• 1178
    sporla ilgili olarak şu önemli sözleri söylemiş olan yüce önder.
    "-ben sporcunun çevik ve namuslusunu severim.
    -spor, ahlaktır.
    -türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa ulusumuzun geleceği güvence altındadır.
    -sporda başarılı olmak için bütün milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatani görev saymak gerekir.
    -ben türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim.
    -dünya spor hayatı ve spor dünyası çok mühimdir. bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha mühimdir. çünkü ırk meselesidir, ırkın ıslahı ve kişayişi
    meselesidir ve hatta biraz da medeniyet meselesidir.
    -cumhuriyet, fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seviyeli muhafızlar ister.
    yurt savunması bakımından bu derece ehemmiyetli olan izcilik, ferdi ve milli eğitim bakımından da o nisbette önemlidir.
    -müsbet ilimlerin temeline dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan bahtiyar, kuvvetli bir nesil yetiştirmek siyasetimizin açık gayesidir.
    -her ulus çocuklarının sıhhatli ve gürbüz olmaları için yaşadıkları bölgenin sıhhi şartlarını temin etmek, devlet halinde bulunan siyasi teşekküllerin en birinci ödevidir…
    türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunlardan bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor olarak koymak gerekir.
    -muhterem gençler, hayat mücadeleden ibarettir. bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır: galip gelmek ve mağlup olmak. size türk gençliğine tevdi ettiğimiz vicdan emaneti, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız.
    -spordan yoksun olan bir gençlik nasıl ki vatan müdafaası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz olursa, o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
    -türk çocuğu! her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte, seni bekleyen yerini, az zamanda dolduracaksın. bundan, gerçek dostlarımız sevinecek, türk ulusu mutlu olacaktır.
    -bir insan hayatında büyük bir muvaffakiyet kazanabilir. fakat, yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya mahkumdur. onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet aramak, herkes için esas olmalıdır.
    -denizciliği türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu en kısa zamanda başarmalıyız.
    -bütün millet ve memleket evlatlarını sportmen yapabilmek için sarfedilen çalışmanın ehemmiyet ve kudsiyeti aynı derecede kıymetli ve mühimdir.
    zafer, zafer benimdir diyebilenin; başarı, başaracağım diye başlayanın ve başardım diyebilenindir.
    -spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. idrak ve ahlak da bu işe yardım eder. zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka kavrayışı
    yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.
    -açık ve kat’i olarak söyleyeyim ki, sporda muvaffak olabilmek için her türlü yardımdan ziyade, bütün milletce sporun mahiyetinin ve değerinin anlaşılmış olması gerekmekte, onu kalpte muhabbet ve vatani bir vazife olarak telakki eylemek lazımdır.
    sizler, yani yeni türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar;
    türk gençliği, gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
    -yorgunluk her insan, her mahluk için tabii bir haldir. fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
    -en güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan türkiye endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirme kabiliyetindedir.
    bu kabiliyetten istifade etmeyi bilmeliyiz.
    -dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur. yenilgilerden sonra üzülmek de tabiidir. ancak bu üzüntü insanın
    maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır. yenilen, toparlanarak kendini yeneni yenmek için olanca gücü ile, azimle daha çok çalışmalıdır."
  • 1180
    öylesine üzülüyorum ki, ömrünü bağımsızlığı için feda ettiği ülkenin şu anki halini görünce. insan kaç defa dünyaya geliyor ki be paşam keşke sen de şuan yaptıkları gibi sefa sürseydin. ülkenin bütün imkanlarını kendi menfaatin için kullansaydın, yeseydin içseydin. kim sana ne diyebilirdi? cumhuriyet kurulduktan sonra bile son nefesine kadar ülkenin geleceğine emek harcadın.

    şuan ülkenin şerefi iki paralık. menfaati olmayan hiçbir ülke bizi kaale bile almıyor. bütün milli varlıkları satılmış, 2-3 kuruş için kamu arazileri, gayrimenkuller yabancılara peşkeş çekilmiş, kendi ülkelerindeki gerici, çağdışı muameleden bıkmış araplar için cazibe merkezi olmuş durumda. para için yok pahasına sattıkları milli servetlerimiz yabancılar tarafından satın alınıp, içleri boşaltılıp borçlu olarak bize kaktırılıp, kimseye hesap vermeden çekip gidiyorlar.

    ülkeyi emanet ettiğin insanlar bile cacık çıktı be paşam. herkes kafasını kuma gömmüş, kurduğun partinin şu anki zırzopları bile. kimse bu sarmaldan nasıl kurtuluruz, nasıl özümüze döneriz tekrar ayağa kalkarız demiyor. kimse özgürlüğünün peşinden gitmiyor. bu gidişatın sonunun bombok olacağını bildikleri halde!

    ne kadar büyük bir adammışsın ki taa yıllar öncesinden bugünleri yaşayacağımızı bildiğin için aynen şu cümleleri kurmuşsun;

    --- alıntı ---

    cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    --- alıntı ---

    ancak bir tek son paragrafta yanılmışsın paşam!
  • 1182
    almanya'da bir dönem nurcuların arasında iken kendisine karşı saçma sapan laflarını gülerek dinlediğim ve derslerin sonunda arkadaşlarla çay içip muhabbet ederken birlikte izmir marşı söyleyerek andığımız lider. evet, nur cemaatine takılıp atatürk'ü seven pek çok genç var tıpkı benim gibi.

    not: hala arada bir takılırım oraya. arkadaşlarla toplu görüşmek için. çok dindar bir insanda değilim oysa. ilginç.

    edit: bilenler mutlaka vardır, almanya'daki türk toplumunun çoğunluğu köyden buraya gelmiş ailelerin çocukları ve bu yüzden aşırı bir tutuculuk söz konusu. son nesillerle birlikte(benim jenerasyonum ve bizden bir önceki jenerasyon) biraz değişmeye başladı bu durum fakat genel olarak öyle. çoğunluk kitap okumaz boş boş işlerle uğraşır hobi olarak bildikleri tek şey nargile cafedir vb. okuma kültürü olmadığı için yıllardır beyinlere aşılanan 'atatürk dinsiz din düşmanı hüloğğ' muhabbetlerinden ötürü ne yazık ki burdaki türklerin neredeyse %90'ı atatürk'ten nefret ederler. bununla ilgili durumu özetlemek için bir anı paylaşmak gerekirse geçen yıl doğum günümde(10 kasım 1997) sabah okula gitmiştim çıkış vermek için. okulda flört ettiğim bir kız vardı ve doğum günümü kutlayıp parti vb bir şey yapacaksan geleyim dedi bende cevap olarak ''bugün kutlamam. atatürk'ün ölüm yıl dönümü bugün çünkü'' dedim. oda''aaa, almanya'da böyle türkler kaldı mı?'' diye sordu... durumun vehameti budur işte. kendiside benim gibi seviyor bu arada atatürk'ü. aslında genel olarak benim için sorun değil sonuçta kimse sevmek zorunda değil buna itirazım yok fakat hakkında hiç bir şey bilmeden salak salak konuşanlar gerçekten çok sinir bozucu. atatürk'ü bir kenara bırakırsak genel olarak buradaki türk toplumunun nasıl olduğunuda anlattım az önce. ekleme yaparsak yine genel olarak aşırı tutucu ülkesinde yaşadıkları ekmeğini yedikleri almanlara domuz gavur kafir köpek gibi laflar yakıştıran sonra lafa gelincede almanları ırkçılıkla suçlayan garip bir kesim burdaki türkler. genel olarak uzak duruyorum. çağın gerisinde kalmış insanlar çoğu. fakat gelecek nesillerden ümidim var çünkü dediğim gibi benim ve bir önceki jenerasyonun yavaş yavaş değiştirdiğini görüyorum bunu fakat hala azınlıktayız hala gençlerin bir çoğuda yukarıdaki gibi. almanya'yıda burda doğma büyüme bir insan olarak en az türkiye kadar vatanım olarak görürüm. hep söylerim ''benim kalbimin yarısı türk bayrağı yarısı alman bayrağıdır.'' diye.
  • 1185
    kurduğu ülke ne yazık ki olmamıştır. olmadı ne yazık ki ve daha da kötüsü hiçbir zaman olmayacak.

    şu an öyle kötü bir durumdaki ülke zerre ümidim yok müspet yönde gelişmeler yaşayacağımıza. klişe olacak ama keşke bir 10 sene daha yaşayabilseydi. işte o zaman hakiki mânâda şu ankinden çok ama çok farklı ve güzel bir ülke olacaktır.

    ülke halkından ırkı fark etmeksizin nefret ediyorum. böyle bir toplulukla ileri gidebilmek mümkün değil. bu toplumla ileri gidebilmek için mevcut siyasilerin yaptığı gibi zorla yapacaksın ama mevcut zihniyetin tersi yönüne doğru.

    çoğulculuk, bireycilik falan da umrumda değil. ben şu an hayatımdan mutlu değilim, dinnci mutaassıplar mutluysa bana ne? bana ne kârları var bu insanların?

    kendisini rahmet ve minnetle anıyorum. tanzimat ile hız kazanan modernleşme sürecimizde ülkeyi zirveye taşıdı paşa ama ondan sonra gelenler kendisinin değil ondan öncekilerin bile yanına yaklaşamadı. yaklaşmak istemedi, meydana tırnaklarla kazınılarak getirilen birikimleri de kürek kürekşe dağıttılar etrafa, çukur kazdılar hem de sürekli büyüyen bir çukur.
  • 1186
    maalesef devrimleri şeklen başarılı olsa da fikren başarısız olmuştur.

    sen kalk, iliklerine binlerce yıllık tek adam yönetimi işlemiş bir halka demokrasi aşılamaya çalış, birey olmanın önemini anlat, herkesi putlardan ve onlara tapmaktan azat et, sorgulamayı ve kişilere sadece insanî değer vermeyi öğret. aradan yıllar geçsin, seni takip ettiğini söyleyenler "atam sen kalk da ben yatam," "atama sigara taşıyan yaver olmak isterdim," "atama meyve getiren hizmetçi olmak isterdim" diye sıralasın dursun. yeminle devasa bir başarısızlık bu.

    gerçekten atatürkçü olan hiçbir birey şu yukarıda kurduğum cümleleri kuramaz. çünkü yukarıda kurduğum cümleleri kuranlar ancak ve ancak kendi benliğini başka bir insanın benliğinden aşağı gören insanlardır. gerçek bir kemalist, muhatabı atatürk dahi olsa, öyle hizmetçilik hayalleri kuracak kadar küçük düşünemez. muhatabı kimse sonuna kadar, çatır çatır eleştirir, kişilere değil doğrulara ve araştırmanın, sorgulamanın kendisine meftun olur.

    ikinci bir problemse atatürk'ün tarihî şahsiyetinin maalesef bizzat kurduğu parti tarafından çarpıtılması ve kuşa çevrilmesidir.

    atatürk her şeyden evvel, bakın laiklikten, devrimcilikten vs. evvel, mütekamil bir türk milliyetçisidir. türkçüdür. türkçülüğü atatürk'ten çıkarmaya çalışırsan geriye boşluk kalır zira atatürk tüm yaptıklarını türklük için yapmıştır. bugünün atatürk'ü ise sadece laiklik ilkesi içine sıkıştırılmış, "laik olsun da isterse türk düşmanı olsun, kabulümdür" şiarınca hareket edenlerin ağzından düşmez olmuştur.

    temelde türk milliyetçisi olmayan hiç kimse atatürkçü o la maz. atatürk'e saygı duyabilir, millî mücadele kahramanı olarak sevebilir ama atatürkçülük en başta türkçülük demektir.
  • 1190
    yanlış bir millete hayatını feda etmiş büyük insan. çünkü bu milletin içinde öylesine aşağılık insanlar varmış ki, son 15 yılda ne nane oldukları apaçık ortaya çıktı. dünyada eşi benzeri yoktur kurucusuna ana avrad küfür eden başka bir millet. dinci tayfanın ne cacık olduğu zaten biliniyordu da milliyetçi geçinen tayfanın da onlardan kalır yanı yokmuş. tc karşıtlarına, milliyetçiliği ayaklar altına alanlara, andımızı yasaklayanlara, şehitlerden kelle diye bahsedenlerin mitinglerine gidip seçimlerde oy vermişlerdir.
  • 1191
    kendisinden nefret eden ve kendisinin "sözde" savunucularını düşününce bu yalan dünyaya tam zamanında gelmiş, tam zamanında da göçüp gitmiştir.

    bugünün türkiye'sinden daha medeni, dünyada daha söz sahibi olarak bıraktığı türkiye cumhuriyeti'nin bugünkü hali, en büyük ayıbımızdır. gün be gün tahrif edilen, yeniden yazılmaya çalışılan tarih yazar mı bilmem ama torunlarımız zaman makinesini icad edip yüzümüze tükürmeye gelse, söyleyebileceğimiz tek bir söz yoktur.
  • 1192
    tarihimize yön veren en önemli liderdir.

    çok güçlü, söz sahibi devletler kurduk fakat kuvvet olarak makasın açıldığı dönemde bağımsız bir cumhuriyet kurmak, temellerini akıl ile atmak sadece atatürk'e nasip olmuştur. ona minnet borcumuzu ödeyemeyiz, unutulmadı ve unutulmayacak.

    tarihin temel prensiplerinden olan olay ve olguları dönemin şartları ile ele almak gözardı ediliyor. 19 yüzyılda başlayan ve sonrasında şekillenen fikir ve görüşleri o dönemki koşullar ve kişilerden etkilenmiştir. yüzyıllar süren mağlubiyetler, başarısızlıklar imparatorlukta güveni törpülemiştir. en iyi lider içinde yaşadığı toplumun farkında olan, eksiklerini kavramış ve çözümünü de sunan ise; atatürk bundan da fazlasıdır çünkü ileriye yönelik son derece başarılı söylemlere ve fikirlere de sahiptir. bugün ele alınan milliyetçilik ile birinci dünya savaşı öncesi ya da sonrası aynı mı? kendi inancından, soyundan insanlar vatanı ingilizlere, abd'ye bırakmayı savunmakta. bunlara karşı türklük var olma yani yaşamsal bir mücadeledir, fikirdir. atamızın her ürettiği siyaset bağımsızlık doğrultusundadır. laiklik de devletçilik de.

    atatürk'ün bıraktığı miras ortada, görev de öyle. birilerinin evet evet bu atatürkçü demesi zerre önemli değildir önemli olan aynı değerlere sahip ve ona uygun yaşıyor olmaktır.
  • 1194
    hakkinda gercek bilgi olarak cok az sey bilinip öldugunden beri tarihten silinmeye calisan turk irkinin buyuk lideri.

    bakmayin burada kulaktan dolma 3-5 bilgiyle kendisini ovup yermeye calisanlara.

    mustafa kemal uzerine okunmasi gereken onlarca kitap var. hicbirini eline almamis, kutuphanesine eklememis, 1888-1938 ve ona taniklik edip sonradan baski rejimini kirip yazabilmis kalemleri, birinci agizlari mutlaka okuyun-okutun.

    kendisinden daha buyuk liderler gordu bu topraklar, kendisi de bu irka gelmis en buyuk liderlerden biridir. oyledir ki yaptigi savunma harekati natoda ogretilir hala.

    oyle bir adamdir ki karsisina cikip ben "kemalistim" deseniz sizi yaninizdan kovar. hayatinin son donemlerini ev hapsinde gecirmistir. ulkede yapilan katliamlardan haberi dahi yoktur.

    vizyonu cok buyuk, cok genistir. ben bu yuzden ileri gorusluluk olarak fatih sultan mehmetten daha ileride oldugunu dusunurum. tabii saldiri ve savas konusunda degil.

    77-78 harbi zamaninda namik kemal'in;

    "vatanin bagrina dusman dayamis hancerini
    yokmus kurtaracak bahti kara mabedini"

    dizelerini okur. 1919 yilinda bu dizeleri soyle cevirir,

    "vatan bagrina dusman dayasin hançerini
    elbet bulunur kurtaracak bahti kara mabedini"...

    okuyun, okutun. gerekiyorsa elestirin ama kalkip yok 15 yildir siliniyor, yok iste gunumuzden utanc duyardi, yok soyle yok boyle deyip cehaletinizi ortaya koymayin. madem onun izinden gidiyorsunuz kalkin once bi okuyun sonra bu ulke icin hizmet edin. her gun ulkeden gitmeyi dusunup kicini kurtarmaya calisanlardan farkiniz olsun. cunku kendisine istanbulda luks bir yasam verilirken şamda sarapnel parcasi yuzunden sag gozunde gorme noksanligi olusan bir adamdir mustafa kemal.

    kitap vs soracak guzel kardeslerime onerilerde bulunuruz tabii ki.
  • 1195
    ömrüm yettiği sürece peşinden gideceğim türk ulusunun ulu başbuğu. kendisi gibi benim de hayattaki en büyük övünç kaynağım türk olarak doğmamdır. her türk'ün en büyük hedefi onun seviyesine çıkmak olmalıdır. mustafa kemal bir fikirdir. bu fikir uğruna ölmeye de yaşamaya da değer. bu fikri gerçekleştirmek için türk gençliğinin mustafa kemal'in seviyesine çıkmak için okuması ve gelişmesi gerekiyor. mustafa kemal sadece bir örnek değil aynı zamanda bir hedeftir. o ki türk gencinin ulaşabileceği en yüksek noktaya emeği, zekası ve çalışkanlığı ile çıkmış ve türk gençliğine onun bulunduğu noktayı geçmesi ödevini vermiştir. mustafa kemal'i okumak, anlamak, yaşatmak yetmez. daha çok mustafa kemaller yetiştirmek gerekir. işte o zaman bir bedenden öte olan mustafa kemal fikri gerçekleşecektir.
  • 1196
    "demokrasi, insan ırkının ümididir."
    "gençler, cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız."
    "yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."
    sözlerini söylemiş olan yüce önder.
    onun öğütlediği gibi aklı ve bilimi kendime rehber edinmiş bir türk yurttaşı olmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum.
  • 1198
    1881-∞

    bize bir dil, ırk, devlet, bayrak, özgürlük.....

    kısacası her şeyi verdiğin çok teşekkür ediyorum atam. nur içinde yat.

    ⢠⡤⢺⣿⣿⣿⣿⣿⣶⣄
    ⠀⠀⠉⠀⠘⠛⠉⣽⣿⣿⣿⣿⡇
    ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⢉⣿⣿⣿⣿⡗
    ⠀⢀⣀⡀⢀⣀⣤⣤⣽⣿⣼⣿⢇⡄
    ⠀⠀⠙⠗⢸⣿⠁⠈⠋⢨⣏⡉⣳
    ⠀⠀⠀⠀⢸⣿⡄⢠⣴⣿⣿⣿
    ⠀⠀⠀⠀⠉⣻⣿⣿⣿⣿⣿⡟⡀
    ⠀⠀⠀⠀⠐⠘⣿⣶⡿⠟⠁⣴⣿⣄
    ⠀⠀⠀⠀⠀⠘⠛⠉⣠⣴⣾⣿⣿⣿⡦
    ⠀⠀⢀⣴⣠⣄⠸⠿⣻⣿⣿⣿
App Store'dan indirin Google Play'den alın