---
alıntı ---
kumar tutkusu olduğu söylendi, ama o da psikoloğunun o bitmez tükenmez kazanma güdüsünü törpülemesi ve ''kaybedebileceği'' bir ortam bulabilmesi için bir çeşit terapiydi.
---
alıntı ---
*kendisiyle ilgili hep merak ettiğim bir şey vardır; neden üçlük konusunda kendini geliştirmedi?
olağanüstü başarılar kazanmış, sıradışı bir insan evladı(!) düşünün. hırsı, liderliği ve yenilgiyi reddedişi dillere destan ve ulaşılamaz bir seviyede olsun. kazanmak için hiç ihtiyacı olmayabilir üçlüğe, tozu dumana katmış olabilir hiç üçlüğe başvurmadan, ama yine de merak ediyorum işte... neden üstünde durmamış hiç? ha sen diyeceksin ki; ray allen
* geliştirene kadar, bir devrede en çok üçlük isabeti
* bulan basketbolcu rekoru da kendisine aitti. tamam, haklısın. alev aldığı zaman kısa mesafe, uzun mesafe, üçlük, orta saha farketmez. her yerden atabilir. fakat üçlük konusunda istikrarı olmadığı aşikar majestelerinin...
yenilebileceği bir alan var işte... hem de geliştirilebilir.
*yenilebileceği demişken, bizzat yenildiği hatta maskara olduğu bir an da var. 1990 miami all-star haftasonu. majesteleri üçlük yarışmasına katılıyor. karşısında
craig hodges,
larry bird,
reggie miller gibi üst düzey rakiplerin olduğunu göz önüne alırsak, kazanmasını beklememiz komik olur zaten. fakat majesteleri, diğer yarışmacıların ortalama 15 puan alındığı ilk turda, sadece 5 puan -ki bu benim bildiğim kadarıyla, üçlük yarışmalarında kazanılmış olan en az puan- alarak oldukça gülünç duruma düşmüştür. daha 25 yaşındayken, tek bir şampiyonluğu bile yokken böyle bir olayla karşılaşması, onu hırslandırmak için yeter de artar bile bence.
majestelerini biat edecek kadar çok sevmeme ve göz ardı edecek ilk insan olmama rağmen, bu apaçık kusurunun üzerine gitmeyişinin sebebini hep merak etmişimdir...