resim
Milan Baroš
Takım:Vigantice
Mevki:Santrfor
Yaş:42
Boy:1.83
Uyruk:Çek Cumhuriyeti
  • 3702
    adı sanı belli olmayan adamlarla kıyaslandığını duyunca gitsin de kendisi de kurtulsun biz de kurtulalım dediğim, gol kralı olduğu sezonda ortaya koyduğu oyunla kendisini türkiyedeki en yetenekli forvetler arasına sokmuş galatasarayımız futbolcusudur..attığı mükemmel goller,yaptığı koşular,attığı paslar hala aklımda.bu sezon derseniz anlarım kötü,geçen sezon sakat vs ama kral olduğu sezona laf atan adamın herhalde futbol bilgisini futboldan ne kadar anladığını sorgulaması gerekir.
  • 3707
    yarım yamalak oynadığı bu sezon itibarı ile 7 gol, 9 asistle oynadığını bir kez daha hatırlatmak isterim kendisini itin götüne sokanlara. futbolun istatistikten ibaret olmadığını elbette biliyorum ancak galatasaray sözlük'te gerek alex de souza gerekse miroslav stoch gibi istatistik canavarlarının övülüp de kendisinin yerilmesini asla hazmedemiyorum.
    play offlarda yeniden coşarak gerekli merciilere selamını çakacaktır allah'ın izniyle, zira kral daha ölmedi, dönüşü de pek yakında.
  • 3708
    johan elmander ile oynarken iyiydi, necati ateş ile yıldızı barışmadı... bazı oyuncular ortama ayak uyduruyorlar, daha esnek oluyorlar, bazıları da ancak belirli koşullarda bir şeyler yapabiliyorlar...

    milan baros gol kralı olduğunda yanında mücadeleci yapıları ve fizikli kalıpları ile defans paratoneri görevi gören enayi bir shabani nonda veya ümit karan vardı, arkasında lincoln denen bir deha, yan taraflarında ise harry kewell ve arda turan gibi iki safkan kanat oyuncusu vardı, yani bu adamın yapacağı tek ama tek şey topu kaleye dürtmekti. başka hiçbir işi yoktu, çatır çutur atıyordu tabi haliyle...

    iyi ve kötü zaten her gün konuşuluyor bu ama şurası bir gerçek ki şu anki halinden bile maksimum verimle faydalanamıyoruz, problem de johan elmander'in sakatlığı ve kendisini beklediği ve alışık olduğu gibi beslemeyen kanatlar...

    böyle olmayınca da vasat bir baros izliyoruz, bu tipteki bir takımın forveti bu yüzden johan elmander zaten, ekmeğini taştan çıkaran... ve yine bu yüzden bu ikili birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar...

    bunları kendisini savunmak için değil, kendisinden daha iyi faydalanmamız için fikir yürütmek için yazıyorum. zira sevsek de sevmesek de bu adam bize playoffta deliler gibi lazım, özellikle de elmander iyileştiğinde.

    sonra da yerine çok daha iyi bir golcü almak üzere elbette kendisini satabiliriz... culio işine dönmesin de yine...
  • 3715
    kötü oyunu beni ilgilendirmez, eğer kötüyse hoca zaten kesiği vuracaktır ama 30 yaşına gelmiş futbolcu halen sahadaki sahtekarlıkları ve emek hırsızlıklarıyla bir haltlar yemeye çalışıyorsa lanet olsun onun oynayacağı topa. isterse playoff'larda 10 gol atsın ne farkı kalır lugano'dan, emre belözoğlu'ndan? al işte pozisyonsa, milletin varlığından haberi olmayan mehmet batdal bile girebiliyor o pozisyona.

    emek hırsızı, bütün bir devreyi hakem üzerine oynamak için kurarak oynadığı her maç takımın 1 devresini çöpe atan el freni.
  • 3717
    nam-ı diğer tank. çok net söylüyorum tank. durduracak, alacak, dönecek, vuracak. evet tabi aynen öyle. önce sivassporlu genç stoper murat akça sonra trabzonsporlu genç stoper giray kaçar tarafından adeta sahadan silinmiştir.

    karakterine, hizmetlerine ona buna bir şey söylemiyorum dikkat ederseniz. tamamen teknik bir bakışdır bu. milan baros'un şu anda ki hali tank modundadır. sıkıntı var.
  • 3718
    unal arslan sağ olsun güzel hatırlattı;

    http://www.galatasaray.org/...ol_as/haber/1769.php

    ulan ne biçim sevinmiştim yahu, yıldız golcü almıştık... alıştık tabi yüzüne aradan geçen 4 senede, ilişkimiz sıkıcı bir hal aldı...

    kendisine arka çıkıyorsam ve hala destekliyorsam sadece ve sadece iki sebebi var;

    1- playofflarda kendisine ihtiyacımız olacak.

    2- en kötü sezonumuzda dahi canını dişine takarak oynadı, goller atarak takıma hizmet verdi.

    necati ateş'te de böyle bu, shabani nonda'da da... ayrılık zamanı gelir, yollar ayrılır...

    ha milan baros çok büyük futbolcu ama, konuyla ilgisi olmasa da böyle bu, yarın gider kendisini babalar gibi besleyen bir sisteme dahil olur, yine gol kralı olur. ekmeğini taştan çıkarmak, geriye gelip orta sahaya yardım etmek zorunda kalmaz.

    25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçında yine çok kritik bir müdahalesi var takım savunmasına katkı sağlayan, gördünüz mü? dikkat ettiniz mi?

    satsaydık o zaman sezon başında, satmayalım mı dedik? yani şöyle diyeyim, yerine kimi aldık da yok illa baros oynasın dedik? o öyle olunca bu da böyle oluyor... inşallah galatasaray kariyerinin son maçlarını çok güzel geçirir de hem sonuç olarak biz şampiyon oluruz, hem de bu sayede kendisini iyi hatırlarız...
  • 3719
    taraftarımızın hala ne kadar duygusal olduğunu bize gösteren oyuncumuzdur.arkadaşlar bu adam bitti.evet ben de severim normalde baroşu.zaten bunu da adamı sevmediğim için söylemiyorum.sadece 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçına bakarak da söylemiyorum.bu adam çoktan bitti.sene sonu bedavaya bile gönderilse razıyım.sonra baroşumuz var diye forvet transferine gereken önem gösterilmeyecek diye korkuyorum.
  • 3721
    tamam sövmek etmek yanlıştır ama o kral demekte artık çok çok yanlıştır. madem kral'lara kaldık gelsin hakan şükür oynasın, yaşattıklarına kaldık gelsin hagi oynasın, bülent korkmaz oynasın. gerçekten yaptıkları ortada severiz ederiz de zaten kendisini hala kötü söz söyleyemiyorum ama artık harbi harbi bitmiş adam. kimse: "yok sakat, yok cezalı, yok kaç maç oynamadı" demesin. bu ne sevdadır anlamıyorum dün * badtal'ın yerinde bu adam olsa ona sövenler yine de baroş'a en ufak bir şey demeyecekler gibi geliyor bana gerçekten*. bu kadar olmaz. romantikliğe gerek yok, adam düşmek için oynuyor. 2li mücadelede ayakta kaldığı 2 pozisyon saydım, gerisinde sinirden kendimi sktm. bunun açıklaması yok, resmen kaçak oynuyor artık bu takıma vereceği bir şey kalmamıştır. pley oflarda gol kralı olup 30 golde atsa bu böyle.
  • 3722
    öncelikle belirtmeliyim ki son günlerde beğenmediğimiz golcümüzdür milan baros.

    peki milan baros'u tanıyabiliyormu oyuncularımız? elmanderle son zamanlarda çok iyi anlaşıyordu. biri sabit dururken diğeri alan boşaltıyordu paslaşıyorlardı. peki necati'nin şu an formsuz olmasının da etkisiyle baros ile strabzon maçındaki uyumsuzluğu dikkatten kaçmadı mı? 3 defa aynı topa girdiler 2 sinde birbirlerine tosladılar. 3 defa birbiri ile paslaştılar 2sinde necati baros'un eli ile gösterdiği yere değil farklı yere attı baros sprinte kalkmışken. 1'inde de necati yere indirildi. maçtaki penaltı pozisyonunu sağlayan sabri'nin ortası önce sağ korner direğinin orada (ki orada ne işi var?) sabri'ye topu aktaran adam da barostu.

    baros'un etkili olması için 2 koşul vardır. 1-arkasında gerard-lincoln gibi derin paslar atacak onun sprintlerine anında yanıt verecek oyuncu. ki yanında arkası dönük oynayan top tutan bir forvette yanında olmalı (ümit karan-nonda gibi) 2- kanatları aktif kullanıp orta sahadan gelecek oyuncuların gol yollarına girmesi. peki gs hangisini yapıyor bu sene? yüksek gol yapma ortalamamız var. 2 pozisyona girip, 1'ini atıyoruz. misal kral dediğimiz hakan şükür zamanı, 10 pozisyona girerdik 1'ini atardı kral. (bunu kıyas anlamında söylemedim) gs futbol takımı oyunu ileride kabul eden bir takım değil ne yazık ki. takımımızın merkez noktası melo'nun oyunu nerede oynadığına bağlı. bir çoklarının beğendiği stoperlerimiz aslında takımın bu oyununun müsebbibi. semih de ujfalusi de geriden oyun kuramıyor. özellikle semih, önü boşken bile topu ileri sürmüyor. o zaman melo eli mahkum geriye kayıyor, topu stoperlerimizden alıyor ve oyunu kurmaya başlıyor. o zaman da takımın boyu uzuyor, hatlar arasında 60 metrelik mesafeleri rahatca görüyoruz. (maçı staddan izleyen herkes bunu görüyordur) modern futbolda oyuncuların daha optimal kullanımı açısından, defans ile santrfor arasındaki mesafe 30metreden fazla olmamalı. ve bu anlayışla oynayan takımlara karşı yaklaşık 10 metrede 3 oyuncu çalımlayacak yeteneğiniz yada hızınız yoksa ara paslarını kullanmak gerekir. (barcelona durağan oyununu bu ara pasları ile sağlıyor yada oyunu kanata aktarıyor).

    milan baros gibi oyuncular modern futbolun ön gördüğü oyunculardır. bizim ülke olarak futbol anlayışımız bozuk. amele gibi koşmayı doğru bir anlayış olarak görüyoruz. şu an burda bir oylama yapsak herkes 4-4-2 süper sistem diyecektir. galatasaray'ın kanat oyuncusu olmadığı için 4-4-2 oynamak zorundayız ama cl'ye gidersek 4-4-2 ile bizi hallaç pamuğu gibi atarlar. 4-3-3 sahaya eşit anlamda yayılmamızı sağlayan sistem. hatta güçlü takımlar artık rakibe karşı 3-3-4'e dönmeye başladı.

    konuyu dağıtmadan, baros ile şu 8 maçı oynayacağız. o zaman ona göre bir yapılanmaya gitmemiz lazım. kanatlarını kullanamayan futbol takımı olmaz. biz bir şekilde bugünlere kadar geldik. misal ilk fb maçında yarım kanadımız olsaydı maçın skoru basketbol skoruna dönerdi. ama bulabildiğimiz tek kanat oyuncusu aydın da sakatlanınca tıkandık kaldık. trabzonspor, bjk,fb gibi takımlara karşı geriye düşersek kanatsız o kapalı savunmaları hiç açamayız. o zaman baros'u oynatıp küfür ettirmenin de manası yok. sonuçta bu deveyi ya baros'la güdeceğiz ya baros'la güdeceğiz. sezon sonu gider gitmez (ki bence de gidecektir) bu taraftarın şu an konuşması gereken bir mevzu değil. iyi giden tekere çomak sokmaya meraklı amma taraftarımız var anlamıyorum. takım şampiyonluğa gidiyor necati oyundan çıkarken ıslıklanıyor. allahtan aklı selim galip geliyorda ıslıklayanları susturuyor, alkışlarla çıkıyor oyundan. taraftar ile seyirciyi ayıran ilk koşul taraftarın bir sinerji yaratması ve o sinerjiyle yarattığı pozitif enerjiyi takıma yansıtmasıdır. bu yüzden takım top oynarken tezahurat yaparız. takımı motive etmek için, gaz vermek için, pozitif enerji yollamak için. ama taraftarlığın ne demek olduğunu daha çözemeyen bir grup var yeni ali sami yende. çünkü geçen sene 18bin kişiye oynarken bu sene 35bin kişiye oynuyoruz. kaba bir hesapla 17 bin seyirci var taraftar çizgisine çekmemiz gereken.

    teknik yönetimin de baros'a güven aşılaması gerekiyor. çünkü önemli, kritik maçlarda gol atacak bir oyuncu varsa şu an için ilk sırada yazılacak isim barostur. biz tribünde o sinerjiyi veriyoruz o da bizi mahçup etmeyecektir. sene sonunda giderse yolu açık olsun. kalırsa aynı heyecanla desteğe devam edeceğim.
  • 3725
    sorun nerede kafam almıyor. 2011-12 sezonuna öyle güzel başlamıştı ki ocak ayının ortasında 7 gol 9 asistle takımın
    hücumdaki en önemli silahlarından biriydi.

    şimdi 31 mart 2012 galatasaray orduspor maçında bakıyorum son derece isteksiz, ayakları yere güçsüz basıyor sürekli
    yerlerde. koşuyoluna top atılıyor kaleciyle karşı karşıya kalıyor topa hamle yapmaktansa anlamsız şekilde kendini
    yerlere bırakıyor. ilyas salman'ın futbolcu rolünde oynadığı ya ya ya şa şa şa filminde, son sahnelerde oyuncu ne
    istese yapamıyor, tribünler üzerine gelir gibi oluyodu ya işte baros'un şu anki hali öyle.

    onu tekrardan takıma bağlayacak şey goller ve asistler, oyundan keyif alması lazım.
    hadi be adamım bir gol atta adını haykırsınlar !! 15 numaralı formasıylaaaa milaann
App Store'dan indirin Google Play'den alın