resim
Mircea Lucescu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Romanya
Yaş:79
Uyruk:Romanya
  • 752
    adamin elinde su anda sahip oldugu kaynaklari daha iyi anlayabilmek acisindan aldigi oyunculara ve bedellerine bakalim:

    nery castillo $30m
    chygrynskiy $25.7m
    willian $19.6m
    matuzalém $18.75m
    ilsinho $14m
    marcelo moreno $11.7m
    lucarelli $11.2m
    fernandinho $10m
    elano $10m

    bunlar sadece 10m dolari asan transferleri, sadece bu oyuncular icin 2004 senesinden beri sadece bonservislerine 135 milyon dolar harcamis. 10 milyon dolar altindaki transferleri de eklersek astronomik bir miktar ortaya cikacak. kendisine sunulmus imkanlarla bizim mutevazi durumumuzu yan yana koyuyorum ve mantiken kendisinin bize transferini hayalden ibaret buluyorum. bizim tek avantajimiz var, o da adam 68 yasinda ve artik hayatinin son demlerine yaklasmis. bu son zamanlarini istanbul gibi guzel bir sehirde gecirmek isteyebilir. sadece bunun icin o olanaklar birakilir mi tabii orasi muamma.
  • 755
    türkiye'deki dönemiyle ilgili artı ve eksilerini kendimce hatırlatmak istediğim hoca.

    - 2000-2001'e fatih terim sonrası ağır saldırılar altında ("otoritesi zayıf" vb.), hagi'li, jardel'li ve hakan şükür hariç 1999-2000 kadrosunu barındıran takımla başladı ve geçiş dönemini iyi kotardı. şampiyonlar ligi çeyrek finalini yakaladı. ligde ise okan buruk ve emre belözoğlu'nun ihanet ettiği maçlar, bazı rakiplerimizin alenen nakit teşviklenmesi gibi faktörlerin de bulunduğu zorlu bir yarışta fenerbahçe'yi geçemedi. en kritik fenerbahçe maçında, isimlerini bir önceki cümlede andığımız bazı oyuncular maçtan önce jardel'in üzerine yürüyünce jardel'i yedek bırakmış ve otorite konusunda gerçekten soru işareti yaratmıştı.

    - 2001-2002'de ciddi bütçe kısmış ve yedi oyuncusu ayrılmış takımla şampiyonluk ve çok iyi bir şampiyonlar ligi mücadelesi. yalnız bu başarının defansif ve zaman zaman sıkıcı bir futbolla alındığı unutulmamalı, ha başka türlüsü mümkün müydü, muhtemelen değildi o kadroyla. zaman geçtikçe ve sonu da şampiyonlukla bittiği için biraz romantik bakılıyor ama o döneme ait bazı lig deplasman maçlarını şimdi izlesek pek çok galatasaraylı "bizim takım böyle oynamamalı" diye kestirip atar. fatih terim'in 2002'deki dönüşünün zeminini de bu hazırlamış, hocayı göndermenin rasyonel olmadığını söyleyenler azınlıkta kalmıştır.

    - 2002-2003'te yüzüncü yıl gazıyla yola çıkan beşiktaş'ta taşları iyi oturtmuş ve iyi futbol oynatmıştır.

    - 2003-2004'te beşiktaş'ın samsunspor maçıyla başlayan, 11 puan farktan fenerbahçe'ye şampiyonluk verme sürecinde camiayla birlikte lucescu da tüm hataları dışarıda arama yanlışına düşmüş, gerilim sürecini iyi yönetememiş ve sonunda ayrılmıştır.

    gelmesine içinde bulunduğumuz tuhaf alternatifsizlik durumu ve önümüzdeki sezonun önemi açısından temkinli bir iyimserlikle yaklaşırım, ancak herşey harika olacak beklentisine girilmemeli. teknik direktör konusunda şu isim kısırdöngüsünden kurtulsak iyi olacak.
  • 758
    kendi çapımda lucescu hakkında araştırma yapıyorum internette. italyan ve romen sitelerine girip bakıyorum. aralarda türkiye'de verdiği basın açıklamalarını okuyorum da sen ne mütevazi ne güzel bir adammışsın da kıymet bilememişiz. acaba 2002 yılında seninle shaktar'la yaptığın gibi uzun soluklu bir sözleşme yapsaydık şu aralar galatasaray neredeydi...
    sen bizi, biz seni çok özledik. ne olur çok uzatmadan gel, ömrünün yettiği kadar kal bizimle.
  • 759
    fazla alternatifi olmayan teknik direktör. takımımız açısından diğer adaylara göre açık ara önde. diğer adaylar geride değil aslında diğer aday yok. tamamen luce üzerine eğiliyoruz. ben diğer adaylar arasından kendisini tercih ederim. diğer adaylar derken çıkan yalan haberlerdekilerden bahsediyorum. ancak şimdi fenerbahçe aragones etkisi yapmasıda olası bizim için. yaşı itibariyle eski hali yok o dinamizimi yok sonuçta aradan 12 13 yıl geçti. futbol bilgisi, ligi tanıması ile bize başarı getirebilir ancak şunu unutmamalıyız 13 yıl önce ki türkiye ligi ile şu an ki bir değil. eskiden direk deplasmana gidince örneğin antalya 3 yazıyorduk, rize direk 3 diyorduk. ancak şu an ki lig içinde o uçurum kalmadı.

    lucescu döneminde oynan ligde biz sadece armamızla deplasmanda 10 galibiyet alıyorduk kadro önemsizdi. artık ligde sivas, akhisar, antep, gençlerbilriği, bursa, kasımpaşa vs gibi daha diri takımlar var eskiye göre. bakalım eski de herhalükarda gol atabildiği defans yapıp takımlar yok. eğer gelirse sistemi eskide ki gibi mi kullanıcak kaldı ki maalesef biz defans yapamıyoruz.

    sonuç olarak luce'ye muhtacız. başka alternatif kariyerli isim yok. risk faktörü en az ligi tanıdığından ötürü. umarım pazartesi saçma bir teknik adam açıklanmaz gelsin umarım sabredilir ve başarı getirir.
  • 767
    gelirse sevineceğim. fatih terim kadar değil ama yine de çok sevineceğim.

    bir de, kendisi artık eski lucescu değil. yaşını başını almış, çok tecrübeli. umarım gelir, ve umarım bu tecrübesini pozitif yönde kullanır. en büyük isteğim şu, yardımcılarını türk ve çok doğru seçsin, ve onları öyle bir eğitsin ki, yeni ambargo dönemimiz o yardımcılarla başlasın. jupp derwall etkisi yapsın yani bu tecrübesiyle. yeni fatih terimler, mustafa denizliler yetiştirsin.

    öyle görevimi yaparım demesin. o şekilde başarılı bile olsa demesin. bülent tulun gibi adnan sezgin türevinden adamlara prim vermesin. futbolun patronu benim desin. madem ülkemiz bu kadar sikko, bence net onun tecrübesinde bir profesöre ihtiyacımız var. jupp heynckes gibi, bu adam gibi adamlar kolay bulunmuyor. mancini'yi bu yüzden istemedik biz.

    anlamamız gereken çok net bir şey var. istikrar şu bu hepsi güzel şeyler tamam. ama ingiltere takımı, ispanya kulübü değiliz biz. o seviyenin çoook aşağısındayız. bize modern futbolu, profesyonelliği öğretecek ama bunu bizim amatörlüğümüzü bilerek öğretecek adamlara ihtiyacımız var. mancini gibi amatör bir grubun içinde profesyonel davranıp işini yaparak değil, amatör grubun içinde amatör ruhu kullanarak profesyonelliği öğretmeye çalışarak başarılı olacak adamlara ihtiyaç var.

    umarım o adam lucescu olur.
  • 768
    galatasaray tarihinin en çok haksızlık yapılan ismidir. gidişinin yarattığı burukluk halen aklımda. bu adam tarihin en vasat galatasaray kadrosuna 3. yıldızı eklemiş, şampiyonlar ligi'nde bir çeyrek final, bir ikinci tur yaşatmıştır. o zamanlar barcelona, roma ve liverpool gibi hayvani bir ikinci tur grubuna düşen galatasaray inanılmaz şanssız maçlar oynamış, son maça kadar yenilmemiş ve son anda çeyrek finali kaçırmıştır. takımın neredeyse tamamı kiralık oyunculardan oluşuyordu. kalli ve luce gözümde ayrı adamlardır. victoria, bülent akın, barış özbek, servet çetinler ile şampiyon olmak kolay iş değil. umarım yeniden gelir luce ve minimum on yıl bu takımda kalır. sen gel mübarek, sen gel.
  • 769
    geldiği taktirde kesin başarılı olacağından nasıl bu kadar eminiz anlayamıyorum. herkes 12 sene önceki lucescu'yu düşünüyor ama bakalım gelecek olan lucescu gerçekten 12 sene önceki lucescu mu? diyelim ki hala 12 sene önceki lucescu, iyi de o lucescu'ya ve oynattığı futbola denmeyen kalmamış mıydı o dönem? ben o günleri çok net hatırlıyorum, adam gayet başarılı olmasına rağmen ne defansif oynatması kalıyordu, ne taktik gereği hagi'yi kenara aldı diye futbolu bilmediği, ne de çingeneliği... bu sezon mancini'ye yapılan eleştiri ve hakaretlerin çok daha fazlası yani. nitekim kiralık oyuncularla şampiyon olup mucize yarattığı sezonda bile beğenmeyip yol verdik adama. e şimdi bakıyorum da skoru korumak için forvet çıkarıp savunmacı alacağı (ki 12 sene önceki lucescu bunu yapardı) ilk maçta "koskoca galatasaray'ı 1-0'a yatar hale getiren vasat hoca" yorumlarının yapılmayacağından, veya geriye düştüğümüz bir maçta kenarda fatih terim veya yılmaz vural gibi kendinden geçercesine tepkiler vermeyince (yanlış anlamayın amacım bu hocaları kötülemek değil, sadece lucescu bu karakterde biri değil onu anlatmak istedim) "yaşlandıkça eski heyecanını kaybetmiş, başarıya doymuş" diyerek gitmesini istemeyeceğimizden nasıl bu kadar eminiz? evet belki mancini'den farklı olarak türk futbolunu, futbolcusunu daha iyi tanıyordur lucescu; ama onun dışında sahaya koyacağı futbol anlayışının mancini'den çok da farklı olacağını düşünmüyorum ve bu yüzden de taraftarın lucescu'ya çok fazla sabır göstereceğine inanamıyorum. şu an üzerinden geçen zaman ve shaktar başarısı yüzünden abarttıkça abartıyoruz ama geldiği taktirde oynatacağı futbola verilecek tepkilerin mancini'ye verilenden veya lucescu'ya 12 sene önce verilenden farklı olacağını hiç sanmıyorum. çünkü lucescu bu 12 senede değişti mi bilmem, ama ülke olarak bizim zihniyetimiz maalesef değişmedi.

    zaten en önemli sorun da bu. biz ülke olarak zihniyetimizi değiştiremediğimiz sürece mancini gider, lucescu gelir, o gider yine hagi gelir, o gider "ülkeyi tanıyor, hem de zamanında çok iyi top oynatmıştı" masallarıyla yine skibbe gelir ama biz bir adım ileri gidemeyiz.
  • 772
    ukrayna'da on yıldır çalışan ve bu süreçte shaktar'ı yaratıp ukrayna ligini domine eden; ukrayna devleti tarafından üç dereceli devlet madalyası verilen dünya üzerindeki en underrated td'lerden biri. adam beşiktaş'a son yirmi yılın en iyi futbolunu oynatmış, galatasaray'ın hiç olmayacak senesinde takımı şampiyon yapmıştı. büyük hocadır. gelirse farkını ortaya koyar.
  • 773
    uefa kupasını kazanmış bir takıma geldiğinde haliyle beklenti de büyüktü. yönetimin ve taraftarın da hedefleri büyümüştü. nitekim süper kupayı kazandırdı. sonraki yıl da gönderildi.

    herkes acaba gitmese bizden de bi shaktar yaratır mıydı diye soruyor. shaktar'dan daha potansiyelli takımdık bize geldiği vakit. belki çok daha iyisini başarabilirdi. ama beşiktaş'ın kendisi üzerinde durmaması tam bir fiyasko. shaktar ve beşiktaş lucescu gelmeden önce daha denk kulüplerdi. tahminim eğer beşiktaş'ta 5-6 yıl kalsaydı benzer bir shaktar yaratabilirdi.

    sonra bu iki yönetime nanik yaparcasına istanbul'un göbeğinde, üstelik fener stadında, kupa kaldırdı.
  • 775
    lucescu'yu takımımıza bilindiği üzere hagi önermişti ve bu öneriyle lucescu galatasaray'ın teknik direktörü olmuştu. lucescu'nun oğlu da verdiği bir demeçte, babasının bir futbol profesörü olduğunu söylemişti. hagi ve oğul lucescu haklı çıktı; fakat türk futbolunun ilerleyememesinin sebeplerinden biri olan sınırlı zeka seviyesine sahip, birikimsiz ve çoğu da cahil olan sözde futbol adamları ve futbol yazarları lucescu'ya demediğini bırakmamıştı, adamın ne çingeneliği kalmıştı ne de köylülüğü. ne yazık ki, böyle bir adamı boş yere elimizden kaçırmış olduk. yanarım yanarım da, uefa kupasını aldıktan sonraki boş geçen yıllarda, şampiyonlar liginde en azından bir yarı final veya final, olmadı bir tane daha uefa kupasını kaçırdığımıza yanarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın