iyi olsa x bırakmazdı, madem bu kadar iyi neden büyük takımlar almadı vb. sorulara cevap olarak kendisini vermek istediğim için bu entryi yazıyorum.
kendisi dünya basketbol tarihinin değil, dünya spor tarihinin en önemli 10 sporcusundan birisidir. ve bu efsane isim 1984 draftında 1. değil, 2. değil, 3. sıradan seçilmiştir. 1. sırada dream
* seçildi, ikinci sırada sam bowie seçildi, 3 sırada ise majesteleri seçildi.
madem o kadar iyiydi neden ilk sırada seçilmedi? sorusunun birden fazla cevabı var tabii. ilki o sene portland' ın uzuna ihtiyacı vardı bir guard yerine. dolayısıyla jordan' a yönelmediler ama elbette eğer jordan' ın böyle bir basketbolcu olacağını öngörebilselerdi jordan' ı alırlardı.
neden başka takım almadı?
-ihtiyacı yoktur
-asıl potansiyelini fark edememiştir.
-daha iyisini bulduğunu düşünüyordur.
-aradığı temel özellik yoktur vs. vs.
jordan ile ilgili de şunları eklemeden geçemeyeceğim;
adam 40 yaşında 3. kez basketbola döndü bir maçta 6 sayı attı. çaylaklığında bile 8 sayının altına düşmemiştir oysa. gazeteler o maçın ardından majsetelerini en kötü günü vb. başlıklar attılar. bu maçtan 3 gün sonra çıktığı maçta 50 sayı atarak 40 yaşında 50 sayı barajını geçen tek nba oyuncusu oldu. bu nasıl bir hırs, nasıl bir inanç, nasıl bir azim ve nasıl bir yürektir... o yüzden jordan ile ilgili söylenmiş onlarca sözün arasında en sevdiğim kimin söylediğini unuttuğum ve aramama rağmen bulamadığım şu sözdür; ''nba' deki her oyuncunun yeteneğini jordan ile kıyaslayabilirsiniz ama jordan' daki yüreği kimseyle kıyaslayamazsınız.''