arda... arda dışarıda daha iyi yeteneklerini gösteriyor. arda kadar sevdiğim bir başka oyuncu ise mesut özil..."

    "buraya gelirken hedefim çok fazla gol atmak ve çok fazla kupa kazanmak... burada devam etmeyi hak edip etmediğim sezon sonunda belli olacak. galatasaray bana güven verdi ve ben de bu güveni yerine getirmem gerekiyor. çok fazla gol atmalıyım. 10 maç, 9 gol var. galatasaray forvetinin çok daha fazla gol atması ve çok daha iyi performans sergilemesi gerekiyor."

    "belhanda çok büyük bir oyuncu. hazırlık maçlarında bir sakatlık yaşadı. sakatlık onun biraz geride kalmasına neden oldu. sakatlık sonrası bir adaptasyon sürecine ihtiyacı vardı. zamanla birlikte kendisini bulacağını ve yüzde yüz performans göstereceğini düşünüyorum."

    "galatasaray büyük bir kulüp ama aynı zamanda büyük bir eğitim kurumu. spor ve eğitim ile hayatın birleştiği tek kurum olarak karşımıza çıkıyor. burada olmaktan dolayı çok mutluyum. iyi ve sıcak bir şekilde karşılandım. böyle bir karşılamayı sadece statta görebileceğimi düşünüyordum. taraftarın bana gösterdiği ilgi ve aşkı burada da gördüm. buraya gelmekle galatasaray'ın diğer kurumlarından birini de tanıştım, bu benim için çok önemliydi. okul hayatında başarılı olmayan ben için buraya gelip öğrencilerle buluşmak gelecek yıllarda okul ve eğitim hayatımı tekrardan başlatmayı düşünmek için iyi bir fırsat oldu."

    "burada olmak çok keyif verici. sadece sportif anlamda değil, şehri de tanıyorum. ailem de öyle. fransa'ya, evime geri dönme ihtiyacı duymuyorum. hatta oğlum türkçe'yi öğrendi ve bana türkçe kelimeler öğretmeye başladı" ifadelerini kullandı. bafetimbi gomis gençlerlirliği maçı için de, "çok önemli bir maçı kaybettik ve sahada tam olarak istediğimizi ortaya koyamdık. gençlerbirliği maçında taraftarımıza en iyisini vermeyi düşünüyoruz. daha çok maç var ama araya girmeden önce puan farkını korumak ve zirvede olmak bizim için çok önemli."

    - bafetimbi gomis
  • 28946
    mourinho real' in başındayken şampiyonlar ligi grup aşamasında çok da parlak değildir sonuçlar ve real muhtemelen 2. olacaktır grupta. bir gazeteci bu durumu sorar;

    gazeteci: grupta ikinci olursanız diğer gruplardan birincileriyle eşleşeceksiniz. ne düşünüyorsunuz?
    mourinho: biz düşünmüyoruz. diğer grupların birincileri düşünsün.
  • 28947
    bugün yerel basında kendisi hakkında çıkan eşcinsel olduğu iddiaları üzerine;

    kamuoyunun ve değerli basın mensuplarının dikkatine.
    malumunuz olduğu üzere 2015 yılında sizlerin de huzurunda yapmış olduğum bir evlilik teklifi ile hayatımı rana altıntaş ile birleştirmiştim.
    her evlilikte olabileceği gibi bizim evliliğimizde de mahkemece şiddetli geçimsizlik olarak tanımlanan bir takım anlaşmazlıklar meydana geldi ve mahkemece gizlilik kararı verilen bir yargılama neticesinde boşandık.
    aile kurumu, kadın erkek ilişkileri, doğup bilüyüdüğüm coğrafya gereği bağlı olduğumuz değerler silsilesi nedeni ile ne evliliğim hakkında ne ayrılığım hakkında en ufak bir beyanım olmadı.
    ancak bugün takvim gazetesinin bir eki olan saklambaç'ta doğan savaş imzası ile yayınlanan alçak bir saldırının hedefi oldum. bu saldırıda benim ağzımdan hiç kullanmadığım bir cümle kullanılmış gibi ifade edilmiş. haber başlığından başlamak üzere tamamı yalan ve çarptırmalarla dolu bir takım ifadeler kullanılmıştır.
    bu suçu işleyen başta adı geçen muhabir olmak üzere tüm şüpheliler gerekli cezaya çarptırılacaktır. buna ilişkin başvurularımız derhal bu sabah yapıldı.
    aynca ibreti alem olsun diye, insanların izzeti nefsi ile oynanmasının bu kadar kolay olmadığını göstermek adına bu işin müsebbiplerine tazminat davası da açacağımı sizler aracılığı ile paylaşmak isterim
    kendimi, cinsel tercihimi anlatmaktan ar ederim. ancak geçmiş yaşantım en büyük delilimdir.
    en derin saygı ve hümetlerimle.

    ali turan
  • 28948
    “arka arkaya mağlubiyet alan takımların yaşadığı gibi maçın * sonlarına doğru panikle oynamaya başladık. çok kötü bir mağlubiyet aldık. eurocup’da gruptan çıkmak için işimiz artık zor. yapılan hataları düzeltip galibiyet alarak moral kazanmamız lazım. işimiz kolay değil. burada şansımız biraz daha azaldı. artık tahincioğlu basketbol süper ligi’ne odaklanacağız.”

    erman kunter

    eurocup'ta 4 maç oynayip 4'unu de kaybetme basarisi gostermek nasip olmaz herkese. tahincioglunda playoffa kalirsak asariz artik bayraklari.
  • 28949
    galatasaray sportif aş futbol direktörü cenk ergün ziraat türkiye kupası’ndaki sivas belediyespor eşleşmesini değerlendirdi.
    eşleşmeyle ilgili sorularını yanıtlayan cenk ergün “kupanın eleme usulü ile daha çok anlam kazandığını düşünüyoruz. grup usulü statülerde de kazandığımız ve kaybettiğimiz kupalar oldu ama bu biraz daha kupayı anlamlı kıldı. amacımız tabii ki değerli rakibimiz sivas belediyespor’u eleyip bir sonraki rakibimizi beklemek olacak” dedi.

    ligde son 2 haftada yaşanan puan kayıplarını da değerlendiren cenk ergün, “lig içerisinde çıkışlar olduğu gibi düşüşler de olabiliyor. teknik heyetimiz de düşüşlerin sebeplerinin farkında. inanıyoruz ki onlar yaptıkları çalışmalarla sorunları hallettiler ve ligin ilk haftalarında sergilediğimiz oyunu göstereceğiz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    daha sonrasında eşleşmeyle ilgili olarak galatasaray televizyonu’ndan deniz gülen’in sorularını yanıtlayan galatasaray sportif aş futbol direktörü cenk ergün, eşleşmenin rövanşının zorlu hava şartlarında oynanama ihtimali ile ilgili olarak “rakibimiz oldukça ciddi bir rakip ama herkes tabii ki kupada rakibini elemek için mücadele verecektir. ilk maç evimizde sonra aralık ayında deplasmana gideceğiz. aralık ayı olması itibarıyla zor iklim şartlarında gideceğiz ama sonuçta bunlar futbolun içinde olan şeyler” değerlendirmesinde bulundu.

    galatasaray taraftarını da yarın oynanacak gençlerbirliği maçına davet eden cenk ergün, bu mücadele ilgili olarak “ligde son iki haftada beklentilerimizin üstünde puan kayıplarıyla kapattık. şimdi bunları telafi etme zamanı geldi. teknik heyet ve futbolcular da bu işin bilincinde olarak çalışıyorlar. yarın bütün taraftarlarımızı bu maça bekliyoruz. ceza aldık diye gelemeyen olmasın. muhakkak kombinelerini devretsinler. biz yine onların izlemekten zevk aldığı, özlediği galatasaray’ı sahaya yansıtacağız” şeklinde konuştu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın