• 1
    beşinci tekrardan ötürü fenerbahçe'yi 1 maç seyircisiz oynama cezasıyla başbaşa bırakan tezahürat. hangi maç için mi? tabii ki 16 şubat 2014 fenerbahçe kasımpaşa maçı. ne yazık ki bu tezahüratın suç sayılmasının verdiği mide bulantısı fenerbahçe'nin kasımpaşa karşısında seyircisiz oynamasının önüne geçiyor be sözlük. resmen fenerin cezasına sevinemiyorum. şimdi sen diyeceksin ki mustafa kemal falan bunlar hep siyaset. bizi ilgilendirmez. eğer öyleyse sil gitsin be başkan. yoruyoruz seni de akşam akşam. ha ben şahsen dakika 34'te bağırıcam. ömrümde ilk defa bir tezahürat başlatmaya çalışıp başarısız bir şekilde susmuş olmayacağım nasılsa.

    edit: sanırım burada bir özeleştiri yapmam gerekiyor. olayın özünde bu tezahürattan ötürü fenerin ceza aldığı yönünde somut bir delil yok. en azından "iddialara göre" diyerek entry'e başlamam daha doğru olacaktı. kişisel inancım değişmese de sözlüğe özür borçluyum.
  • 2
    fenerbahçeli taraftarların stadlarında söyleyip sonrada ceza aldıkları iddia edilen cümle. her maç; hükümete, mahkemeye, hakime, savcıya, hakeme, rakibe ana avrat düz gittikleri için aldıkları cezayı bu cümleye dayandırmaya çalışılmasının, galatasaray sözlükte de destek bulması trajikomik. adamlar şike yapıyorlar, teşvik veriyorlar, stadı yakıyorlar, koro halinde küfür ediyorlar ama hep mağdurlar.
  • 4
    galatasaray'ı, fener'i, beşiktaş'ı olmayan tezahürattır. ne olursa olsun, türkiye cumhuriyeti'nde mustafa kemal atatürk'e, bu ülkenin kurucusuna, yüce öndere; minnet, hayranlık, sevgi besleyen marşların söylenmesi siyaset konusu haline getirilmemeli ve bu yüzden kulüplere ceza verilmemelidir. bugün fener'in aldığı bu cezaya sevinenler olursa eğer, unutmasınlar ki yarın benzeri bir durumla kendi takımları da karşı karşıya kalabilir.

    başta dediğim gibi, bu işin takımı yok. bu karar; kasımpaşa maçı öncesi verilmiş olsa da, bizim çok çok işimize gelecek olsa da, yaşadığı haksızlığa karşı fenerbahçe'nin yanında durmamız gerekir. ezeli rekabet, ebedi dostluk bunu gerektirir. ha atatürk'ü sevmem, minnet de duymam diyorsanız sizin bileceğiniz iş. ama bu tezahürat vasıtasıyla verilen ceza, fenerbahçe'ye değil atatürk'e duyulan sevgiye verilmiş bir cezadır. bunu da kimse inkar etmesin.
  • 5
    hiç bir zaman "çirkin tezahürat" olmamıştır, olmayacaktır. belli kesim tarafınca fenerbahçe'yi ucuz siyaset ile öne çıkarmak adına yapılan, ortaya atılan ve bazılarının da gerçekten inandığı gibi fenerbahçe'nin ceza almasına neden olmamıştır. fenerbahçe daha önceden de uyarılmış ve küfürün, hakaretin tribünlerde toplu halde edilmesi halinde ceza alacağının bilincindeydi. kendi taraftarları bu bilinci yakalayamamış ya da kaybetmiş ki ceza aldılar.

    ettikleri küfürleri maçı baştan sonra izleyip duyabilirsiniz, tabi lig tv sesi kapattığından baya zorlanabilirsiniz fakat 34 ve 35. dakikalarda "hırsız tayyip erdoğan" tezahuratını duyabilirsiniz.

    burada asıl düşünülmesi gereken nokta, bu oyunlara inan galatasaray taraftarının bile olduğudur. spora sşyaset karışmasın diyoruz ya, nasıl ki toplumun en küçük birimi bireyse, önce bireyler kendiler spora siyaseti karıştırmayacak.
  • 9
    öylesine bir ortamda yaşıyoruz ki tff'nin kararına güvenen galatasaraylılar mevcut. evet fener küfür ettiği için tff doğru bir ceza vermiştir diye düşünebiliyorlar. öte yandan benim gibi düşünenler hükümete göbekten bağlı tff'nin kasımpaşa maçı öncesi yüce atatürk'ü cezalandıramayan sağlam irade'nin mustafa kemnal'in askerleriyiz tezahüratını cezalandırdığını düşünüyorlar. açıkçası başlığı açan yazar olarak ben bile arada kaldım. eğer yanlış yönlendirdiysem affola.

    tanım : siyaset üstü slogan.
  • 11
    fenerbahçelilerin yeni mağdur edebiyatı. her hafta karşıyaka'da bu tezahürat söylenir, hem baskette hem futbolda ama adamlar tek ceza almadı şu ana kadar bu durum için.

    ceza almalarının nedeni küfürdür. ama adamlar yine klasik mağdur edebiyatını yapıyor, işin kötüsü bizimkilerden de yenmeye başlayanlar var bu ajitasyonları. sonra adamlar neden şikeden ceza almıyor türkiye'de diyoruz. adamlar o kadar iyi mağduru oynuyor ki ne cezası? ödül alacaklar yakında neredeyse.
  • 12
    tff 22 ocak 2014 tarihinde futbol disiplin talimatı'nın çirkin ve kötü tezahüratla ilgili olan 52. maddesinde bir değişiklik yaptı. çirkin ve kötü tezahürattaki devamlılık kıstasını kaldırdı. yani toplu bir şekilde devamlı olmaksızın bir kez dahi küfür edilse bu 52. madde kapsamına giriyor. [bana göre net saçma orası ayrı]

    ilgili karar burada mevcut: http://www.tff.org/...687&ftxtID=19799
    burada da futbol disiplin talimatı mevcut: http://www.tff.org/...imati-22.01.2014.pdf

    52. maddede çirkin ve kötü tezahüratla ilgili sezon içinde 3 kez tekrarlanması halinde para cezası; 4. tekrardan sonra her tekrarda saha kapatma cezası + artan oranda para cezası öngörülmüş.

    ***

    27 ocak 2014 fenerbahçe konyaspor maçı'nın son dakikalarında söylenenelere göre (maçı izlemedim) galatasaray'a yoğun bir şekilde küfür edilmiş.

    pfdk'nın 30 ocak 2014'te aldığı kararlarda ise fenerbahçe'ye verilen saha kapatma cezası sebebi aşağıda mevcut:

    --- alıntı ---
    fenerbahçe a.ş.'nin, 26.01.2014 tarihinde oynanan fenerbahçe a.ş. - torku konyaspor spor toto süper lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 5. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 1 resmi müsabakayi kendi sahasinda seyircisiz oynama ve 150.000.-tl para cezasi ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)
    --- alıntı ---

    ***

    fenerbahçe taraftarı bu sezon içinde 4 kez çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle pfdk'dan ceza almıştı. 4. cezası ise saha kapatma cezasıyı + para kapatma cezasıydı. konyaspor maçında bu eylemi aynı sezon içinde 5. kez tekrarladıkları için yine saha kapama cezası ve daha fazla miktarda para cezasına çarptırıldılar.

    fenerbahçe taraftarı aldıkları cezayı bu slogana bağlayıp olayı her zamanki gibi çarptırıyor. tıpkı şike davasında aziz yıldırım'ın yaptığı gibi. aziz yıldırım şike savunmasına fenerbahçe'nin kurtuluş savaşında verdiği mücadeleden giriş yaparak başlamıştı.* son günlerde ise tek suçlarının atatürkçü olmak olduğu söylüyor. evet bunu sahte çürük raporuyla askerden kaçan bir insan söylüyor. arkasına sığındığı mustafa kemal'in aynı zamanda bir mareşal* olduğununu bilmeyen ya da bilmezden gelen bir insan söylüyor.

    mustafa kemal gibi ulu bir ismin alçaklar tarafından sığınılacak bir liman olarak kullanılması mide bulandırıcı. fakat yemezler.

    bu arada belirtmekte fayda var; 26 ocak 2014 gaziantepspor galatasaray maçı'nda galatasaray taraftarının yaptığı kötü ve çirkin tezahürattan ötürü fenerbahçe'nin aldığı cezayı biz de aldık. fakat bunu sezon içinde 2. kez gerçekleştirdiğimiz için saha kapatma değil para cezası aldık. yani 2 kez daha gerçekleştirdiğimiz takdirde bizim de sahamız kapanacak. antep maçında biz küfür ettiğimiz için ceza aldık, fakat fenerbahçe taraftarı küfür etmedi "mustafa kemal'in askerleriyiz" diye bağırdığı için ceza aldı, öyle mi? kusura bakmayın buna inanmak saflıktan başka bir şey değil. buna inanan galatasaraylı da atatürk isminin kullananlara çanak tutar.

    --- alıntı ---
    aynı müsabakada galatasaray a.ş.'nin, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 2. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 80.000.-tl para cezasi ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)
    --- alıntı ---

    ***

    kısacası başa dönersek eğer; futbol disiplin talimatı'nın çirkin ve kötü tezahüratla ilgili olan 52. maddesinde yapılan değişiklikten sonra kötü ve çirkin tezahüratın bu madde kapsamına alınması işten bile değil.

    bu maddenin kapsamı daha darken -yani devamlılık kıstası varken- fenerbahçe'nin bu maddeden bu sezon içinde 4 kez ceza aldığını düşünüp, madde kapsamı genişletildiğinde fenerbahçe'nin bu sefer "mustafa kemal'in askerleriyiz" sloganından ceza aldığını düşünmek pek de rasyonel gelmiyor. hele hele bir de konyaspor maçı sonlarına doğru yoğun bir şekilde galatasaray'a küfür edilmişse.

    ekleme: ayrıca belirtmekte fayda var; 52. maddedeki devamlılık kıstasının kaldırılmasının sebebi kulüplere diledikleri gibi ceza verebilmek. yani hükümet aleyhinde olan söylemleri de bu kapsama sokup kulüplere ceza vererek bu sloganların önüne geçmeye çalışıyorlar. fakat "mustafa kemal'in askerleriyiz" sloganı çok daha farklı konumda. bu yüzden ceza verdiler demek net olarak olayı çarptırmak demektir. "hırsız tayyip" sloganı yüzünden ceza aldık deseler hani bir nebze anlarım. tabi her şeyin başında maçta ne kadar küfür oldu bunu bilmek lazım. fakat yeni değişen maddeyle beraber topluca tek sefer edilen küfürün bile ceza olması tartışmaları bu noktada tıkıyor.
  • 13
    maç fiksatörlerinin bu tezahürattan dolayı ceza aldığını düşünmüyorum, zira ''hırsız tayyip erdoğan'' ve maç 2-1 olduktan sonra kulübümüze ettikleri küfürler dolayısıyla almış olmaları daha muhtemel gözüküyor. televizyon başında ben duyabiliyorsam sanırım maçın gözlemcisi de duymuştur, enteresan olan durum ise genellikle kadıköy'de edilen küfürlerin gözlemcilerin kulaklarına yansımıyor oluşuydu ama bu kez nasıl olduysa oraya da yansımış.
  • 14
    rahmetli gazi paşa hazretlerinin kemiklerinin sızladığına emin olduğum söz öbeği.

    ulan sizin neyinize atatürkçülük a kefereler. sen şike yap milletin emeğini çal ondan sonra biz mustafa kemal'in askerleriyiz ondan cemaat akepe bize tuzak kuruyor. hassiktirin ordan efendim.

    gazi paşa boşuna dememiş zeki , çevik ve ahlaklı diye. bunu sadece sporcuya değil yöneticisine de belirtmiş. asker kaçağı ve şikeci bir başkanı olan kulüp taraftarlarının böyle bir şey söylemesi akıl almaz gerçekten.

    dip not : cumbaba'dan özlü bir söz ; insan gerçekten hayret ediyor
  • 15
    sikko sikko tezahüratardan biridir.

    mustafa kemal'e saygım da, sevgim de sonsuzdur.

    emanetlerinin de yılmaz bekçileriyiz ama goy goyu bırakacaksın arkadaşım.

    maça gidiyorsun millet bas bas bağırıyor neymiş; mustafa kemalin askerleriymiş.

    adamları tanımasam içim yanmayacak anasını satayım!

    biri bedelli kovalıyor, öteki askerden kaçayım derken akademisyen olup çıkacak, diğerini de inzibat görse alacak amk, bu minvalde bir ekip.

    yazıya ata'nın sözleriyle son verelim de tam olsun; "beni övme sözlerini bırakınız. gelecek için neler yapacağız, onlardan bahsediniz!" *

    sorulara cevaben gelen edit: asteğmen olarak yaptık, aslanlar gibi!
  • 21
    ben de mustafa kemal'in askeriyim ama hayatım boyunca ne yalana ne dolana ne de harama bulaştım. şimdi o güruh * yaptıkları herşeyin altına ''bizi atatürkçü olduğumuz için yıkmaya çalışıyorlar'' diyecek ve akılları sıra haklı çıkacaklar. söyleyecek çok şey var ama ne burası yeri, nede sözlükteki herkes galatasaraylı. içimizdeki fenerliler okuyacaksa burayı iyi okusun. atatürk'ün adını ağzına almadan önce yediğiniz bokları ağzınızdan çıkartın!!!
  • 23
    hayatımda duyduğum en mantık hatası barındıran, en hakkı verilmeyen cümlelerden/tezahüratlardan biri.
    çoğu kısımca gereksizce gösteriş niteliğinde kullanılıyor.
    halbuki, askeri olduğunu iddia ettiğin kişinin, ırkında barındırması gerektirdiğini sıraladığı özelliklerden bir tanesini zor barındırıyorsun.

    i. öğün,
    ii. çalış,
    iii. güven.

    bizde hangisi yok? cevap: d şıkkı. ii-iii. bol bol öğünüyoruz zaten.
  • 24
    bir milleti biat kulturunden koparip ozgurlestirmek isteyen ve bunu buyuk olcude basarmis bir insana biat etmektir. benim gozumde hakarettir.

    o kazanilan savaslarin, dokulen kanlarin hicbiri siz birinin askeri olasiniz diye degil adam gibi, ozgurce yasayasiniz diye yapildi.

    ugradiginiz haksizliklarda, adalet aradiginiz anlarda, ozgurlugunuz kisitlandiginda atanin askeri olma kavraminin arkasina saklanacaginiza adaletinizi bileginizin hakkiyla kendiniz alirsiniz.

    o yuzden lutfen ama lutfen hangi dunya gorusune sahip olursaniz olun kimseyi tanrilastirmayin, kimseyi insanustu bir varlik haline getirmeyin. onun size verdiklerini koruyun ve siz de arkanizdakilere daha fazlasini birakin.
  • 25
    sözlükte siyaset yapmayı sevmeyenlerdenim. ama şu sürekli dillendirilen slogan için bir şeyler söylemek isterim. bu söylem türkiye'de saltanatın veya biat kültürünün(artık hangisini tercih ediyorsanız) 1923'te kaldırılmadığının, sadece el değiştirdiğinin en büyük ispatıdır.

    yani resmi tarih ile yetinmemiş az biraz farklı kaynaklardan türkiye'nin yakın tarihini araştırmış her birey parlamenter monarşi sisteminden, bürokratik oligarşiye geçmiş olduğumuzu bilir. yani biat kültüründen koparıp özgürleştirme gibi bir durum söz konusu değil ne yazık ki. bu durumu kabullenip, zincirlerden kurtulduğumuz an zaten ülke olarak yükselişe geçmeye başlayacağız sanırım.

    not: şimdiden söyleyeyim polemik yaratmak gibi bir niyetim yok. mevcut partilerin hiç birisine de bağlı değilim. sadece kendi görüşümü belirttim. farklı görüşü olan arkadaşlar nick altından değil, özel mesaj yoluyla ulaşırlarsa sevinirim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın