"biz galatasaraylılar herkesi kulübe almayız. belirli bir kontenjan vardır. bunun sebebi kulübün elit olarak kalmasıdır.
ünal aysal bırakma kararı alınca, karşısında bir ekip oluştu ve o ekip bana geldi ve ''aday ol'' dediler. sonra çevremdekileri aradım
ali dürüst başta olmak üzere ve ''aday olun'' dedim. kimse oralı olmayınca iş başa düştü.
galatasaray kültüründe, birisi derse ki; ''ben çok başarılı oldum'' diye, onu paçalarından tutup aşağıya çekerler. başkan olduğumda ilk teknik direktörle konuşalım dedim ama karşımda ezik bir adam gördüm. elleri yüzünde duruyordu. ''prandelli'ye bir şeye ihtiyacınız var mı?'' diye sorduğumda yok dedi. evet zaten bir şey diyemezdi çünkü italyandı. lig maçlarında gördük ki; prandelli pısırık davrandı. baktık olmayacak anderlecht maçından sonra gönderme kararı aldık.
hamza hamzaoğlu'nu getirirken fatih hoca vermeyebilirdi de ama verdi ve çok başarılı olduk. 3 kupa aldık. başkanlık dönemimde her maça gittim. çünkü ayağımın uğuruna inanırım. galatasaray'da çökme hamza hamzaoğlu'nun gitmesiyle başladı. hamza hoca'nın gönderilmesi, yeni yönetimdeki kişiler ''ben buradayım'' mesajı vermek için gönderdi. hamza hamzaoğlu'nun galatasaray'dan hala alacağı var. mustafa denizli geldi ve parasını peşin aldı ve bırakıp gitti.
abdurrahim albayrak, galatasaray için her şeyini verir. doğuştan gelen bir kabiliyeti var. futbolcular ona baba derlerdi. oyuncuların evinde su kesilse, abdurrahim albayrak'ı ararlardı ve ona çok inanırlardı. şimdi eksik olan o... şimdiki yönetim insanlara yaklaşmayı bilmiyorlar. oyuncular biraz fazla kazandıkları için şirazeleri bozulmuştur. abdurrahim albayrak'ın başkanlık yapıp yapamayacağı konusunda emin değilim. antrenörleri getiren de götüren de futbolcudur. istediği adamı başında tutar, istemediği adamı yollar.
ben galatasaray'a gelir olarak 172 milyon tl bıraktım. galatasaray'ın geliri çoktur ama bunların hepsi bankalara gider. riva - florya arazisinin satışında tereddüt ettiğim nokta paranın nasıl harcanacağıydı. nitekim haklı çıktım. başkanın söylediğine göre; riva'nın yerine bize bir yer vereceklermiş. şimdi nereye gideceğiz, kemerburgaz'a, trakya'ya... şimdi şehir içinde mendil kadar yer bulsalar 150 katlı bina yapıyorlar. ondan dolayı şehir içinde vermezler.
tudor'un gelişi galatasaray kültürüne ters, komşunun kızını ayartmak gibi bir şey. tudor açısından da kötü bir durum. tudor kendisine de zarar verdi. kimse bundan sonra onunla çalışmak istemez. ''sezon sonu gelirim'' deseydi. riekerink'i göndermek lazımdı ama zaten takımın içinde bulunduğu psikolojik durumdan dolayı şampiyonluk şansı çok zordu. tudor'u tribünlere oynadıkları için getirdiler. bir yönetim kulübü tribünlere göre yönetmez.
paramız olmadığı halde, transferler yapıldı. donk alındı. arkasından grosskreutz alınamadı ve parası verildi. hamza hoca gönderildi ve mustafa denizli geldi ve parasını aldı, gitti. sigthorsson alındı ve hiç oynamadan gitti. sonra serdar aziz alındı ve 4.5 milyon euro verildi. hiç oynayamadı. bu hataların toplamı 32 milyon euro!
genel kurul kararına dursun özbek'in karar vermesi lazım. biz dışarıdan bir şey diyemeyiz. en çok sevindiğim maç, arkadaşlarıma yemek verirken; fenerbahçe'nin puan kaybettiği maç... o maçla şampiyon olmuştuk. aziz yıldırım neden türk telekom arena'ya gitmiyor anlamıyorum. haklı da olabilir tribünlerin durumundan dolayı.
fatih terim göze hoş gelen bir futbol oynatır. kusurları da vardır, o da onu ilgilendirir. duygun yarsuvat artık çok ihtiyarladı. gençlere bırakmak lazım başkanlığı."
duygun yarsuvatbaşkan eyvallah, doğru söylediğin şeyler de var ama
cesare prandelli hakkındaki söylediklerin, üslubun, seçtiğin kelimeler öve öve bitiremediğiniz kendinizi üst sınıf olarak gördüğünüz galatasaray elitliğinin neresine sığıyor? tudor'un gelişi galatasaray kültürüne de ters de elin italyan'ının arkasından pısırık demek mi kültürümüz. sen hukukçu adamsın, söylesene igor tudor'un transferinde hukuksuzluk var mı yok mu? hukuksuzluk da yok, kültüre ters olan bir şey de. komşunun kızını falan ayartmalık durum yok ortada. komşu arabasını satıyordu, bedelini verdik aldık. kız mız karıştırmayın.