yazilacak sok sey var ama yeri burasi degil. icimi acitan sey daha anamizin babamizin adini bile dogru duzgun bilmezken, sorgulama ve dogru bilgiye ulasmaya cok uzak oldugumuz yaslarda, her allahin sabahi tek bir kisiye yonelik; beyin yikama yeminleri, simgeleri ve imgeleriyle bezenmis hayat sartlariyla buyuyup, koskoca bir milleti kukla zannedip, onlari ipiyle oynatan tek bir kahramanin varligina inanilmasidir! bu ulkenin hic baska pasasi kalmamis, hic aydini yokmus, tek bir kisi cikmis, butun bu milleti de, pasalari da, hocalari da herkesi kurtulusa inandirmis ve o olmasa herkes tasi taragi toplamis kaciyormus! bunu kabul etsek "vay arkadas, ne adi bir milletmisiz, ne korkak, basi bozuk bir ecdadimiz varmis" desek, bu sefer de ayni kitle yine sovecek!
isin daha da aciklisi aslinda konu kimin sevip kimin sevmemesinden ziyade, sevenlerin bir de sevmeyenlere ve hatta belli bazi noktalarda sempati duyuyorsa da "ululamaktan" kacinanlara "sev yoksa onun bunun cocugusun" "sevmiyosan vatan hainisin" "ulu ondere adam diyemezsin"
* baskici ve ahlaksizca kufurler eden bir kitlenin var olusu. bilmez ki simdiye kadar mustafa kemal'i dayatmasi ile bundan sonra kendisine dinin dayatilmasi ayni seydir ve ben buna da karsi dururken ve hali hazirda duruyorken, acaba baskalarina kendi inandigi ya da inandirildigi degerleri dayatmanin ne demek oldugunu kemalist yobazlar anlayacak mi?