*

  • 1
    orijinali "shuttle-run" olan koşu. bir nevi sporcunun dayanıklılığını ölçen testtir.

    bu test için 20 metrelik bir parkur yeterlidir. ancak bu test için, belli aralıklarda sinyal verebilen bir teyp veya elektronik kronometrenin bulunması gerekir. bu araç, başlangıç hızını ayarladığımızdan itibaren her 30 saniyede bir yarım kilometre artacak şekilde bir sinyal verir. oyuncular her 20 metreyi bu sinyallerin arasında tamamlamak zorundadırlar. sinyaller zamanın geçmesi ile birlikte biraz daha sık bir şekilde geldikçe, oyuncu da koşu hızını arttırmak zorundadır. sonunda öyle bir düzeye gelinir ki, artık koşuya devam edilemez ve test bitirilir. hangi düzeyde kaç kez mekik yaptığı kayıtlara geçirildiği için, bu sayılardan yola çıkılarak oyuncunun dakikada kullandığı oksijen miktarı tahmin edilir.
  • 2
    ortaokul ve lise zamanlarımda, sezonun ilk idmanlarında yapardık biz bu koşuları. ne zaman salonun 2 tarafına hunilerin konduğunu, kenarda da teybi görsek moralimiz bozulurdu. zor olmasından ziyade sıkıcı bir olaydır çünkü bu, habire git gel, habire git gel falan... sinyaller iyice arttıkça ve sonlara yaklaşıldıkça herkes birbirine "hadi lan bırakalım bu tur, olum yeter lan bu son tur olsun" vb. laflar eder ama kimse hoca zılgıtını göze alamayıp bırakamaz, herkes koşabildiği kadar koşardı. zaten en son bırakmak da bir nevi prestij meselesiydi bazılarımız için. çoğu zaman son koşuculardan biri olmamın yanında zaman zaman da en sona kaldığım olurdu bu koşularda. hey gidi...
App Store'dan indirin Google Play'den alın