fernando'yu itibarsızlaştırmalarına gerek yok zaten fernando taraftarın nezdinde pek de itibarlı biri değil zaten. bu burada dursun, ancak;
bundan birkaç ay öncesine kadar lisecilik yapanlara
*, 'vizyon' naraları atan transfercilere çok sert bir şekilde savunduğum yönetimdi ama en azından başta burası olmak üzere sosyal medya mecralarında durumun terse döndüğünü görüyorum. şimdi de iki kelime bile söyleyemiyor kimse. bu da doğru değil. o yüzden şu an eleştirenleri eleştiren konumdan destekleyenleri eleştiren bir konum alacağım.
bir kere ortada bir sportif başarı varsa en büyük paye yönetimlerden falan önce sportif figürlerdedir. başta fatih terim olmak üzere teknik ekip, futbolcular, dolaylı olarak florya'da malzemeciden tut masör ekibine kadar neredeyse herkes ve tabii ki de abdurrahim albayrak. yönetimdeki diğer kişilere bir paye verilecekse bunlardan sonra verilebilir belki. yoksa baktığımızda duygun yarsuvat da (u: burada kastedilen biz yönetimi kastediyoruz tek bir kişiyi değil diye bir savunma gelebilir de kastedilenin mustafa cengiz olduğu çok açık bence.) 3 kupa aldı 1 sezonda. 3 kupayı o mu aldı şimdi? bu birincisi.
ikincisi tamam diğer yönetimlere nazaran saçıp savurmuyorlar
* ama bu bir artı mıdır yoksa zaten olması gereken, gs'nin de şu an halihazırda ihtiyacı olan bu değil mi? yani bu bir ekstra değil zaten. kulübe şu ana kadar ekstra bir gelir yaratabildiklerine pek şahit olmadım. ingilizce tabirle 'asset' olarak ya da sponsorluk vb. olarak bu zaten yok da, sportif bir gelir üretimi de yok. (u: mesela bir yerde alternatifsizlikten dolayı kendi inisiyatifleriyle alınan mbaye diagne'yi 15'e falan satabilirsek bu bile sportif bir gelir üretimi olur kendi hanelerine.) şu ana kadar tek yaptıkları şampiyonluğun üstüne yatıp oradan gelecek parayı borca gömmek. olması gereken bu onda bir problem yok ama bunun göğe çıkarılıp bu kadar övülecek bir tarafı da yok.
son olarak da bu yönetim zaten albayrak-teknik heyet uyumu olmazsa orada 1 ay bile kalabilecek bir özgül ağırlığa, yeterliğe sahip değil. tamam bir uyum tablosu var falan diye destekliyoruz da suni efsaneleştirmelere, toz konduramamaya falan da gerek yok. çok ağır böyle 'majör' denebilecek bir artıları da yok (u: en büyük artıları bürokrat bir yönetim olması ve albayrak-terim varlığı ve uyumu işte) aynı derecede bir eksileri de yok (u: albayrak-terim olmasa mesela direk onları götürecek bir eksileri olur bu özgül ağırlık meselesi. ama bu ikili bunu telafi ediyor.), ortalama nötr bir yönetim işte. bu kadar borç içindeki bir kulübü yönetmek tabii ki kolay değil ancak işin yukarda yazdığım boyutları da var.