şimdiki güç delisi, primci, yıldızım, adamım diye geçinen soytarılar ile kıyaslanamayacak büyük efsane.
1) kendisi öncelikle rakiplere son derece saygılı birisiydi. hatta jübile maçını
fenerbahçe ile oynamayı kendisi istemişti.bunu teklif etmek üzere fenerbahçe kulübüne gider ve yönetici eşref aydın ile görüşür ve ikili arasında şöyle bir konuşma geçer.
metin oktay: ben kariyerimin en güzel en unutulmaz maçlarını fenerbaçe'ye karşı oynadım. eğer siz de kabul ederseniz son maçımı da fenerbahçe'ye karşı oynamak isterim.
eşref aydın: kabul ederiz fakat bir şartla!
fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı ve seni fenerbahçe forması ile görmek isterlerdi. 10 dakikalığına da olsa
fenerbahçe formasını giyer misin?
metin oktay: şeref duyarım!
ve jübile maçında
metin oktay ile fenerbahçeli
can bartu formalarını değiştirir. kısa bir süreliğine
metin oktay fenerbahçe,
can bartu ise
galatasaray forması ile mücadele ederler.
bir fransız futbol dergisi kendisi ile röportaj yapar ve kendisine şu soruyu sorar.
muhabir: yaklaşık bir yıl önce ezeli rakibiniz
fenerbahçe'ye ağları yırtan bir golünüz var. bu gol ile ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?
metin oktay: o gol bugün bile hatırlanıyor ise bu
fenerbahçe'nin büyüklüğünden dolayıdır.
2) kendisi asla güçlünün ve paranın yanında değil daima ezilenin yanında yer almıştır.
işçi partisine oy atar. hatta bunu açıklamıştır.
deniz gezmiş ve arkadaşları idam edilmesin diye imza toplamıştır.
metin kurt bu olayı şu şekilde anlatıyor:
''türk futbol tarihinde, taraflı tarafsız tüm sporseverler için metin ağabey efsane bir isimdir… özel yaşamında tüm insanlara karşı derin bir sevgi beslemiş, her zaman dara düşen sporcuların ve dostlarının hızır gibi imdadına –maddi veya manevi- yetişmiştir. deniz gezmiş, hüseyin inan, yusuf aslan’ın idamına karşı yürütülen imza kampanyasına katılarak onların verdiği mücadeleye karşı ne kadar duyarlı olduğunu göstermişti. onun bu yanını insanlarımızın çok azı bilir.''
chp ve adalet partili vekiller tarafından bir oy deposu olarak görülen metin’e “bizden milletvekili ol” baskısı yapılır. kendisi son derece şık bir cevap verir:
“ikinizin teklifine de hayır diyorum beyler. benim sahada yaptığım ayak oyunlarının ne değeri olur, ne sözü olur, mecliste sizlerin arasında?”
3) para ile olan ilişkisini zaten biliyorsunuz.
1956-1957 sezonu sonunda o meşhur olay yaşanır.
fenerbahçe ikinci başkanı
müslim bağcılar,
metin oktay’ı transfer etmeyi kafasına koymuştur.
metin oktay arkadaşları tarafından davet edildiği bir restaurantta
müslim bağcılar ile buluşturulur. kendisinden habersiz emrivaki olarak gerçekleştirilen bu buluşmaya
metin oktay çok kızar, ancak onun nezaketi meşhurdur. mekanı terk etmez ve
müslim bağcılar'ın davetini kırmayarak masaya oturur. bağcılar, kendisine imzalı açık bir çek uzatır. ‘istediğin rakamı yaz, yeter ki
fenerbahçe’ye gel.
metin oktay kimsenin beklemediği bir şekilde çeki geri uzatır ve o meşhur sözü söyler.
“ bizi sevenlere ihanet etmeyelim baba!”
ayrıca kendisi futbolu bıraktıktan sonra maddi anlamda dara düşen
metin kurt'a da yardım eder.
iyi ki doğdun
taçsız kral.