• 67
    gelmesi de gönderilmesi de hata olan antrenörün süreci.

    2000 yazında fatih terim'e sözleşme bitişinin son dakikasına kadar yeni teklif yapmayan faruk süren galatasaray'ın ufkunu daraltmıştır. o fatih terim, o takımın başında kalsaydı şampiyonlar ligi'nde çok büyük başarılara imza atacak potansiyeldeydi. zira bunun en büyük kanıtı ertesi sezon yaşanan şampiyonlar ligi serüveni ve 2002 dünya kupası 3. lüğüdür. yanlış karar fatih terim'in kalmasını sağlayamamakla başladı, lucescu'nun adını bile hatırlayamadığımız oyuncularla yakaladığı sürecin yine yanlış bir kararla fatih terim'e dönülmesi ile bitti.

    her dönemi ve her koşulu kendi içinde değerlendirmek gerekir. fatih terim taa piontek döneminden itibaren nakış nakış işlediği sistemin meyvelerini 1996- 2000 yılları arasında aldı; takım onun, sistem onun ve futbolcular onundu. her şeye hakim, nerede ne yapması gerektiğini ezberlemiş müthiş bir ekol elde etmişti. lucescu ise her ne kadar başarılı olsa da anlık bir düzen kurmuştu. 2002 yılında gelen şampiyonlar ligi başarılarının ertesi sene de olabileceği ihtimali ile 2000 yılının ertesinde gelebilecek başarıların ihtimali arasında büyük bir fark var: 2000 yılının devamı net bir şekilde görünebilirken 2002'nin devamı pusluydu. ancak lucescu'ya da zaman tanınması şarttı. ha keza şahtar donetsk'te bu zamanı nasıl değerlendirdiği ortada. neredeyse 10 yıl süren ukrayna serüveninde kimsenin tanımadığı bir takımı düzenli olarak şampiyonlar ligi'ne götüren ve 2009 yılında da uefa kupası aldıran bir düzen kurmuştu. o şahtar şu an bile şampiyonlar ligi'nin gediklisi olmuş vaziyette.

    2000 yazı kişisel egoların tatmini olarak değil de galatasaray menfaatlerinin tatmini olarak kullanılsaydı abartmıyorum en az 3 tane şampiyonlar ligi yarı finali ve bir de finalimiz olurdu. fatih terim'in gidişi 2013 yılı şampiyonlar ligi başarısına kadar bizi tam 13 yıl geriye götürdü ve hâlâ götüyor. tabii ki senaryo kurmak basit gelebilir ama 2000 yılı ve sonrası elde edilecek başarılar büyük bir maddi kazanç ve ihtişam demekti; ne yazık ki elimizden kaçıp gitti.

    tarih bizlere bir daha böyle bir jenerasyon nasip eder mi? etse bile fark edip kullanacak bir hocamız olur mu? bunlar birer muamma. eline fırsat geldi mi değerlendirmek zorundasın.. fatih terim'e de lucescu'ya da yeterince zaman tanınmadı. her şeyi geçtim lucescu'yu göndermeseydik şerefli 3. beşiktaş 2003 yılında o şampiyonluğu rüyasında görürdü bir de o var. hadi biz küllerimizden doğar bir şekilde yine başa döneriz de o beşiktaş 100 yıllık tarihinde avrupa'da 2 tur üstüste çıkamamışken neyine güvenip de bunu başaran luce'yi gönderdi anlamak güç.
  • 53
    hakkaten benzeri kolay görülemeyecek kadar vahim bir hatadır.

    lucescu;
    00/01 sezonunda 4 senenin meşhur doymuş kadrosunun başında oldukça iyi iş çıkarmış, ki bilenler bilir doymuş kadrodan başarı gelmez, ligde şampiyonluğu ucu ucuna kaybetmiş olsa da, avrupa’da 2 cl grubundan çıkıp real madrid’i çeyrek finalde yenerek stresi yaşatmıştır.

    01/02 sezonunda ise fluerqin’li, perez’li, victoria’lı, batista’lı ne bileyim, serkan aykut, radu niculescu filan o saçma sapan kadro ile hiç transfer diye, kadro diye ağlamadan paşalar gibi şampiyonlar liginde top16 ya kalmış. top16’da da cl tarihinde görülmüş en zor gruplardan biri olan ‘barca, liverpool, roma’ grubunda son maça kadar gruptan çıkma iddiasını sürdürmüştür. sezonu da ligde şampiyon tamamlamıştır.

    böyle bir adam sırf “efsanemiz italya’dan döndü boşa çıktı” diye ahlaksızca şutlanmış ve arkasından gs tarihinin en rezil sezonları arasına girecek dönemler yaşanmıştır.

    sen o kadro ile o başarıları yakalayan adama bu muameleyi reva görürsen, sonra gün gelir, elinde ligin en pahalı,avrupa ölçeğinde de hatırı sayılır kadrosu olmasına rağmen 2 sene üst üste cl’nin en kötü takımı yapan hocadan 3 sene sonunda hala “basın parayı 15-20 anadolu başlanları ne istiyorsa verin bana pahalı oyıncular getirin” “ya transfer ya istifa” talepleri ile uğraşmak zorunda kalırsın.
  • 38
    en çok içimde kalan olaydır. zaman makinem olsa galatasaray'da ilk bu gönderilişi engellerim. fatih terim için bile olsa şampiyon takımın hocası gönderilmezdi. zaten rahmetli canaydın da seçim kozu olarak kullandı fatih terim'i öyle başkan oldu. yani bir bakıma başkanlığa gelmek için lucescu'yu harcadı canaydın. zaten galatasaray tarihinin en başarısız başkan sıralamasında ilk 5'tedir.

    geçmiş geçmişte kaldığı için en azından bir kere daha lucescu'nun galatasaray'ı çalıştırmasını istiyorum.
  • 7
    gönderileceğini duyar duymaz ağlamaklı olmuştum. gönderildiği tarihten itibaren de dünyanın küfürünü etmiştim rahmetli başkan özhan canaydın'a.
    eğer ki gönderilmeseydi elindeki kısıtlı imkanlara rağmen(u: fleurguin, perez, victoria, radu gibi düşük maliyetli yabancılar ve zayıflayan yerli futbolcu kadrosu vardı) çok başarılı olacağını da göstermişti ayrıca ikinci senesinde.
    netice itibarı ile; hatırladıkça içime bir hüzün çöküyor, nihayetinde acı sonun miladıdır o karanlık günler.
  • 8
    hatırlatmayın şu kötü günü yahu. ligde son maçı oynayıp şampiyonluk kupasını kaldırdıktan sonra anında görevine son verilen başka bir hoca var mıdır bilmiyorum.

    şuanda shaktar donetsk yerine galatasaray bu konumda olabilirdi. lucescu'nun tamamen kadroya göre şekillenen sistemiyle çok iyi yerleri gelirdi galatasaray. hele ızdırap sezonlarından sonra yapılan lincoln, baros, kewell, keita gibi transferler lucescu'nun elinde avrupa'ya kafa tutan bir takım oluştururdu.

    o zamanları net hatırlamayanlar için gazetelerde çıkan haberleri de ekleyelim.

    http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/03/120706.asp

    http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/06/121927.asp

    http://webarsiv.hurriyet.com.tr/...002/05/07/122145.asp

    son haberde özhan canaydın'ın "hedef dünya klübü olmak" şeklinde açıkladığı luce'nin yollanması olayı ise yorumsuzdur.

    80 yaşına da gelsem içimde hep bi ukde olarak kalacaktır lucescu'nun yollanışı. ayrıca söylendiği gibi o zamanlar kimse lucescu'nun yollanıp fatih terim'in gelmesi için gün saymıyordu. fatih terim elbet gelebilir, ancak bu şekilde şampiyonluk kupasını alır almaz ertesi gün başka bir hocayla anlaşmak bana saçma geliyor.

    lucescu'nun shaktar ile aldığı uefa kupası galatasaray'da 2. defa kaldırılabilirdi.

    bugünlere gelmemizde dönüm noktası mayıs 2002'dir. en dibi de gördük artık tekrardan yükselme peşindeyiz. bunu da 3. fatih terim dönemi ile gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.

    bana göre son 10 yıl değil galatasaray kurulduğundan beri yapılan en büyük hatalardan biridir. sonuçta bir takımın kaderi böyle bir kararla yerle bir oluyorsa, avrupa'da söz sahibiyken, -şampiyonlar ligine en çok katılan takımlar arasında porto ve barcelona ile beraber zirvedeyken- senelerdir şampiyonlar ligini bile göremiyorsa o zamanki başkan, yönetim vb. herkes suçludur.

    shaktar'ın nereden nereye geldiğini göz önüne aldığımızda galatasaray, lyon, porto gibi takımlarla aynı seviyede istikrarlı bir ekip olabilirdi.
  • 1
    "sizce galatasaray'da son 10 yılda yapılan en büyük hata hangisidir?" anketinde (anketinho) şimdilik oyların % 41.98'ini alarak 1. sırada yer almaktadır.

    2. sırada ise 'aziz yıldırım'ın türk futbolunu yönetmesine izin vermek' (%11,11) bulunmaktadır.

    lucescu gönderildiğinde gerçekten üzülen olmuş muydu? yani sonradan olup bitenlere bakınca bu sonuca ulaşılabilir belki. ama gönderiliş tarzı (şampiyon hocanın gönderilmesi) dikkate alınmazsa, o dönemde gerçekten lucescu'nun kalması gerektiğini düşünen var mıydı?
App Store'dan indirin Google Play'den alın