1290
(bkz: galatasaray sözlük moderasyonu/#2736225)
yukarıdaki yazısı normalde umursamadan gülüp geçeceğim derecede tutarsız ve muğlak ancak bu yazının aldığı desteği görünce umursamazlık bir yana insan dehşete düşmeden edemiyor. cadı avları böyle başlar. biri çıkar "xyz yapanlar cadıdır, cadıların da yakılması gerekir" der. biraz destek bulur. tabii karşı çıkanlar da olur, "xyz yapmanın neresi suç?" diye. provokatör, "xyz yapmayı savunanlar da cadıdır" der, biraz daha destek bulur. birileri yine karşı çıkar, "e sen de xyz yapıyordun daha düne kadar, sen de mi cadısın?" der. provokatör, "ben xyz değil zyx yapıyordum, niyetim de cadılık değildi, beni cadılıkla suçlayanlar da cadıdır" der. biraz daha destek bulur ve hep beraber "cadıları" yakarlar.
tutarsız. bence bir görüş için yapılabilecek en ağır eleştirilerdendir. çünkü "yüzüklerin efendisi, geleceğe dönüş, superman" gibi fantastik kurgular bile olsalar kendi içinde tutarlılığı olmayan hiçbir fikrin değeri yoktur. kriptonitin superman'i ölümcül olarak etkileme sebebi superman'in kriptonlu genleri ise, bu genlere sahip kriptonlu kötü adamlar da kriptonitten aynı şekilde etkilenir mesela. öyle olmasaydı hikaye tutarsız olurdu.
şimdi mocuishle 'nin ilgili yazısının özeline gelelim. ben bu yazıya "tutarsız" dedim. neden peki? çünkü yazıda,
"galatasaray taraftarı muhasebecidir, yangincidir, vasat sevmez ve kim olursa olsun yanlışında, hatasında elestirir. başkan değiştirir, hoca değiştirir, oyuncu gönderir... şampiyon yapar." diyerek taraftara eleştiri hakkı tanıdıktan hemen 2-3 cümle sonra,
"bu sebeple konsantrasyonumuzu bozmaya yönelik, hedef 23 yolundan bizi uzaklaştırma çabasında olan ve dahası galatasaray'ın yasayan en büyük efsanesi fatih terim'e ve bizzat onun seçtiği ekibe(onlar da bu kulubun efsanesidir) eleştiri(!) adı altında yapılanın fatih terim'i yalnizlastirma, zayiflatma, enerjisini, motivasyonunu düşürme amaçlı hareketlerin çok net karşısında olmalıdır, bunlara karşı da tavrı net koymalıdır." diyor. yani eleştirebilirsiniz ama aslında eleştiremezsiniz. e bu tutarsız?
diyenler olabilir ki ""eleştirmeyin dememiş, şöyle eleştirmeyin demiş" hayır efendim, tam olarak e-leş-tir-me-yin demiş. hakaret etmeden eleştirin diyebilir, çünkü neyin hakaret olduğu (kişilik haklarına saldırı) neyin olmadığı yasalarca bellidir. ne bileyim "tek ayak üzerinde eleştirmeyin, ingilizce eleştirmeyin, twitter'dan eleştirmeyin vs." diyebilir. bunlar saçma olsalar da tutarsızlığa yol açmazdı çünkü ayırt edilebilir ve bunlar dışındaki eleştirilere yine de izin veriliyor. ama "enerjisini, motivasyonunu düşürme amaçlı hareketler" ne demektir, biri bana bunun sınırını çizebilir mi? "ilk 11 eleştirileri hem kadroyu belirleyen hocanın hem de sahaya çıkan oyuncuların motivasyonunu/enerjisini düşürür" desem kim bunun aksini kanıtlayabilir mesela? ya da başka örnek verelim, çünkü cadı avı tayfası buna "öyle zaten" diyebilir ne yazık ki. desem ki "teknik direktörümüze "fatih hoca" ya da "terim" deyince enerjisi düşüyor, "imparator" demeyen herkes galatasaray düşmanıdır", kim bunun aksini kanıtlayabilir? "belhanda'nın kötü oynadığını iddia edenler oyuncunun motivasyonunu/enerjisini düşürüyor" desem kim, "belhanda'nın iyi oynadığını iddia edenler takımda gerçekten iyi oynayan diğer oyuncuların motivasyonunu/enerjisini düşürüyor" desem kim aksini kanıtlayabilir?
dolayısıyla eleştirilemeyecek alan sınırlarını sonsuz tutup, kalan 0 birimlik alanda eleştirinizi yapın demek aslında "eleştirmeyin" demektir. tutarsızdır. "ben canım istediği zaman, canımın istediği kadar eleştiririm, çünkü neyin, ne zaman, ne kadar eleştirilebileceğini ancak ben bilirim. siz de o zamanlarda benden ileri gitmemek kaydıyla bana katılabilirsiniz. onun dışında yapılan eleştiriler zinhar sakıncalı ve yasaktır. hata varsa ben zaten anında fark ederim, bunu da zarar vermeyecek bir zamanda ve şekilde ben söylerim." söylenen özetle bu. söylenen özetle, "siz ve görüşleriniz olmasa da olur." söylenen özetle, "benim katılmadığım fikirleri, eleştirileri görmek istemiyorum." söylenen özetle, "öğle kuşağı amerikan kadın programlarındaki seyirciler gibi "alkış" pankartı kaldırılınca alkışlayın, "oouuvv" pankartı kaldırılınca "oouuvv" deyin ki biz de kendimizi mutlu hissedelim. abartmadan yapın tabii bunları."
şimdi ben bu yazının aldığı destek karşısında dehşete kapılmayayım da ne yapayım? madem herkes aynı şeyi düşünecek ve söyleyecek, galatasaray sözlük'ü resmi twitter hesabımıza yönlendirelim, bu iş kökten çözülsün. yok burası sözlükse bu yazıya destek verenler ne yapmak, nereye varmak istemektedirler?
yukarıdaki yazısı normalde umursamadan gülüp geçeceğim derecede tutarsız ve muğlak ancak bu yazının aldığı desteği görünce umursamazlık bir yana insan dehşete düşmeden edemiyor. cadı avları böyle başlar. biri çıkar "xyz yapanlar cadıdır, cadıların da yakılması gerekir" der. biraz destek bulur. tabii karşı çıkanlar da olur, "xyz yapmanın neresi suç?" diye. provokatör, "xyz yapmayı savunanlar da cadıdır" der, biraz daha destek bulur. birileri yine karşı çıkar, "e sen de xyz yapıyordun daha düne kadar, sen de mi cadısın?" der. provokatör, "ben xyz değil zyx yapıyordum, niyetim de cadılık değildi, beni cadılıkla suçlayanlar da cadıdır" der. biraz daha destek bulur ve hep beraber "cadıları" yakarlar.
tutarsız. bence bir görüş için yapılabilecek en ağır eleştirilerdendir. çünkü "yüzüklerin efendisi, geleceğe dönüş, superman" gibi fantastik kurgular bile olsalar kendi içinde tutarlılığı olmayan hiçbir fikrin değeri yoktur. kriptonitin superman'i ölümcül olarak etkileme sebebi superman'in kriptonlu genleri ise, bu genlere sahip kriptonlu kötü adamlar da kriptonitten aynı şekilde etkilenir mesela. öyle olmasaydı hikaye tutarsız olurdu.
şimdi mocuishle 'nin ilgili yazısının özeline gelelim. ben bu yazıya "tutarsız" dedim. neden peki? çünkü yazıda,
"galatasaray taraftarı muhasebecidir, yangincidir, vasat sevmez ve kim olursa olsun yanlışında, hatasında elestirir. başkan değiştirir, hoca değiştirir, oyuncu gönderir... şampiyon yapar." diyerek taraftara eleştiri hakkı tanıdıktan hemen 2-3 cümle sonra,
"bu sebeple konsantrasyonumuzu bozmaya yönelik, hedef 23 yolundan bizi uzaklaştırma çabasında olan ve dahası galatasaray'ın yasayan en büyük efsanesi fatih terim'e ve bizzat onun seçtiği ekibe(onlar da bu kulubun efsanesidir) eleştiri(!) adı altında yapılanın fatih terim'i yalnizlastirma, zayiflatma, enerjisini, motivasyonunu düşürme amaçlı hareketlerin çok net karşısında olmalıdır, bunlara karşı da tavrı net koymalıdır." diyor. yani eleştirebilirsiniz ama aslında eleştiremezsiniz. e bu tutarsız?
diyenler olabilir ki ""eleştirmeyin dememiş, şöyle eleştirmeyin demiş" hayır efendim, tam olarak e-leş-tir-me-yin demiş. hakaret etmeden eleştirin diyebilir, çünkü neyin hakaret olduğu (kişilik haklarına saldırı) neyin olmadığı yasalarca bellidir. ne bileyim "tek ayak üzerinde eleştirmeyin, ingilizce eleştirmeyin, twitter'dan eleştirmeyin vs." diyebilir. bunlar saçma olsalar da tutarsızlığa yol açmazdı çünkü ayırt edilebilir ve bunlar dışındaki eleştirilere yine de izin veriliyor. ama "enerjisini, motivasyonunu düşürme amaçlı hareketler" ne demektir, biri bana bunun sınırını çizebilir mi? "ilk 11 eleştirileri hem kadroyu belirleyen hocanın hem de sahaya çıkan oyuncuların motivasyonunu/enerjisini düşürür" desem kim bunun aksini kanıtlayabilir mesela? ya da başka örnek verelim, çünkü cadı avı tayfası buna "öyle zaten" diyebilir ne yazık ki. desem ki "teknik direktörümüze "fatih hoca" ya da "terim" deyince enerjisi düşüyor, "imparator" demeyen herkes galatasaray düşmanıdır", kim bunun aksini kanıtlayabilir? "belhanda'nın kötü oynadığını iddia edenler oyuncunun motivasyonunu/enerjisini düşürüyor" desem kim, "belhanda'nın iyi oynadığını iddia edenler takımda gerçekten iyi oynayan diğer oyuncuların motivasyonunu/enerjisini düşürüyor" desem kim aksini kanıtlayabilir?
dolayısıyla eleştirilemeyecek alan sınırlarını sonsuz tutup, kalan 0 birimlik alanda eleştirinizi yapın demek aslında "eleştirmeyin" demektir. tutarsızdır. "ben canım istediği zaman, canımın istediği kadar eleştiririm, çünkü neyin, ne zaman, ne kadar eleştirilebileceğini ancak ben bilirim. siz de o zamanlarda benden ileri gitmemek kaydıyla bana katılabilirsiniz. onun dışında yapılan eleştiriler zinhar sakıncalı ve yasaktır. hata varsa ben zaten anında fark ederim, bunu da zarar vermeyecek bir zamanda ve şekilde ben söylerim." söylenen özetle bu. söylenen özetle, "siz ve görüşleriniz olmasa da olur." söylenen özetle, "benim katılmadığım fikirleri, eleştirileri görmek istemiyorum." söylenen özetle, "öğle kuşağı amerikan kadın programlarındaki seyirciler gibi "alkış" pankartı kaldırılınca alkışlayın, "oouuvv" pankartı kaldırılınca "oouuvv" deyin ki biz de kendimizi mutlu hissedelim. abartmadan yapın tabii bunları."
şimdi ben bu yazının aldığı destek karşısında dehşete kapılmayayım da ne yapayım? madem herkes aynı şeyi düşünecek ve söyleyecek, galatasaray sözlük'ü resmi twitter hesabımıza yönlendirelim, bu iş kökten çözülsün. yok burası sözlükse bu yazıya destek verenler ne yapmak, nereye varmak istemektedirler?