itiraf edeyim ki sevgili sözlüğüm, ben bundan 2 sene öncesine kadar pek futbolla ilgilenmezdim,
galatasaray şampiyon olduğunda sevinir,
olamadığında üzülür, "neyse yağğğ.." der geçerdim. her şey, euro 2008'deki
türk milli takımı'nın zaferleriyle başladı. fırtına gibi esen milli
takımın ardından tam bir "futbol manyağı" oldum, merak sardım anlıyacağınız, gittim euro 2008 özel dergisini aldım ve sayfalar arasında
gezinmeye başladım. bir baktım, derginin ilerleyen sayfalarından birinde, sol yanda tam sayfa posteri olan bir adam,
milan baros yazıyo
kenarda. şöyle yandan bi pozu var, gayet de fiyakalı çıkmış. bi an içimden geçirdim: "ulan ne karizma adammış, ne yakışıklıymış süper yaa..
keşke bize gelse de gözümüz gönlümüz açılsa.." ... aradan 1 ay geçti geçmedi, galatasaray.org'ta bir yazı: milan baros galatasaray'da..
** yanii anlıycan canım sözlük.. baya bi eskilere dayanır benim
milan baros hayranlığım. giydiği formanın hakkını verenlerden ve taraftara kendini
sevdirmesini iyi bilen bi futbolcu. gol atmak felaket yakışıyo adama, dünyaya bunun için gelmiş gibi. bir an önce dön aramıza
kral.. bu bünye
daha da hasreti kaldıramicek sevgili can..
**