26
wiki'den teknik adamlık kariyerine kısaca bir göz attım ve paylaşmak istiyorum:
futbolculuk kariyerini ajax'ta bitirdikten sonra 36 yaşında danimarka milli takımı'nda morten olsen'in yardımcısı olarak koçluk kariyerine başlamış. onun da çalıştığı dönemde milli takımın oyun stili 4-2-3-1 üzerine kuruluymuş. yani bizim galatasaray'da görmek istediğimiz, sneijder'in çılgın atabilitesinin yüksek olduğu diziliş. buradaki başarısından sonra brondby ile sözleşme imzalayarak teknik direktörlüğe atılmış. burada da takımı yeniden yapılandırarak olsen ile birlikte milli takımda yarattıkları dizilişi oturtmaya çalışmış. aynı zamanda alt yapıdan gençleri de a takıma kazandırarak onlara forma vermiş. takımın defansif gücünü yükseltmek için milli takım oyuncusu morten wieghorst'u getirmiş ki bizde melo halihazırda kendisinin kafasındaki düşünceyi tamamlayan bir oyuncu. laudrup ilk senesinde takıma danimarka süper kupası, danimarka kupası ve lig 2.liği kazandırarak müthiş bir sezon geçirmiş ve oylama sonrası yılın teknik direktörü ödülü'nü kazanmış.
bir sonraki sezonda ligi kopenhag'ın 1 puan arkasında 2. bitirdikten sonra 2004/2005 sezonunda lig şampiyonluğunu kazandırmış. aynı sezonda danimarka kupası'nı da kazandırarak duble yapmış. 05/06 sezonunda da ligi 2. bitirdikten sonra kulüp ile yeni sözleşme konusunda anlaşma sağlayamayan laudrup takımdan ayrılmış. boşta olduğu dönemde adı real madrid, isveç milli takımı ile anılmış olsa da 1 sene boşta kaldıktan sonra getafe'nin başına geçmiş. zaten birçoğumuz da laudrup'u getafe ile tanımıştık.
getafe'nin başında kral kupası finalinde valencia'ya, uefa çeyrek finalinde ise uzatma sonrası bayern münih'e kaybetmiş. getafe'ye oynattığı atak futbolu ise birçoğumuzun aklında. getafe'de 1 sezonluk macerası sonrası istifa etmesinin ardından adı barcelona, valencia, benfica, chelsea, blackburn, panathinaikos ve spartak moskova ile anılan laudrup, panathinaikos ile anlaşmaya yakınlaşsa da sözleşmesine koydurmak istediği "bir ispanyol takımından teklif gelirse serbest kalma hakkı" maddesi kabul görmeyince panathinaikos'a gidememiş.
spartak moskova'da geçirdiği 7 ay sonrasında ise başarısız sonuçların ardından kovulduktan sonra adı o dönem abel resino ile başarısız sonuçlar alan atletico madrid ile anılmış. atletico madrid'in 4-0'lık chelsea mağlubiyetinin ardından abel resino kovulmuş olsa da madrid yönetimiyle anlaşma sağlayamadığı için madrid'in tercihi sanchez flores olmuş.
temmuz 2010'da mallorca'nın başına geçmiş ve kötü finansal durumundan ötürü avrupa ligi'nden men edilen ve birçok as oyuncusunu kaybeden mallorca'yı düşme hattının 1 puan üzerinde ligde tutmayı başarmış. 11/12 sezonu başında ise, asistanının mallorca yönetimi tarafından kovulmasının ardından o da istifasını vermiş.
1 sene boşta kaldıktan sonra da haziran 2012'de liverpool'a giden brendan rodgers'ın yerine swansea'nin başına getirilmiş. swansea'nin şu an en iyi oyuncularından biri olan michu'yu 2.5 milyon euro karşılığında takıma kazandıran kendisi ki michu o sezonu 14 golle tamamlamıştı. michu dışında chico, jonathan de guzman ve pablo hernandez'i de takıma kazandıran laudrup ilk maçında qpr deplasmanında 5-0'lık galibiyet almış. lig kupası yarı finalinde chelsea ile oynadıkları 2 maç sonunda 2-0'lık üstünlük sağlayarak swansea'yi tarihinde ilk kez bir kupa finaline çıkarmayı başarmış. zaten sonrasında da bradford'u 5-0 yenerek kulübe lig kupası'nı kazandırmış.
(bkz: 24 şubat 2013 swansea city bradford city maçı)
2012/13 sezonu'nu da swansea ile 9. sırada bitirmiş. o sezon sonunda yeni sözleşme imzalamış olsa da şubat 2014'te swansea başkanı tarafından görevine son verilmiş ve şu an boşta.
kaynak:
http://en.wikipedia.org/wiki/Michael_Laudrup
hırslı bir adam, en sevdiği taktik 4-2-3-1. takıma atak bir futbol oynatıyor. tecrübesi ve neler yapabileceği ortada. açıkçası tüm bunları birleştirdiğimizde galatasarayımız için mükemmel bir seçenek gibi duruyor. şu an kendisi seçenekler arasında var mıdır bilmiyorum da sebepsiz şekilde ben kendisine güveniyorum ve takımın başında görmek istiyorum.
futbolculuk kariyerini ajax'ta bitirdikten sonra 36 yaşında danimarka milli takımı'nda morten olsen'in yardımcısı olarak koçluk kariyerine başlamış. onun da çalıştığı dönemde milli takımın oyun stili 4-2-3-1 üzerine kuruluymuş. yani bizim galatasaray'da görmek istediğimiz, sneijder'in çılgın atabilitesinin yüksek olduğu diziliş. buradaki başarısından sonra brondby ile sözleşme imzalayarak teknik direktörlüğe atılmış. burada da takımı yeniden yapılandırarak olsen ile birlikte milli takımda yarattıkları dizilişi oturtmaya çalışmış. aynı zamanda alt yapıdan gençleri de a takıma kazandırarak onlara forma vermiş. takımın defansif gücünü yükseltmek için milli takım oyuncusu morten wieghorst'u getirmiş ki bizde melo halihazırda kendisinin kafasındaki düşünceyi tamamlayan bir oyuncu. laudrup ilk senesinde takıma danimarka süper kupası, danimarka kupası ve lig 2.liği kazandırarak müthiş bir sezon geçirmiş ve oylama sonrası yılın teknik direktörü ödülü'nü kazanmış.
bir sonraki sezonda ligi kopenhag'ın 1 puan arkasında 2. bitirdikten sonra 2004/2005 sezonunda lig şampiyonluğunu kazandırmış. aynı sezonda danimarka kupası'nı da kazandırarak duble yapmış. 05/06 sezonunda da ligi 2. bitirdikten sonra kulüp ile yeni sözleşme konusunda anlaşma sağlayamayan laudrup takımdan ayrılmış. boşta olduğu dönemde adı real madrid, isveç milli takımı ile anılmış olsa da 1 sene boşta kaldıktan sonra getafe'nin başına geçmiş. zaten birçoğumuz da laudrup'u getafe ile tanımıştık.
getafe'nin başında kral kupası finalinde valencia'ya, uefa çeyrek finalinde ise uzatma sonrası bayern münih'e kaybetmiş. getafe'ye oynattığı atak futbolu ise birçoğumuzun aklında. getafe'de 1 sezonluk macerası sonrası istifa etmesinin ardından adı barcelona, valencia, benfica, chelsea, blackburn, panathinaikos ve spartak moskova ile anılan laudrup, panathinaikos ile anlaşmaya yakınlaşsa da sözleşmesine koydurmak istediği "bir ispanyol takımından teklif gelirse serbest kalma hakkı" maddesi kabul görmeyince panathinaikos'a gidememiş.
spartak moskova'da geçirdiği 7 ay sonrasında ise başarısız sonuçların ardından kovulduktan sonra adı o dönem abel resino ile başarısız sonuçlar alan atletico madrid ile anılmış. atletico madrid'in 4-0'lık chelsea mağlubiyetinin ardından abel resino kovulmuş olsa da madrid yönetimiyle anlaşma sağlayamadığı için madrid'in tercihi sanchez flores olmuş.
temmuz 2010'da mallorca'nın başına geçmiş ve kötü finansal durumundan ötürü avrupa ligi'nden men edilen ve birçok as oyuncusunu kaybeden mallorca'yı düşme hattının 1 puan üzerinde ligde tutmayı başarmış. 11/12 sezonu başında ise, asistanının mallorca yönetimi tarafından kovulmasının ardından o da istifasını vermiş.
1 sene boşta kaldıktan sonra da haziran 2012'de liverpool'a giden brendan rodgers'ın yerine swansea'nin başına getirilmiş. swansea'nin şu an en iyi oyuncularından biri olan michu'yu 2.5 milyon euro karşılığında takıma kazandıran kendisi ki michu o sezonu 14 golle tamamlamıştı. michu dışında chico, jonathan de guzman ve pablo hernandez'i de takıma kazandıran laudrup ilk maçında qpr deplasmanında 5-0'lık galibiyet almış. lig kupası yarı finalinde chelsea ile oynadıkları 2 maç sonunda 2-0'lık üstünlük sağlayarak swansea'yi tarihinde ilk kez bir kupa finaline çıkarmayı başarmış. zaten sonrasında da bradford'u 5-0 yenerek kulübe lig kupası'nı kazandırmış.
(bkz: 24 şubat 2013 swansea city bradford city maçı)
2012/13 sezonu'nu da swansea ile 9. sırada bitirmiş. o sezon sonunda yeni sözleşme imzalamış olsa da şubat 2014'te swansea başkanı tarafından görevine son verilmiş ve şu an boşta.
kaynak:
http://en.wikipedia.org/wiki/Michael_Laudrup
hırslı bir adam, en sevdiği taktik 4-2-3-1. takıma atak bir futbol oynatıyor. tecrübesi ve neler yapabileceği ortada. açıkçası tüm bunları birleştirdiğimizde galatasarayımız için mükemmel bir seçenek gibi duruyor. şu an kendisi seçenekler arasında var mıdır bilmiyorum da sebepsiz şekilde ben kendisine güveniyorum ve takımın başında görmek istiyorum.